Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Risale-i Nur
Risale-i Nur nasıl bir tefsirdir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 2115" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px"><strong>Risale-i Nur nasıl bir tefsirdir?</strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Tefsir iki kısımdır. Birisi: Malûm tefsirlerdir ki, Kur'ân’ın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin mânalarını açıklar, izah ve isbat ederler. İkinci kısım tefsir ise: Kur'ân’ın imanî hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle açıklar, isbat ve izah ederler. Bu kısmın çok ehemmiyeti var. Birinci kısım tefsirler, bu ikinci kısmı bazan özet bir tarzda ele alıyorlar. Fakat Risale-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, benzersiz bir şekilde inatçı filozofları susturan bir mânevî tefsirdir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Risale-i Nur, her asırda milyonlarca insanın rehberi olan mukaddes kitabımız Kur'ân’ın hakikatlerini subjektif nazariye ve mütâlaalardan uzak olarak, rasyonel ve objektif bir şekilde izah edip insaniyetin istifadesine arz edilen bir külliyattır.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Risale-i Nur, Kur'ân âyetlerinin nurlu bir tefsiridir. Baştan başa îman ve tevhid hakikatlarıyla müberhendir. En avamdan en havassa kadar her sınıf halkın anlayışına göre hazırlanmış ve müsbet ilimlerle mücehhezdir. </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Risale-i Nur, asrın ihtiyaçlarına tam cevab verir. Aklı ve kalbi tatmin eder. Vesveseli şübhecileri ikna eder. Hattâ en inatçı filozofları dahi teslime mecbur eder.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Risale-i Nur, akla gelen bütün istifhamları bertaraf eder. Zerrelerden güneşlere kadar îman mertebelerini açıklar. Vahdâniyet-i İlâhiyeyi ve nübüvvetin hakikatini ispat eder. </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Risale-i Nur, yer ve göklerin tabakalarından, melâike ve ruh bahsinden, zamanın hakikatinden, haşir ve âhiretin vukuundan, Cennet ve Cehennemin varlığından, ölümün mâhiyetinden; ebedî saadet ve şekavetin kaynağına kadar, akla gelebilecek bütün imanî meseleleri en kat'î delillerle aklen, ilmen ve mantıken ispat eder... Pozitif ilimleri teşvik eder. Kesin delillerle aklı ve kalbi ikna eder ve merakları izale eder.</span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">***</span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Büyük şâirimiz merhum Mehmed Âkif, bir üdebâ meclisinde, "Viktor Hügolar, Şekspirler, Dekartlar; edebiyatta ve felsefede, Bediüzzaman'ın bir talebesi olabilirler" demişti.</span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">***</span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Bediüzzaman, Risale-i Nur'la beşeri sefâhet ve dalâletten kurtarırken, korku ve dehşet vermek tarzını tâkib etmez. Gayr-ı meşru bir lezzetin içinde, yüz elemi gösterir, hissi mağlûb eder, kalb ve ruhu hissiyata mağlûb olmaktan korur. Küfür ve dalâlette de, bir zakkum-u Cehennem tohumu olduğunu, dünyada dahi Cehennem azabları çektirdiğini; buna mukabil îmanda, İslâmiyet ve ibâdette leziz lezzetler ve zevkler bulunduğunu ve Cennet çekirdeği ve meyveleri gibi dünyada dahi bir nevi mükâfata nâil eylediğini isbat eder.</span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">***</span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Kur'ân-ı Azîmüşşan bütün zamanlarda gelip geçen nev-i beşerin tabakalarına, milletlerine ve ferdlerine hitaben Arş-ı A'lâdan irad edilen İlahî ve şümullü bir nutuk ve umumî, Rabbanî bir hitabe olduğu gibi; bilinmesi, bir ferdin veya küçük bir cemaatin iktidarından hariç olan ve bilhassa bu zamana ait pek çok fenleri ve ilimleri câmi'dir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Bu itibarla zamanca, mekânca, ihtisasça daire-i ihatası pek dar olan bir ferdin fehminden ve karihasından çıkan bir tefsir, bihakkın Kur'ân-ı Azîmüşşana tefsir olamaz. Çünki Kur'ân’ın hitabına muhatap olan milletlerin, insanların ahval-i ruhiyelerine ve maddiyatlarına, câmi' bulunduğu ince fenlere, ilimlere bir ferd vâkıf ve sahib-i ihtisas olamaz ki, ona göre bir tefsir yapabilsin. Hem bir ferdin mesleği ve meşrebi taassuptan hâlî olamaz ki, hakaik-i Kur'âniyeyi görsün, bîtarafane beyan etsin. Hem bir ferdin fehminden çıkan bir dava, kendisine has olup, başkası o davanın kabulüne davet edilemez. Meğer ki bir nevi icmaın tasdikine mazhar ola.