- Katılım
- 25 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 7,319
- Tepkime puanı
- 118
Bir kimsenin rüyasında ayağında altından halhal olduğunu görmesi; o kimsenin sıkıntıya ve korkuya düşeceğine, kişinin rüyasında gümüşten halhal takmış olduğunu görmesi; o kimsenin birtakım yeni dostlar edineceğine, bir yoruma göre de istemediği ve sevmediği bir işe gireceğine işaret eder.
Bir kimsenin rüyasında ayağında renkli ve nakışlı halhal görmesi; o kimsenin hırsızlık yapacağına ve bundan dolayı da ceza göreceğine delalet eder.
Genel olarak rüyada halhal görülmesi iyi sayılmaz.
Rüya tabiri şeriatte makbul ve şerefli ilimlerdendir. Buna delalet eden Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerif pek çoktur. Bir çok alim de bu konuda aynı kavle varmıştır.
"Rüya, gök ve yer arasında muallaktadır. Tabir olunduğu zaman o tabir üzerine düşer" buyurulmuştur. Binaenaleyh rüya tabiri çok mühimdir. Bazıları "rüya, tabiri ile düşer" demişlerse de bu usulüne uygun ve doğru tabir iledir. Yoksa cahil ve rüya tabirine vakıf olmayan kimselerin "bu adgas ve ahlam"dır demeleriyle düşmez. Çünkü Aziz-i Mıs'r-ı'nın gördüğü rüya, evvel emirde celbeylediği tabircilerin, azgas (adgas) ve ahlamdır demeleriyle düşmemiş, Hz.Yusuf'un tabiri ile aynen zuhur etmiştir.
Rüya Tabirinde Dikkate Değer Bir Nokta
Rüya tabiri zaman, mekan, iklim, memleket, kavim ve millet itibariyle değişiklik gösterir. Binaenaleyh tabirci, rüya sahibinin hal ve şanına dikkat eylediği gibi mevsime, mekana, zamana, iklime, kavme ve millete de dikkat etmeli, rüyayı ona göre tabir etmelidir. Mesela:
Gecenin başlangıcında görülen rüyanın geç, sabaha karşı görülen rüyanın erken çıkacağı gibi, bahar ve yaz aylarında da güz ve kış rüyalarından evvel zuhur eder. Bundan başka mevsiminde faydalı olan şey zamanının dışında muzır olduğu cihetle, bu nokta rüyada da muteberdir. Yaz zamanında kışa ait bir hal, mesela tufan gibi yağmurlar, karlar, fırtınalar, şiddetli soğuklar hayra delalet etmez. Bunlar bilakis sonbahar ve kışta hayırla tabir olunurlar.
Yine sıcak memleketlerde kar, soğuk, buz ve şiddetli yağmurlar görmek; zararla, bilakis soğuk memleketlerde bunlar bereket ve hayırla tevil edilirler. Bir memlekette ayıp sayılan bir hal ve adet diğer memlekette makbul olur ki, tabirci buna dikkat etmelidir. Kendisine nakledilen rüyayı ona göre tabir etmelidir.
Bir hıristiyanın kilise görmesi, orada ibadet etmesi onun için hayra delalet eylediği halde, bu rüya bir müslüman hakkında hayır değildir. Hulasa kavimlerin adetleri, tabirde dikkat edilecek bir noktadır.
Yine tabircide çok yüksek bir zeka olmalıdır. Mesela ehil bir zatın mibere veyahut minareye çıkması, onun bir velayet ve büyük memuriyete geleceğine işaret ettiği halde, bu rüyayı mesela bir hamal görse, onun için hamal kahyası olacağına delalettir. Rüya böyle tabir olunur. Geride kalanlar varsın kıyas etsin.
Bir kimsenin rüyasında ayağında renkli ve nakışlı halhal görmesi; o kimsenin hırsızlık yapacağına ve bundan dolayı da ceza göreceğine delalet eder.
Genel olarak rüyada halhal görülmesi iyi sayılmaz.
Rüya tabiri şeriatte makbul ve şerefli ilimlerdendir. Buna delalet eden Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerif pek çoktur. Bir çok alim de bu konuda aynı kavle varmıştır.
"Rüya, gök ve yer arasında muallaktadır. Tabir olunduğu zaman o tabir üzerine düşer" buyurulmuştur. Binaenaleyh rüya tabiri çok mühimdir. Bazıları "rüya, tabiri ile düşer" demişlerse de bu usulüne uygun ve doğru tabir iledir. Yoksa cahil ve rüya tabirine vakıf olmayan kimselerin "bu adgas ve ahlam"dır demeleriyle düşmez. Çünkü Aziz-i Mıs'r-ı'nın gördüğü rüya, evvel emirde celbeylediği tabircilerin, azgas (adgas) ve ahlamdır demeleriyle düşmemiş, Hz.Yusuf'un tabiri ile aynen zuhur etmiştir.
Rüya Tabirinde Dikkate Değer Bir Nokta
Rüya tabiri zaman, mekan, iklim, memleket, kavim ve millet itibariyle değişiklik gösterir. Binaenaleyh tabirci, rüya sahibinin hal ve şanına dikkat eylediği gibi mevsime, mekana, zamana, iklime, kavme ve millete de dikkat etmeli, rüyayı ona göre tabir etmelidir. Mesela:
Gecenin başlangıcında görülen rüyanın geç, sabaha karşı görülen rüyanın erken çıkacağı gibi, bahar ve yaz aylarında da güz ve kış rüyalarından evvel zuhur eder. Bundan başka mevsiminde faydalı olan şey zamanının dışında muzır olduğu cihetle, bu nokta rüyada da muteberdir. Yaz zamanında kışa ait bir hal, mesela tufan gibi yağmurlar, karlar, fırtınalar, şiddetli soğuklar hayra delalet etmez. Bunlar bilakis sonbahar ve kışta hayırla tabir olunurlar.
Yine sıcak memleketlerde kar, soğuk, buz ve şiddetli yağmurlar görmek; zararla, bilakis soğuk memleketlerde bunlar bereket ve hayırla tevil edilirler. Bir memlekette ayıp sayılan bir hal ve adet diğer memlekette makbul olur ki, tabirci buna dikkat etmelidir. Kendisine nakledilen rüyayı ona göre tabir etmelidir.
Bir hıristiyanın kilise görmesi, orada ibadet etmesi onun için hayra delalet eylediği halde, bu rüya bir müslüman hakkında hayır değildir. Hulasa kavimlerin adetleri, tabirde dikkat edilecek bir noktadır.
Yine tabircide çok yüksek bir zeka olmalıdır. Mesela ehil bir zatın mibere veyahut minareye çıkması, onun bir velayet ve büyük memuriyete geleceğine işaret ettiği halde, bu rüyayı mesela bir hamal görse, onun için hamal kahyası olacağına delalettir. Rüya böyle tabir olunur. Geride kalanlar varsın kıyas etsin.