Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Peygamberimiz (s.a.v) 'in Örnek Hayatı
Peygamberimizin Adaleti
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 11461" data-attributes="member: 3"><p style="text-align: center"><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 15px">PEYGAMBERİMİZİN ADALETİ</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></strong> <p style="text-align: center"><img src="https://www.sevde.de/gul1.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p> <span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-size: 12px">Hakka yönelmek, hakkı lâyık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı Peygamberimizde en mükemmel şekilde mevcuttu.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Peygamberimiz dünya işlerinden elini çekmiş, hayattan uzak duran bir insan değildi. O, gençlik yıllarında Mekke'de bulunan kabilelerle birlikte yaşıyor, peygamber olduktan sonra da çeşitli kabile ve milletlerle iç içe bulunuyordu. Bu kabileler zaman olmuş, boğaz boğaza gelmişler, kan dökmüşler, çarpışmışlar, savaşmışlardı. Bunların birini memnun eden bir hareket, öbürünü rahatsız ediyordu.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">İşte Peygamberimiz birbirine düşman kabileler arasında hak dini yayarken onların kalplerini kazanıyor, aralarında hak, adalet, insaf ve kardeşlik filizleri yeşertiyordu. Bu uğurda pekçok zorluklarla karşılaşıyordu. Fakat zerre kadar olsun, adalet ve insaftan ayrılmıyordu.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Arapların nüfuzlu ve zengin olanları, toplum içinde kendilerine ayrı bir yer ayırır, başkalarına, özellikle kimsesiz ve fakir kimselere yaptıkları baskıların kendilerine yapılmasına dayanamazlardı.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Mahzumîlerden bir kadın hırsızlık etmişti. Kureyşliler şerefli bir kabileden olan bu kadının cezalandırılmasını istemiyorlardı. Üsâme bin Zeyd'i Peygamberimiz çok seviyordu. Onu kırmayacağını biliyorlardı. Üsame'yi araya koyarak, Peygamberimizin bu kadına ceza vermemesini ricacı için gönderdiler. Peygamberimiz, Hz. Üsame'ye şöyle buyurdu:</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">"İsrailoğulları bu gibi taraf tutmaları yüzünden helak oldular. Bunlar fakirlerine en şiddetli ceza verirken, nüfuzlu ve zengin olanlarına ceza vermezlerdi."</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Peygamberimiz, adaleti uygularken din farkı gözetmezdi. Hak sahibi bir Yahudi de olsa, Müslümandan hakkını alır, ona verirdi.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Sahabîlerden Ebû Hadrad, bir Yahudiden bir miktar borç almıştı. Vade dolmuş, Yahudi de ısrarla parasını istiyordu. Fakat Ebû Hadrad'ın sırtındaki elbisesinden başka bir malı yoktu. O sırada Peygamberimiz Hayber Savaşı için hazırlıkta bulunuyordu. Bu sefer Yahudilerin üzerineydi.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Mesele Peygamberimize iletildi. Ebû Hadrad, Yahudiden biraz süre istediyse de, Yahudi buna razı olmamıştı. Sahabîyi kolundan tutup Peygamberimizin huzuruna getirdi. Alacağını tahsil etmesini istedi.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Ebû Hadrad, verecek bir şeyinin olmadığını, Hayber'in fethinden sonra eline ganimet olarak bir şey geçerse vereceğini söyledi, ancak Yahudi diretiyordu. Sonunda Peygamberimiz fakir Sahabîsine sırtındaki elbisenin bir kısmını satarak borcunu ödemesini söyledi. Ebû Hadrad da öyle yaptı.