Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İlmihal/Fıkıh
Secde-i sehiv
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 37525" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Secde-i sehiv</strong>, sehiv secdesi, yanılma secdesi</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong> <span style="color: DarkSlateBlue">Sual:</span></strong></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateBlue">Namazda, Sübhaneke’den önce veya sonra Ettehıyyatüyü okumak yahut Sübhanekeyi veya Salli Barik’leri ikişer defa okumak, Rabbena’dan başka, beş on dua daha okumak secde-i sehvi gerektirir mi?</span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue"><strong>CEVAP</strong></span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue">Hiç birisi gerektirmez. Sübhaneke okunacak yer dua mahallidir. Orada başka dualar da okunsa yine secde-i sehvi gerektirmez. Yanılarak iki veya üç kere Sübhaneke okunsa, yine secde-i sehvi gerektirmez. Salli barikten sonra, Rabbena ile başlayan birçok âyeti kerimeyi dua niyetiyle okumak veya hadis-i şerif ile bildirilen duaları okumak selamı geciktirmek sayılmaz, secde-i sehv de gerekmez. Çünkü orası dua mahallidir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue"></span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><em><strong></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>soru</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><em><strong></strong></em>Sehiv secdesini Ettehiyatü den sonra yapmayı unuttum. Ve salli-barik ten sonra aklıma geldi. Tekrar sehiv secdesi yapmam gerekir mi? Hükmü nedir? </span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>cevap</strong></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Tahiyyattan sonra sehiv secdesi getirmeyi unutup salli barik dualarını okuyan kişi aklına geldiği zaman sehiv secdesi yapar. Namazdaki tüm hatalar için bir tane sehiv secdesi getirmek yeterlidir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue">Bir rüknün tehiri veya bir vacibin terk yahut tehiri halinde son oturuşta yalnız Tahiyyat okunduktan sonra iki tarafa selâm verilir, daha sonra "Allahu ekber" denilerek secdeye varılıp, üç kere "Sübhane Rabbiyel a'lâ" okunur; sonra "Allahu ekber" denilerek oturulur, bir tesbih miktarı celseden sonra yeniden "Allahu ekber" diye, ikinci secdeye varılır; yine üç defa "Sübhane Rabbiyel-a'lâ" okunduktan sonra "Allahu ekber" denilerek oturulur Tahiyyat, Allahümme salli ve Allahümme barik ve Rabbenâ âtinâ duaları okunduktan sonra önce sağ tarafa, sonra da sol tarafa selâm verilir</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue">Yalnız sağ tarafa selâm verildikten sonra sehiv secdelerinin yapılması daha faziletli ve ihtiyata daha uygundur Nitekim cemaatla kılınan namazlarda cemaatin yanlışlıkla dağılmasına meydan vermemek için, yalnız sağ tarafa selâmdan sonra sehiv secdelerinin yapılması gerekli görülmüştür</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue">Hanefilerin sağlam görülen görüşüne göre sehiv secdesi vacib, genel olarak diğer mezheplere göre ise sünnettir (İbnül-Hümâm, Fethul-Kadîr, Mısır 1316/1898, I, 355, 374; el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', Beyrut 1394/1974, I,163-179; el-Meydânî, el-Lübâb, İstanbul ty, I, 95 vd; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-İslâmî ve Edilletüh, Dımaşk 1405/1985, I, 87 vd)</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue">Hanefilerin bu konuda dayandığı delil, Abdullah b Mes'ud (ra)'den nakledilen şu hadistir: "Sizden birisi namazında şüpheye düşerse, doğrusunu araştırsın ve namazını kanaatine göre tamamlasın, sonra selam verip sehiv secdesi yapsın, yani yanıldığı için iki secde daha yapsın " (Buhârî, Salat, 31; Müslim, Mesâcid, 88, 89; Ebû Dâvud, Salât, 190, 191, 193; Nesâî, Sehv, 24, 25; İbn Mâce, İkâme, 132, 133; Mâlik, Muvatta', Nidâ, 61-63; Ahmed b Hanbel, I, 190, 193, 204-206) Ebû Saîd el-Hudrî (ra) de Allah elçisinin şöyle buyurduğunu nakleder: "Sizden biri namazı üç rek'at mı yoksa dört rek'at mı kıldığında şüpheye düşerse, şüphesini atsın ve kesin olarak bildiği ne ise, onun üzerinden namazı tamamlasın Selâm vermeden önce de iki secde yapsın Eğer beş kılmış ise, bu secdeler namazına şefaatçi olur, tam kılmış durumda ise, bu iki secde şeytanın kendisinden uzaklaşmasına vesile olur" (Buhârî, Sehv, 6, 7; Müslim, Salât, 19, 20; Ahmed b Hanbel, III, 12, 37, 42)</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue">SİE/İslam Ansiklopedisi </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue"></span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Hz. Peygamber ile Ashab-ı kiramın gerektiği durumda sehiv secdesi yapmaları bu secdenin vacib olduğunu gösterir. Haccın vaciblerinden birisinin eksik kalması halinde, bunu telâfi için kurban kesilmesi gibi, sehiv secdesi de, namazdaki eksiklerin tamamlanması için vacib kılınmıştır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Hanefilere göre; Namaz kılan kişi bu secdeyi terketmekle günahkâr olur</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, fakat namazı fasit olmaz. Çünkü sehiv secdesi kaybolmuş bir şeyin tazminidir. Bir şeyin tazmini ise ancak vacib olur. Sehiv secdesi, teşehhüdü okumak ve selâm vermek gibi vacib olan işlerin yapılmasından doğan günahı kaldırır, fakat bir rükün olan, meselâ bir rükuu yapmamaktan doğan eksikliği kaldırmaz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Sehiv secdesi imama ve tek başına namaz kılana vacibtir. İmama uyan kişi namazında yanılırsa onun üzerine sehiv secdesi vacib olmaz. Eğer İmam yanılmışsa cemaatin ona uyması vacib olur. Eğer imama uyan kişi müdrik veya mesbuk ise</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, onun da imamın sehiv secdesine katılması gerekir. Eğer imam sehiv secdesini yapmazsa bu secde cemaatten de düşer. Çünkü cemaatin imama uyması gerekir. Fakat mesbuk, yalnız secdelerde imama uyar, selâmda ona uymaz (bk. "Müdrik"; "Mesbûk", "Lâhik" mad.).</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Sehiv secdesi vakit namazı kılmaya elverişli olduğu zamanlarda ve durumlarda vacibtir. Meselâ; sabah namazını kılarken selâm verdikten sonra güneş doğsa veya ikindi namazında güneşin ufuktaki kırmızılığı iyice ortaya çıksa bu kimseden sehiv secdesi düşer.</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Cuma ve bayram namazlarında kalabalık bir cemaat varsa karışıklığa meydan verilmemesi için sehiv secdesinin terkedilmesi daha uygun görülmüştür. Bir kimse sehiv secdesini yaparken yanılsa</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, ayrıca bir sehiv secdesi daha yapması gerekmez.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Farz</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, vacib veya sünnet bir namazın kendi içinde kıyam, kıraat, rükû ve secde gibi farzları; Fâtiha, süre ilâvesi, tertibe uymak gibi vacibleri; oturuşlarda Allahümme Salli-Allahümme bârik duaları gibi sünnetleri vardır. Bunlara tam olarak riayet edilince eksiksiz namaz kılınmış olur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Herhangi bir namazda bir farzın kasten veya yanılarak terk edilmesi o namazın iadesini gerektirir. Bu büyük eksikliği tamamlamak için sehiv secdeleri yeterli olmaz.</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir vacibin kasten terk veya tehiri ise kötü bir iş olup</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, bundan dolayı sehiv secdesi gerekmezse de; böyle bir namazı yeniden kılmak daha uygundur. Bir vacibin yanılarak terk veya tehir edilmesi ise sehiv secdelerini gerektirir. Bu yolla o eksiklik telâfi edilmiş olur. Bir sünnetin kasten veya yanılarak terki ise sehiv secdesini gerektirmez, fakat böyle bir hareket bir kusurdur, sevap ve faziletten mahrum kalmaya sebep olur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Sehiv secdesinin sebepleri şunlardır: </span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">1) Kasten yapılan işlerden dolayı üç yerde sehiv secdesi yapmak gerekir. İlk oturuşu terketmek yahut birinci rekâttan bir secdeyi namazın sonuna bırakmak yahut da bir rükün eda edecek kadar bir süre tefekküre dalarak bir şey yapmamak.</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">2) Namazın vaciblerinden birini yanılarak terketmekle sehiv secdesi gerekir. Bu da ya o vacibi terketmek</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, geri bırakmak, öne almak, namaza bir şey eklemek veya bir şeyi eksiltmek şekillerinde ortaya çıkabilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Terk veya tehir halinde sehiv secdesini gerektiren bu vacibler on bir tanedir. Bunlardan altı tanesi aslî olup şunlardır:</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">a) Farz namazların ilk iki rek'atında Fâtiha süresinin tamamını veya çoğunu terketmek.</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">b) Farz namazların ilk iki rek'atında Fâtiha'dan sonra üç kısa âyet veya uzun bir âyet okumayı terketmek.