Saç Dökülmesi Nedenleri

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
Erkeklerde ve kadınlarda beslenme yetersizliği, yanık, travma ve bunun gibi pek çok nedenle saç dökülmesi olabilmekle beraber en sık rastlanılan saç dökülme nedeni androjenik dediğimiz hormonal saç dökülmesidir.

Bu tip dökülmede kalıtsal yatkınlık dışında, androjenik hormonlara (erkeklik hormonları) uzun süreli maruz kalınması da aynı tip saç dökülmesine neden olur. Androjenik Hormonlar Hem erkekte hem de kadın da androjenik hormonlar olarak adlandırdığımız “erkeklik hormonları” mevcuttur.

Bunlardan bazıları testesteron, androstenodion ve dehidroepitestesterondur(DHT). Bu hormonlar erkeklerde testis ve böbrek üstü bezlerden, daha az miktarda olmak üzere kadınlarda ise yumurtalık ve yine böbrek üstü bezlerden salgılanır. Bazı saç foliküllerinin DHT’ye uzun süre maruz kalması sonucu öncelikle saçlarda incelme ve zayıflama daha sonra da dökülme oluşur. DHT bu foliküllerde nasıl etki etmektedir.

Genetik yatkınlığı olan bazı saç folikülleri 5 alfa redüktaz dediğimiz bir enzimce zengindir ve bu enzim testesteronun DHT’ye dönüşümünden sorumludur. DHT reseptöre bağlanır ve hücre metabolizmasını etkileyerek saçın doğal siklusunun durmasına neden olur. Saç dökülmesinin erken evrelerinde saç incelir (minyatürizasyon) ve pigmentini kaybederek rengi açılır. Bu dönemde kullanılması önerilen Rogain (minoxidil) ve Propecia (finasterid) 5 alfa redüktazı inhibe ederek DHT’nin köklerde yükselmesini engellemektedir. Ense saçları ve kulak üstü saçlar (donör alan) 5 alfa redüktaz aktivitesi içermediklerinden dökülmezler.

Saç ekiminde, saçlar DHT’ye duyarsız ense bölümünden alındığı için, ekim sonrası ortamda testesteron bulunmasına rağmen dökülmez.

Saç dökülmesinin ne zaman başlayıp duracağı ve dökülme derecesi önceden tahmin edilemez. Burada önemli olan genetik yatkınlıktır.

Anne ve babadan geçen genlerle daha anne karnındayken saçların ileride dökülüp dökülmeyeceği programlanmıştır.

Yaş Yaşla saç dökülmesi arasında direk bir ilişki bulunamamıştır. Genetik yatkınlığı olan yani ailesinde belirgin saç dökülmesi olanlarda 20′li yaşlarda dahi saç dökülmesi başlayabilmektedir. Saç dökülmesi 25 ila 35 yaş arası en yoğun karşımıza çıkar. 45′li yaşlardan sonra hız kesmekle beraber 40′lı yaşlarda başlayan ve hızla ilerleyen saç dökülmeleriyle de karşılaşmaktayız.

Diğer Dökülme Nedenleri Alopeci Areata (AA) Saçlı derinin herhangi bir bölümünde, oval ya da dairesel alanlar halinde saç dökülmeleriyle ortaya çıkan tekrarlayan bir hastalıktır. Genellikle saçlı deride ve kaşta görülmesine rağmen vücudun diğer bölgelerinde de oluşabilir. Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte otoimmun bir hastalık olduğu söylenebilir. Stres mevcut durumun şiddetlenmesine ve dökülmenin başlamasına neden olabilir.

Bazen de tüm vücut kıllarının döküldüğü görülebilir (Alopecia Totalis). Çoğu zaman 6 ay – 1 yıl gibi bir sürede saçlar geri gelir. Tedavide topikal ya da enjeksiyon şeklinde steroidler kullanılır. Cerrahi tedavi yani saç ekimi önerilmez.

Traction Alopecia Saçın uzun süreli gerilmesi ve kopması sonucu ortaya çıkan kalıcı bir dökülme tipidir. Saçların çok gerilerek toplanması, sıkı yapılan örgüler ve sıkı uygulanan türban tarzı başörtüleri özellikle alın saç çizgisi ve yanlarda dökülmeye neden olabilmektedir.

Erkeklerde ise uzun süreli saç protezi takılması durumunda yapışkanın ve klipslerin uygulandığı alanlarda trction alopeci görülebilmektedir. Aynı zamanda daha çok kadınlarda görülen bir psikolojik rahatsızlık (tırnak yeme gibi) olan “trichotilomania”da da bu tarz kalıcı saç dökülmeleri oluşabilir.

