Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Ölümü Çocuklara Nasıl Anlatmalıyız?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 68031" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: Black">Çocuklar ve ölüm! Biliyoruz hayat çok karışık, çocuklarımızın hayalleri çok zengin. Birçok ilgi çekici soruları oluyor çocukların hem de duygu dolu </span></p><p><span style="color: Black">halleri ve hayalleri ile yaklaşıyorlar konulara. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Çocuklar ölüm üzerine düşünüyor ve konuşmak istiyorlar, yetişkinlere ölümle ilgili kendi kavrayışlarına göre sorular soruyorlar. </span></p><p><span style="color: Black">Çocuklar ölüm hakkında bir çok soru soruyor, daha doğrusu kafalarına takılan şeylerin aydınlanmasını istiyorlar ama çocuğun ebeveyninin veya bu tür sorulara muhatap olan yetişkinlerin çoğu bu konuda çocuklarla konuşmak istemiyorlar. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Daha doğrusu hayatın bir gün sona ereceği bilgisini çocuklara aktarma konusunda kendi içlerinde bir zorluk yaşıyorlar. </span></p><p><span style="color: Black">Henüz çok küçük olan bu insanı, henüz ona çok uzak olduğunu düşündükleri ölümden bahsederek, üzmek istemediklerini söylüyorlar. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Çocukları korumak, kollamak gerektiği gibi gerekçeler de ileri sürdükleri oluyor. Oysa çocuğun ölüm gerçeğiyle ilgili sorularını cevaplamak, gerekli ve her canlı için hayatın bir gün sona ereceğini ve ölen kişinin geri dönmeyeceğini çocuğa uygun dille anlatmak gerekir. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ölüm gerçeği, çocuğun onunla ilgili sorgulamaya başladığı ve konuşmak istediği zamanlardan itibaren saklanmamalı; </span></p><p><span style="color: Black">gerçek, yaşına uygun bir açıklamayla çocukla paylaşılmalıdır. </span></p><p><span style="color: Black">Aksi yapılıp bir kayıp ve ölüm karşısında çocuk, cevapsız sorularla ve belirsizliklerle karşı karşıya bırakıldığında gireceği ruh hali, çok daha olumsuz olacaktır. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Yetişkinlerin, ebeveynin, çocuklara karşı görevlerinden birisi de onlarla ölüm hakkında konuşmak, ölüm gerçeğini doğru düzgün öğrenmelerini sağlamak. </span></p><p><span style="color: Black">Ama çocuklarla ölüm hakkında konuşmanın, onlara ölümü anlatmanın da genel geçer bir formülü yok. </span></p><p><span style="color: Black">Her yaştaki çocuğun, hatta her çocuğun farklı bir ölüm tasavvuruna sahip olduğu bilinmelidir. </span></p><p><span style="color: Black">Bunlar da yetmez, çocuğun ölüm konusundaki geçmiş yaşam deneyimlerinin de mutlaka göz önünde bulundurulması lazımdır. Canlılar için kaçınılmaz son olan ölüm, her yerdedir ve her zaman karşımıza çıkabilir. </span></p><p><span style="color: Black">Bu nedenle mutlaka günün birinde her çocuğun karşına da ölüm gerçeği dikiliverecek, “Aslında dort yaşından sonra hemen her çocuk, belli ölçülerde ölümün farkındadır. </span></p><p><span style="color: Black">Çevrelerinde çeşitli canlıların, hayvanların, bitkilerin cansız, hareketsiz kaldıklarını, öldüklerini görmekte, televizyonlardaki programlarda izlemekte, özellikle erkek çocuklar ölümü, öldürmeyi konu alan oyunlar oynamaktadır. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ölüm konusunda konuşmak, çok zor olduğu kadar çok ciddi bir meseledir. Bu zorluk ve ciddiyet muhatabımız çocuklar olduğunda daha da artar. </span></p><p><span style="color: Black">Her ciddi konu, küçücük bir çocuk olsa bile muhatabın da ciddiyete alınmasını, onun söylediklerine kulak verilmesini gerektirir. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Çocuklar, küçüktür ama insandır, insan yavrusudur, yetişkin bir insanın tüm becerileri potansiyel halde olsa bile çocuklarda şu veya bu ölçüde bulunur. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ölüm hakkında bir çocukla konuşan bir ebeveyn ya da yetişkin, açık, sade ve basit bir dille konuşmalı, söylediklerinin anlaşıldığından emin olmadan bir başka cümleye geçmemelidir. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bir çocuğun ölüm hakkındaki sorusuna verilen basit ve anlaşılır bir cevap, onu bir başka soru aklına gelene kadar idare edebilir ama buna rağmen öğrendiği bilgiyi iyice sindirebilmek için bazı çocuklar, tekrar tekrar aynı soruyu sorabilirler. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hem sabırlı hem de soruların giderek bizim de içinden çıkamayacağımız kadar çapraşık hal alacağına hazır olunmalıdır. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ölüm hakkında çocuklarla konuşurken dikkat edilmesi gereken ilkeleri, şimdi bir de belli bir sırayla söyleyelim: </span></p><p><span style="color: Black">1) Durduk yerde, uygunsuz bir zamanda değil, çocuğun hazır ve duyarlı olduğu bir sırada, ölüm konusunda konuşmaya başlanmalıdır. </span></p><p><span style="color: Black">2) Çocuğun ölüm konusunda konuşma isteği, iletişim girişimleri asla engellenmemelidir. </span></p><p><span style="color: Black">3) Çocuğa ölüm hakkında açıklamalar, tamamen dürüstçe yapılmalı; aldatma, kandırma, kafasını çelme gibi manevralara başvurulmamalıdır. </span></p><p><span style="color: Black">4) Karşımızdaki yetişkin bir insan düşüncelerini, duygularını açıkladığı sırada onu nasıl dinliyorsak çocuğun ölüm hakkındaki düşünce ve duygularını da aynı ciddiyetle dinlemeli, duygularını kabul etmeli, anlamaya çalıştığımızı belli etmeliyiz. </span></p><p><span style="color: Black">5) Çocukların çok küçük olduklarını ileri sürerek ölüm hakkındaki sorularını ertelememeliyiz. </span></p><p><span style="color: Black">6) Söylediklerimiz kısa, basit, anlaşılır netlikle olmalı; çocukların kafalarını verdiğimiz karmaşık cevaplarla daha da karıştırmamalı, kaş yapayım derken göz çıkarmamalıyız. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Elbette bu ilkeleri göz önünde bulunduranlar, ölüm hakkında konuştukları çocukların yaşlarını, gelişim durumlarını, kişilik özelliklerini de hesaba katacaklardır. </span></p><p><span style="color: Black">Eğer ölüm hakkında konuşmaya çocuğun tanıdığı, sevdiği bir insanın ölümü vesile olmuşsa, çocuğun ölen kişiyle ilişkisinin niteliği, yaşadığı duygular konuşmada mutlaka ele alınmalıdır. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bazen çocuklar alışılmadık ani sorular da sorabilirler. Doğrudan doğruya "Anne, sen ne zaman öleceksin?" "öluler mezarda mi yasiyor?" Ben topragin altinda yasamak istemiyorum "şeklinde soru sorabilirler..</span></p><p><span style="color: Black">Burada ille soruya ikna edici bir cevap vermek değil, asıl olarak çocuğun endişesinin önce anlaşılması sonra da giderilmesi çok önemlidir. </span></p><p><span style="color: Black">ölüm kavramının henüz tam olarak zihnine yerleşmemesi nedeniyle çocuğun dünyasında ayrılıkla karıştırılabilir; ölüm ayrılıkla bir ve aynı şey sanılabilir. </span></p><p><span style="color: Black">Hiçbir çocuk kısa süreli bile olsa ebeveyninden ayrı kalmak istemez, terk edilmişlik duygusuna kapılabilir ve çoğu kere ölüm hakkındaki soruları ayrılık kaygısının dillendirilmesinden ibarettir. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Uzun süre hastalık çekmiş olan bir yakınının sonunda ölmüş olduğunu öğrenen bir çocuk, nasılsa her hasta olan kişinin öleceğini sanabilir ve kendisi, ebeveyni veya bir yakını hastalandığında onun bir süre sonra öleceğini düşünebilir. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Yine hatalı öğrenmelerin ve bilgisizliğin sonucu olarak yalnızca yaşlı insanların öleceğini sanan bir çocuk, genç bir insanın veya bir çocuğun ölümünü duyduğunda çok şaşırabilir, iç dünyası allak bullak olabilir ve bildiklerine, kendisine öğretilenlere inancını yitirebilir. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">çocukların soruları arasında “Öldükten sonra ne olacağı?” şeklinde, ölüm-ötesi hakkında doğrudan doğruya din psikolojisi ve din eğitimini ilgilendiren sorular da vardır. </span></p><p><span style="color: Black">ölümün bir son, yokluk, sönüş olmadığı şeklindeki bakışın, iyi insanların cennete gidecekleri ve mutlu olacakları anlayışının çocukların ölüm endişesinin yatıştırılmasında çok etkili olduğu ispatlanmistir..</span></p><p><span style="color: Black">çocukları, Ölüm ile KORKUTMAYIN sadece gercegi söyleyin.. </span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 68031, member: 1049"] [COLOR="Black"]Çocuklar ve ölüm! Biliyoruz hayat çok karışık, çocuklarımızın hayalleri çok zengin. Birçok ilgi çekici soruları oluyor çocukların hem de duygu dolu halleri ve hayalleri ile yaklaşıyorlar konulara. Çocuklar ölüm üzerine düşünüyor ve konuşmak istiyorlar, yetişkinlere ölümle ilgili kendi kavrayışlarına göre sorular soruyorlar. Çocuklar ölüm hakkında bir çok soru soruyor, daha doğrusu kafalarına takılan şeylerin aydınlanmasını istiyorlar ama çocuğun ebeveyninin veya bu tür sorulara muhatap olan yetişkinlerin çoğu bu konuda çocuklarla konuşmak istemiyorlar. Daha doğrusu hayatın bir gün sona ereceği bilgisini çocuklara aktarma konusunda kendi içlerinde bir zorluk yaşıyorlar. Henüz çok küçük olan bu insanı, henüz ona çok uzak olduğunu düşündükleri ölümden bahsederek, üzmek istemediklerini söylüyorlar. Çocukları korumak, kollamak gerektiği gibi gerekçeler de ileri sürdükleri oluyor. Oysa çocuğun ölüm gerçeğiyle ilgili sorularını cevaplamak, gerekli ve her canlı için hayatın bir gün sona ereceğini ve ölen kişinin geri dönmeyeceğini çocuğa uygun dille anlatmak gerekir. Ölüm gerçeği, çocuğun onunla ilgili sorgulamaya başladığı ve konuşmak istediği zamanlardan itibaren saklanmamalı; gerçek, yaşına uygun bir açıklamayla çocukla paylaşılmalıdır. Aksi yapılıp bir kayıp ve ölüm karşısında çocuk, cevapsız sorularla ve belirsizliklerle karşı karşıya bırakıldığında gireceği ruh hali, çok daha olumsuz olacaktır. Yetişkinlerin, ebeveynin, çocuklara karşı görevlerinden birisi de onlarla ölüm hakkında konuşmak, ölüm gerçeğini doğru düzgün öğrenmelerini sağlamak. Ama çocuklarla ölüm hakkında konuşmanın, onlara ölümü anlatmanın da genel geçer bir formülü yok. Her yaştaki çocuğun, hatta her çocuğun farklı bir ölüm tasavvuruna sahip olduğu bilinmelidir. Bunlar da yetmez, çocuğun ölüm konusundaki geçmiş yaşam deneyimlerinin de mutlaka göz önünde bulundurulması lazımdır. Canlılar için kaçınılmaz son olan ölüm, her yerdedir ve her zaman karşımıza çıkabilir. Bu nedenle mutlaka günün birinde her çocuğun karşına da ölüm gerçeği dikiliverecek, “Aslında dort yaşından sonra hemen her çocuk, belli ölçülerde ölümün farkındadır. Çevrelerinde çeşitli canlıların, hayvanların, bitkilerin cansız, hareketsiz kaldıklarını, öldüklerini görmekte, televizyonlardaki programlarda izlemekte, özellikle erkek çocuklar ölümü, öldürmeyi konu alan oyunlar oynamaktadır. Ölüm konusunda konuşmak, çok zor olduğu kadar çok ciddi bir meseledir. Bu zorluk ve ciddiyet muhatabımız çocuklar olduğunda daha da artar. Her ciddi konu, küçücük bir çocuk olsa bile muhatabın da ciddiyete alınmasını, onun söylediklerine kulak verilmesini gerektirir. Çocuklar, küçüktür ama insandır, insan yavrusudur, yetişkin bir insanın