Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Edebi, fikri, duygusal yazılarımız
Nankör İnsanlar ve Akvaryumdaki Balıklar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 8966" data-attributes="member: 376"><p><strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue"></span> </strong><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Allah’tan yüz çevirerek nankörlük eden kişilerin durumu, akvaryumdaki balıklar gibidir. Balıkların yemlerini ve vitaminlerini veren, sularını değiştiren, akvaryumun bakımını yapan biri vardır. Ancak balıklar akıl sahibi olmadıklarından, bundan habersiz yaşarlar. İnkar edenler de balıklar gibi yalnızca yerler, içerler, gezerler ancak bunları kim sayesinde yapıyor olduklarını düşünmezler. Yaşadıkları dünyanın, kendilerinin ve diğer insanların neden var olduğunu akledemezler. Bu kimselerin akılsızlıkları Kuran’da “metalanırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler”. (Muhammed Suresi, 12) ayetiyle hayvanların durumuna benzetilmektedir.</span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Evrendeki canlı-cansız herşeyin tek güç ve üstün akıl sahibi Yüce Allah tarafından yaratıldığı çok açık bir gerçektir. Etrafımızda gördüğümüz her şey ya da görmediğimiz halde varlığından haberdar olduğumuz varlıklar ve sistemler; Güneş, Dünyamız, Ay, galaksiler, yıldızlar, gezegenler, dağlar, denizler, bulutlar, nehirler, insanlar, hayvanlar, bitkiler, mikrodünya… tümü Allah’ın eşsiz sanatını ve gücünün sınırsızlığını bizlere tanıtan delillerdir. Ve etrafımızda gördüğümüz herşey, “Şüphesiz, mü’minler için göklerde ve yerde ayetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 3-4) ifadesiyle de bildirildiği üzere Allah’ın varlığının kesin birer kanıtıdır.</span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Allah’ın hayranlık uyandırıcı varlık delillerini baktığımız her yerde görebiliriz. Mucizevi hassas ısı algılayıcılarına sahip bir sivrisinek dahi, insanın, Yüce Rabbimiz’in büyüklüğünü, yüceliğini, gücünü ve kudretini kavrayarak, iman etmesine vesile olabilir. Tüm varlıkları yaratan ve her an denetiminde tutan Allah’ın, eşsiz ve benzersiz sanatıyla yarattığı mucizevi tasarımlarını sergilemediği tek bir santimetrekare yoktur. </span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Kuran’da Allah’ın varlığının kanıtı olan herşey “ayet” olarak tanımlanır. Allah’ın ayetleri/mucizeleri/delilleri, “Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler (deliller) vardır. Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz?” (Zariyat Suresi, 20-21) ayetiyle ifade edildiği üzere tüm evrende ve insanın kendi nefsinde de vardır. </span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Evrenin bir sahibi ve hakimi olduğunu reddeden Materyalizm, tek gerçekliğin madde olduğunu ileri sürer. Buna göre, sonsuzdan beri var olan mutlak varlık Allah değil (Allah’ı tenzih ederim, yüceltirim), maddedir. Materyalist söylemlere dikkat edersek, din ve akıl kavramları arasında ısrarla bir ayrım yapmaya çalıştıklarını görürüz. Sürekli olarak, dinin yalnızca önkabullere dayandığı, dogmatik olduğu, aklını kullanan insanların ise bu ön kabulleri aşmış kimseler olduklarını vurgularlar.</span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Bu son derece ucuz ve cahilce bir aldatmacadır. Çünkü din, akıl vesilesiyle anlaşılabilir. Dinin kaynağı ve rehberi olan Kur’an, akıl ve din arasında bir ayrım yapmaz, aksine dinin temelinin akıl olduğunu söyler. Kuran’a göre, iman eden insanlar akıl sahipleridir; inkar edenler ise akledemeyen kişilerdir. Bu nedenle pekçok ayetle insanlara akıllarını kullanmaları ve düşünmeleri yönünde çağrı yapılır. Kuran’ın insanlardan düşünmelerini istediği ise, karşılaştıkları olayların nasıl ve neden olduğu konularıdır. Gerçek din de ancak bu düşünceden doğar. </span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Kuran’ın bize bildirdiği düşünce yöntemi; evrenin ve olayların nasıl işlediğini düşünmektir. İnsan bu şekilde hepsinin ardındaki Yaratıcı’yı görebilir. Kuran’da insanı düşünmeye yönelten ayetlerden birkaçı şöyledir:</span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Şimdi ekmekte olduğunuz (tohum)u gördünüz mü? Onu sizler mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar-kalırdınız… (Vakıa Suresi, 63-65) </span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">İnsan bu gerçekler üzerinde düşünmediği takdirde, dünyanın başıboş ve sahipsiz ve rastlantılarla işlediğini zannedebilir. Allah’ın herşeyi yaratıp, sonra gökyüzünde bir köşeye çekilip-haşa- olayları izlediğini düşünen kişiler vardır. Bu sapkın düşünce, zaman içinde kişiyi Allah’ın varlığını inkara sürükler. “Eğer evrendeki düzen tesadüflerle işliyorsa, ilk ortaya çıkışı da tesadüfen olmuş” diye düşünebilir. Çevresinde hak dine değil de pagan dinlerine inanan kişiler de varsa, onların da etkisiyle içinde bulunduğu cahilliği, tam aksine akıllılık olarak düşünmeye başlar. </span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Evrendeki tüm olaylar, Rabb’imizin izniyle, O’nun bilgisinde ve kontrolünde gerçekleşmektedir. Akıl sahibi insanlar için Allah’ın delilleri her yerdedir.