- Katılım
- 11 Mart 2011
- Mesajlar
- 108
- Tepkime puanı
- 4
Sevdayı Muhammed(sallallahü aleyhi ve sellem)
-devamı-
Bu önünde bulunduğum yerin cehennem olduğu söyleniyor ve benim buradan geçmem emrediliyordu. Ben şaşkın bir vaziyette iken acaba buradan nasıl geçebilirim diye düşünmeye başlamıştımki, bana ''Allahümme ecirna min en'nar'' de ve yürü dendi. Ben adımımı atacaktımki, önümde yuvarlak halinde parlak nurlar belirdi. Bu nurlar aralıklar halinde diziliyordu. Öyleki, ben koşar adımlarla ulaşabileceğim bir aralıklardaydı. Ben ''Allahümme ecirna min en'nar'' diyor ve koşar adımlarla zıplayarak önümde beliren nurlar üzerine basarak gidiyordum. Aslında ben öyle çetin bir yerdeydimki, korku ve endişe içerisinde olmam gerekirken, aksine çok sakin ama şaşkın bir vaziyette fakat yalnızca nurlara bakarak ilerliyordum. Böyle olağan üstü bir durumla karşılaşmama rağmen Allah tarafından aklıma, son zamanlarda hep benim zihnimi meşkul eden ve bir türlü yaşamadan hakkıyle anlayamayacağım mesele hakkındaki soru kendi kendime sorduruluyordu. Şöyleki; o an kendi kendime dedimki: ''acaba ben bu olağan üstü durumu zahirenmi yoksa batinenmi yaşıyorum?''. Ben böyle sorduğum anda birden benim vücudumun yarısı normal etten ve kemiktenken, diğer yarısı saydam bir hal aldı. Bu yaşadığım olayı hem zahiren ve hem batınen yaşadığım söylendi. Ben bu halde koşar bir vaziyette nurlar üzerinde yürümeye devam ederken, bu yaşadığım hale hayretler içerisinde kalıyordum. Anladımki, ben bu olayı hem ruhen ve hemde bedenen yaşıyordum. Bir müddet sonra bu hal sona ermişti.[/FONT]AllahüEkber, Allahım sen çok büyüksün!!!
Bu yaşadığım olaydan sonra beni meşkül eden durumlardan biri de cehennemin zift şeklinde olup olmadığı idi. Cehennem hakkında çok şey okumuş ve çok şey duymyştum fakat zift halinde olduğunu hiç hatırlamıyordum. Bu durumu hadis kitaplarında araştırmaya başladım. Nihayet Ebu Hureyre (ra)den gelen nakille şu hadis rivayetini buldum:
Rasulullah sallallahü aleyhi ve sellem Efendimizin şu şekilde buyurduğu rivayet olunmuştur;-''İnsanların yakmış olduğu ateş, cehennem ateşinin yetmiş parçasından bir parçadır.
Sahabe:
-''YaRasülallah, dünya ateşi (cezalandırmak için) kafi gelir'' dediler.
Rasülullah sallallahü aleyhi ve sellem de:
-''Cehennem ateşi dünya ateşinden altmışdokuz derece daha şiddetli kılındı''
-''Siz cehennem ateşini, bu ateşiniz gibi kırmızımı sanıyorsunuz? O zift gibi simsiyahtır'' buyurdu.
(Muvatta)
Rivayet edilen bu hadisi de okuduktan sonra, yaşadığım bu olayı çok daha iyi anlıyordum.
Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Akşam namazını kıldıktan sonra, hiç kimseyle konuşmadan yedi kere Allahümme ecirna minennnar de!
Çünkü bunu deyip de,o gece ölürsen ,mutlaka cehennemden kurtulursun.
Sabah namazından sonra da aynı şeyi söyle! Zira o gün ölürsen,ateşten kurtulmana karar verilir.
(Müslim,Ebu Davud.(ra))
''Allahümme ecirna min en'nar'' (Allahım bizleri cehennem ateşinden koru)
devam edecek...
