- Katılım
- 2 Eylül 2011
- Mesajlar
- 3,869
- Tepkime puanı
- 37
Kırklareli şehrinin bir ilçesidir. Pehlivanköy'de ilk yaşayanlar Traklardı. MÖ 700 yıllarında Ergene Nehri kıyılarına yerleşmişip 46 yılında Roma topraklarına geçen bölge, Avrupa Hun Devleti tarafından işgal edilmiştir.
850 yılında Bizans imparatoru III. Mikail, güneydoğuda kendisine zorluk çıkaran Palivkain aşiretini bu bölgeye getirmiş ve bölge adını bu aşiretten almıştı.
Şehir merkezine 62 kilometre uzaklıktadır. Deniz seviyesinden 25 metre yüksekliktedir. Ekonomik olarak hayvancılık yaygındır, genelde büyükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Halk kendine yetecek kadar sebze yetiştirir. Ergene Nehri ilçenin içinden geçtiğinden dolayı nehirdeki kirlilik ilçeye zarar vermektedir. Her eylül ayında festival yapılmaktadır.
Tarihi öneme sahip olan Ergene Nehri üstündeki Akarca Köprüsü Osmanlı zamanından kalmıştır. Bir hikayeside vardır. Akarca Köprüsünün orta kemeri bir türlü düzgün yapılmamış. Usta ancak birinin kurban edilmesi ve köprüye gömülmesi ile orta kemerin yerinde duracağını söyler. Bu arada işçilere yemek taşıyan kadınlar arasından ertesi gün yemek getiren kadın kurban seçilmiştir. O kadın da yeni doğum yapmış, çocuğunu emzirmekte olan bir annedir. Ertesi gün kadın köprünün yerinde durması için kurban edilir ve kemer tamamlanır.
Rivayetle Kadın bir cuma günü öldürüldüğü için her cuma ağlayan bir kadın sesi duyulduğu ve orta kemerden süt aktığı söylenmektedir. Köprünün adı Akarca da süt akmasından gelmektedir. Köprü anlayacağınız şehrin ilginç gezilecek görülecek yerlerinden biridir.
850 yılında Bizans imparatoru III. Mikail, güneydoğuda kendisine zorluk çıkaran Palivkain aşiretini bu bölgeye getirmiş ve bölge adını bu aşiretten almıştı.
Tarihi öneme sahip olan Ergene Nehri üstündeki Akarca Köprüsü Osmanlı zamanından kalmıştır. Bir hikayeside vardır. Akarca Köprüsünün orta kemeri bir türlü düzgün yapılmamış. Usta ancak birinin kurban edilmesi ve köprüye gömülmesi ile orta kemerin yerinde duracağını söyler. Bu arada işçilere yemek taşıyan kadınlar arasından ertesi gün yemek getiren kadın kurban seçilmiştir. O kadın da yeni doğum yapmış, çocuğunu emzirmekte olan bir annedir. Ertesi gün kadın köprünün yerinde durması için kurban edilir ve kemer tamamlanır.