Osteoporozdan korunmak için B vitamini

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
osteoporozdan_korunmak_icin_b_vitamini_b.jpg


Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Tıp Fakültesi Klinik Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nejat Yılmaz, fakültede yaptıkları bir çalışmanın “Clinical Laboratory” isimli uluslararası bir dergide yayınlandığını belirtti. Yılmaz, çalışmada, menopozdaki kadınların kemik erimesi bulunanlarında kan homosistein (insan vücudunun ürettiği bir aminoasit) seviyelerinin, kemik erimesi bulunmayan kadınlara göre daha yüksek olduğunun tespit edildiğini söyledi.

Osteoporozun azalmış kemik yoğunluğu ve artmış kemik kırılma riski ile karakterize bir hastalık olduğunu, ileri yaş kadınlar ve toplum için ciddi problemlere yol açabileceğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, şunları kaydetti:
“Osteoporozun risk faktörleri olarak, ileri yaş, erken menopoz, çok doğum, düşük kilo, sigara içmek, alkol, düşük fiziksel aktivite sayılabilir. Bunlara ilave olarak kan homosistein düzeyi son yıllarda risk faktörleri arasında sayılmaktadır. Homosistein metabolizmasında yer alan Vitamin B6, B12 ve Folat kanda homosisteinin birikimini önlemektedir. Dolayısıyla B vitamini açısından zengin gıdalar ile beslenme (bulgur, yeşil yapraklı sebzeler, süt vb) veya B vitamini takviyesi özellikle menopoz yaşındaki kadınların osteoporozdan korunmalarında yardımcı olacaktır. Yüksek kan homosistein düzeyine sahip kişiler mutlaka hem kalp hastalıklarından hem de osteoporozdan korunmak için B vitaminlerini özellikle folik asit (folat) kullanmalıdır.”

“OSTEOPOROZ CİDDİ BİR TOPLUM SAĞLIĞI SORUNUDUR”

Osteoporozun, dünya genelinde yılda 1.5 milyon kırığın etkeni olan ciddi bir toplum sağlığı sorunu olduğunu, önceleri daha çok kadınları etkilediğinin düşünüldüğünü bildiren Prof. Dr. Nejat Yılmaz, ancak yapılan araştırmaların bu hastalığın erkekleri de yakından etkileyen bir sağlık sorunu olduğunu ortaya çıkardığını kaydetti.

Erkeklerde osteoporozun genelde kullanılan ilaçlara ya da bazı hastalıklara bağlı olarak ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, “Ancak, araştırmalara göre özellikle emeklilik sonrasına denk gelen bu dönemde erkekler kahvehanelere kapanıp hareketsiz bir yaşam sürmeye başlıyor. Bunun üzerine bir de sigara kullanımı eklenince osteporoza yakalanmaları kaçınılmaz oluyor. Bu yaş grubundaki her 6-7 erkekten birinde osteoporoz görülüyor” diye konuştu.

Hastaların yaşam kalitelerinin bozulması ve oluşan kırıklar nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunu olan osteoporozun tedavisinin de ekonomiye büyük bir yük getirdiğini belirten Prof. Dr. Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu nedenle hastalıktan korunmak çok önemli. İlk adım toplumun kemik kütlesini doruk noktaya çıkartmak olmalıdır. Bunun için bebeklikten başlayarak doğru beslenme alışkanlıkları geliştirilmelidir. Anne sütüyle beslenme, küçük yaşlardan itibaren D vitamini ve yeterli kalsiyum alınması, güneş ışınlarından yeterince yararlanma son derece önemlidir. Bunlardan hepsi bir arada olursa doruk kemik kütlesine ulaşılabilir. Hükümet politikaları bu noktada devreye sokulmalı. Gerekli önlemler alınırsa ilerde ülkemizde hastalığın görülme sıklığı azalabilir.”

Kaynak: Ntv-Msnbc
 
Üst Alt