- Katılım
- 23 Nisan 2011
- Mesajlar
- 3,344
- Tepkime puanı
- 25
LARİNGO-FARİNGEAL REFLÜ (LFR) (Gırtlak-Yutak Reflüsü)
Belirtiler: Ses Kısılması ve Çatallanma Boğazda Takılma Hissi Yutmada Güçlük Kuru İnatçı Öksürük Göğüste Baskı Hissi Boğularak Uyanma
SESSİZ REFLÜ NEDİR? Midedekilerin ağıza kadar geri tepmesi anlamına gelmektedir. Normalde yediklerimiz mideye ulaştıktan sonra asit salgısıyla sindirim başlar. Ancak mide girişindeki kaçış engelleyici mekanizma görev yapmıyorsa reflü oluşur. Laringo Faringeal Reflü (Gırtlak-Yutak Reflüsü: LFR) gıdaların veya mide asidinin gırtlağa ve yutağa kadar geri gelmesidir ve bu durum hasta yemek yememiş olsa da gece veya gündüz oluşabilir. Sessiz Reflü olan kişilerde göğüs yanması ve hazımsızlık olmayabilir. Gerçekte bir çok LFR hastası göğüs yanması hissetmemektedir. Bu nedenle “SESSİZ REFLÜ” denmektedir ve teşhisi zordur.
GÖĞÜS YANMASI OLMADAN REFLÜ… BU NASIL OLABİLMEKTEDİR? LFR hastalarının yarısında göğüs yanması olmamaktadır. Geri kaçan mide içeriği bazı kişilerde yemek borusu içinde zarar verip göğüs ağrısı yapacak kadar bir süre kalmaz. Ancak problem oluşturacak kadar bir miktar gırtlağa gelerek bulgu ve belirtileri yapar. Gırtlak ve yutak, mide asidine karşı yemek borusuna göre daha hassastır. LFR solunumu ve akciğerleri etkileyebilir.
SESSİZ REFLÜ NASIL TEŞHİS EDİLİR? Kronik ses kısıklığı ve ses kalınlaşması, inatçı öksürükler, sık geniz temizleme ihtiyacı, boğazda takılma hissi, yutma güçlüğü gibi belirtiler teşhis için öncüdür. Bazılarında ses problemi geçici olarak düzelebilir. Bazı kişilerde balgam kıvamında olabilen burun ve boğaz akıntısı görülmektedir. Kulak Burun Boğaz muayenesinde yutak, gırtlak ve ses telleri kızarık ve şişmiş olarak görülür. Bu noktada tedaviye başlamadan önce bazı testler gerekebilir.
TEŞHİS İÇİN HANGİ TETKİKLER YAPILIR?
Röntgen ışınlarını tutan baryum içirilerek mide-yemek borusu ilişkisi görüntülenir. Hasta baş aşağı alınarak geri kaçış gözlenebilir. Ancak bu tetkike endoskopinin yaygınlaşması ile seyrek başvurulmaktadır. Endoskopide mide fıtığı varsa çok rahat tanınır. Yemek borusu alt ucundaki mekanizma da rahatlıkla değerlendirilmektedir. Yemek borusunun günlük asit monitorizasyonu da çok önemli bilgiler verir. Bu test sıkıntılı ancak ağrısızdır.
NASIL TEDAVİ EDİLİR? Her hasta için yaklaşım farklı olabilecektir. Tedavi seçenekleri ise alışkanlıkların ve gıda alımının düzenlenmesi, mide asidinin azaltılması için ilaçlar verilmesi ve reflü yastığı kullanmayı denemelidir.. Hızlı ve seyrek aralıklarla yemek alışkanlığı terk edilmelidir. Asit artışını tetikleyen yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Buna rağmen asit düşürücü ilaçlara gereksinim duyulabilir. Ancak bu aşamada doktor kontrolü şarttır.
