Ne hal kaldı, ne de canan derd-i gamımı anladı!

Mustafa CİLASUN

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Nisan 2011
Mesajlar
709
Tepkime puanı
0
Bir nebzede olsa
Yüreğimin yangınlarına yetiş gecikme
Sinemi dağlayan sancılara geçit vererek ruhumu eritme

Elem kalbi yorar
Gam kederler içinde zihnimi karalar
Vuslat kalbin serencamında aynadır bilmem ki neyi arar

Kararlar kaskatı
Anlaşılmayan melalim ne kadar acı
Ey tecrübeyi kuşanan hal ehli hancı, varlığım ne yabancı

Âlem devri sahnede
Zahit kim bilir hangi vakitte demde
Hüzün mütemadiyen gölgesiyle taht kurdu umut hanemde

Ne murat edeyim
Dirliğimde gizlediğim inhisardan kime söz edeyim
Dilim perişan, kalbim hazan, sinem darboğazlarda hicran

Tebessüme susadım
Gülen gözlerde muhabbeti hasretiyle aradım
Lalezarda ne kadar mahcuptum, gülün kokusuyla ayıldım

Sığ bilgilerle olmuyor
Aklım muvazene içinde kalbi murakabe ediyor
Meşakkatiyle yoruyor, aşk kalbin ikliminde asudeleşiyor

Zahir aklın hükmünde
Batın inşiraha yabancı olan kalbin neresinde
Vuslat kemali yet güzelliğinde gizlenen edebin bendinde

Ne olur açma yaramı
Sancılar içinde kıvranan sukutu çığlıklarımı
Zelil olan betbahlığımı, asliyette mahfuz duran niyazımı

Ya Rab senin rızan
Kulluğumun bereketsizliği fevkalade ziyan
Senden murat ederim acizliğime deva olacak ihsanı şükran



Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt