Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Hanım sahabeler
Rubeyyi Binti Muavviz (r.a)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 6311" data-attributes="member: 3"><p style="text-align: center"><a href="https://www.islamiforumlar.net/" target="_blank"><img src="https://img246.imageshack.us/img246/7329/63618258kc3.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p> <p style="text-align: center"></p><p></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Rubeyyi binti Muavviz radıyallahu anhâ ilmî ve siyasî toplantılara katılan hanım sahâbîlerden... </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Medine’de İslâm’ın yayılmasına bilgisiyle, görgüsüyle hizmet eden bir hanımefendi... </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><a href="https://www.islamiforumlar.net/" target="_blank">Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz</a>in evine gelip istirahat ettiği bir bahtiyar hanım!..</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> O, Medineli olup Hazreç kabilesinin Beni Neccar koluna mensuptur. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Babası Muavviz İbni Hâris’tir. Annesi Ümmü Yezid’dir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Rubeyyi babası ile birlikte müslüman oldu. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Amcası Muaz İbni Hâris, Birinci Akabe görüşmesinde İslâm’la şereflenip Medine’ye geldiğinde kardeşi Muavviz İbni Hâris’de anlatılanlardan etkilenip müslüman olmağa karar verdi. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Kızı Rubeyyi de, babasıyla birlikte kelime-i şehadet getirerek İslâm’ın ilklerinden oldular.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Düşmanlıkla çalkalanan Yesrib’de İslâm yayılmaya başladı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Yıllardan beri Evs ve Hazreç arasında devam eden savaşlar halkı usandırmıştı. Yeni dinin huzur ve mutluluk getireceğine inanıyorlardı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Müslüman olanlardaki değişiklikleri görüyorlardı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Onların güzel ahlakına ve dürüst davranışlarına hayran kalıyorlardı.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Yesrib’teki müslümanlar Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e muracaatla kendilerine Kur’ân’ı öğretecek bir muallim istediler. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Rubeyyi’nin amcası Muâz (r.a) ile bir kaç kişiden oluşan heyet Mekke’ye gelip efendimize durumu arzettiler. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz Mus’ab İbni Umeyr (r.a)’ı onlara İslâm ve Kur’ân’ı öğretmek üzere birlikte gönderdi.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Mus’ab (r.a)’ın gayretleri ve güzel davranışlarıyla kısa zamanda Yesrip’te müslümanlar çoğalmağa başladı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Mekke’deki müslümanlar çok ağır şartlar içinde yaşıyorlardı. Tahammülü güç işkencelere maruz bırakılıyorlardı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Ezâ ve cefâlar artınca hicret izni verildi. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Müslümanlar Medine’de toplanmaya başladı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Hz. Ömer (r.a) ile birlikte aynı kafilede Iyas İbni Bükeyr ve kardeşleri Âkil, Âmir ve Hâlid İbni Bükeyr (r. anhüm) de hicret ettiler. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Kuba köyünde Rifaa İbni Münzir (r.a)’ın evine misafir oldular. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bir müddet sonra da Rasûlullah (s.a) efendimiz Medine’ye hicret ettiler.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Medine’liler neşe ve sevinç içerisinde İki Cihan Güneşi Efendimiz’i karşıladılar. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Teker teker bey’at ettiler. Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) da biatını yeniledi.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Muhacir ile Ensar arasında kardeşlikler kuruldu. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Müslümanlar güçlenmeye başladı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bu arada Mekke’den hicret edip gelen Iyas İbni Bükeyr (r.a) Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) ,ya evlenme teklifinde bulundu. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Karşılıklı kabulden sonra Efendimizin duâsıyla nikâhları kıyıldı.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) Resül-i Ekrem (s.a)’e son derece bağlı idi. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Onun bir dediğini iki etmezdi. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Onun üzerine öylesine titrer idi ki; küçücük bir tozun bile üstüne konmasına gönlü razı olmazdı.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> <a href="https://www.islamiforumlar.net/" target="_blank">İki Cihan Güneşi efendimiz</a> düğünlerinin ertesi günü Rubeyyi (r. anhâ)’nın ziyaretine gitti. O sırada küçük kızlar def çalıyordu.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Rubeyyi (r. anhâ)’nın Bedir’de şehit düşen babasının ve diğer şühedânın kahramanlıklarını dile getiren şiirleri sesli olarak söylüyorlardı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Şehitleri şiirlerle övüyorlardı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">İçlerinden birisi: <strong>“Ve finâ nebiyyün ya’lemü mâ yekûnü fi gadin” mısrasını söylemişti. </strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong>Yani “aramızda yarın ne olacağıni bilen bir peygamber var.”</strong> demişti.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Resûl-i Ekrem (s.a) hemen müdahale etti ve: “Dikkat edin bu sözleri söylemeyin. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Aramızda yarın ne olacağını bilen var demeyin.” buyurdu.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Rubeyyi (r. anhâ) bilgili, zeki bir hanımdı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">İlmi meclislerinde bulunmayı severdi. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Efendimizden çok hadis öğrenmişti. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Abdest ile ilgili hadis ondan naklen gelmiştir. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bu konuda ashab-ı kiram gelir Rubeyyi (r. anhâ)’ya sorardı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Zira Resûlü Ekrem (s.a) efendimiz bir gün onun evinde öğle vakti istirahat etmiş, kalkınca abdest almıştı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Rubeyyi (r. anhâ) da Efendimizin nasıl abdest aldığına iyice dikkat edip öğrenmişti. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Abdest alışını tamamlayıncaya kadar ayakta bekleyip, hizmet etmişti.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> ***</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Birgün Âkil İbni Ebî Tâlib, Rubeyyi (r. anhâ)’yı ziyarete geldi. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Rasûlullah (s.a)’in nasıl abdest aldığını sordu. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Rubeyyi (r. anhâ) şöyle anlattı.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> “Sevgili Peygamberimiz bize sık gelirdi. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Birgün öğle vakti istirahat etti. Kalkınca su istedi. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Su dolu bir ibrik getirdim. Önce ellerini güzelce yıkadı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Ağzına, burnuna su verdi. Yüzünü üç kere yıkadı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Sağ kolunu dirsekle beraber üç defa, aynı şekilde sol kolunu ovarak yıkadı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Sonra başını meshetti. Kulaklarının içini, dışını ve boynunu meshetti. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Daha sonra sağ ayağını, topuklarıyla beraber üç defa, aynı şekilde sol ayağını yıkadı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Abdest almayı tamamlayınca şöyle dedi: <strong>“Benim bu abdestim gibi kim abdest alır sonra huşû ile iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları affolunur.” </strong>buyurdu.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> ***</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Bir gün yine Muhammed İbni Ammar (r.a) Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ)’dan Resûl-i Ekrem (s.a)’in şekil ve şemâlini sordu. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bu soru karşısında duygulanan Rubeyyi (r. anhâ) kalbinde coşup taşan sevgiyi şöyle dile getirdi:</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> – “Ey oğul! Eğer sen onu görseydin, güneş doğuyor zannederdin...” dedi.