Saf: - Saf suresi.

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
SAF:
Dizi, sıra Namazda cemâatin sırası
Saflarınızı düzeltiniz Dosdoğru yapınız (Hadîs-i şerîf-Sünen-i Ebû Dâvûd)
Safları düzeltmek namaz kılmanın bir parçasıdır (Hadîs-i şerîf-Taberânî)
Saflarınız ileri geri olmasın Böyle olursa kalbleriniz de böyle karışık olur (Hadîs-i şerîf-Günyet-üt-Tâlibîn)
Cemâatle namaz kılarken öndeki safta boş yer var iken, arka safta durmak ve safta yer yok iken, saf arkasında yalnız durmak mekrûhtur Safta yer olmayınca, yalnız başına durmayıp, rükû'a kadar birini bekler Kimse gelmezse, öndeki safa sıkışır Öndek i safa sığmazsa, güvendiği birini arkaya çeker Güvendiği kimse yoksa, yalnız durur (İbn-i Âbidîn)

--------------------------------------------------------------------------------

Saf Sûresi:
Kur'ân-ı kerîmin altmış birinci sûresi
Saf sûresi Medîne'de nâzil oldu (indi) On dört âyet-i kerîmedir Dördüncü âyet-i kerîmede mü'minlerin saf saf olup Allah yolunda savaştıkları anlatıldığı için Sûret-üs-Saf denilmiştir Sûrede; insanların yapamayacakları şeyler hakkında söz vermeleri nin kötülüğü, düşman karşısında azimle cihâd edenlere karşı Allahü teâlânın muhabbeti, İslâmiyet'i kabûl etmeyenlerin kötülenmesi, Allahü teâlânın dînini koruyacağı, en hayırlı işin îmân ve Allah yolunda cihâd etmek olduğu, bildirilmektedir (İbn-i Abbâs, Râzî, Taberî, Kurtubî)
Allahü teâlâ Saf sûresinde meâlen buyuruyor ki:
Ey mü'minler! Allahü teâlânın (dînini yaymakta O'nun Resûlüne) yardımcı olunuz Nitekim Meryem oğlu Îsâ aleyhisselâm, havârîlere; "Allahü teâlânın dînini yaymakta kimler bana yardımcıdır?" demişti Havârîler de; "Biziz, Allahü teâlânın dîninin yardımcıları" demişlerdi (Âyet: 14)
Müşrikler istemese de, İslâm dînini diğer bütün dinlerden üstün kılmak için resûlü Muhammed'e (aleyhisselâm sebebi hidâyet olan) Kur'ân ve İslâm dîni ile birlikte gönderen Allahü teâlâdır (Âyet: 9)
Kim Saf sûresini okursa, Îsâ aleyhisselâm ona duâ eder Dünyâda kaldığı müddetçe onun için istigfâr (tövbe) eder, kıyâmet günü onun arkadaşı olur (Hadîs-i şerîf-Envâr-üt-Tenzil ve Esrâr-üt-Te'vîl)

 
Üst Alt