GÜNLÜK YAŞANTIDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Sigarayı bırakınız. Sigara reflüyü tetiklemektedir. Bel etrafını sıkıca saran korse, kazak ve benzeri giysiler giymeyiniz. Yemekten sonra hemen yatmayınız ve yatmadan önceki 3 saat gıda almayınız. Kızartmalardan uzak durunuz. Kırmızı et, tereyağı, çikolata, peynir ve yumurta reflüyü artırır. Kafeinli içecekler, nane ve sodalı içeceklerden kaçınınız. Özellikle akşamları alınan alkollü içecekler reflü nedenidir.
TEDBİRLER VE İLAÇ ALIMI NE KADAR SÜRECEK?
Hastaların çoğunluğu asit azaltıcı ilaç tedavisine ihtiyaç duyarlar. Bazı hastalarda bu tedavi hayat boyu sürmektedir. Aylar süren iyilik hali olmasına rağmen hastalık yüksek oranda tekrar etme eğilimindedir. Bir bakıma tansiyon hastalarının izlenmesine benzer. Tedavisiz ciddi durumlara yol açabilir.
İlaç alımının yaşam boyu süreceği göz önüne alınırsa reflü önleyici cerrahi girişim hastalarda yaşam kalitesini bariz olarak düzeltecektir.
REFLÜNÜN YOL AÇTIĞI PROBLEMLER CİDDİ MİDİR? Reflü, göğüste yanma, sırtta ağrı, ağza acı su ve gıda gelmesi, kuru öksürük, hırıltılı solunum, boğularak uyanma, astım ve bronşit benzeri solunum problemlerine yol açar. Çok uzun seneler tedavi görmemiş hastalarda yemek borusunda nadiren de olsa tedavisi zor kanser türü gelişebilmektedir.
ÇOCUKLARDA DA REFLÜ OLURMU?
Evet, solunum yolları problemlerine yol açar ya da var olanları şiddetlendirmektedir. Bazı hastalar şikayetlerinin bir kısmının çocukluklarından beri var olduğunu söylemektedirler.
CERRAHİ YÖNTEMLE NASIL TEDAVİ EDİLEBİLİR? Cerrahi girişim çok yüksek oranda başarı sağlayabilmektedir. Mide girişinde bulunan ve asitlerin yemek borusuna kaçışını engelleyen bozuk mekanizma onarılır. Günümüzde laparoskopik girişimle yapılan bu ameliyat düşük risk, yüksek başarı ile uygulanabilmektedir.
Belirtiler: Ses Kısılması ve Çatallanma Boğazda Takılma Hissi Yutmada Güçlük Kuru İnatçı Öksürük Göğüste Baskı Hissi Boğularak Uyanma
SESSİZ REFLÜ NEDİR? Midedekilerin ağıza kadar geri tepmesi anlamına gelmektedir. Normalde yediklerimiz mideye ulaştıktan sonra asit salgısıyla sindirim başlar. Ancak mide girişindeki kaçış engelleyici mekanizma görev yapmıyorsa reflü oluşur. Laringo Faringeal Reflü (Gırtlak-Yutak Reflüsü: LFR) gıdaların veya mide asidinin gırtlağa ve yutağa kadar geri gelmesidir ve bu durum hasta yemek yememiş olsa da gece veya gündüz oluşabilir. Sessiz Reflü olan kişilerde göğüs yanması ve hazımsızlık olmayabilir. Gerçekte bir çok LFR hastası göğüs yanması hissetmemektedir. Bu nedenle “SESSİZ REFLÜ” denmektedir ve teşhisi zordur.
GÖĞÜS YANMASI OLMADAN REFLÜ… BU NASIL OLABİLMEKTEDİR? LFR hastalarının yarısında göğüs yanması olmamaktadır. Geri kaçan mide içeriği bazı kişilerde yemek borusu içinde zarar verip göğüs ağrısı yapacak kadar bir süre kalmaz. Ancak problem oluşturacak kadar bir miktar gırtlağa gelerek bulgu ve belirtileri yapar. Gırtlak ve yutak, mide asidine karşı yemek borusuna göre daha hassastır. LFR solunumu ve akciğerleri etkileyebilir.
