Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Sen Benim Eşimsin Hizmetçim Degil..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="elifgibi" data-source="post: 4559" data-attributes="member: 149"><p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek Hanım, bu akşam bir başka hazırlık yapmıştı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Bir başka çıkmıştı kocasının karşısına. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">İpek gibi siyah saçlarını omuzlarından aşağılara salmıştı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Birilerinin dışarısı için gösterdikleri özeni; o, sadece kocası için gösteriyordu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">En güzel elbisesini giymiş, yeni gelin gibi süslenmiş, 'yaratılışımı, yüzümü güzelleştirdiğin gibi, huyumu ve ahlakımı da güzelleştir ya Rabbi' diye dualar etmişti. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Kararmakta olan akşamın ilk karanlığı içinde; tül perdenin altından bakabildiği kadarıyla kocasının gelmesi için yolu gözlüyordu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Tahir Bey, ise fena halde yorulmuştu ama vazifesini yapmış olmanın huzuru içinde eve dönüyordu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Üzerinde taşıdığı anahtarı ile kapıyı açacaktı ki; eşi Melek Hanım'ını kapıyı açar olarak buldu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek Hanım, içeri giren kocasının boynuna sarıldı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Davranışları ile onun gönlünü alevlendiriyordu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">O, evinin hanımı, hanımefendisiydi.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Selamünaleyküm." Dedi Tahir Bey,</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Aleykümselam. Hoş geldiniz efendim."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Hoş bulduk canım" dedi. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Tahir Bey, bir buse kondurdu güler yüzle kapıda kendini karşılayan hanımının yanağına. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek Hanım, Tahir Bey'e terliklerini verirken; elindekileri aldı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Pardösüsünü astı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Hanımı tarafından güler yüz, tatlı söz ile karşılanan Tahir Bey'in bütün yorgunluğu bir anda çıkıvermişti sanki... Şu Melek Hanım, ne hoş bir kadındı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Tahir Bey, kolunu onun beline doladı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Birlikte salondaki kanepeye kadar geldiler. Karşılıklı hal ve hatır sordular. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Bundan dolayı her ikisi de ziyadesiyle memnundular.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Bu güzel karşılamayı neye borçluyum acaba?"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Görevinin bilincinde olan bir hanım almaya!"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Ey Rabbim ne kadar şükretsem yine de azdır. Senin gibi bir Meleği nasip etti bana…"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Ya ben bu övgüyü neye borçluyum?"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Görevinin bilincinde olan; bir beyle evlenmeye!"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Sen hem çok akıllı, hem çok zeki, anlayışlı, güzel, kibar, nazik, hem de çok sevimli, hem de çok…"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Yeter, görende bir şey var zannedecek."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Sen başkasın, benim için 'çok özel bir yer' sahipsin. Sen benim bir tanemsin. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Ben seni övmüyorum, hakikati söylüyorum. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Hem senin övülmeye ihtiyacın mı var? Kadın, evi ve kocası için süslenmeli. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Ama kadınlar daha çok dışarı çıkacakları zaman, sanki bir başkaları için süslenirler. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Evlerinde ve kocalarının yanında ise sıradan şeyler giyerler. Sen öyle değilsin, bir tanem."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Nasılım peki?"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Sen başkasın…"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Evlendiğimiz günden bu yana seni çamaşırda, bulaşıkta görmedim. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Üstün başın pis ve dağınık görmedim hiç."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Benim en önemli vazifem; sana huzurlu bir ortam hazırlamaktır. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Sizi huzurlu ve mutlu gördükçe, dünyalar benim oluyor."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Ya Rabbi ne amel ettim ki, bana böyle bir melek nasip ettin?" diyordu Tahir Bey. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek Hanım Tahir Bey'in geçen her gün sevgisi artıyor, gözünde ve gönlünde büyüyordu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek Hanım da 'sen benim hayat kaynağım, umudum, sevgim, aşkım, her şeyimsin, sana kul köle olmak istiyorum' diyordu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Ne yapar eder, gönlünün en uç noktasına kadar inerdi. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Çalışmalarında destekçisi olur, şevk ve zevk vermeye çalışırdı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Bu güne kadar, ne kıştan ne yazdan, ne soğuktan ne de sıcaktan şikayetçi olmamışlardı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Huyları da öyle birbirine benziyordu ki! Kocası evde olduğu zaman; iş çıkarmazdı ortaya, sürekli yanında olmaya çalışır, sevdiği yemekleri yapar, duruma göre çay, kahve, meyve getirir, soyup dilimleyerek eliyle de ikram ederdi. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Tahir Bey ne zaman misafirle gelecek olsa, kapı ziline basar, Melek Hanım'ın 'kim o?' sorusuna 'biziz' cevabıyla yalnız olmadığını anlar, gelen misafirin zahmet değil rahmet olarak geldiğine inanır ona göre hüsnü muamelede bulunurdu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Ne kadar geç gelirse gelsin, asla 'kadına kocasından önce yatmak yakışmaz' der mutlaka kocasını beklerdi.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> Melek hanım, abdest almak için gömleğinin kollarını sıvarken; Tahir Bey'in ayaklarına uzanarak çoraplarını çıkarmaya başladı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Tahir Bey, onu ellerinden tuttu, memnuniyetini ve sevgisini belli etmek için; anlına bir öpücük kondurdu.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Sen benim hizmetçim değil, eşimsin."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Çoraplarınızı çıkarsam ne olur ki!..."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Bu senin görevin değil."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Seni memnun ve mutlu etmek, benim görevim değil mi?"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Bu ikimizin de görevi…"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Öyleyse müsaade ette çıkarayım."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Hayır."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> Tahir Bey kendi çoraplarını çıkardı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Lavaboya doğru giderken; "Bu Allah'ın bana bir hediyesidir" diye, dua edip şükretti. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Abdestini alıp çıkınca onu elinde havlu ile bekler buldu.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Yapma Meleğim."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Size hizmet etmekten zevk alıyorum."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> Birlikte akşam namazını kıldılar. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek Hanım yere sofrayı hazırlarken; Tahir Bey eşine sofra hazırlamada yardım ediyordu.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Sen otur efendi…"</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Sana yardım etmek istiyordum."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Eksik olma. Ama erkeğin dışarıda başarılı olmak için içeride dinlenmesi lazım." </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">İkisi de bir birinin hoşgörüsünden, nezaket, sevgi ve saygısından son derece memnundular. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Huzur doluydular. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Örnektiler. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Yemekten sonra ağzını yıkamak için lavaboya giden Tahir Bey, onu yine havluyla bekler buldu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Onu havlu ile birlikte kucakladı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Ne asil bir hanımdı, şu Melek Hanım.