- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Eşden boşanma ,ayrılık ,Ölüm gibi olaylarda da hayatın bir parçası Hayatta bir mücadeledir ve birçok üzücü olaylarla karşılaşılması normaldir..
Nasıl insanlarız biz? Anılara döndüğümüzde bizi üzen, içimizi karartan kötü olaylar ve kişiler aklımıza takılır ve yüreğimize oturtur halene bizi mahv etmelerine devamina izin veriririz...
Geçmişi unutmayın; ama takılıp da kalmayın!!ey güzel insanlar;. Dün dündür, artık mazi oldu!!Dün yaşandı ve bitti, gelecek, belirsiz, şu ândır önemli olan
bir anıya, bir An-a, bir olaya, bir insana, bir tartışmaya, bir lafa takılıp kalmak....
kendi akıl ve ruh sağlığımız için küçük kusurları affetmek gerekiyor. Aksi halde olay bütünüyle ve ilgili kişi ruhumuza büyük yük olarak kalacak ve Deprasyona gireriz..
Ama hayat bir şekilde devam ederken arka planda sürekli geride kalmak!!istediğiniz şeyleri yavaşlatmaktan başka işe yaramıyor.
dolayısıyla fazla da takılıp kalmamak, akıp gidebilmek en güzeli.
Mutlu olabilmenin koşulları geçmişe değil, yarına bakmak ve kimyamızı bozalabilecek hayırsızlıkları unutup akla hiç sokmamak ve çok da önemli birşey yoksa affetmek
ve bu yüzden de hafiflemek.Bir de,"insan nasıl düşünüyorsa öyle yaşar "
"Falanca beni şöyle üzdü, bana şunları yaptı, hiç de hak etmemiştim" diyerek tekrar tekrar yaşar olumsuzluk misafirini çağırıp onu gönlümüzün baş köşesinde konuk ederiz.
hayatı kendi ellerimizle zindan ederiz kendimize.
Unut be kardeşim, unut kötü olanları...Hayallinde,rüyalarında bile Yer vermeye değmez...
Geçmişe takılıp kalmayın ey güzel insanlar;Dün dündür, artık mazi olmuştur.
Yaşanmıştır bilerek veya bilmeyerek, hatasız insan görülmedi şimdiye değin. Belki de farkına varılmadı hatanın, taa ki karşıdakinin incindiği gün yüzüne çıktığı zamana kadar.
Geçmişe takılıp kalan aynı üzüntüyü, aynı stresi tekrar ,tekrar kendiniz ve Sevdikleriniz yaşayacaktır!!
Sağlıklı kalmak isteniyorsa eğer yapılacak en güzel hareket, "unutmaktır"...
Unuturken olayları, vaktiyle sizi üzen kişileri de affetmeyi unutmayın.
Boşandığınız eşinizi, ayrıldığınız nişanlınızı veya sevgilinizi, maddi ve manevi zararınıza sebep olanı, bitmiş bir arkadaşlıktaki küs olduğunuz kişiyi unutun gitsin.
Unutun ki yüreğiniz hafiflesin.Unutun ki Hayattiniza Başkası ve kendiniz için yer olsun..biri gider biri gelir Hayat hep böylediir..
Unutmadığınız sürece içinizde oluşacak kin ve nefret duyguları gittikçe çoğalıp intikam almaya kadar uzanacak ve sonuçta iç dünyanızı ve dış bünyenizi hatta sosyal konumunuzu bitirecektir.Ve yine, Unutmadığınız ve affetmediğiniz sürece o olay ve olay kahramanı kişi ve kişiler omuzlarınızda ve vicdanlarınızda kocaman bir yük olarak kalacaktır.
Affedince bu büyük ağırlıktan da kurtulacaksınız ve Hayat yoluna kaldığınız yerden devam edeceksiniz..
Unutamıyorum demeyin, unutmanın en etkin ilâcı, meşguliyettir. Meşgul olmak bir terapi yöntemidir...Kendinizi ,zihnini başka şeylerle meşgul edin!!
Mutlu olmak için geçmişe takılıp kalmamak, unutmak ve affetmenin üçlü birlikteliği sonuçta mutluluğu oluşturacaktır, kanıtı ise, deneyip görmek...
"Hakkın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol... Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın.
Düzenim bozulur, Hayatım alt üst olur diye endişe etme.
Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını?"
Şems-i Tebriz


let it go
Sometimes You Just Have To Let Things Go... Bazen arkasından koşturup, artık olmayacağını anladığın bir işin tam türkçe karşılığı bulunmayan, bulunamayan tabir. "bırak gitsin" olmayacağını anla kabul et ve Sal, gitsin desen de olmuyor...Neyi salıyorsun Ki;Sevgi, Aşk, sadakat, acı,hasret ;maddi...