SESSİZ REFLÜ NASIL TEŞHİS EDİLİR? Kronik ses kısıklığı ve ses kalınlaşması, inatçı öksürükler, sık geniz temizleme ihtiyacı, boğazda takılma hissi, yutma güçlüğü gibi belirtiler teşhis için öncüdür. Bazılarında ses problemi geçici olarak düzelebilir. Bazı kişilerde balgam kıvamında olabilen burun ve boğaz akıntısı görülmektedir. Kulak Burun Boğaz muayenesinde yutak, gırtlak ve ses telleri kızarık ve şişmiş olarak görülür. Bu noktada tedaviye başlamadan önce bazı testler gerekebilir.
TEŞHİS İÇİN HANGİ TETKİKLER YAPILIR?
Röntgen ışınlarını tutan baryum içirilerek mide-yemek borusu ilişkisi görüntülenir. Hasta baş aşağı alınarak geri kaçış gözlenebilir. Ancak bu tetkike endoskopinin yaygınlaşması ile seyrek başvurulmaktadır. Endoskopide mide fıtığı varsa çok rahat tanınır. Yemek borusu alt ucundaki mekanizma da rahatlıkla değerlendirilmektedir. Yemek borusunun günlük asit monitorizasyonu da çok önemli bilgiler verir. Bu test sıkıntılı ancak ağrısızdır.
NASIL TEDAVİ EDİLİR? Her hasta için yaklaşım farklı olabilecektir. Tedavi seçenekleri ise alışkanlıkların ve gıda alımının düzenlenmesi, mide asidinin azaltılması için ilaçlar verilmesi ve reflü yastığı kullanmayı denemelidir.. Hızlı ve seyrek aralıklarla yemek alışkanlığı terk edilmelidir. Asit artışını tetikleyen yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Buna rağmen asit düşürücü ilaçlara gereksinim duyulabilir. Ancak bu aşamada doktor kontrolü şarttır.
GÜNLÜK YAŞANTIDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Sigarayı bırakınız. Sigara reflüyü tetiklemektedir. Bel etrafını sıkıca saran korse, kazak ve benzeri giysiler giymeyiniz. Yemekten sonra hemen yatmayınız ve yatmadan önceki 3 saat gıda almayınız. Kızartmalardan uzak durunuz. Kırmızı et, tereyağı, çikolata, peynir ve yumurta reflüyü artırır. Kafeinli içecekler, nane ve sodalı içeceklerden kaçınınız. Özellikle akşamları alınan alkollü içecekler reflü nedenidir.
TEDBİRLER VE İLAÇ ALIMI NE KADAR SÜRECEK?
Hastaların çoğunluğu asit azaltıcı ilaç tedavisine ihtiyaç duyarlar. Bazı hastalarda bu tedavi hayat boyu sürmektedir. Aylar süren iyilik hali olmasına rağmen hastalık yüksek oranda tekrar etme eğilimindedir. Bir bakıma tansiyon hastalarının izlenmesine benzer. Tedavisiz ciddi durumlara yol açabilir.
İlaç alımının yaşam boyu süreceği göz önüne alınırsa reflü önleyici cerrahi girişim hastalarda yaşam kalitesini bariz olarak düzeltecektir.
REFLÜNÜN YOL AÇTIĞI PROBLEMLER CİDDİ MİDİR? Reflü, göğüste yanma, sırtta ağrı, ağza acı su ve gıda gelmesi, kuru öksürük, hırıltılı solunum, boğularak uyanma, astım ve bronşit benzeri solunum problemlerine yol açar. Çok uzun seneler tedavi görmemiş hastalarda yemek borusunda nadiren de olsa tedavisi zor kanser türü gelişebilmektedir.
ÇOCUKLARDA DA REFLÜ OLURMU?
Evet, solunum yolları problemlerine yol açar ya da var olanları şiddetlendirmektedir. Bazı hastalar şikayetlerinin bir kısmının çocukluklarından beri var olduğunu söylemektedirler.
CERRAHİ YÖNTEMLE NASIL TEDAVİ EDİLEBİLİR? Cerrahi girişim çok yüksek oranda başarı sağlayabilmektedir. Mide girişinde bulunan ve asitlerin yemek borusuna kaçışını engelleyen bozuk mekanizma onarılır. Günümüzde laparoskopik girişimle yapılan bu ameliyat düşük risk, yüksek başarı ile uygulanabilmektedir.