ocağına incir ağacı dikmek

birinin evini barkını dağıtmak ,varlığına ya da saygınlığına yönelik harekette bulunmak...

incir ağacı, topraktaki bütün yararlı mineralleri kendine alır, etrafındaki diğer bitkilere bişey bırakmaz, olduğu yerde genişlerde genişlermiş. duvarı bile yıktığı söylenir.
ağacın bu bencilliği zamanla deyimleşerek dilimize yerleşmiştir. derler.

Bir de hikaye var.
bir halk hikayesi anlatılır bu deyim için.güya zalim bir devlet erbabı yaşarmış zamanın birinde.sarayının, konağının bahçesini temizletirken emrindekilere bahçedeki incir ağaçlarını söktürüyormuş.oradan geçmekte olan bir derviş veya ak sakallı dede, derebeyine seslenmiş;

"söktürme o ağaçları da birinin ocağına dikmek, hayatını söndürmek istersen lazım olur sana..."

bilinir ki; incir ağacı viraneleri, harabeleri, terk edilmiş evleri, kuytuları pek sever ve oralarda boy sürer.
hep fakir fukaranın malına göz diken, zalim bir adama incir ağacıyla zulmünün hatırlatılması bundandır.

bir diğer inanış da;incir ağacından düşenin mutlaka bir yeri kırılır, çünkü incir ağacı cinlerin uğrak yeri, evidir...

Günümüzde halkına zulmeden zalim yönetici sultanlar var aslında, ama şehir efsanesi ve inanışmış yukarda söyledikleriniz.

''bir diğer inanış da;incir ağacından düşenin mutlaka bir yeri kırılır, çünkü incir ağacı cinlerin uğrak yeri, evidir...''
Bu sözünün gönül dostum; babamın köyünde dinlediğim geçmiş zaman hikayeleri ile örtüştüğünü fark ettim.Cinlerin köy sokaklarında insanların tenha olduğu zamanlarda incir ağaçlarından başlayan düğün alayları yaptığı söylenirdi .
Birde bu gün ünlü tarihçi Talha Uğurluel'den duyduğum sözü hatırlattı incir ağacının marifetleri bana ''İnsanlar zulüm eder,kader tecelli eder.''Buradaki kader tecellisi incir ağacı ile örtüştü hafızamda
Alma mazlumun ahını incir ağacı dikerim ocağına çıkar aheste aheste
Latife bir tarafa da Rabbül alemin niyeti bozuk ,ameli bozuk insanlardan cümlemizi hıfzı muhafaza eylesin.duaa..