JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.

Konuya cevap cer

Mesaj: <blockquote data-quote="beydeba" data-source="post: 39923" data-attributes="member: 7">salavatın kendisi bidat değildir. Bidat olamaz. Böyle kampanyalar, yani salavatları syıyla toplama okutma gibi şeyler dinden sayılmadığı ve ibadet olarak görülmediği sürece bidat olmaz. Bidat,  dine sonradan yapılan ilave ya da çıkarmalardır. Dünyaya ilişkin  düzenlemeler ve gelişmeler bidat değildir. Bir ilave ya da çıkarmanın  bidat olabilmesi için dini konularda, yani ya akidede,  ya da ibadetlerde olması gerekir. Böyle olunca bidatin her türlüsü kötü  olmuş olur. Çünkü Hz. Peygamber (sav): “Bütün bidatler  dalalettir/sapıklıktır ve bütün dalaletler cehenneme götürür, Kim bu dine sonradan bir şey katarsa o reddedilir” buyurmuştur. Salavat ayni zamanda Allah´a duadır. Bu dua Efendimiz icin oldugu kadar ümmeti muhammed içindir... Ancak duanın makbul olanı elimizden gelecek her seyi yaptiktan sonra, duayı yapmaktır."Allahümme salli ala Muhammdin ve ala ali Muhammed" Yoksa milyarlarca salavatı hiçbirşey yapmadan sadece makina gibi okumak değildir. Yani bugibi faaliyetler bidat değildir. Ancak bunu da sanki  dinin/İslamın bir parçası imiş gibi adet haline getirmek ve bu olmazsa  sanki eksik bir şey olmuş gibi düşünmek bidat olabilir. Mesela Çocukların doğumunda bir sevinç gösterisi olarak bir araya gelip, mevlit okutmak ve benzeri etkinlikler yapmak da böyledir. Bunları dini birer hareket/ritüel olarak yapmak hoş değildir,  ancak eğlencenin meşru olanı diye yapılırsa caiz olabilir. Birisinin  vefatının 7. ya da 40. 52. geceleri Kuran-ı Kerim okutmak açık bir  bidattir. Çünkü böyle bir şey, ibadet olmaktan başka bir maksatla yapılmaz. Olmayan bir ibadeti koymak ise bidattir. salavat kampanyalarından öte düzenlenen bazı gecelerin faydası bile  vardır. İnsanların birbirlerinden uzaklaştığı zamanımızda onları  yakınlaştırmak, buluşturmak,  tanıştırmak gibi sosyal faaliyetlere de ihtiyaç vardır. Böyle geceler  düzenlenmeli. Fakat gelir elde etmek amacıyla kullanılmalı ve dinin bir  parçası gibi düşünülmemelidir.  Salavatlarında sayıyla olması yerine herkesin dilediği kadar okuyup bir  köşeye not etmesi ve bunları daha sonra bildirmesi gibi şeyler  olabilirdi. Yani insanları bir sayıya odaklamak olmasa daha iyi olurdu.  Hatta ben forumda gördüm bazı kardeşimiz istenen sayıya ulaşılmadığını  biraz daha gayret etmeleri gerektiğini üzgün bir ifadeyle yazmıştı.  Namazı kaçıracağız veya geç kalacağız diye üzüle biliriz. Çünkü bu  dindir, ibadettir. Fakat salavat sayısı az oldu diye üzülünmez, yada birisi belli bir adet salavat alıpta, bunu yetiştiremedim, okuyamadım gibi düşüncelerle üzüntü duyması da tehlikelidir. Bunlar içi üzülünmez,  bunları dinin dve ibadetin dışında değerlendirmek gerekir. Bu gibi  kampanyalar   ibadet değildir. Ve dine sokulmadığu sürece bidat  değildir. Niyet çok önemlidir, kampanya düzenleyenler, gelir elde etmek, derneğin giderlerini karşılamak v.s gibi amaçlarla bunu yapmıyorlarsa. Allah rızası için yapılan bir faaliyetse. Tekrar ifade edeyim, dinden ve ibadetten sayılmadığı sürece BİDAT değildir. Yapanlardan Allah razı olsun</blockquote>

Adı

İnsan doğrulaması: Günün ilk namazı hangi namazdır