Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslami Soru ve Cevaplar
Ölüm Nedir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 10463" data-attributes="member: 376"><p><span style="font-size: 12px"> Sonsuz ilâhî fiillerden birisi, <strong>İmate;</strong> yani, ölümü tattırma; ruhun bedendeki tasarrufuna son verme. Ruh, Allah’ın en mükemmel, en harika ve en bilinmez eseri.<strong> Muhyi (hayat verici) </strong>isminin tecellisiyle hayat nimetine kavuşmuş. Bu nimet ve şeref artık ondan ebediyen geri alınmayacak. Kabirde de, mahşerde de, cennet veya cehennemde de devam edecektir. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Ruhu yaratmak gibi, her ruha uygun bir beden inşa etmek de Allah’ın en hikmetli ve rahmetli bir icraatı. İşte ölüm kanunuyla o misafir ruh, bedenden soyuluyor, süzülüyor ve kendine mahsus bir başka âleme göç ediyor. </span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Nur Külliyatı'nda ölüm için getirilen birbirinden güzel tariflerden birisi:</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> </span></p><p style="margin-left: 20px"> <span style="font-size: 12px"><strong>“Mevt, vazife-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir tebdil-i mekândır, bir tahvil-i vücuttur...” </strong>( Mektûbat)</span></p><p><span style="font-size: 12px"> Ve yine ölüm hakkında ince bir tespit: </span></p><p><span style="font-size: 12px"> </span></p><p style="margin-left: 20px"> <span style="font-size: 12px"><strong>“</strong><strong>Nasıl ki hayatın dünyaya gelmesi bir halk ve takdir iledir. Öyle de dünyadan gitmesi de bir halk ve takdir ile, bir hikmet ve tedbir </strong><strong>iledir.” </strong>( Mektûbat)</span></p><p><span style="font-size: 12px"> Bir asker adayı için hem kıtasına teslim olduğunda, hem de terhis edildiğinde birtakım kayıtlar tutulur, işlemler yapılır. Askere kayıt da bir fiil, askerden terhis de... İşte yukarıdaki ifadelerde bu incelik nazarımıza sunuluyor.<strong> Hayat, ihya </strong>fiiline dayandığı gibi, <strong>ölüm de imate </strong>fiiline dayanıyor. İkisi de ayrı birer ilâhî ismin tecellisine hizmet ediyorlar. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> İhya fiiliyle cansız elementler hayata kavuşurken, imate fiiliyle de bu beraberliğe son veriliyor. Canlı hücreler, yerlerini kademeli olarak yeni elementlere bırakıyorlar. </span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>Nur Külliyatı'</strong></span> <span style="font-size: 12px">nda, çekirdeklerin ölümleriyle sümbül hayatına geçtikleri, ölümün de hayat kadar bir nimet olduğu güzelce izah edilir. Biz de bu müjdeli haberi hayalimizde genişletiyor ve görüyoruz ki, her ölümü bir diriliş takip ediyor ve ikinci safhalar birincilerden daha mükemmel. <strong>“Nutfe”</strong> safhası biterken <strong>“alâka” </strong>yani kan pıhtısı devreye giriyor.<strong> “Alâka”</strong>nın işi bitince sıra <strong>“mudga”</strong>ya yani et paçası geliyor. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Kâinatın yaratılış safhalarında da bunu görüyoruz, bir sonraki safha öncekinden daha mükemmel. </span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Bütün bu rahmet ve hikmet tecellileri bize, kabir âleminin dünyadan, âhiretin de kabir âleminden daha güzel ve daha mükemmel olduğunu ders veriyorlar. </span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>O halde ölüm</strong></span> <span style="font-size: 12px">, <strong>yeni bir mükemmele atılan adımın adı.