Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Şiir köşesi
Sakarya Türküsü
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="minayildiz" data-source="post: 77183" data-attributes="member: 5154"><p>SAKARYA TÜRKÜSÜ</p><p></p><p>İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;</p><p>Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.</p><p>Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;</p><p>Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.</p><p>Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;</p><p>Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.</p><p>Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;</p><p>Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!</p><p>Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,</p><p>Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;</p><p>Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.</p><p>Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?</p><p>Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,</p><p>Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.</p><p>Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?</p><p>Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..</p><p></p><p>Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!</p><p>Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?</p><p></p><p>İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.</p><p>Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,</p><p>Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;</p><p>Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.</p><p>Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;</p><p>Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!</p><p>Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;</p><p>Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?</p><p>Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;</p><p>Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?</p><p>Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?</p><p>Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!</p><p>Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;</p><p>Sakarya, kandillere katran döktü geceler.</p><p></p><p>Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,</p><p>Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!</p><p></p><p>İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;</p><p>Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.</p><p>Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;</p><p>Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?</p><p>Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!</p><p>Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!</p><p>Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,</p><p>Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!</p><p>Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;</p><p>Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!</p><p>Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;</p><p>Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!</p><p>Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;</p><p>Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!</p><p></p><p>Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;</p><p>Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..</p><p></p><p>(1949)</p><p> </p><p></p><p>Necip Fazıl Kısakürek</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="minayildiz, post: 77183, member: 5154"] SAKARYA TÜRKÜSÜ İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! .. Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal. Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal, Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan; Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan. Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân; Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an! Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu; Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu? Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna; Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna? Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir? Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir! Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler; Sakarya, kandillere katran döktü geceler. Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya, Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek; Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek? Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl! Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl! Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun, Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun! Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız; Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız! Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider! Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz; Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz! Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya; Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! .. (1949) Necip Fazıl Kısakürek [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Şiir köşesi
Sakarya Türküsü
Üst
Alt