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Sen bir Melek'sin."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> Yemekten sonra oturup sohbet ettiler. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Aynı derdin, aynı tasa ve kasavetin, aynı ideal ve davanın insanlarıydılar. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Yıllarca birbirini görmemiş iki aşık gibiydiler. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Yatsı yaklaştığında; Tahir Bey'in pardösüsünü getirdi. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">"Yatsı ile sabah namazlarını camide ifa etmen senin için daha hayırlıdır diye düşündüm" diyen Melek Hanım'a teşekkürden başka verecek cevap bulamadı.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Şu sendeki tatlı dil var ya!..." dedi.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> O gidince bulaşıkları yıkadı, ocağa koyduğu çayı demledi. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Abdestini tazeleyerek namazını kıldı. Geleceği zamanı tahmin ediyordu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">O cebinden anahtarını çıkarırken; Melek Hanım kapıyı açtı.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Kapıda mı bekledin yine!..."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "Sen hem kocam, hem de hocamsın. Dünya ahiret mutluluğumu sana borçluyum. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Nankör olamam. Hakkını nasıl öderim sana…" </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Salonda Tahir Bey tefsirde dünkü kaldıkları yerden devam etti. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek hanım hem çayını doldurdu, müphem konuları açıklaması için hem de sorular sordu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek Hanım okudu, Tahir Bey değerlendirdi. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Erken kalkmak için; erken yatmak bir gereklilikti. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Yatmadan önce Tahir Bey abdestini tazelerken; Melek hanım yatak örtüsünü kaldırdı, yastık ve yorganı açtı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Gecelik ve pijamaları hazırladı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Dualarını ettiler ve yattılar.</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> Gece yarısı uyanan Melek Hanım, abdestini alarak; teheccüd namazı kıldı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Eşine, kendine ve tüm Müslümanlara dua etti. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Yatağında asude bir şekilde uyuyan Tahir Bey'i uyandırmaya kıyamadı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Sessizce yanına sokularak yattı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">O uykuya varmak üzereyken Tahir Bey teheccüd namazını kıldı, dua etti. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Muhabbetle yatan eşine baktı. Sabah namazını camide kılarak eve geldiğinde sabah kahvaltısını hazır buldu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Huzur ve saadet içinde kahvaltılarını yaptılar. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek Hanım, her günkü gibi, sevgiyle Tahir Bey'i işe yolladı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Melek Hanım biliyordu ki…</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"> "İnsanların, hayatını bir yaşam biçimine dönüştüremiyorlardı. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Yuvayı her ne kadar erkek yapsa da, kadının huzur ve mutluluk içinde devam ettirebileceğini gayet iyi biliyordu. </span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px">Evden sevgi ve muhabbetle işe çıkan erkeğin; gözü ve gönlü dışarıda kalmayacağını, akşam olunca da; sevgi ve muhabbetle eve döneceğini ama herkesten daha iyi biliyordu."