- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Salat-ı Tefriciye duasında sonuç kesin mi?
Soru: Çevremizde özellikle hanımlar arasında bir alışkanlık başladı son zamanlarda.
Bir sıkıntısı, üzüntüsü, hatta derdi olan hemen Salat-ı Tefriciye okumaya yöneliyor.
Hatta sadece kendisi okumakla kalmıyor, konu komşuyu da okumaya yönlendiriyor.
Çünkü bu salavatın öyle yüz, iki yüz defa değil, tam (4444) defa okunması gerekiyormuş.
Bu kadarını da tek başına okuyup bitirmesi zor olduğundan komşulara yüzer, iki yüzer salavat dağıtıyorlar.
Bizimkine de beş yüz vermişler, günlerdir beş yüzü tamamlamak için durmadan Salat-ı Tefriciye okumaya uğraşıyor. İşte bunun aslını öğrenmek istiyorum.
Dua olduğuna göre mutlaka bu 4444 kere okunması şart mıdır? Bu miktara ulaşınca isteğine kavuşacağına kesin gözüyle bakılabilir mi?
Bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
***
Efendim, bilindiği üzere Peygamberimiz'e (sas) salat-ü selam getirmek bizim ömür boyu mükellef olduğumuz hasbi görevimizdir.
Bu konuda (Ahzap Sûresi'nde) ve birçok hadislerde salat-ü selam okuma emri vardır.
Nitekim namazlarımızda tekrar ettiğimiz Allahümme salli.. Allhümme barik.. salavatlarını da ömür boyu okur, her fırsatta Peygamberimiz'e salat-ü selam getirmeyi vazgeçilmez görevimiz biliriz, dünyevi bir karşılık beklemek de aklımıza gelmez..
İşte hiçbir dünyevi maksat beklemeden, sadece Peygamberimiz'in şefaatine vesile olacak bir dua niyetiyle okuduğumuz bu salat-ü selamlara bazıları, (Salat-ı Tefriciye de olduğu gibi) peşin dünyevi bir istek de yüklüyor, maruz kaldığı sıkıntı ve üzüntülerden kurtulmayı da niyet ederek okumaya başlıyorlar.
Burada ise soru şu oluyor:
- Böyle dünyevi bir niyetle okunan salat-ü selamdan beklenen dünyevi sonuç kesin şekilde elde edilebilir mi? Böyle dinî bir hüküm var mıdır?
Bu soruya sıhhatli cevap verebilmek için duanın bir ibadet olduğunu, ibadetin de karşılığının çoğunlukla ahirette verileceği gerçeğini bilmeye ihtiyaç vardır.
Şöyle ki:
- Salat-ı Tefriciye gibi salat-ü selamlar Peygamberimiz için yaptığımız birer makbul duadırlar.
Dualar ise ibadet niyetiyle okunur.
İbadetlerin karşılığı da bazen dünyada verilir, ama çoğunlukla da ahirete tehir edilir.
Bu sebeple, dünyevi sonuç hemen alınmazsa duam kabul olmadı, redde uğradı, diye ümitsizliğe düşülmez..
Belki karşılığı ebedi hayatta verilmek üzere ahirete tehir edildi, denerek salat-ü selama devam edilir..
Yani hangi sıkıntıdan kurtulmak niyetiyle okunursa okunsun okuyan karşılığını hemen peşin olarak dünyada alacak, düşündüğü sonuca da mutlaka hemen varacak, diye bir hüküm yoktur..
Kaldı ki, maruz kalınan sıkıntılar, bu gibi duaları okumanın da vakitleri olarak görülür.
Nitekim Bediüzzaman Hazretleri'nin bu konudaki hatırlatmaları aynen şöyledir:
-Dua bir ibadettir! Kul, kendi aczini ve fakrını dua ibadeti ile ilan eder.
Zahiri maksatlar ise dua ibadetinin vakitleridir! Hakiki faideleri değil.
Çünkü ibadetin faidesi, ahirete bakar! Dünyevi maksatları hasıl olmazsa, o dua kabul olmadı, denilmez, belki daha duanın vakti bitmedi denir, dua yapmaya devam edilir..
Bu sebeple salat-ı Tefriciye gibi salavat dualarını, sadece dünyevi ihtiyacımızı karşılama aracı durumuna düşürmemeli,
ebedi hayatta karşılığını göreceğimiz bir ibadetimiz olarak yapmalı,
peşin sonuç alınmazsa okuduğumuz salavatlar boşa gitti sanmamalıyız..
- Peki, bu (4444) kere okuma âdeti nereden geliyor, insanlar bu miktara ulaşmayı sanki kabul olma şartı gibi görüyorlar?
- Kolay hatırda kalması için 4444 sayısını söyleyenler olmuştur.
Tefsir sahibi Kurtubi'nin (4444) defa okunması halinde kabul olacağı yönünde bir ümidi vardır. Ancak bu da bir ümittir.
Bu miktarı bulan okumalar mutlaka kabul olur, bu sayıya ulaşamayanlar ise redde uğrar demek değildir.
Nitekim günde 41 defa, 21 defa okumalıdır, diyenler de olmuştur.
Duadır bu.. Az da okunsa çok da okunsa okuyanlar boş kalmazlar, dünyevî istekleri yerine gelmese de uhrevî sevabını kazanır inşAllah.
www.islamiforumlar.net
www.islamiforumlar.net
Soru: Çevremizde özellikle hanımlar arasında bir alışkanlık başladı son zamanlarda.
Bir sıkıntısı, üzüntüsü, hatta derdi olan hemen Salat-ı Tefriciye okumaya yöneliyor.
Hatta sadece kendisi okumakla kalmıyor, konu komşuyu da okumaya yönlendiriyor.
