Osmanlıda Düğünler Nasıldı

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
osmanlıda düğün, düğünlerimiz ve nikahın önemi, osmanli devletinde düğün, osmanlı devleti nde düğün, osmanlını kültürü ve düğünleri kısaca, osmanlı kültüründe dügünler, osmanlı düğünleri nasıl olur, osmanlı düğünleri nasıldır, osmanlıdakı düğünler, osmalıya ait düğünler, osmanlıdaki düğünler nasıl oluyor, osmanlıda düğün nasıldı, osmanlıda nikah nasıldı, osmanlıda düğünler nasıldı, osmanlı devletinde düğünler, padişah düğünü nasıl yapılır, osmanlının önemli düğünler, osmanlı dönemi evlenme kültürü, osmanlıda düğünler resimli, osmanlıda düğün hediyesi, osmanlı padişahları nasıl yazılır, osmanlı dügünleri nasıldı, osmanlı da yemek dağıtımı nasıl olurdu, osmanlı döneminde düğün, osmanlı döneminde sünnet nasıl yapılırdı,
Osmanlıda Düğünler Nasıldı?

Osmanlı padişahları da baba idi. Her baba gibi kız ve erkek evlatlarının ahıret ve akıbetlerinden sorumluydular onlar da.
Padişah çocuğu denince öncelikle şehzadeler anıla gelmesine rağmen ‘hanım sultan’ denilen padişah kızlarının da tarihimizde önemli bir rolü olduğu malum.

Bir hanım sultan nasıl yetişirdi, diye hem merak etmişimdir.

Edep, haya, cömertlik, alicenaplık cihetiyle bir padişah evladı hanımefendinin bizlerden farkı neydi, diye…

Kaynakların yazdığına göre hanım sultanların doğumu ile birlikte kendilerine bir daire tahsis edilir; emrine dadı, sütnine, kalfa ve cariyeler verilirmiş.
Eğitimiyle annesi, dadısı ve kalfası birlikte ilgilenirmiş.
Yürümeye başladıktan itibaren küçük cariyelerle veya aynı yaşdaki çocuklarla dadısının nezaretinde oyunlar oynar, fakat dadısız ve kalfasız dışarı asla çıkamazlarmış.
Beş veya altı yaşına girdiklerinde Sultan Baba’larının irade-i seniyyesi ile derse başlarlar ve kendileri için tayin edilen hocalardan ders alırlarmış.
Bed’-i besmele denilen ilk derse törenle başlanır, padişah babaları da törende hazır bulunurmuş.

Bir padişah evladı, kız veya erkek; yedi yaşına kadar Kur'an-ı Kerim'i tecvide uygun okuyarak hatimlerini tamamlamaları gerekirmiş mutlaka.
Padişahları mutluluğa gark eden hatim törenleri de bol hediyeli veçok keyifli olurmuş.

Hanım Sultanlar Kur'an-ı Kerim'den başka Türkçe, Matematik, Tarih, Coğrafya, Arapça ve Farsça dersleri de alırlar, erkeklerden kaçma çağına geldiklerinde başlarına yaşma örterler ve dışarıya çıktıklarında uygun elbiseler giyerlermiş.