</span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"></span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"></span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"></span></em></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="elifgibi, post: 4559, member: 149"] [CENTER][B][I][SIZE=3]Melek Hanım, bu akşam bir başka hazırlık yapmıştı. Bir başka çıkmıştı kocasının karşısına. İpek gibi siyah saçlarını omuzlarından aşağılara salmıştı. Birilerinin dışarısı için gösterdikleri özeni; o, sadece kocası için gösteriyordu. En güzel elbisesini giymiş, yeni gelin gibi süslenmiş, 'yaratılışımı, yüzümü güzelleştirdiğin gibi, huyumu ve ahlakımı da güzelleştir ya Rabbi' diye dualar etmişti. Kararmakta olan akşamın ilk karanlığı içinde; tül perdenin altından bakabildiği kadarıyla kocasının gelmesi için yolu gözlüyordu. Tahir Bey, ise fena halde yorulmuştu ama vazifesini yapmış olmanın huzuru içinde eve dönüyordu. Üzerinde taşıdığı anahtarı ile kapıyı açacaktı ki; eşi Melek Hanım'ını kapıyı açar olarak buldu. Melek Hanım, içeri giren kocasının boynuna sarıldı. Davranışları ile onun gönlünü alevlendiriyordu. O, evinin hanımı, hanımefendisiydi.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Selamünaleyküm." Dedi Tahir Bey,[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Aleykümselam. Hoş geldiniz efendim."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Hoş bulduk canım" dedi. Tahir Bey, bir buse kondurdu güler yüzle kapıda kendini karşılayan hanımının yanağına. Melek Hanım, Tahir Bey'e terliklerini verirken; elindekileri aldı. Pardösüsünü astı. Hanımı tarafından güler yüz, tatlı söz ile karşılanan Tahir Bey'in bütün yorgunluğu bir anda çıkıvermişti sanki... Şu Melek Hanım, ne hoş bir kadındı. Tahir Bey, kolunu onun beline doladı. Birlikte salondaki kanepeye kadar geldiler. Karşılıklı hal ve hatır sordular. Bundan dolayı her ikisi de ziyadesiyle memnundular.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Bu güzel karşılamayı neye borçluyum acaba?"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Görevinin bilincinde olan bir hanım almaya!"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Ey Rabbim ne kadar şükretsem yine de azdır. Senin gibi bir Meleği nasip etti bana…"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Ya ben bu övgüyü neye borçluyum?"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Görevinin bilincinde olan; bir beyle evlenmeye!"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Sen hem çok akıllı, hem çok zeki, anlayışlı, güzel, kibar, nazik, hem de çok sevimli, hem de çok…"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Yeter, görende bir şey var zannedecek."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Sen başkasın, benim için 'çok özel bir yer' sahipsin. Sen benim bir tanemsin. Ben seni övmüyorum, hakikati söylüyorum. Hem senin övülmeye ihtiyacın mı var? Kadın, evi ve kocası için süslenmeli. Ama kadınlar daha çok dışarı çıkacakları zaman, sanki bir başkaları için süslenirler. Evlerinde ve kocalarının yanında ise sıradan şeyler giyerler. Sen öyle değilsin, bir tanem."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Nasılım peki?"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Sen başkasın…"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Evlendiğimiz günden bu yana seni çamaşırda, bulaşıkta görmedim. Üstün başın pis ve dağınık görmedim hiç."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Benim en önemli vazifem; sana huzurlu bir ortam hazırlamaktır. Sizi huzurlu ve mutlu gördükçe, dünyalar benim oluyor."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Ya Rabbi ne amel ettim ki, bana böyle bir melek nasip ettin?" diyordu Tahir Bey. Melek Hanım Tahir Bey'in geçen her gün sevgisi artıyor, gözünde ve gönlünde büyüyordu. Melek Hanım da 'sen benim hayat kaynağım, umudum, sevgim, aşkım, her şeyimsin, sana kul köle olmak istiyorum' diyordu. Ne yapar eder, gönlünün en uç noktasına kadar inerdi. Çalışmalarında destekçisi olur, şevk ve zevk vermeye çalışırdı. Bu güne kadar, ne kıştan ne yazdan, ne soğuktan ne de sıcaktan şikayetçi olmamışlardı. Huyları da öyle birbirine benziyordu ki! Kocası evde olduğu zaman; iş çıkarmazdı ortaya, sürekli yanında olmaya çalışır, sevdiği yemekleri yapar, duruma göre çay, kahve, meyve getirir, soyup dilimleyerek eliyle de ikram ederdi. Tahir Bey ne zaman misafirle gelecek olsa, kapı ziline basar, Melek Hanım'ın 'kim o?' sorusuna 'biziz' cevabıyla yalnız olmadığını anlar, gelen misafirin zahmet değil rahmet olarak geldiğine inanır ona göre hüsnü muamelede bulunurdu. Ne kadar geç gelirse gelsin, asla 'kadına kocasından önce yatmak yakışmaz' der mutlaka kocasını beklerdi.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] Melek hanım, abdest almak için gömleğinin kollarını sıvarken; Tahir Bey'in ayaklarına uzanarak çoraplarını çıkarmaya başladı. Tahir Bey, onu ellerinden tuttu, memnuniyetini ve sevgisini belli etmek için; anlına bir öpücük kondurdu.