Niğde geleneksel giyim kuşam

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Giyim
Mahalli Niğde Giyimleri:
Bugün özel günlerde Niğde giyimi, il merkezinde bir hatıra olarak yaşamakta, ilçe ve köylerde ise yavaş yavaş ortadan kaybolmak üzeredir. Fakat hemen her evin çeyiz sandıklarında örneklerine rastlamak mümkündür.

Kadın Giyimleri:
Niğde’de kadın giyimleri incelenirken; renkten ziyade süse ve renklerin uyumuna dikkat edilirdi. Ev kadınlarının iki türlü giysileri vardı. Bunlardan birisi gündelik, diğeri ise “kişilik” adı verilen belirli günlerde, yani düğünde, nişan törenlerinde, kına gecelerinde süs dünürlü günde giyilen giysilerdir. Gelinlik kızlar, kendi,yeteneklerini, ustalıklarını zevkleriyle birleştirip, cafıra, kabuta, yünlüye ve pamuklu motif işlerken göz nurtu dökerlerdi. Bu uğraşının ürünü ince zevklerle bezenmiş Türk Sanatıdır. Hatta zevklerine göre seçtikleri her türlü giysinin üzerine işledikleri motifleri birbaşkasının yapamayacağı şekillerde bezerler ve örneklerini saklarlardı. Ev giyimlerinde ise; iş görürken üstlerine giymek için iş donu dikerler, kendi zevklerine göre çorap örerler, entarileri göz alıcı sıcak renkli motiflerden oluşurdu.

Fakir olanlar daha ziyade el tezgahlarında dokudukları, fitil adı verilen pamuklardan yapılmış entari giyerlerdi. Ayaklarında ise kulaç kundura denilen burnunda ve ökçesinde fart olan, kalın köseleden yapılmış ayakkabı giyerlerdi. Başlarında yazma ve çok zaman da gene kendilerinin dokudukları yağlık denilen pamuklu saralardı.

Erkek Giyimleri:

Bugün hepsi tarihe mal olmuş ve ancak folklar gösterilerinde, ninelerin çeyiz sandıklarında bulunan, genellikle fakir hanımların el tezgahlarında dokudukları üç etek denilen entari giyerlerdi. Bunun altında hanımların ördüğü bağlamalı don bulunurdu. Ayaklanma yün çorap giyerlerdi. Ayakkabı olarak da bazen konçlu ve konçsuz yemeni giyerlerdi. Bir efe memleketi olduğu için kollan olmayan fakat, omuz başlarından kol boyu uzunluğunda uzanmış, omuz bağlan ve göğsü işlemeli cepken denilen ceket giyerlerdi. Yüzde seksen fakirin sırtında, ketenden yapılmış ceket bulunurdu. Erkekler genel olarak bellerine kırmızı,.mor ve siyah kanrışımı genişçe bir şal saralardı.
Genel olarak erkek ayakkabıları kalaş, kundura, yemeni ve çanktı. Kadın ayakkabıları ise; her memleketin kendi esnafının yaptığı kalaş kundura, iskarpindi
 
Üst Alt