Sâlik:

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
SÂLİK:
Tasavvuf yolcusu
Şunu iyi bilmelidir ki, maksada kavuşmak için çalışan sâlikin hep şerîate, İslâmiyete uyması şarttır Tasavvuf yolunda en önemli vazîfe olan zikr-i ilâhî (Allahü teâlâyı anmak) şerîatin emirlerinden biridir İslâmiyet'in yasaklarından sakınmak da bu yolda lâzımdır Farzları yapmak, sâlikin ilerlemesini kolaylaştırır Tasavvuf yolunu iyi bilen ve sâlike yol gösteren âlim aramağı da dînimiz emretmektedir (İmâm-ı Rabbânî)
Tasavvuf büyüklerinin rûhlarına Fâtiha ve salevât sevâbı göndererek onları, Allahü teâlâya kavuşmak için vesîle yapmalıdır Zâhir (sûret) ve bâtın (kalb, ruh) saâdetlerine ancak onların güzel ahlâkına sarılmak ile kavuşulur Başlangıçta olan sâlikler in kalbleri tasfiye bulmadan (temizlenmeden) önce evliyânın kabirlerinden feyz almaları güçtür Bunun için Behâeddîn-i Buhârî hazretleri; "İslâm'ın güzel ahlâkına sâhib bir kimse ile olmak, evliyânın kabirleri ile olmaktan daha iyidir" buyurdu (Mazhar-ı Cân-ı Cânân)

62657580bu0.gif


Sâlik-i Meczûb:
Tasavvufta cezbesi yâni hak yola çekilmesi sülûkünden sonra olan sâlik
Tasavvuf yolunun sâlikleri (yolcuları), ikiye ayrılır: Ya mürîd olurlar yâhut murâd olurlar Murâd olanlara müjdeler olsun! Cezbe ve muhabbet yolundan, bunları durmadan çekerler Aradıklarına ulaştırırlar Lâzım olan her edebi, pir yardımı ile veya a rada pir olmadan, bunlara öğretirler Yanıldıkları zaman, haber verirler Ondan dolayı bir şey yapmazlar Rehbere ihtiyacı olursa; aramadan, uğraşmadan ona kavuştururlar Kısaca, Allahü teâlânın sonsuz olan ihsânı, onun her zaman imdâdına yetişir Sebeb yaratarak veya sebebsiz olarak, işini görür Şûrâ sûresinin on üçüncü âyetinde meâlen; "Allahü teâlâ, dilediğini seçerek kendine kavuşturur" buyuruldu Tâliblerin, arada vâsıta olmadan kavuşmaları çok güçtür Cezbe ve sülûk nîmetlerine kavuşmuş, fenâ ve bekâ ile şereflenmiş olan bir vâsıtanın yardımı lâzımdır Bu vâsıtanın sözleri, ölmüş kalbleri diriltmek için devâdır Bakışları şifâdır Taş kesilmiş kalbler, onun muhabbetine kavuşmakla yumuşak olur Böyle devletli bir rehber ele geçmezse, sâlik-i meczûb da, büyük bir nîmettir Bu da tâlibleri yetiştirebilir Onun yardımı ile fenâ ve bekâ nîmetine kavuşurlar (İmâm-ı Rabbânî)
 
Üst Alt