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Binaenaleyh Kur'ân’ın ince mânâlarının ve tefsirlerde dağınık bir surette bulunan mehasininin ve zamanın tecrübesiyle fennin keşfi sayesinde tecelli eden hakikatlarının tesbitiyle, herbiri birkaç fende mütehassıs olmak üzere muhakkikîn-i ulemadan yüksek bir heyetin tedkikatıyla, tahkikatıyla bir tefsirin yapılması lâzımdır. Nitekim kanunî hükümlerin tanzim ve ıttıradı, bir ferdin fikrinden değil, yüksek bir heyetin nazar-ı dikkat ve tedkikatından geçmesi lâzımdır ki, umumî bir emniyeti ve cumhur-u nâsın itimadını kazanmak üzere millete karşı bir kefalet-i zımniye husule gelsin; ve icma-ı millet hücceti elde edebilsin.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Evet Kur'ân-ı Azîmüşşanın müfessiri, yüksek bir deha sahibi ve nâfiz bir içtihada mâlik ve bir velâyet-i kâmileyi haiz bir zât olmalıdır. Bilhassa bu zamanlarda, bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassuplarından âzâde olarak tam ihlâslarından doğan dâhî bir şahs-ı manevîde bulunur. İşte Kur'ân’ı ancak böyle bir şahs-ı mânevî tefsir edebilir.</span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">***</span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">İşte büyük ulemâ-i İslâm ve meşâyih-i kiram çok tecrübe ve imtihanlarla şöyle bir kanaata varmışlardır ki: Bediüzzaman ne söylerse hakikattır. Bediüzzaman'ın eserleri, sünuhât-ı kalbîye olup, cumhur-u ulemânın tasdik ve takdîrine mazhardır.</span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">***</span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">Risale-i Nur, Kur'ân-ı Mu'ciz-ül Beyânın bu asırda bir mu'cize-i mâneviyesi olan yüksek ve parlak bir tefsiridir. Evet Risale-i Nur kalblerin fatihi ve mahbubu, ruhların sultanı, akılların muallimi, nefislerin mürebbii ve müzekkîsidir.</span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">***</span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 12px">İşte Bediüzzaman Said Nursî; Kur'an-ı Kerîm'deki bu asrın muhtaç olduğu hakikatleri keşfedip, Nur risalelerinde, herkesin kabiliyeti nisbetinde istifade edebileceği bir tarzda tefsir ve îzah etmek muvaffakıyetine mazhar olmuştur. Bunun içindir ki: Risale-i Nur, emsali görülmemiş bir şâheserdir kanaatına varılmıştır.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 2115, member: 3"] [INDENT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3][B]Risale-i Nur nasıl bir tefsirdir?[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Tefsir iki kısımdır. Birisi: Malûm tefsirlerdir ki, Kur'ân’ın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin mânalarını açıklar, izah ve isbat ederler. İkinci kısım tefsir ise: Kur'ân’ın imanî hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle açıklar, isbat ve izah ederler. Bu kısmın çok ehemmiyeti var. Birinci kısım tefsirler, bu ikinci kısmı bazan özet bir tarzda ele alıyorlar. Fakat Risale-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, benzersiz bir şekilde inatçı filozofları susturan bir mânevî tefsirdir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Risale-i Nur, her asırda milyonlarca insanın rehberi olan mukaddes kitabımız Kur'ân’ın hakikatlerini subjektif nazariye ve mütâlaalardan uzak olarak, rasyonel ve objektif bir şekilde izah edip insaniyetin istifadesine arz edilen bir külliyattır.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Risale-i Nur, Kur'ân âyetlerinin nurlu bir tefsiridir. Baştan başa îman ve tevhid hakikatlarıyla müberhendir. En avamdan en havassa kadar her sınıf halkın anlayışına göre hazırlanmış ve müsbet ilimlerle mücehhezdir. [/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Risale-i Nur, asrın ihtiyaçlarına tam cevab verir. Aklı ve kalbi tatmin eder. Vesveseli şübhecileri ikna eder. Hattâ en inatçı filozofları dahi teslime mecbur eder. Risale-i Nur, akla gelen bütün istifhamları bertaraf eder. Zerrelerden güneşlere kadar îman mertebelerini açıklar. Vahdâniyet-i İlâhiyeyi ve nübüvvetin hakikatini ispat eder. Risale-i Nur, yer ve göklerin tabakalarından, melâike ve ruh bahsinden, zamanın hakikatinden, haşir ve âhiretin vukuundan, Cennet ve Cehennemin varlığından, ölümün mâhiyetinden; ebedî saadet ve şekavetin kaynağına kadar, akla gelebilecek bütün imanî meseleleri en kat'î delillerle aklen, ilmen ve mantıken ispat eder... Pozitif ilimleri teşvik eder. Kesin delillerle aklı ve kalbi ikna eder ve merakları izale eder.