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">İşte Peygamberimiz Yahudilerin üzerine bir sefer hazırlığı yaptığı sırada, gözü gibi koruduğu, evlatlarından daha fazla üzerlerine düştüğü Sahabîlerinden birine karşı, hak sahibi olduğu için Yahu dinin hakkını arıyordu. </span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Peygamberimiz hak, hukuk ve adalet konusunda kendisini ayrı tutmaz, kendisine farklı bir muamele yapılmasını da kabul etmezdi. Bunun örnekleri Peygamberimizin hayâtında çokça bulunmakta, bu alanda da en yüksek seviyede bulunduğunu göstermektedir.</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Ebû Said el-Hudri'nin anlattığına göre, Peygamberimiz bir seferinde savaşta ele geçen malları Sahabîleri arasında paylaştırıyordu. Müthiş bir izdiham vardı. Çok kalabalıktılar. Öyle ki, Sahabîlerden birisi Peygamberimizin sırtına çıkarcasına üzerine abanmıştı. Peygamberimiz, elinde bulunan ince hurma çubuğuyla o kişiye işaret ederek bir tarafa çekilmesini istedi. Çubuğun uç kısmı adamın yüzüne gelerek birazcık çizdi. Bunun farkında olan Peygamberimiz elindeki sopayı o kişiye verdi ve, "İşte yüzüm, gel, sen de benden hakkını al" dedi.</span></span><span style="font-size: 12px"> </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Fakat Resulullahı canından fazla seven Sahabî, "Ya Resulallah, ben hakkımı helâl ediyorum, sizi bağışlıyorum" dedi ve vazgeçti.</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Ömrünün son günlerini yaşıyordu. Dünyaya veda etme vakti gelip çatmıştı. Sahabîleri ile vedalaşmak, helâlleşmek istedi. Öbür âleme üzerinde bir hak olarak gidemezdi. Sahabileri topladı ve onlara şöyle konuştu:</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">"Şayet birinize karşı bir hatada bulunmuşsam, maddî veya manevî olarak kimi incittiysem, malınıza, canınıza veya şerefinize, herhangi bir biçimde zararım dokunmuşsa gelsin, benden hakkını alsın, tazminatını vereyim."</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: black">Son anında, ağır hastalığında dahi adaletin yerini bulmasını istiyordu. Üzerinde, kimsenin bir hakkının kalmasını istemiyordu.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 11461, member: 3"] [CENTER][B][COLOR=black][FONT=Arial][SIZE=4]PEYGAMBERİMİZİN ADALETİ[/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [/CENTER] [B][COLOR=black][FONT=Arial][SIZE=4] [/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [CENTER][IMG]https://www.sevde.de/gul1.gif[/IMG][/CENTER] [COLOR=black] [SIZE=3]Hakka yönelmek, hakkı lâyık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı Peygamberimizde en mükemmel şekilde mevcuttu.[/SIZE][/COLOR][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Peygamberimiz dünya işlerinden elini çekmiş, hayattan uzak duran bir insan değildi. O, gençlik yıllarında Mekke'de bulunan kabilelerle birlikte yaşıyor, peygamber olduktan sonra da çeşitli kabile ve milletlerle iç içe bulunuyordu. Bu kabileler zaman olmuş, boğaz boğaza gelmişler, kan dökmüşler, çarpışmışlar, savaşmışlardı. Bunların birini memnun eden bir hareket, öbürünü rahatsız ediyordu.[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]İşte Peygamberimiz birbirine düşman kabileler arasında hak dini yayarken onların kalplerini kazanıyor, aralarında hak, adalet, insaf ve kardeşlik filizleri yeşertiyordu. Bu uğurda pekçok zorluklarla karşılaşıyordu. Fakat zerre kadar olsun, adalet ve insaftan ayrılmıyordu.[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Arapların nüfuzlu ve zengin olanları, toplum içinde kendilerine ayrı bir yer ayırır, başkalarına, özellikle kimsesiz ve fakir kimselere yaptıkları baskıların kendilerine yapılmasına dayanamazlardı.