GELELİM DÜĞÜNLERİNE

İlk Osmanlı padişahlarının kızlarının, genellikle Anadolu beylerine, oğullarına veya maiyetlerindeki beylere verildiğini görüyoruz.
1. Murad'ın kızı Melek Hatun, Karamanoğlu Alaaddin Bey'le ; Çelebi Mehmed' in kızı Selçuk Hatun Candaroğlu Kasım Bey'le; Fatih'in kızı Gevherhan Sultan Akkoyunlu Uzun Hasan'ın oğlu Uğurlu Mehmed Bey'le; II. Bayezid' in kızı Aynışah Sultan ise Uğurlu Mehmed'in oğlu Göde Ahmed Bey'le evlenmişler kayıtlara göre.
Sonraları sırayı vezirler, kaptan paşalar ve büyük devlet adamları almış çeşitli saiklerle.
Sonra sırasıyla merasimler başlarmış…
Padişah kızını evlendirmek isteyince sadrazama bir hatt-ı humayun yazar ve damad olacak şahsın nişan takımlarını yollamasını emrederdi.
Uygun görülen adayın, fermanı alır almaz eğer evli ise, sultanlara hürmeten hanımını boşaması adet haline gelmiştir.
II. Mahmud zamanına kadar evliliklerde hanım sultanların rızalarına da müracaat edilmediğini öğreniyoruz.
II. Mahmud' dan itibaren tarafların fotoğraflarla birbirini önceden görmeleri usulden olmuş.

Hanım Sultanların nikahları Yeni Sarayda yada paşa kapısında kıyılırdı. Sultanın vekili darüssaade ağası, damadın ise bir vezir idi.
Nikahı Şeyhülislam kıyar ve mihr-i muaccel ve mihr-i müeccel sultanın derecesiyle mutenasip olurdu.
16. asır sonlarına kadar nikahın 100 bin altın üzerinden kıyıldığı mukayyed.
Nikahdan sonra merasimde bulunanlara kürk ve hil'atler giydirilir, damat da hil'at giyerdi.
Babaları sağ olan sultanların düğünlerinin fevkalede mükellef olduğunu öğreniyoruz.
Damadın pek çok masraf ettiği bu kabil ‘padişahlı’ düğünlerin onbeş yirmi gün sürenleri olduğu kayıtlara geçmiş.

SULTAN ÇEHİZLERİ TEŞHİRDE

Gelin olan sultan, Osmanlı hanedanına mahsus kırmızı atlas cibinlik içinde araba ile naklolunurdu.
Gelin alayında sadrazam, vezirler, devlet erkanı ile düğün münasebetiyle sultanlara mahsus yaptırılan ve Nahl denilen balmumdan yapılmış düğün tezyinatı, alayın önünde giderdi.
Sultanın çeyizi, kocasının konağına gitmeden evvel sarayda teşhir edilirmiş.
Sadrazam ve diğer devlet adamları oraya kendi düğün hediyelerini de gönderirler, sonra bu çeyiz alayla damadın konağına götürülürmüş.
Sultan, kocasının konağına geldiği zaman orada zevci ile Kızlar ağası tarafından karşılanır ve koltuklarına girilerek harem dairesinin kapısına götürülür ve damadın konağında kadın ve erkeklere ayrı ayrı ziyafetler çekilirip yatsı namazı kılındıktan sonra davetliler konaktan ayrılırlarmış.

Darüssaade ağası padişah namına damada bir samur kürk giydirir ve paşayı sultana takdim ettikten sonra çekilir, damad paşa da davetlilerin her birine derecelerine göre birer hediye verirmiş.
Bundan sonra yenge kadın paşayı odaya sokar, damat paşa odanın bir köşesinde namaz kıldıktan sonra zevcesinin eteğini öper ve sultanın oturması için müsaadesine kadar ayakta dururmuş.
Şayet damadın memuriyeti hariçte ise düğün için İstanbul'a çağırılır, konak döşer, sultanla evlenir ve sonra vazife ile İstanbul'da kalmazsa yine memuriyeti başına dönerken Sultan İstanbul'da kocasının konağında kalırmış.

Biraz da düğün yemeğinden bahsedelim
1675’te IV. Mehmed’in şehzadeleri II. Mustafa ve III. Ahmet’in sünneti ve kızı Hatice Sultan’ın ve vezir Sarıkçı Mustafa Paşa’yla evliliği dolayısıyla

Edirne’de düzenlenen ve 19 gün süren düğününün ilk gününde 800 sahan, 100 kilo şerbet ve 30 kilo kahve kullanıldığını görüyoruz, bu rakamlar sonraki günlerde artış gösteriyor.
Kaynaklar düğünde 8 adet şeker nahılı ve 2 şeker bahçesi, şeker bahçelerinde de şekerden bülbüller, arslanlar, balıklar, tavuslar ve develer bulunduğunu yazıyor.