Selamün aleyküm
Allah celle celalühu'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem Efendimize salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
-devamı-
Bu önünde bulunduğum yerin cehennem olduğu söyleniyor ve benim buradan geçmem emrediliyordu. Ben şaşkın bir vaziyette iken acaba buradan nasıl geçebilirim diye düşünmeye başlamıştımki, bana ''Allahümme ecirna min en'nar'' de ve yürü dendi. Ben adımımı atacaktımki, önümde yuvarlak halinde parlak nurlar belirdi. Bu nurlar aralıklar halinde diziliyordu. Öyleki, ben koşar adımlarla ulaşabileceğim bir aralıklardaydı. Ben ''Allahümme ecirna min en'nar'' diyor ve koşar adımlarla zıplayarak önümde beliren nurlar üzerine basarak gidiyordum. Aslında ben öyle çetin bir yerdeydimki, korku ve endişe içerisinde olmam gerekirken, aksine çok sakin ama şaşkın bir vaziyette fakat yalnızca nurlara bakarak ilerliyordum. Böyle olağan üstü bir durumla karşılaşmama rağmen Allah tarafından aklıma, son zamanlarda hep benim zihnimi meşkul eden ve bir türlü yaşamadan hakkıyle anlayamayacağım mesele hakkındaki soru kendi kendime sorduruluyordu. Şöyleki; o an kendi kendime dedimki: ''acaba ben bu olağan üstü durumu zahirenmi yoksa batinenmi yaşıyorum?''. Ben böyle sorduğum anda birden benim vücudumun yarısı normal etten ve kemiktenken, diğer yarısı saydam bir hal aldı. Bu yaşadığım olayı hem zahiren ve hem batınen yaşadığım söylendi. Ben bu halde koşar bir vaziyette nurlar üzerinde yürümeye devam ederken, bu yaşadığım hale hayretler içerisinde kalıyordum. Anladımki, ben bu olayı hem ruhen ve hemde bedenen yaşıyordum. Bir müddet sonra bu hal sona ermişti.[/FONT]AllahüEkber, Allahım sen çok büyüksün!!!
Bu yaşadığım olaydan sonra beni meşkül eden durumlardan biri de cehennemin zift şeklinde olup olmadığı idi. Cehennem hakkında çok şey okumuş ve çok şey duymyştum fakat zift halinde olduğunu hiç hatırlamıyordum. Bu durumu hadis kitaplarında araştırmaya başladım. Nihayet Ebu Hureyre (ra)den gelen nakille şu hadis rivayetini buldum:
Rasulullah sallallahü aleyhi ve sellem Efendimizin şu şekilde buyurduğu rivayet olunmuştur;-''İnsanların yakmış olduğu ateş, cehennem ateşinin yetmiş parçasından bir parçadır.
Sahabe:
-''YaRasülallah, dünya ateşi (cezalandırmak için) kafi gelir'' dediler.
Rasülullah sallallahü aleyhi ve sellem de:
-''Cehennem ateşi dünya ateşinden altmışdokuz derece daha şiddetli kılındı''
-''Siz cehennem ateşini, bu ateşiniz gibi kırmızımı sanıyorsunuz? O zift gibi simsiyahtır'' buyurdu.
(Muvatta)
Rivayet edilen bu hadisi de okuduktan sonra, yaşadığım bu olayı çok daha iyi anlıyordum.
Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Akşam namazını kıldıktan sonra, hiç kimseyle konuşmadan yedi kere Allahümme ecirna minennnar de!
Çünkü bunu deyip de,o gece ölürsen ,mutlaka cehennemden kurtulursun.
Sabah namazından sonra da aynı şeyi söyle! Zira o gün ölürsen,ateşten kurtulmana karar verilir.
(Müslim,Ebu Davud.(ra))
''Allahümme ecirna min en'nar'' (Allahım bizleri cehennem ateşinden koru)
devam edecek...
Selamün aleyküm
Allah celle celalühu'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem Efendimize salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.