Neden namazdan lezzet alamıyoruz?

hacı anne

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
984
Tepkime puanı
16
NEDEN NAMAZDAN LEZZET ALAMIYORUZ?
Her şey imanda düğümleniyor. Şeytan ve küfür imanımız etrafında fırtınalar estiriyor. Sarsılmaz bir iman, Kuran ve hadisle, selef-i salihinin parlak geçmişi ile devamlı takviye edilen bir iman enerji verir, heyecan verir. Biz alışkanlığa dönüşmüş bir namaz değil, her defasında bir mirac heyecanı veren namaz arıyoruz.

Namazı dinin neresine oturtuyoruz? Namaz önemli ifadesi, namazı anlatmak için yeterli değildir. Namaz, olduğu gibi dindir. Dinin ruhudur. Önce namazın yerini belirleyelim.

Namazın ahkâm ve inceliklerini kulaktan dolma bildik gidiyoruz. Kimimiz o bilgileri, -büyük bölümü çocukluk günlerine ait olduğu halde- yenileme, tazeleme ihtiyacı hissetmiyor bile. Bütün oklar, namaza yönelmiş olmalıdır.

İstikrar ve ciddiyet günlük hayatımızın genelinden kaybolmaya yüz tuttu. Namazın heybeti, ortada kalıverdi. Namaza gözünün nuru olarak bakacak müminler aranır oldu.

Çevre de pek önemli: Namazı angarya olarak gören bir arkadaş, aile ortamında iken onun azametini idrak edip öylece yaşamak elbette zordur. İş çevresinden eş seçimine kadar her şeyde ana kriterlerden birisi namaz olmalıdır. Kişi, arkadaşının dini üzeredir.

Namazı, nafilelerinden tecrit ettik. Nafileler aksesuar gibi kaldı. Farzların ön ve ardındaki nafileler, zikir ve dua bölümleri hiç ihmal edilmemeli.

Çok eğlenen ve keyifli yaşayan bir hayat anlayışı namazı hep ikinci sıraya, bazen da arka sıralara iter. Önce namaz. Rahmet için önce namaz.

Tadil-i erkâna uyulmadan kılınan namaz orijinal değildir. Lezzet vermez.

- Camiler fonksiyonlarını gereği gibi icra edemiyorlar; beton ve boya saltanatı secdede huzuru, rükûdaki ahengi çaldı. Namaz görevlileri itebildiği kadar itti. Evlerden daha samimi mescidler, İbni Ümmi Mektûm gibi imamlar arıyoruz.

- Ebeveynin, eğitimcilerin ilk namaz talimi ve telkini yaptıkları dönemlerdeki olumsuzlukların etkisinin devam etmesi de lezzeti engelleyebilir. Bunun için anne babalar, namazı kıldırmaktan çok sevdirmeyi hedef tutmalıdırlar.

- Namaz, ilk vaktinde kılındığında amellerin en büyüğüdür. Ertelemek bir hastalıktı, afet oldu. Ezan vakti bildirmiyor; namaza çağırıyor.

- Günahlarla çok iç içe olduk. Tövbeye de gereği gibi yapışamıyoruz. Adeta ilaçla mikrobu bir arada tutuyoruz.

- Evlerimizde mini camiler yapıp hem kendimize hem de gelecek kuşağa namazın hayatla paralel yürümesi konusunda kararlılık dersi veremiyoruz.
 
Üst Alt