Şeker nahıllarının büyükleri 25 m uzunluğunda ve 4.5-
5.5 m çapında gemi seren direği üzerine yapılmış, küçükleri ise 9- 11 m uzunluğundaymış.
Nahıllardaki şekerden yapılma figürlerin şenlik sonunda yenmesi için halka dağıtılması adetti.
Bunları aşçılar dışında bir sanatkar grubu olan Nakkaşan-ı Sükker yapmaktaydı.

İşte düğün ziyafet defterlerinden bir kayıt:
Padişah-ı Âlişân hazretlerinin paşalar ve beyler ile olan ziyâfetidir: Tamamı onbeş sofradır. Şöyle ma'lûm ola;
dâne-i birinç, dâne-i rişte, saru dâne, yeşil dâne, kızıl dâne, dâne-i şa'riyye, dâne-i nârdenk, dâne-i simid, sütlü zerde, birinç herisesi, kışırma aşı, ayva kalyesi, şekerlü nârdenk çorbası, tavuk çorbası, zerde..., tavuk kavurması, reşidiyye, bazâr böreği, zerenduli, mahmûdiyye, mâmûniyye, mahallebi, salma, kadm tuzluğu şorbası, zırva, bâdem şorbası, tavuk kebâbı, kuzu kebâbı, tavus kebâbı, ördek kebâbı, güvercin kebâbı, keklik kebâbı, koyun kebâbı, tavuk yahnisi, kaz yahnisi, ördek yahnisi, kuzu yahnisi, koyun yahnisi, zirba yahnisi, köfte ve hâs çörekler çift yüz elli çifttir.
Ve zikr olan onbeş sofra taâmın bir sofrası tamam Hassa-i hümâyûn içün bu uslûb üzere olub ve on dört sofrası yirmi dürlü kalurdur, şöyle ma'lûm ola.

Ve düğün mutfağından bir bademli çorba tarifi
Malzemeler (8 porsiyon için)
2,5 su bardağı süt, , 150gr. badem, 50 gr. acı badem,
2,5 su bardağı un, 4 çorba kaşığı tereyağı, 1 adet misket
hindistan cevizi, 4 su bardağı kemik suyu, 2 su bardağı
içme suyu, 1 adet nar, 1 çorba kaşığı tuz, yarım bağ maydanoz.
Bademleri haşlayın, kabuklarını soyun ve akşamdan ıslatın.
Bademleri mikserde çekin. Tencerede tereyağını eritin, un ile karıştırın.
Hafif ateşte 5 dakika kavurun.
Tencereye süt, su ve çekilmiş bademleri ekleyin.
Hafif ateşte 20 dakika kaynatın.
Çorbanın inmesine yakın hindistan cevizini rendeleyerek ilave edin.
Çorba pişince tavada az miktarda tereyağı eritin, biraz kemik suyu koyun, ince doğranmış maydanozu ekleyip çevirin ve üzerine dökün. Servis sırasında üstüne nar taneleri serpin.

Kaynaklar:
İ.Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti'nin Saray Teşkilatı, Ankara, 1984.
Esad Efendi, Osmanlılarda Töre ve Törenler-Teşrifat-ı Kadime-İstanbul 1979.
Ahmet Şimşirgil, Birincil Kaynaklardan Osmanlı Tarihi, Kayı Yayınları.
Ayşe Osmanoğlu, Babam Abdülhamid, İstanbul 1960
Murat Arıkan, Osmanlı Saray Düğünlerinde Yemekler, Çukurova Ün. Türkoloji Arş. Merkezi Yayınları.
 
Üst Alt