[/SIZE][/FONT] [CENTER][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]***[/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Büyük şâirimiz merhum Mehmed Âkif, bir üdebâ meclisinde, "Viktor Hügolar, Şekspirler, Dekartlar; edebiyatta ve felsefede, Bediüzzaman'ın bir talebesi olabilirler" demişti.[/SIZE][/FONT] [CENTER][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]***[/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Bediüzzaman, Risale-i Nur'la beşeri sefâhet ve dalâletten kurtarırken, korku ve dehşet vermek tarzını tâkib etmez. Gayr-ı meşru bir lezzetin içinde, yüz elemi gösterir, hissi mağlûb eder, kalb ve ruhu hissiyata mağlûb olmaktan korur. Küfür ve dalâlette de, bir zakkum-u Cehennem tohumu olduğunu, dünyada dahi Cehennem azabları çektirdiğini; buna mukabil îmanda, İslâmiyet ve ibâdette leziz lezzetler ve zevkler bulunduğunu ve Cennet çekirdeği ve meyveleri gibi dünyada dahi bir nevi mükâfata nâil eylediğini isbat eder.[/SIZE][/FONT] [CENTER][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]***[/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Kur'ân-ı Azîmüşşan bütün zamanlarda gelip geçen nev-i beşerin tabakalarına, milletlerine ve ferdlerine hitaben Arş-ı A'lâdan irad edilen İlahî ve şümullü bir nutuk ve umumî, Rabbanî bir hitabe olduğu gibi; bilinmesi, bir ferdin veya küçük bir cemaatin iktidarından hariç olan ve bilhassa bu zamana ait pek çok fenleri ve ilimleri câmi'dir. Bu itibarla zamanca, mekânca, ihtisasça daire-i ihatası pek dar olan bir ferdin fehminden ve karihasından çıkan bir tefsir, bihakkın Kur'ân-ı Azîmüşşana tefsir olamaz. Çünki Kur'ân’ın hitabına muhatap olan milletlerin, insanların ahval-i ruhiyelerine ve maddiyatlarına, câmi' bulunduğu ince fenlere, ilimlere bir ferd vâkıf ve sahib-i ihtisas olamaz ki, ona göre bir tefsir yapabilsin. Hem bir ferdin mesleği ve meşrebi taassuptan hâlî olamaz ki, hakaik-i Kur'âniyeyi görsün, bîtarafane beyan etsin. Hem bir ferdin fehminden çıkan bir dava, kendisine has olup, başkası o davanın kabulüne davet edilemez. Meğer ki bir nevi icmaın tasdikine mazhar ola.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Binaenaleyh Kur'ân’ın ince mânâlarının ve tefsirlerde dağınık bir surette bulunan mehasininin ve zamanın tecrübesiyle fennin keşfi sayesinde tecelli eden hakikatlarının tesbitiyle, herbiri birkaç fende mütehassıs olmak üzere muhakkikîn-i ulemadan yüksek bir heyetin tedkikatıyla, tahkikatıyla bir tefsirin yapılması lâzımdır. Nitekim kanunî hükümlerin tanzim ve ıttıradı, bir ferdin fikrinden değil, yüksek bir heyetin nazar-ı dikkat ve tedkikatından geçmesi lâzımdır ki, umumî bir emniyeti ve cumhur-u nâsın itimadını kazanmak üzere millete karşı bir kefalet-i zımniye husule gelsin; ve icma-ı millet hücceti elde edebilsin.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Evet Kur'ân-ı Azîmüşşanın müfessiri, yüksek bir deha sahibi ve nâfiz bir içtihada mâlik ve bir velâyet-i kâmileyi haiz bir zât olmalıdır. Bilhassa bu zamanlarda, bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassuplarından âzâde olarak tam ihlâslarından doğan dâhî bir şahs-ı manevîde bulunur. İşte Kur'ân’ı ancak böyle bir şahs-ı mânevî tefsir edebilir.[/SIZE][/FONT] [CENTER][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]***[/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]İşte büyük ulemâ-i İslâm ve meşâyih-i kiram çok tecrübe ve imtihanlarla şöyle bir kanaata varmışlardır ki: Bediüzzaman ne söylerse hakikattır. Bediüzzaman'ın eserleri, sünuhât-ı kalbîye olup, cumhur-u ulemânın tasdik ve takdîrine mazhardır.[/SIZE][/FONT] [CENTER][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]***[/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]Risale-i Nur, Kur'ân-ı Mu'ciz-ül Beyânın bu asırda bir mu'cize-i mâneviyesi olan yüksek ve parlak bir tefsiridir. Evet Risale-i Nur kalblerin fatihi ve mahbubu, ruhların sultanı, akılların muallimi, nefislerin mürebbii ve müzekkîsidir.[/SIZE][/FONT] [CENTER][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]***[/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=3]İşte Bediüzzaman Said Nursî; Kur'an-ı Kerîm'deki bu asrın muhtaç olduğu hakikatleri keşfedip, Nur risalelerinde, herkesin kabiliyeti nisbetinde istifade edebileceği bir tarzda tefsir ve îzah etmek muvaffakıyetine mazhar olmuştur. Bunun içindir ki: Risale-i Nur, emsali görülmemiş bir şâheserdir kanaatına varılmıştır.[/SIZE][/FONT] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Risale-i Nur
Risale-i Nur nasıl bir tefsirdir?
Üst
Alt