</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">c) Namazlarda açıktan veya gizli okuma esasına uymamak. İmamın akşam namazında gizli</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, öğle namazında açıktan okuması gibi, namazı yalnız kılan kimse de aynı hükme tabi olur. Bu durumda namazın sonunda sehiv secdesi yapılarak bu eksiklik giderilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Gizli okunacak yerde Fâtiha'nın çoğu açık okunsa geri kalanı gizli okunur. Bunun aksine açık okunacak bir namazda Fâtiha'nın bir bölümü gizli okunsa</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, yeni baştan açıktan okunması gerekir. Böylece, açık ve gizli okuyuş, tek namazda birleşmemiş olur. Başka bir görüşe göre, yeniden başlamak gerekmez, yanlışlıkla sessiz okuduğu anlaşılınca, geri kalan kısım sesli okunmakla yetinilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">d) Üç veya dört rekatlı namazların ilk oturuşunda teşehhüdü terketmek.</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">e) Son oturuşta teşehhüdü terketmek</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">,</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">f) Bir rekâtın içinde tekrarlanması gereken bir işi yapmakta sırayı gözetmemek. Bu fiil her rekâtın ikinci secdesidir. Meselâ; bir kimse</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, bir rekâtta ilk secdeden sonra yanılarak sonraki rekâta kalkar ve o rekâtı iki secdesi ile yerine getirdikten sonra, namazın sonunda terkettiği bu secdeyi hatırlayıp, o secdeyi de yerine getirse, sıraya uymadığından dolayı bu kimseye sehiv secdesi yapmak vacib olur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">g) İftitah tekbirinden sonra rükuya gidip</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, yanıldığını anlayarak geri dönüp Fâtiha ve ilâve süre okuyan kimse, rükuu yeniler, tertibe riayet etmediği için de sehiv secdesi yapar. Bunun gibi tilâvet secdesini yerinde yapmayıp terk etmek de sehiv secdesini gerektirir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Diğer yandan ayakta duracak yerde oturmak</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, oturacak yerde ayağa kalkmak durumlarında olduğu gibi bir farzın yerini değiştirmek veya tehir etmek de sehiv secdesini gerektirir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">h) Rükû ve secdede ta'dili erkânı terketmek. Sahih görülen görüşe göre</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, yanılarak ta'dili erkânı terkeden kimsenin sehiv secdesi yapması vacib olur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">i) Farz namazlarda kıraatin yerini değiştirmek. Meselâ; ilâve süreden sonra Fâtiha okumak veya dört rekâtlı namazların son iki rekâtında süre okumak gibi durumlarda sehiv secdesi yapmak gerekir.</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">j) Vitir namazının kunutunu terketmek. Bu da kunutu okumadan rükûya varmakla gerçekleşir. Kunutu terk eden kimse sehiv secdesi yapar.</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">k) Kunut tekbirini terketmek I) Bayram tekbirlerinin tamamını veya bir bölümünü terketmek</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, yahut bayram namazının ikinci rekâtının rükû tekbirini terketmek gibi durumlarda da sehiv secdesi yapmak gerekir. Çünkü bunlar vacib tekbirlerdir. Birinci rekâtın rükû tekbiri böyle değildir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">3) Namaza</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, namaz cinsinden olmayan bir şeyi ilâve etmek. İki kere rükû etmek gibi. Bu durumda namazın sonunda sehiv secdesi gerekir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">4) Yanılarak terkedilen fiile geri dönmek:</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir kimse yanılarak birinci oturuşu yapmasa</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, sonra bu durumu hatırlasa bakılır; eğer oturma haline daha yakın ise, geri döner ve oturup teşehhütte bulunur. Eğer ayakta durma haline daha yakın ise, geri dönmez, namazın sonunda sehiv secdesi yapar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Son oturuşu yanılarak terkedip beşinci rekâta kalkan kimse</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, beşinci rekâtın secdesini yapmamışsa geri döner ve oturur, sonunda da sehiv secdesi yapar. Eğer bu kimse, beşinci rekâtın secdesini yapmışsa farzı bâtıl olur ve kıldığı namaz nâfileye dönüşür. Böyle bir kimsenin bu namazı altıya tamamlaması menduptur. Bu hüküm Ebû Hanîfe ile İmam Muhammed'e göredir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Eğer son oturuşta teşehhüt miktarı oturduktan sonra yanılarak ayağa