</span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px"></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: RoyalBlue"><em><span style="font-size: 15px">Fuat Türker</span></em></span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 8966, member: 376"] [B][COLOR=RoyalBlue] [/COLOR] [/B][CENTER][B][FONT=Times New Roman][COLOR=RoyalBlue][I][SIZE=4]Allah’tan yüz çevirerek nankörlük eden kişilerin durumu, akvaryumdaki balıklar gibidir. Balıkların yemlerini ve vitaminlerini veren, sularını değiştiren, akvaryumun bakımını yapan biri vardır. Ancak balıklar akıl sahibi olmadıklarından, bundan habersiz yaşarlar. İnkar edenler de balıklar gibi yalnızca yerler, içerler, gezerler ancak bunları kim sayesinde yapıyor olduklarını düşünmezler. Yaşadıkları dünyanın, kendilerinin ve diğer insanların neden var olduğunu akledemezler. Bu kimselerin akılsızlıkları Kuran’da “metalanırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler”. (Muhammed Suresi, 12) ayetiyle hayvanların durumuna benzetilmektedir. Evrendeki canlı-cansız herşeyin tek güç ve üstün akıl sahibi Yüce Allah tarafından yaratıldığı çok açık bir gerçektir. Etrafımızda gördüğümüz her şey ya da görmediğimiz halde varlığından haberdar olduğumuz varlıklar ve sistemler; Güneş, Dünyamız, Ay, galaksiler, yıldızlar, gezegenler, dağlar, denizler, bulutlar, nehirler, insanlar, hayvanlar, bitkiler, mikrodünya… tümü Allah’ın eşsiz sanatını ve gücünün sınırsızlığını bizlere tanıtan delillerdir. Ve etrafımızda gördüğümüz herşey, “Şüphesiz, mü’minler için göklerde ve yerde ayetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 3-4) ifadesiyle de bildirildiği üzere Allah’ın varlığının kesin birer kanıtıdır. Allah’ın hayranlık uyandırıcı varlık delillerini baktığımız her yerde görebiliriz. Mucizevi hassas ısı algılayıcılarına sahip bir sivrisinek dahi, insanın, Yüce Rabbimiz’in büyüklüğünü, yüceliğini, gücünü ve kudretini kavrayarak, iman etmesine vesile olabilir. Tüm varlıkları yaratan ve her an denetiminde tutan Allah’ın, eşsiz ve benzersiz sanatıyla yarattığı mucizevi tasarımlarını sergilemediği tek bir santimetrekare yoktur. Kuran’da Allah’ın varlığının kanıtı olan herşey “ayet” olarak tanımlanır. Allah’ın ayetleri/mucizeleri/delilleri, “Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler (deliller) vardır. Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz?” (Zariyat Suresi, 20-21) ayetiyle ifade edildiği üzere tüm evrende ve insanın kendi nefsinde de vardır. Evrenin bir sahibi ve hakimi olduğunu reddeden Materyalizm, tek gerçekliğin madde olduğunu ileri sürer. Buna göre, sonsuzdan beri var olan mutlak varlık Allah değil (Allah’ı tenzih ederim, yüceltirim), maddedir. Materyalist söylemlere dikkat edersek, din ve akıl kavramları arasında ısrarla bir ayrım yapmaya çalıştıklarını görürüz. Sürekli olarak, dinin yalnızca önkabullere dayandığı, dogmatik olduğu, aklını kullanan insanların ise bu ön kabulleri aşmış kimseler olduklarını vurgularlar. Bu son derece ucuz ve cahilce bir aldatmacadır. Çünkü din, akıl vesilesiyle anlaşılabilir. Dinin kaynağı ve rehberi olan Kur’an, akıl ve din arasında bir ayrım yapmaz, aksine dinin temelinin akıl olduğunu söyler. Kuran’a göre, iman eden insanlar akıl sahipleridir; inkar edenler ise akledemeyen kişilerdir. Bu nedenle pekçok ayetle insanlara akıllarını kullanmaları ve düşünmeleri yönünde çağrı yapılır. Kuran’ın insanlardan düşünmelerini istediği ise, karşılaştıkları olayların nasıl ve neden olduğu konularıdır. Gerçek din de ancak bu düşünceden doğar. Kuran’ın bize bildirdiği düşünce yöntemi; evrenin ve olayların nasıl işlediğini düşünmektir. İnsan bu şekilde hepsinin ardındaki Yaratıcı’yı görebilir. Kuran’da insanı düşünmeye yönelten ayetlerden birkaçı şöyledir: Şimdi ekmekte olduğunuz (tohum)u gördünüz mü? Onu sizler mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar-kalırdınız… (Vakıa Suresi, 63-65) İnsan bu gerçekler üzerinde düşünmediği takdirde, dünyanın başıboş ve sahipsiz ve rastlantılarla işlediğini zannedebilir. Allah’ın herşeyi yaratıp, sonra gökyüzünde bir köşeye çekilip-haşa- olayları izlediğini düşünen kişiler vardır. Bu sapkın düşünce, zaman içinde kişiyi Allah’ın varlığını inkara sürükler. “Eğer evrendeki düzen tesadüflerle işliyorsa, ilk ortaya çıkışı da tesadüfen olmuş” diye düşünebilir. Çevresinde hak dine değil de pagan dinlerine inanan kişiler de varsa, onların da etkisiyle içinde bulunduğu cahilliği, tam aksine akıllılık olarak düşünmeye başlar. Evrendeki tüm olaylar, Rabb’imizin izniyle, O’nun bilgisinde ve kontrolünde gerçekleşmektedir. Akıl sahibi insanlar için Allah’ın delilleri her yerdedir. Fuat Türker[/SIZE][/I][/COLOR][/FONT][/B][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Edebi, fikri, duygusal yazılarımız
Nankör İnsanlar ve Akvaryumdaki Balıklar
Üst
Alt