tüm becerileri potansiyel halde olsa bile çocuklarda şu veya bu ölçüde bulunur. Ölüm hakkında bir çocukla konuşan bir ebeveyn ya da yetişkin, açık, sade ve basit bir dille konuşmalı, söylediklerinin anlaşıldığından emin olmadan bir başka cümleye geçmemelidir. Bir çocuğun ölüm hakkındaki sorusuna verilen basit ve anlaşılır bir cevap, onu bir başka soru aklına gelene kadar idare edebilir ama buna rağmen öğrendiği bilgiyi iyice sindirebilmek için bazı çocuklar, tekrar tekrar aynı soruyu sorabilirler. Hem sabırlı hem de soruların giderek bizim de içinden çıkamayacağımız kadar çapraşık hal alacağına hazır olunmalıdır. Ölüm hakkında çocuklarla konuşurken dikkat edilmesi gereken ilkeleri, şimdi bir de belli bir sırayla söyleyelim: 1) Durduk yerde, uygunsuz bir zamanda değil, çocuğun hazır ve duyarlı olduğu bir sırada, ölüm konusunda konuşmaya başlanmalıdır. 2) Çocuğun ölüm konusunda konuşma isteği, iletişim girişimleri asla engellenmemelidir. 3) Çocuğa ölüm hakkında açıklamalar, tamamen dürüstçe yapılmalı; aldatma, kandırma, kafasını çelme gibi manevralara başvurulmamalıdır. 4) Karşımızdaki yetişkin bir insan düşüncelerini, duygularını açıkladığı sırada onu nasıl dinliyorsak çocuğun ölüm hakkındaki düşünce ve duygularını da aynı ciddiyetle dinlemeli, duygularını kabul etmeli, anlamaya çalıştığımızı belli etmeliyiz. 5) Çocukların çok küçük olduklarını ileri sürerek ölüm hakkındaki sorularını ertelememeliyiz. 6) Söylediklerimiz kısa, basit, anlaşılır netlikle olmalı; çocukların kafalarını verdiğimiz karmaşık cevaplarla daha da karıştırmamalı, kaş yapayım derken göz çıkarmamalıyız. Elbette bu ilkeleri göz önünde bulunduranlar, ölüm hakkında konuştukları çocukların yaşlarını, gelişim durumlarını, kişilik özelliklerini de hesaba katacaklardır. Eğer ölüm hakkında konuşmaya çocuğun tanıdığı, sevdiği bir insanın ölümü vesile olmuşsa, çocuğun ölen kişiyle ilişkisinin niteliği, yaşadığı duygular konuşmada mutlaka ele alınmalıdır. Bazen çocuklar alışılmadık ani sorular da sorabilirler. Doğrudan doğruya "Anne, sen ne zaman öleceksin?" "öluler mezarda mi yasiyor?" Ben topragin altinda yasamak istemiyorum "şeklinde soru sorabilirler.. Burada ille soruya ikna edici bir cevap vermek değil, asıl olarak çocuğun endişesinin önce anlaşılması sonra da giderilmesi çok önemlidir. ölüm kavramının henüz tam olarak zihnine yerleşmemesi nedeniyle çocuğun dünyasında ayrılıkla karıştırılabilir; ölüm ayrılıkla bir ve aynı şey sanılabilir. Hiçbir çocuk kısa süreli bile olsa ebeveyninden ayrı kalmak istemez, terk edilmişlik duygusuna kapılabilir ve çoğu kere ölüm hakkındaki soruları ayrılık kaygısının dillendirilmesinden ibarettir. Uzun süre hastalık çekmiş olan bir yakınının sonunda ölmüş olduğunu öğrenen bir çocuk, nasılsa her hasta olan kişinin öleceğini sanabilir ve kendisi, ebeveyni veya bir yakını hastalandığında onun bir süre sonra öleceğini düşünebilir. Yine hatalı öğrenmelerin ve bilgisizliğin sonucu olarak yalnızca yaşlı insanların öleceğini sanan bir çocuk, genç bir insanın veya bir çocuğun ölümünü duyduğunda çok şaşırabilir, iç dünyası allak bullak olabilir ve bildiklerine, kendisine öğretilenlere inancını yitirebilir. çocukların soruları arasında “Öldükten sonra ne olacağı?” şeklinde, ölüm-ötesi hakkında doğrudan doğruya din psikolojisi ve din eğitimini ilgilendiren sorular da vardır. ölümün bir son, yokluk, sönüş olmadığı şeklindeki bakışın, iyi insanların cennete gidecekleri ve mutlu olacakları anlayışının çocukların ölüm endişesinin yatıştırılmasında çok etkili olduğu ispatlanmistir.. çocukları, Ölüm ile KORKUTMAYIN sadece gercegi söyleyin.. [/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Ölümü Çocuklara Nasıl Anlatmalıyız?
Üst
Alt