kalkarsa</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, bu oturuşu birinci oturuş sanarak selâm vermemişse bakılır: Beşinci rekâtın secdesini yapmadıysa tekrar oturur. Eğer beşinci rekâtın secdesini yapmışsa müstehap olarak bu namaza bir rekât daha ilâve eder. Bu kimsenin kıldığı farz namaz tamam olur. Çünkü son oturuş, kendi mahallinde olmuştur. Fazla olarak kılınan iki rekât ise, bu kimse için nafile hükmünde olmuş olur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">5) Namazda rekât sayısında şüphelenmek:</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir kimse namazında şüphelenerek üç mü yoksa dört mü kıldığını hatırlamasa</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, eğer yanılma olayı bu kişinin başına ilk defa gelmişse, yani bu gibi şüphelenmeler o kişide devamlı bir âdet hâline gelmemişse namazını yeniden kılmalıdır. Bunu yeniden kılmak için oturarak selâm vermesi daha uygundur. Çünkü Allah elçisi; Sizden biri namazında kaç rekât kıldığı hususunda şüpheye düşerse namazını yeniden kılsın " (Zeylaî, bu hadis için "garib" demiştir. bk. Nasbu'r-Râye, II, 173) buyurmuştur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Eğer böyle bir kimseye çoğu kez şüphelenme durumu geliyorsa</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, galip olan kanaatine göre namazına devam eder. Üç veya dört rekâttan hangisi hakkındaki kanaatı ağır basıyorsa o tarafı tercih eder. Çünkü sık sık vesveseye düşen kimsenin namazını yeniden kılmasında güçlükler vardır. Hz. Peygamber (s.a.s) bu konuda şöyle buyurmuştur: "Sizden biri şüphelendiği zaman doğruyu araştırsın ve namazını tamamlasın " (Buhârî, Salât, 31; Müslim, Mesâcid, 88, 89, Ebû Davud, Salât, 190, 191, 193; Nesâi, Sehv, 24, 25)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Namazda şüphelenip</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, kaç rekât kıldığı hususunda kesin bir kanaata varamayan kimse en az rekâtı esas alarak namazına devam eder. Çünkü en azı hakkındaki bilgi kesindir. Böyle bir kimse oturması lâzım geldiğine kanaat getirdiği her yerde oturmalıdır. Böylece farz veya vacib olan bir oturuşu terketmemiş olur. Meselâ; dört rekâtlı bir namazda, kılmakta olduğu rekâtın birinci mi, yoksa ikinci mi olduğu hususunda şüphe eden kimse araştırmasına göre amel eder. Eğer araştırması bir sonuç vermezse en az olan bir rekatı esas alarak namaza devam eder. Ancak bunun ikinci rekâtında oturmak vaciptir. Sonra kalkıp bir rekât daha kılar ve oturur. Bu konuda delil Allah elçisinin şu hadisidir: "Sizden biri namazında şüphe eder, üç mü yoksa dört mü kıldığını bilemezse, şüpheyi atsın ve en az rekâtı esas alarak namazına devam etsin " (Zeylaî, Nasbü'r-Râye, II, 174).</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir kimse namazda iki defa veya daha fazla yanılırsa</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, hepsi için namazın sonunda bir tek sehiv secdesi (iki secde) yapması yeterlidir. Çünkü Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmuştur:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">"Sizden biri yanıldığı zaman iki defa secde etsin " (İbn Mâce</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, İkâme, 129). Bu hadis iki kere yanılmayı da kapsamaktadır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Diğer yandan bu son hadis</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, rukûlu ve secdeli olan bütün vacib, sünnet ve diğer nafile namazlardaki yanılmaları da kapsamına almaktadır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Tek başına namaz kılanın açıktan veya gizlice okumasından dolayı zâhiru'r-rivâye'ye göre</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, sehiv secdesi gerekmez. Ancak gizlice okunacak yerde, meselâ; öğle namazında açıktan okuması kasta dayanıyorsa kötü bir iş sayılır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Tek başına namaz kılanın gündüz kılacağı nâfile namazlarında açıktan kıraatta bulunması mekruhtur.</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">İmam</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, meselâ sabah namazında Fâtiha'yı yanılarak gizlice okuyup, sonra hatırlasa, ilâve edeceği süreyi açıktan okur, Fâtiha'yı yeniden okumaz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Dört veya üç rekâtlı farz veya vitir namazlarında birinci oturuşta</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, Tahiyyat okunduktan sonra, yanılarak "Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed" denilmesi ve Ebû Hanîfe'den bir rivayete göre bu Tahiyyattan sonra bir harf bile ziyade edilmesi sehiv secdelerini gerektirir. Fakat son oturuşlarda Tahiyyattan sonra Kuran okunması, dua edilmesi, sehiv secdelerini gerektirmez. Çünkü son oturuş dua ve senâ mahallidir. Kuran ise dua ve senâyı içine alır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">İmam yanıldığı zaman</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, yanıldığını hatırlatmak konusunda, Allah elçisi şöyle buyurmuştur: "Erkeklerin sübhanellah demesi, kadınların ise el çırpması gerekir" (eş-Şevkani, Nehyül-Evtâr, II, 320 vd.)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">İmam Şafii de Ahmed b. Hanbele göre</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">, sehiv secdeleri iki tarafa selâm verilmeden yapılmalıdır. İmam Mâlike göre ise, secde namaza bir ilâve yüzünden yapılacaksa bunun selâmdan sonra; bir eksiklik yüzünden ise selâmdan önce yapılmalıdır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Hamdi DÖNDÜREN</span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><img src="https://www.islamiforumlar.net/resim/images/okisareti.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 37525, member: 3"] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][B]Secde-i sehiv[/B], sehiv secdesi, yanılma secdesi [B] [COLOR=DarkSlateBlue]Sual:[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=DarkSlateBlue]Namazda, Sübhaneke’den önce veya sonra Ettehıyyatüyü okumak yahut Sübhanekeyi veya Salli Barik’leri ikişer defa okumak, Rabbena’dan başka, beş on dua daha okumak secde-i sehvi gerektirir mi?[/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=Blue][B]CEVAP[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=Blue]Hiç birisi gerektirmez. Sübhaneke okunacak yer dua mahallidir. Orada başka dualar da okunsa yine secde-i sehvi gerektirmez. Yanılarak iki veya üç kere Sübhaneke okunsa, yine secde-i sehvi gerektirmez. Salli barikten sonra, Rabbena ile başlayan birçok âyeti kerimeyi dua niyetiyle okumak veya hadis-i şerif ile bildirilen duaları okumak selamı geciktirmek sayılmaz, secde-i sehv de gerekmez. Çünkü orası dua mahallidir. [/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][I][B] soru [/B][/I]Sehiv secdesini Ettehiyatü den sonra yapmayı unuttum. Ve salli-barik ten sonra aklıma geldi. Tekrar sehiv secdesi yapmam gerekir mi? Hükmü nedir? [B] cevap[/B][/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] Tahiyyattan sonra sehiv secdesi getirmeyi unutup salli barik dualarını okuyan kişi aklına geldiği zaman sehiv secdesi yapar. Namazdaki tüm hatalar için bir tane sehiv secdesi getirmek yeterlidir. [/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=Blue] Bir rüknün tehiri veya bir vacibin terk yahut tehiri halinde son oturuşta yalnız Tahiyyat okunduktan sonra iki tarafa selâm verilir, daha sonra "Allahu ekber" denilerek secdeye varılıp, üç kere "Sübhane Rabbiyel a'lâ" okunur; sonra "Allahu ekber" denilerek oturulur, bir tesbih miktarı celseden sonra yeniden "Allahu ekber" diye, ikinci secdeye varılır; yine üç defa "Sübhane Rabbiyel-a'lâ" okunduktan sonra "Allahu ekber" denilerek oturulur Tahiyyat, Allahümme salli ve Allahümme barik ve Rabbenâ âtinâ duaları okunduktan sonra önce sağ tarafa, sonra da sol tarafa selâm verilir Yalnız sağ tarafa selâm verildikten sonra sehiv secdelerinin yapılması daha faziletli ve ihtiyata daha uygundur Nitekim cemaatla kılınan namazlarda cemaatin yanlışlıkla dağılmasına meydan vermemek için, yalnız sağ tarafa selâmdan sonra sehiv secdelerinin yapılması gerekli görülmüştür Hanefilerin sağlam görülen görüşüne göre sehiv secdesi vacib, genel olarak diğer mezheplere göre ise sünnettir (İbnül-Hümâm, Fethul-Kadîr, Mısır 1316/1898, I, 355, 374; el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', Beyrut 1394/1974, I,163-179; el-Meydânî, el-Lübâb, İstanbul ty, I, 95 vd; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-İslâmî ve Edilletüh, Dımaşk 1405/1985, I, 87 vd) Hanefilerin bu konuda dayandığı delil, Abdullah b Mes'ud (ra)'den nakledilen şu hadistir: "Sizden birisi namazında şüpheye düşerse, doğrusunu araştırsın ve namazını kanaatine göre tamamlasın, sonra selam verip sehiv secdesi yapsın, yani yanıldığı için iki secde daha yapsın " (Buhârî, Salat, 31; Müslim, Mesâcid, 88, 89; Ebû Dâvud, Salât, 190, 191, 193; Nesâî, Sehv, 24, 25; İbn Mâce, İkâme, 132, 133; Mâlik, Muvatta', Nidâ, 61-63; Ahmed b Hanbel, I, 190, 193, 204-206) Ebû Saîd el-Hudrî (ra) de Allah elçisinin şöyle buyurduğunu nakleder: "Sizden biri namazı üç rek'at mı yoksa dört rek'at mı kıldığında