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Sen benim hizmetçim değil, eşimsin."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Çoraplarınızı çıkarsam ne olur ki!..."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Bu senin görevin değil."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Seni memnun ve mutlu etmek, benim görevim değil mi?"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Bu ikimizin de görevi…"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Öyleyse müsaade ette çıkarayım."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Hayır."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] Tahir Bey kendi çoraplarını çıkardı. Lavaboya doğru giderken; "Bu Allah'ın bana bir hediyesidir" diye, dua edip şükretti. Abdestini alıp çıkınca onu elinde havlu ile bekler buldu.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Yapma Meleğim."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Size hizmet etmekten zevk alıyorum."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] Birlikte akşam namazını kıldılar. Melek Hanım yere sofrayı hazırlarken; Tahir Bey eşine sofra hazırlamada yardım ediyordu.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Sen otur efendi…"[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Sana yardım etmek istiyordum."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Eksik olma. Ama erkeğin dışarıda başarılı olmak için içeride dinlenmesi lazım." İkisi de bir birinin hoşgörüsünden, nezaket, sevgi ve saygısından son derece memnundular. Huzur doluydular. Örnektiler. Yemekten sonra ağzını yıkamak için lavaboya giden Tahir Bey, onu yine havluyla bekler buldu. Onu havlu ile birlikte kucakladı. Ne asil bir hanımdı, şu Melek Hanım.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Sen bir Melek'sin."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] Yemekten sonra oturup sohbet ettiler. Aynı derdin, aynı tasa ve kasavetin, aynı ideal ve davanın insanlarıydılar. Yıllarca birbirini görmemiş iki aşık gibiydiler. Yatsı yaklaştığında; Tahir Bey'in pardösüsünü getirdi. "Yatsı ile sabah namazlarını camide ifa etmen senin için daha hayırlıdır diye düşündüm" diyen Melek Hanım'a teşekkürden başka verecek cevap bulamadı.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Şu sendeki tatlı dil var ya!..." dedi.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] O gidince bulaşıkları yıkadı, ocağa koyduğu çayı demledi. Abdestini tazeleyerek namazını kıldı. Geleceği zamanı tahmin ediyordu. O cebinden anahtarını çıkarırken; Melek Hanım kapıyı açtı.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Kapıda mı bekledin yine!..."[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "Sen hem kocam, hem de hocamsın. Dünya ahiret mutluluğumu sana borçluyum. Nankör olamam. Hakkını nasıl öderim sana…" Salonda Tahir Bey tefsirde dünkü kaldıkları yerden devam etti. Melek hanım hem çayını doldurdu, müphem konuları açıklaması için hem de sorular sordu. Melek Hanım okudu, Tahir Bey değerlendirdi. Erken kalkmak için; erken yatmak bir gereklilikti. Yatmadan önce Tahir Bey abdestini tazelerken; Melek hanım yatak örtüsünü kaldırdı, yastık ve yorganı açtı. Gecelik ve pijamaları hazırladı. Dualarını ettiler ve yattılar.[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] Gece yarısı uyanan Melek Hanım, abdestini alarak; teheccüd namazı kıldı. Eşine, kendine ve tüm Müslümanlara dua etti. Yatağında asude bir şekilde uyuyan Tahir Bey'i uyandırmaya kıyamadı. Sessizce yanına sokularak yattı. O uykuya varmak üzereyken Tahir Bey teheccüd namazını kıldı, dua etti. Muhabbetle yatan eşine baktı. Sabah namazını camide kılarak eve geldiğinde sabah kahvaltısını hazır buldu. Huzur ve saadet içinde kahvaltılarını yaptılar. Melek Hanım, her günkü gibi, sevgiyle Tahir Bey'i işe yolladı. Melek Hanım biliyordu ki…[/SIZE][/I][/B] [B][I][SIZE=3] "İnsanların, hayatını bir yaşam biçimine dönüştüremiyorlardı. Yuvayı her ne kadar erkek yapsa da, kadının huzur ve mutluluk içinde devam ettirebileceğini gayet iyi biliyordu. Evden sevgi ve muhabbetle işe çıkan erkeğin; gözü ve gönlü dışarıda kalmayacağını, akşam olunca da; sevgi ve muhabbetle eve döneceğini ama herkesten daha iyi biliyordu." [/SIZE][/I][/B][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Sen Benim Eşimsin Hizmetçim Degil..
Üst
Alt