</strong> Onu kabir âlemi takip edecek ve diriliş hadisesiyle, insan yeniden beden-ruh beraberliğine kavuşacak.</span></p><p><span style="font-size: 12px"> </span></p><p><span style="font-size: 12px"> Ölümü ve imateyi böylece değerlendiren insan,<strong> “Ölümü gülerek karşılar.” </strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 10463, member: 376"] [SIZE=3] Sonsuz ilâhî fiillerden birisi, [B]İmate;[/B] yani, ölümü tattırma; ruhun bedendeki tasarrufuna son verme. Ruh, Allah’ın en mükemmel, en harika ve en bilinmez eseri.[B] Muhyi (hayat verici) [/B]isminin tecellisiyle hayat nimetine kavuşmuş. Bu nimet ve şeref artık ondan ebediyen geri alınmayacak. Kabirde de, mahşerde de, cennet veya cehennemde de devam edecektir. Ruhu yaratmak gibi, her ruha uygun bir beden inşa etmek de Allah’ın en hikmetli ve rahmetli bir icraatı. İşte ölüm kanunuyla o misafir ruh, bedenden soyuluyor, süzülüyor ve kendine mahsus bir başka âleme göç ediyor. [/SIZE] [SIZE=3] Nur Külliyatı'nda ölüm için getirilen birbirinden güzel tariflerden birisi:[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [INDENT] [SIZE=3][B]“Mevt, vazife-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir tebdil-i mekândır, bir tahvil-i vücuttur...” [/B]( Mektûbat)[/SIZE][/INDENT] [SIZE=3] Ve yine ölüm hakkında ince bir tespit: [/SIZE] [INDENT] [SIZE=3][B]“[/B][B]Nasıl ki hayatın dünyaya gelmesi bir halk ve takdir iledir. Öyle de dünyadan gitmesi de bir halk ve takdir ile, bir hikmet ve tedbir [/B][B]iledir.” [/B]( Mektûbat)[/SIZE][/INDENT] [SIZE=3] Bir asker adayı için hem kıtasına teslim olduğunda, hem de terhis edildiğinde birtakım kayıtlar tutulur, işlemler yapılır. Askere kayıt da bir fiil, askerden terhis de... İşte yukarıdaki ifadelerde bu incelik nazarımıza sunuluyor.[B] Hayat, ihya [/B]fiiline dayandığı gibi, [B]ölüm de imate [/B]fiiline dayanıyor. İkisi de ayrı birer ilâhî ismin tecellisine hizmet ediyorlar. İhya fiiliyle cansız elementler hayata kavuşurken, imate fiiliyle de bu beraberliğe son veriliyor. Canlı hücreler, yerlerini kademeli olarak yeni elementlere bırakıyorlar. [/SIZE] [SIZE=3] [B]Nur Külliyatı'[/B][/SIZE] [SIZE=3]nda, çekirdeklerin ölümleriyle sümbül hayatına geçtikleri, ölümün de hayat kadar bir nimet olduğu güzelce izah edilir. Biz de bu müjdeli haberi hayalimizde genişletiyor ve görüyoruz ki, her ölümü bir diriliş takip ediyor ve ikinci safhalar birincilerden daha mükemmel. [B]“Nutfe”[/B] safhası biterken [B]“alâka” [/B]yani kan pıhtısı devreye giriyor.[B] “Alâka”[/B]nın işi bitince sıra [B]“mudga”[/B]ya yani et paçası geliyor. Kâinatın yaratılış safhalarında da bunu görüyoruz, bir sonraki safha öncekinden daha mükemmel. [/SIZE] [SIZE=3] Bütün bu rahmet ve hikmet tecellileri bize, kabir âleminin dünyadan, âhiretin de kabir âleminden daha güzel ve daha mükemmel olduğunu ders veriyorlar. [/SIZE] [SIZE=3] [B]O halde ölüm[/B][/SIZE] [SIZE=3], [B]yeni bir mükemmele atılan adımın adı.[/B] Onu kabir âlemi takip edecek ve diriliş hadisesiyle, insan yeniden beden-ruh beraberliğine kavuşacak. Ölümü ve imateyi böylece değerlendiren insan,[B] “Ölümü gülerek karşılar.” [/B][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslami Soru ve Cevaplar
Ölüm Nedir?
Üst
Alt