şüpheye düşerse, şüphesini atsın ve kesin olarak bildiği ne ise, onun üzerinden namazı tamamlasın Selâm vermeden önce de iki secde yapsın Eğer beş kılmış ise, bu secdeler namazına şefaatçi olur, tam kılmış durumda ise, bu iki secde şeytanın kendisinden uzaklaşmasına vesile olur" (Buhârî, Sehv, 6, 7; Müslim, Salât, 19, 20; Ahmed b Hanbel, III, 12, 37, 42) SİE/İslam Ansiklopedisi [/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3]Hz. Peygamber ile Ashab-ı kiramın gerektiği durumda sehiv secdesi yapmaları bu secdenin vacib olduğunu gösterir. Haccın vaciblerinden birisinin eksik kalması halinde, bunu telâfi için kurban kesilmesi gibi, sehiv secdesi de, namazdaki eksiklerin tamamlanması için vacib kılınmıştır. Hanefilere göre; Namaz kılan kişi bu secdeyi terketmekle günahkâr olur[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], fakat namazı fasit olmaz. Çünkü sehiv secdesi kaybolmuş bir şeyin tazminidir. Bir şeyin tazmini ise ancak vacib olur. Sehiv secdesi, teşehhüdü okumak ve selâm vermek gibi vacib olan işlerin yapılmasından doğan günahı kaldırır, fakat bir rükün olan, meselâ bir rükuu yapmamaktan doğan eksikliği kaldırmaz. Sehiv secdesi imama ve tek başına namaz kılana vacibtir. İmama uyan kişi namazında yanılırsa onun üzerine sehiv secdesi vacib olmaz. Eğer İmam yanılmışsa cemaatin ona uyması vacib olur. Eğer imama uyan kişi müdrik veya mesbuk ise[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], onun da imamın sehiv secdesine katılması gerekir. Eğer imam sehiv secdesini yapmazsa bu secde cemaatten de düşer. Çünkü cemaatin imama uyması gerekir. Fakat mesbuk, yalnız secdelerde imama uyar, selâmda ona uymaz (bk. "Müdrik"; "Mesbûk", "Lâhik" mad.). Sehiv secdesi vakit namazı kılmaya elverişli olduğu zamanlarda ve durumlarda vacibtir. Meselâ; sabah namazını kılarken selâm verdikten sonra güneş doğsa veya ikindi namazında güneşin ufuktaki kırmızılığı iyice ortaya çıksa bu kimseden sehiv secdesi düşer.[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] Cuma ve bayram namazlarında kalabalık bir cemaat varsa karışıklığa meydan verilmemesi için sehiv secdesinin terkedilmesi daha uygun görülmüştür. Bir kimse sehiv secdesini yaparken yanılsa[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], ayrıca bir sehiv secdesi daha yapması gerekmez. Farz[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], vacib veya sünnet bir namazın kendi içinde kıyam, kıraat, rükû ve secde gibi farzları; Fâtiha, süre ilâvesi, tertibe uymak gibi vacibleri; oturuşlarda Allahümme Salli-Allahümme bârik duaları gibi sünnetleri vardır. Bunlara tam olarak riayet edilince eksiksiz namaz kılınmış olur. Herhangi bir namazda bir farzın kasten veya yanılarak terk edilmesi o namazın iadesini gerektirir. Bu büyük eksikliği tamamlamak için sehiv secdeleri yeterli olmaz.[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] Bir vacibin kasten terk veya tehiri ise kötü bir iş olup[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], bundan dolayı sehiv secdesi gerekmezse de; böyle bir namazı yeniden kılmak daha uygundur. Bir vacibin yanılarak terk veya tehir edilmesi ise sehiv secdelerini gerektirir. Bu yolla o eksiklik telâfi edilmiş olur. Bir sünnetin kasten veya yanılarak terki ise sehiv secdesini gerektirmez, fakat böyle bir hareket bir kusurdur, sevap ve faziletten mahrum kalmaya sebep olur. Sehiv secdesinin sebepleri şunlardır: [/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] 1) Kasten yapılan işlerden dolayı üç yerde sehiv secdesi yapmak gerekir. İlk oturuşu terketmek yahut birinci rekâttan bir secdeyi namazın sonuna bırakmak yahut da bir rükün eda edecek kadar bir süre tefekküre dalarak bir şey yapmamak.[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] 2) Namazın vaciblerinden birini yanılarak terketmekle sehiv secdesi gerekir. Bu da ya o vacibi terketmek[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], geri bırakmak, öne almak, namaza bir şey eklemek veya bir şeyi eksiltmek şekillerinde ortaya çıkabilir. Terk veya tehir halinde sehiv secdesini gerektiren bu vacibler on bir tanedir. Bunlardan altı tanesi aslî olup şunlardır:[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] a) Farz namazların ilk iki rek'atında Fâtiha süresinin tamamını veya çoğunu terketmek.[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] b) Farz namazların ilk iki rek'atında Fâtiha'dan sonra üç kısa âyet veya uzun bir âyet okumayı terketmek.