Bu tarz dökülmelerde psikoterapi yanında saç ekimi oldukça başarılı olmaktadır.

Scarring Alopecia Yüz germe ve kafa bölgesi ameliyatları sonucu ortaya çıkan yara izleri ve yanıklar bu tarz saç dökülme nedenlerini oluştururlar. Bu tip dökülmelerde saç ekiminin faydalı olup olamayacağının incelenmesi için mutlaka bir ön muayene şarttır. Muayene esnasında oluşan scarın kalınlığı ve cildin kan dolaşımı değerlendirilmelidir. Çoğu zaman yara dokusu üzerine yapılan saç ekimlerinde başarılı sonuçlar almak mümkündür. Çok geniş yara izlerinde bir plastik cerrahi uzmanı tarafından kafa derisi genişletme operasyonu yapmak gerekebilir.

Telojen Efluvium Sağlıklı bir kişide saçların %85′i anagen fazda iken %15′i dinlenme fazındadır.Yani saçlarımızın bir kısmı dökülürken bir yandan da yenileri çıkar. Bu saç siklusunun neticesinde günde ortalama 100 kadar saç telinin dökülmesi normal karşılanmalıdır. Ancak bazen dışarıdan gelen etmenlerle saçlarımız hızla dinlenme fazına geçer ve bu oran tersine döner.

Telogen effluvium, uzun süren bir periyot boyunca saçın yaygın olarak incelmesi ve dökülmesidir. Genellikle neden bir kaç ay öncesinde gerçekleşmiş bir dış etmen olabilir. Çoğu zaman bu tarz saç dökülmelerine neden olabilecek etmenlerle hayatımız boyunca hepimiz karşı karşıya gelmekteyiz. Bazen gripal enfeksiyon ve üzüntü bile saçlarımızın dökülmesine neden olabilir.

Telogen Effluviuma neden olacak etmenleri şu şekilde sıralayabiliriz: Doğum sonrası bebekte o Kronik hastalık o Hamilelik sonrası o Kemoterapi o Ciddi enfeksiyon o Ciddi psikolojik stres o Büyük ameliyatlar o Hipo veya hipertroidizm o Proteinden yoksun ağır diyetler o Demir eksikliği anemisi o Bazı ilaçlar o Jetlag’e neden olabilecek uzun seyahatler o Ağır metaller (selenyum, arsenik talyum) Bu tip etkenler saç siklusunu bozarlar. Saç anagen fazda iken (yani büyüme fazının başlangıcındayken) gelişimi durur ve telogen faz dediğimiz gerileme dönemine geçer. Bir kaç ay içinde de saç dökülür. Hamilelik boyunca saçlar hormonlardan dolayı daha uzun süre anagen fazda kalır.

Hamilelik boyunca saçlar en iyi durumundadır. Doğum sonrasında ise saçlar hızla dinlenme fazına geçer ve bu durum hızlı bir dökülmesiyle karşı karşıya kalmamıza neden olur. Aynı durum doğum kontrol haplarının kesilmesinden sonra da görülür. Dış etmenin ortadan kalkması sonucunda çoğu zaman kendiliğinden düzelir. Burada eğer etki uzun süreli olmuşsa kalıcı dökülmeler de görülebilmektedir ve bunlarda tedavi fayda sağlayamamaktadır. Tedavide neden saptanabilirse (hipo-hipertroidi, demir eksikliği, proteinden zayıf ani diyetler gibi) buna yönelik tedavi yapılması yeterli olabilir. Bunun yanında saçın daha hızlı uzamasını sağlayabilmek için B vitaminleri, çinko gibi vitamin takviyesi ve mezoterapi uygulaması gerekebilir.

Trichotilomania Psikolojik kökenli olan bu rahatsızlıkta kişi kendi saçlarını devamlı koparma eğilimindedir. Özellikle stres durumlarında yoğunlaşır. Genellikle saçlar koparılmakla beraber kaş ve kirpik de yolunabilmektedir. Kadınlarda daha sık görülür. Aynı bölgeden kılın devamlı koparılması sonucu bir süre sonra o alanda kalıcı saçsızlık oluşabilir. Saç ekimi ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Mutlaka psikolojik terapiye ihtiyaç vardır. Aksi takdirde ekim saçlarını da koparmaya devam edebilirler
 
Üst Alt