[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Mahzumîlerden bir kadın hırsızlık etmişti. Kureyşliler şerefli bir kabileden olan bu kadının cezalandırılmasını istemiyorlardı. Üsâme bin Zeyd'i Peygamberimiz çok seviyordu. Onu kırmayacağını biliyorlardı. Üsame'yi araya koyarak, Peygamberimizin bu kadına ceza vermemesini ricacı için gönderdiler. Peygamberimiz, Hz. Üsame'ye şöyle buyurdu:[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]"İsrailoğulları bu gibi taraf tutmaları yüzünden helak oldular. Bunlar fakirlerine en şiddetli ceza verirken, nüfuzlu ve zengin olanlarına ceza vermezlerdi."[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Peygamberimiz, adaleti uygularken din farkı gözetmezdi. Hak sahibi bir Yahudi de olsa, Müslümandan hakkını alır, ona verirdi.[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Sahabîlerden Ebû Hadrad, bir Yahudiden bir miktar borç almıştı. Vade dolmuş, Yahudi de ısrarla parasını istiyordu. Fakat Ebû Hadrad'ın sırtındaki elbisesinden başka bir malı yoktu. O sırada Peygamberimiz Hayber Savaşı için hazırlıkta bulunuyordu. Bu sefer Yahudilerin üzerineydi.[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Mesele Peygamberimize iletildi. Ebû Hadrad, Yahudiden biraz süre istediyse de, Yahudi buna razı olmamıştı. Sahabîyi kolundan tutup Peygamberimizin huzuruna getirdi. Alacağını tahsil etmesini istedi.[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Ebû Hadrad, verecek bir şeyinin olmadığını, Hayber'in fethinden sonra eline ganimet olarak bir şey geçerse vereceğini söyledi, ancak Yahudi diretiyordu. Sonunda Peygamberimiz fakir Sahabîsine sırtındaki elbisenin bir kısmını satarak borcunu ödemesini söyledi. Ebû Hadrad da öyle yaptı.[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]İşte Peygamberimiz Yahudilerin üzerine bir sefer hazırlığı yaptığı sırada, gözü gibi koruduğu, evlatlarından daha fazla üzerlerine düştüğü Sahabîlerinden birine karşı, hak sahibi olduğu için Yahu dinin hakkını arıyordu. [/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Peygamberimiz hak, hukuk ve adalet konusunda kendisini ayrı tutmaz, kendisine farklı bir muamele yapılmasını da kabul etmezdi. Bunun örnekleri Peygamberimizin hayâtında çokça bulunmakta, bu alanda da en yüksek seviyede bulunduğunu göstermektedir.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Ebû Said el-Hudri'nin anlattığına göre, Peygamberimiz bir seferinde savaşta ele geçen malları Sahabîleri arasında paylaştırıyordu. Müthiş bir izdiham vardı. Çok kalabalıktılar. Öyle ki, Sahabîlerden birisi Peygamberimizin sırtına çıkarcasına üzerine abanmıştı. Peygamberimiz, elinde bulunan ince hurma çubuğuyla o kişiye işaret ederek bir tarafa çekilmesini istedi. Çubuğun uç kısmı adamın yüzüne gelerek birazcık çizdi. Bunun farkında olan Peygamberimiz elindeki sopayı o kişiye verdi ve, "İşte yüzüm, gel, sen de benden hakkını al" dedi.[/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Fakat Resulullahı canından fazla seven Sahabî, "Ya Resulallah, ben hakkımı helâl ediyorum, sizi bağışlıyorum" dedi ve vazgeçti.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Ömrünün son günlerini yaşıyordu. Dünyaya veda etme vakti gelip çatmıştı. Sahabîleri ile vedalaşmak, helâlleşmek istedi. Öbür âleme üzerinde bir hak olarak gidemezdi. Sahabileri topladı ve onlara şöyle konuştu:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]"Şayet birinize karşı bir hatada bulunmuşsam, maddî veya manevî olarak kimi incittiysem, malınıza, canınıza veya şerefinize, herhangi bir biçimde zararım dokunmuşsa gelsin, benden hakkını alsın, tazminatını vereyim."[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=black]Son anında, ağır hastalığında dahi adaletin yerini bulmasını istiyordu. Üzerinde, kimsenin bir hakkının kalmasını istemiyordu.[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Peygamberimiz (s.a.v) 'in Örnek Hayatı
Peygamberimizin Adaleti
Üst
Alt