Çünkü bu salavatın öyle yüz, iki yüz defa değil, tam (4444) defa okunması gerekiyormuş.
Bu kadarını da tek başına okuyup bitirmesi zor olduğundan komşulara yüzer, iki yüzer salavat dağıtıyorlar.
Bizimkine de beş yüz vermişler, günlerdir beş yüzü tamamlamak için durmadan Salat-ı Tefriciye okumaya uğraşıyor. İşte bunun aslını öğrenmek istiyorum.
Dua olduğuna göre mutlaka bu 4444 kere okunması şart mıdır? Bu miktara ulaşınca isteğine kavuşacağına kesin gözüyle bakılabilir mi?
Bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
***
Efendim, bilindiği üzere Peygamberimiz'e (sas) salat-ü selam getirmek bizim ömür boyu mükellef olduğumuz hasbi görevimizdir.
Bu konuda (Ahzap Sûresi'nde) ve birçok hadislerde salat-ü selam okuma emri vardır.
Nitekim namazlarımızda tekrar ettiğimiz Allahümme salli.. Allhümme barik.. salavatlarını da ömür boyu okur, her fırsatta Peygamberimiz'e salat-ü selam getirmeyi vazgeçilmez görevimiz biliriz, dünyevi bir karşılık beklemek de aklımıza gelmez..
İşte hiçbir dünyevi maksat beklemeden, sadece Peygamberimiz'in şefaatine vesile olacak bir dua niyetiyle okuduğumuz bu salat-ü selamlara bazıları, (Salat-ı Tefriciye de olduğu gibi) peşin dünyevi bir istek de yüklüyor, maruz kaldığı sıkıntı ve üzüntülerden kurtulmayı da niyet ederek okumaya başlıyorlar.
Burada ise soru şu oluyor:
- Böyle dünyevi bir niyetle okunan salat-ü selamdan beklenen dünyevi sonuç kesin şekilde elde edilebilir mi? Böyle dinî bir hüküm var mıdır?
Bu soruya sıhhatli cevap verebilmek için duanın bir ibadet olduğunu, ibadetin de karşılığının çoğunlukla ahirette verileceği gerçeğini bilmeye ihtiyaç vardır.
Şöyle ki:
- Salat-ı Tefriciye gibi salat-ü selamlar Peygamberimiz için yaptığımız birer makbul duadırlar.
Dualar ise ibadet niyetiyle okunur.
İbadetlerin karşılığı da bazen dünyada verilir, ama çoğunlukla da ahirete tehir edilir.
Bu sebeple, dünyevi sonuç hemen alınmazsa duam kabul olmadı, redde uğradı, diye ümitsizliğe düşülmez..
Belki karşılığı ebedi hayatta verilmek üzere ahirete tehir edildi, denerek salat-ü selama devam edilir..
Yani hangi sıkıntıdan kurtulmak niyetiyle okunursa okunsun okuyan karşılığını hemen peşin olarak dünyada alacak, düşündüğü sonuca da mutlaka hemen varacak, diye bir hüküm yoktur..
Kaldı ki, maruz kalınan sıkıntılar, bu gibi duaları okumanın da vakitleri olarak görülür.
Nitekim Bediüzzaman Hazretleri'nin bu konudaki hatırlatmaları aynen şöyledir:
-Dua bir ibadettir! Kul, kendi aczini ve fakrını dua ibadeti ile ilan eder.
Zahiri maksatlar ise dua ibadetinin vakitleridir! Hakiki faideleri değil.
Çünkü ibadetin faidesi, ahirete bakar! Dünyevi maksatları hasıl olmazsa, o dua kabul olmadı, denilmez, belki daha duanın vakti bitmedi denir, dua yapmaya devam edilir..
Bu sebeple salat-ı Tefriciye gibi salavat dualarını, sadece dünyevi ihtiyacımızı karşılama aracı durumuna düşürmemeli,
ebedi hayatta karşılığını göreceğimiz bir ibadetimiz olarak yapmalı,
peşin sonuç alınmazsa okuduğumuz salavatlar boşa gitti sanmamalıyız..
- Peki, bu (4444) kere okuma âdeti nereden geliyor, insanlar bu miktara ulaşmayı sanki kabul olma şartı gibi görüyorlar?
- Kolay hatırda kalması için 4444 sayısını söyleyenler olmuştur.
Tefsir sahibi Kurtubi'nin (4444) defa okunması halinde kabul olacağı yönünde bir ümidi vardır. Ancak bu da bir ümittir.
Bu miktarı bulan okumalar mutlaka kabul olur, bu sayıya ulaşamayanlar ise redde uğrar demek değildir.
Nitekim günde 41 defa, 21 defa okumalıdır, diyenler de olmuştur.
Duadır bu.. Az da okunsa çok da okunsa okuyanlar boş kalmazlar, dünyevî istekleri yerine gelmese de uhrevî sevabını kazanır inşAllah.

Salat-ı Tefriciyenin hikmeti
Salat-ı Tefriciye duasında sonuç hakkında şu açıklamaları da okumanızı tavsiye ederiz: 4444 Tefrîciyye veya 41 Yâsîn gibi belli saylarda okunan dualar, zikirler, salavât, âyetler ve sureler hakkında (namazlardan sonra 33 adet olarak söylenen tesbîh, tahmîd ve tekbîr gibi pek az müstesna...

salavatı Tefriciye
Salati Tefriciye Duası nedir? Salavat- şerifelerin pek çok olduğu bilinmektedir. Çeşitli salavat-ı şerifler için buraya Tıklayın Ancak bir çok İslam âlimi sıkıntıların giderilmesinde ve ihtiyaçların karşılanmasında en tesirli duanın Salati Tefriciye olduğu konusunda ittifak etmişlerdir...