[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] c) Namazlarda açıktan veya gizli okuma esasına uymamak. İmamın akşam namazında gizli[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], öğle namazında açıktan okuması gibi, namazı yalnız kılan kimse de aynı hükme tabi olur. Bu durumda namazın sonunda sehiv secdesi yapılarak bu eksiklik giderilir. Gizli okunacak yerde Fâtiha'nın çoğu açık okunsa geri kalanı gizli okunur. Bunun aksine açık okunacak bir namazda Fâtiha'nın bir bölümü gizli okunsa[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], yeni baştan açıktan okunması gerekir. Böylece, açık ve gizli okuyuş, tek namazda birleşmemiş olur. Başka bir görüşe göre, yeniden başlamak gerekmez, yanlışlıkla sessiz okuduğu anlaşılınca, geri kalan kısım sesli okunmakla yetinilir. d) Üç veya dört rekatlı namazların ilk oturuşunda teşehhüdü terketmek.[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] e) Son oturuşta teşehhüdü terketmek[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], f) Bir rekâtın içinde tekrarlanması gereken bir işi yapmakta sırayı gözetmemek. Bu fiil her rekâtın ikinci secdesidir. Meselâ; bir kimse[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], bir rekâtta ilk secdeden sonra yanılarak sonraki rekâta kalkar ve o rekâtı iki secdesi ile yerine getirdikten sonra, namazın sonunda terkettiği bu secdeyi hatırlayıp, o secdeyi de yerine getirse, sıraya uymadığından dolayı bu kimseye sehiv secdesi yapmak vacib olur. g) İftitah tekbirinden sonra rükuya gidip[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], yanıldığını anlayarak geri dönüp Fâtiha ve ilâve süre okuyan kimse, rükuu yeniler, tertibe riayet etmediği için de sehiv secdesi yapar. Bunun gibi tilâvet secdesini yerinde yapmayıp terk etmek de sehiv secdesini gerektirir. Diğer yandan ayakta duracak yerde oturmak[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], oturacak yerde ayağa kalkmak durumlarında olduğu gibi bir farzın yerini değiştirmek veya tehir etmek de sehiv secdesini gerektirir. h) Rükû ve secdede ta'dili erkânı terketmek. Sahih görülen görüşe göre[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], yanılarak ta'dili erkânı terkeden kimsenin sehiv secdesi yapması vacib olur. i) Farz namazlarda kıraatin yerini değiştirmek. Meselâ; ilâve süreden sonra Fâtiha okumak veya dört rekâtlı namazların son iki rekâtında süre okumak gibi durumlarda sehiv secdesi yapmak gerekir.[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] j) Vitir namazının kunutunu terketmek. Bu da kunutu okumadan rükûya varmakla gerçekleşir. Kunutu terk eden kimse sehiv secdesi yapar.[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] k) Kunut tekbirini terketmek I) Bayram tekbirlerinin tamamını veya bir bölümünü terketmek[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], yahut bayram namazının ikinci rekâtının rükû tekbirini terketmek gibi durumlarda da sehiv secdesi yapmak gerekir. Çünkü bunlar vacib tekbirlerdir. Birinci rekâtın rükû tekbiri böyle değildir. 3) Namaza[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], namaz cinsinden olmayan bir şeyi ilâve etmek. İki kere rükû etmek gibi. Bu durumda namazın sonunda sehiv secdesi gerekir. 4) Yanılarak terkedilen fiile geri dönmek:[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] Bir kimse yanılarak birinci oturuşu yapmasa[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], sonra bu durumu hatırlasa bakılır; eğer oturma haline daha yakın ise, geri döner ve oturup teşehhütte bulunur. Eğer ayakta durma haline daha yakın ise, geri dönmez, namazın sonunda sehiv secdesi yapar. Son oturuşu yanılarak terkedip beşinci rekâta kalkan kimse[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], beşinci rekâtın secdesini yapmamışsa geri döner ve oturur, sonunda da sehiv secdesi yapar. Eğer bu kimse, beşinci rekâtın secdesini yapmışsa farzı bâtıl olur ve kıldığı namaz nâfileye dönüşür. Böyle bir kimsenin bu namazı altıya tamamlaması menduptur. Bu hüküm Ebû Hanîfe ile İmam Muhammed'e göredir. Eğer son oturuşta teşehhüt miktarı oturduktan sonra yanılarak ayağa kalkarsa[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], bu oturuşu birinci oturuş sanarak selâm vermemişse bakılır: Beşinci rekâtın secdesini yapmadıysa tekrar oturur. Eğer beşinci rekâtın secdesini yapmışsa müstehap olarak bu namaza bir rekât daha ilâve eder. Bu kimsenin kıldığı farz namaz tamam olur. Çünkü son oturuş, kendi mahallinde olmuştur. Fazla olarak kılınan iki rekât ise, bu kimse için nafile hükmünde olmuş olur. 5) Namazda rekât sayısında şüphelenmek:[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] Bir kimse namazında şüphelenerek