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Rubeyyi (r. anhâ) Hz. Osman (r.a)’ın halifelik dönemini de yaşamıştır. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Hayatlarının sonuna doğru ailevî bir geçimsizlik zuhur eder. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Kocası ile aralarında şöyle bir konuşma geçer. Rubeyyi (r. anhâ):</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> – “Bütün mallarımı sana vermek suretiyle senden boşanmak istiyorum.” diye kocasına teklifte bulunur. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Kocası teklifi kabul eder ve bütün sahib olduğu mala el koyar, hepsini alır. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Rubeyyi (r. anhâ) sadece zırhını vermez. Kocası halifeye şikâyet eder. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Hz. Osman (r. anhâ)’ın huzuruna birlikte duruşmaya çıkar. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Her şeyi orada anlatılınca Hz. Osman (r.a):</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> – “İleri sürdüğün şart gereğince, dilerse onu da alır.” hükmünü verir. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Rubeyyi (r. anhâ) savaşlarda giydiği zırhı da verip kocasından ayrılır.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Rubeyyi (r. anhâ) cesûr kahraman bir hanımdı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bir çok savaşlara iştirak ederek müslümanlara hizmet etti. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Çok yararlılıklar gösterdi. Askerlere su taşıdı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Yaralıları Medine-i Münevvere’ye nakletme konusunda yardımcı oldu. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Babası ve amcası Bedir’de şehit düştü.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) hayatının son dönemlerinde kendini tamamen ibadete verdi. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Oğlu Muhammed ile birlikte hayatlarını geçirdiler. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Onun Resûl-i Ekrem (s.a) efendimizden yirmi küsür hadis-i şerif naklettiği ve Abdullah İbni Abbas (r. anhüm)’ın da kendisinden bazı meseleler sorup müzakere ettiği rivayet edilmektedir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Rubeyyi binti Muavviz (r.anha)’nın siyasî toplantılara katıldığı veya o taplantılarda konuşulan konulara kulak misafiri olduğu da nakledilmektedir. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Hz. Osman (r.a)’ın halifeliği döneminde valileriyle ilgili olarak ortada konuşulan lâfları Ömer İbni Seleme, </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Ebû Musa el-Eş’ari Kusem İbni Abbas, </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Said İbni As aralarında konuşurken Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) da bu sözleri duymuştu. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Derin bir teesüre kapılmış ve bey’atine sâdık kalmıştı. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Fitnelerden uzak kalarak yaşamayı tercih etmiş ve kendini tamamen ibadete vermişti.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Allah ondan razı olsun. Rabbımız bizleri şefaatlerine nail eylesin. Amin</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 6311, member: 3"] [CENTER][URL="https://www.islamiforumlar.net/"][IMG]https://img246.imageshack.us/img246/7329/63618258kc3.gif[/IMG][/URL] [/CENTER] [INDENT][SIZE=3]Rubeyyi binti Muavviz radıyallahu anhâ ilmî ve siyasî toplantılara katılan hanım sahâbîlerden... [/SIZE] [SIZE=3]Medine’de İslâm’ın yayılmasına bilgisiyle, görgüsüyle hizmet eden bir hanımefendi... [/SIZE] [SIZE=3][URL="https://www.islamiforumlar.net/"]Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz[/URL]in evine gelip istirahat ettiği bir bahtiyar hanım!..[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] O, Medineli olup Hazreç kabilesinin Beni Neccar koluna mensuptur. [/SIZE] [SIZE=3]Babası Muavviz İbni Hâris’tir. Annesi Ümmü Yezid’dir.[/SIZE] [SIZE=3] Rubeyyi babası ile birlikte müslüman oldu. [/SIZE] [SIZE=3]Amcası Muaz İbni Hâris, Birinci Akabe görüşmesinde İslâm’la şereflenip Medine’ye geldiğinde kardeşi Muavviz İbni Hâris’de anlatılanlardan etkilenip müslüman olmağa karar verdi. [/SIZE] [SIZE=3]Kızı Rubeyyi de, babasıyla birlikte kelime-i şehadet getirerek İslâm’ın ilklerinden oldular.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Düşmanlıkla çalkalanan Yesrib’de İslâm yayılmaya başladı. [/SIZE] [SIZE=3]Yıllardan beri Evs ve Hazreç arasında devam eden savaşlar halkı usandırmıştı. Yeni dinin huzur ve mutluluk getireceğine inanıyorlardı. [/SIZE] [SIZE=3]Müslüman olanlardaki değişiklikleri görüyorlardı. [/SIZE] [SIZE=3]Onların güzel ahlakına ve dürüst davranışlarına hayran kalıyorlardı.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Yesrib’teki müslümanlar Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e muracaatla kendilerine Kur’ân’ı öğretecek bir muallim istediler. [/SIZE] [SIZE=3]Rubeyyi’nin amcası Muâz (r.a) ile bir kaç kişiden oluşan heyet Mekke’ye gelip efendimize durumu arzettiler. [/SIZE] [SIZE=3]Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz Mus’ab İbni Umeyr (r.a)’ı onlara İslâm ve Kur’ân’ı öğretmek üzere birlikte gönderdi.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Mus’ab (r.a)’ın gayretleri ve güzel davranışlarıyla kısa zamanda Yesrip’te müslümanlar çoğalmağa başladı. [/SIZE] [SIZE=3]Mekke’deki müslümanlar çok ağır şartlar içinde yaşıyorlardı. Tahammülü güç işkencelere maruz bırakılıyorlardı. [/SIZE] [SIZE=3]Ezâ ve cefâlar artınca hicret izni verildi. [/SIZE] [SIZE=3]Müslümanlar Medine’de toplanmaya başladı. [/SIZE] [SIZE=3]Hz. Ömer (r.a) ile birlikte aynı kafilede Iyas İbni Bükeyr ve kardeşleri Âkil, Âmir ve Hâlid İbni Bükeyr (r. anhüm) de hicret ettiler. [/SIZE] [SIZE=3]Kuba köyünde Rifaa İbni Münzir (r.a)’ın evine misafir oldular. [/SIZE] [SIZE=3]Bir müddet sonra da Rasûlullah (s.a) efendimiz Medine’ye hicret ettiler.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Medine’liler neşe ve sevinç içerisinde İki Cihan Güneşi Efendimiz’i karşıladılar. [/SIZE] [SIZE=3]Teker teker bey’at ettiler. Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) da biatını yeniledi.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Muhacir ile Ensar arasında kardeşlikler kuruldu. [/SIZE] [SIZE=3]Müslümanlar güçlenmeye başladı. [/SIZE] [SIZE=3]Bu arada Mekke’den hicret edip gelen Iyas İbni Bükeyr (r.a) Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) ,ya evlenme teklifinde bulundu. [/SIZE] [SIZE=3]Karşılıklı kabulden sonra Efendimizin duâsıyla nikâhları kıyıldı.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) Resül-i Ekrem (s.a)’e son derece bağlı idi. [/SIZE] [SIZE=3]Onun bir dediğini iki etmezdi. [/SIZE] [SIZE=3]Onun üzerine öylesine titrer idi ki; küçücük bir tozun bile üstüne konmasına gönlü razı olmazdı.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] [URL="https://www.islamiforumlar.net/"]İki Cihan Güneşi efendimiz[/URL] düğünlerinin ertesi günü Rubeyyi (r. anhâ)’nın ziyaretine gitti. O sırada küçük kızlar def çalıyordu.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Rubeyyi (r. anhâ)’nın Bedir’de şehit düşen babasının ve diğer şühedânın kahramanlıklarını dile getiren şiirleri sesli olarak söylüyorlardı. [/SIZE] [SIZE=3]Şehitleri şiirlerle övüyorlardı. [/SIZE] [SIZE=3]İçlerinden birisi: [B]“Ve finâ nebiyyün ya’lemü mâ yekûnü fi gadin” mısrasını söylemişti. [/B][/SIZE] [SIZE=3][B]Yani “aramızda yarın ne olacağıni bilen bir peygamber var.”[/B] demişti.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Resûl-i Ekrem (s.a) hemen müdahale etti ve: “Dikkat edin bu sözleri söylemeyin. [/SIZE] [SIZE=3]Aramızda yarın ne olacağını bilen var demeyin.” buyurdu.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Rubeyyi (r. anhâ) bilgili, zeki bir hanımdı. [/SIZE] [SIZE=3]İlmi meclislerinde bulunmayı severdi. [/SIZE] [SIZE=3]Efendimizden çok hadis öğrenmişti. [/SIZE] [SIZE=3]Abdest ile ilgili hadis ondan naklen gelmiştir. [/SIZE] [SIZE=3]Bu konuda ashab-ı kiram gelir Rubeyyi (r. anhâ)’ya sorardı. [/SIZE] [SIZE=3]Zira Resûlü Ekrem (s.a) efendimiz bir gün onun evinde öğle vakti istirahat etmiş, kalkınca abdest almıştı. [/SIZE] [SIZE=3]Rubeyyi (r. anhâ) da Efendimizin nasıl abdest aldığına iyice dikkat edip öğrenmişti. [/SIZE] [SIZE=3]Abdest alışını tamamlayıncaya kadar ayakta bekleyip, hizmet etmişti.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] ***[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Birgün Âkil İbni Ebî Tâlib, Rubeyyi (r. anhâ)’yı ziyarete geldi. [/SIZE] [SIZE=3]Rasûlullah (s.a)’in nasıl abdest aldığını sordu. [/SIZE] [SIZE=3]Rubeyyi (r. anhâ) şöyle anlattı.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] “Sevgili Peygamberimiz bize sık gelirdi. [/SIZE] [SIZE=3]Birgün öğle vakti istirahat etti. Kalkınca su istedi. [/SIZE] [SIZE=3]Su dolu bir ibrik getirdim. Önce ellerini güzelce yıkadı. [/SIZE] [SIZE=3]Ağzına, burnuna su verdi. Yüzünü üç kere yıkadı. [/SIZE] [SIZE=3]Sağ kolunu dirsekle beraber üç defa, aynı şekilde sol kolunu ovarak yıkadı. [/SIZE] [SIZE=3]Sonra başını meshetti. Kulaklarının içini, dışını ve boynunu meshetti. [/SIZE] [SIZE=3]Daha sonra sağ ayağını, topuklarıyla beraber üç defa, aynı şekilde sol ayağını yıkadı. [/SIZE] [SIZE=3]Abdest almayı tamamlayınca şöyle dedi: [B]“Benim bu abdestim gibi kim abdest alır sonra huşû ile iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları affolunur.” [/B]buyurdu.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] ***[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Bir gün yine Muhammed İbni Ammar (r.a) Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ)’dan Resûl-i Ekrem (s.a)’in şekil ve şemâlini sordu. [/SIZE] [SIZE=3]Bu soru karşısında duygulanan Rubeyyi (r. anhâ) kalbinde coşup taşan sevgiyi şöyle dile getirdi:[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] – “Ey oğul! Eğer sen onu görseydin, güneş doğuyor zannederdin...” dedi.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Rubeyyi (r. anhâ) Hz. Osman (r.a)’ın halifelik dönemini de yaşamıştır. [/SIZE] [SIZE=3]Hayatlarının sonuna doğru ailevî bir geçimsizlik zuhur eder. [/SIZE] [SIZE=3]Kocası ile aralarında şöyle bir konuşma geçer. Rubeyyi (r. anhâ):[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] – “Bütün mallarımı sana vermek suretiyle senden boşanmak istiyorum.” diye kocasına teklifte bulunur. [/SIZE] [SIZE=3]Kocası teklifi kabul eder ve bütün sahib olduğu mala el koyar, hepsini alır. [/SIZE] [SIZE=3]Rubeyyi (r. anhâ) sadece zırhını vermez. Kocası halifeye şikâyet eder. [/SIZE] [SIZE=3]Hz. Osman (r. anhâ)’ın huzuruna birlikte duruşmaya çıkar. [/SIZE] [SIZE=3]Her şeyi orada anlatılınca Hz. Osman (r.a):[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] – “İleri sürdüğün şart gereğince, dilerse onu da alır.” hükmünü verir. [/SIZE] [SIZE=3]Rubeyyi (r. anhâ) savaşlarda giydiği zırhı da verip kocasından ayrılır.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Rubeyyi (r. anhâ) cesûr kahraman bir hanımdı. [/SIZE] [SIZE=3]Bir çok savaşlara iştirak ederek müslümanlara hizmet etti. [/SIZE] [SIZE=3]Çok yararlılıklar gösterdi. Askerlere su taşıdı. [/SIZE] [SIZE=3]Yaralıları Medine-i Münevvere’ye nakletme konusunda yardımcı oldu. [/SIZE] [SIZE=3]Babası ve amcası Bedir’de şehit düştü.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) hayatının son dönemlerinde kendini tamamen ibadete verdi. [/SIZE] [SIZE=3]Oğlu Muhammed ile birlikte hayatlarını geçirdiler. [/SIZE] [SIZE=3]Onun Resûl-i Ekrem (s.a) efendimizden yirmi küsür hadis-i şerif naklettiği ve Abdullah İbni Abbas (r. anhüm)’ın da kendisinden bazı meseleler sorup müzakere ettiği rivayet edilmektedir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Rubeyyi binti Muavviz (r.anha)’nın siyasî toplantılara katıldığı veya o taplantılarda konuşulan konulara kulak misafiri olduğu da nakledilmektedir. [/SIZE] [SIZE=3]Hz. Osman (r.a)’ın halifeliği döneminde valileriyle ilgili olarak ortada konuşulan lâfları Ömer İbni Seleme, [/SIZE] [SIZE=3]Ebû Musa el-Eş’ari Kusem İbni Abbas, [/SIZE] [SIZE=3]Said İbni As aralarında konuşurken Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) da bu sözleri duymuştu. [/SIZE] [SIZE=3]Derin bir teesüre kapılmış ve bey’atine sâdık kalmıştı. [/SIZE] [SIZE=3]Fitnelerden uzak kalarak yaşamayı tercih etmiş ve kendini tamamen ibadete vermişti.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Allah ondan razı olsun. Rabbımız bizleri şefaatlerine nail eylesin. Amin[/SIZE] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Hanım sahabeler
Rubeyyi Binti Muavviz (r.a)
Üst
Alt