- Katılım
- 14 Şubat 2015
- Mesajlar
- 1,512
- Tepkime puanı
- 10
Özel Dualar.
Dua, sevincimizi ve hüznümüzü Allah'a arzetmektir. Sevinçlerde Rabb'im'ize "şükr"ümüzü ifade ederiz, hüzünlerimizde de "bağışlanmamızı" Rabb'im'ize arz ederiz.
Her bir müslümanın Rabb'ine karşı dua cümnlecikleri farklıdır. Ki olması gereken de budur. Müslüman Rabb'ine karşı duasını arzederken doğal ve tabii olarak içinden geleni, kalbinden neşet edeni ve yüreğinden ve gönlünden döküleni arzetmelidir bütün samimiyetiyle.
Evet işte bundan dolayı dualarda kalıp olmaz. Ben senin adına dua edebilirim ama senin gönlündeki, kalbindekini isteğini ve arzunu Rabb'e karşı tam yansıtmamış olurum.
Bir de şu vardır, ne için dua edeceksek, o şey için ifade edeceğimiz dua cümlecikleri de hemen hemen aynıdır zaten. --))) Bu da çok önemlidir.
Onun için "Bana bir dua verir misiniz şu konuda" demeye gerek yoktur. Çünkü, verilen dua kalıbıyla senin o şey hakkında yapacağın duanın cümleleri kesişecektir. Tıpa tıp aynısı olacaktır. ---))) Daha ne diye isteriz o zaman.
İşte burada şu gerçek ortaya çıkıyor:
İki cümleyi birbirine ekleyip cümle kurma zaafiyetimiz! Üzücü ama gerçek budur.
Mesela nikah duası var değil mi bir kalıp olarak Arapça da yazılmış.
Çocuğun doğumunda okunacak dua da var bir kalıp olarak Arapça vs.
İştre bütün bu dualar bu zaafiyetimizin bir neticesinde ortaya çıkmıştır.
Mesela ben burada şu an nikah duası yapayım kendi kelime ve cümlelerimle, kalıp olarak var olan nikah duası ile tıpa tıp aynı olacaktır yaptığım dua.
Adı üzerine nikah duası.
Neyden bahsedeceğim duamda,
İki ailenin mutluluğundan. Nikahlananların mutluluğundan. Geçimlerinden, huzurlarından vs. Daha çocuklarından bahsedecem vs.
Kalıp olarak verilen duada da aynısı var.
Ne farketii? Hiçbir şey..!!!
Elbet çok istisna olarak dualarda olsa genel anlamda dualar müslümanların o anda kalbinden samimice çıkan dua cümlecikleridir asıl dualar.
Bunları da atlamayalım ve kendimize dualarımıza önem verelim..!!!
Dua ile.
Dua, sevincimizi ve hüznümüzü Allah'a arzetmektir. Sevinçlerde Rabb'im'ize "şükr"ümüzü ifade ederiz, hüzünlerimizde de "bağışlanmamızı" Rabb'im'ize arz ederiz.
Her bir müslümanın Rabb'ine karşı dua cümnlecikleri farklıdır. Ki olması gereken de budur. Müslüman Rabb'ine karşı duasını arzederken doğal ve tabii olarak içinden geleni, kalbinden neşet edeni ve yüreğinden ve gönlünden döküleni arzetmelidir bütün samimiyetiyle.
Evet işte bundan dolayı dualarda kalıp olmaz. Ben senin adına dua edebilirim ama senin gönlündeki, kalbindekini isteğini ve arzunu Rabb'e karşı tam yansıtmamış olurum.
Bir de şu vardır, ne için dua edeceksek, o şey için ifade edeceğimiz dua cümlecikleri de hemen hemen aynıdır zaten. --))) Bu da çok önemlidir.
Onun için "Bana bir dua verir misiniz şu konuda" demeye gerek yoktur. Çünkü, verilen dua kalıbıyla senin o şey hakkında yapacağın duanın cümleleri kesişecektir. Tıpa tıp aynısı olacaktır. ---))) Daha ne diye isteriz o zaman.
İşte burada şu gerçek ortaya çıkıyor:
İki cümleyi birbirine ekleyip cümle kurma zaafiyetimiz! Üzücü ama gerçek budur.
Mesela nikah duası var değil mi bir kalıp olarak Arapça da yazılmış.
Çocuğun doğumunda okunacak dua da var bir kalıp olarak Arapça vs.
İştre bütün bu dualar bu zaafiyetimizin bir neticesinde ortaya çıkmıştır.
Mesela ben burada şu an nikah duası yapayım kendi kelime ve cümlelerimle, kalıp olarak var olan nikah duası ile tıpa tıp aynı olacaktır yaptığım dua.
Adı üzerine nikah duası.
Neyden bahsedeceğim duamda,
İki ailenin mutluluğundan. Nikahlananların mutluluğundan. Geçimlerinden, huzurlarından vs. Daha çocuklarından bahsedecem vs.
Kalıp olarak verilen duada da aynısı var.
Ne farketii? Hiçbir şey..!!!
Elbet çok istisna olarak dualarda olsa genel anlamda dualar müslümanların o anda kalbinden samimice çıkan dua cümlecikleridir asıl dualar.
Bunları da atlamayalım ve kendimize dualarımıza önem verelim..!!!
Dua ile.