üç mü yoksa dört mü kıldığını hatırlamasa[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], eğer yanılma olayı bu kişinin başına ilk defa gelmişse, yani bu gibi şüphelenmeler o kişide devamlı bir âdet hâline gelmemişse namazını yeniden kılmalıdır. Bunu yeniden kılmak için oturarak selâm vermesi daha uygundur. Çünkü Allah elçisi; Sizden biri namazında kaç rekât kıldığı hususunda şüpheye düşerse namazını yeniden kılsın " (Zeylaî, bu hadis için "garib" demiştir. bk. Nasbu'r-Râye, II, 173) buyurmuştur. Eğer böyle bir kimseye çoğu kez şüphelenme durumu geliyorsa[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], galip olan kanaatine göre namazına devam eder. Üç veya dört rekâttan hangisi hakkındaki kanaatı ağır basıyorsa o tarafı tercih eder. Çünkü sık sık vesveseye düşen kimsenin namazını yeniden kılmasında güçlükler vardır. Hz. Peygamber (s.a.s) bu konuda şöyle buyurmuştur: "Sizden biri şüphelendiği zaman doğruyu araştırsın ve namazını tamamlasın " (Buhârî, Salât, 31; Müslim, Mesâcid, 88, 89, Ebû Davud, Salât, 190, 191, 193; Nesâi, Sehv, 24, 25) Namazda şüphelenip[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], kaç rekât kıldığı hususunda kesin bir kanaata varamayan kimse en az rekâtı esas alarak namazına devam eder. Çünkü en azı hakkındaki bilgi kesindir. Böyle bir kimse oturması lâzım geldiğine kanaat getirdiği her yerde oturmalıdır. Böylece farz veya vacib olan bir oturuşu terketmemiş olur. Meselâ; dört rekâtlı bir namazda, kılmakta olduğu rekâtın birinci mi, yoksa ikinci mi olduğu hususunda şüphe eden kimse araştırmasına göre amel eder. Eğer araştırması bir sonuç vermezse en az olan bir rekatı esas alarak namaza devam eder. Ancak bunun ikinci rekâtında oturmak vaciptir. Sonra kalkıp bir rekât daha kılar ve oturur. Bu konuda delil Allah elçisinin şu hadisidir: "Sizden biri namazında şüphe eder, üç mü yoksa dört mü kıldığını bilemezse, şüpheyi atsın ve en az rekâtı esas alarak namazına devam etsin " (Zeylaî, Nasbü'r-Râye, II, 174). Bir kimse namazda iki defa veya daha fazla yanılırsa[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], hepsi için namazın sonunda bir tek sehiv secdesi (iki secde) yapması yeterlidir. Çünkü Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri yanıldığı zaman iki defa secde etsin " (İbn Mâce[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], İkâme, 129). Bu hadis iki kere yanılmayı da kapsamaktadır. Diğer yandan bu son hadis[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], rukûlu ve secdeli olan bütün vacib, sünnet ve diğer nafile namazlardaki yanılmaları da kapsamına almaktadır. Tek başına namaz kılanın açıktan veya gizlice okumasından dolayı zâhiru'r-rivâye'ye göre[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], sehiv secdesi gerekmez. Ancak gizlice okunacak yerde, meselâ; öğle namazında açıktan okuması kasta dayanıyorsa kötü bir iş sayılır. Tek başına namaz kılanın gündüz kılacağı nâfile namazlarında açıktan kıraatta bulunması mekruhtur.[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] İmam[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], meselâ sabah namazında Fâtiha'yı yanılarak gizlice okuyup, sonra hatırlasa, ilâve edeceği süreyi açıktan okur, Fâtiha'yı yeniden okumaz. Dört veya üç rekâtlı farz veya vitir namazlarında birinci oturuşta[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], Tahiyyat okunduktan sonra, yanılarak "Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed" denilmesi ve Ebû Hanîfe'den bir rivayete göre bu Tahiyyattan sonra bir harf bile ziyade edilmesi sehiv secdelerini gerektirir. Fakat son oturuşlarda Tahiyyattan sonra Kuran okunması, dua edilmesi, sehiv secdelerini gerektirmez. Çünkü son oturuş dua ve senâ mahallidir. Kuran ise dua ve senâyı içine alır. İmam yanıldığı zaman[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], yanıldığını hatırlatmak konusunda, Allah elçisi şöyle buyurmuştur: "Erkeklerin sübhanellah demesi, kadınların ise el çırpması gerekir" (eş-Şevkani, Nehyül-Evtâr, II, 320 vd.) İmam Şafii de Ahmed b. Hanbele göre[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3], sehiv secdeleri iki tarafa selâm verilmeden yapılmalıdır. İmam Mâlike göre ise, secde namaza bir ilâve yüzünden yapılacaksa bunun selâmdan sonra; bir eksiklik yüzünden ise selâmdan önce yapılmalıdır. Hamdi DÖNDÜREN[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][IMG]https://www.islamiforumlar.net/resim/images/okisareti.gif[/IMG][/SIZE][/FONT][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İlmihal/Fıkıh
Secde-i sehiv
Üst
Alt