Namazı sevinki Allah ve Resulü s.a.v. de sizi sevsin.

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
anguzelblogg_1039179277_2281726018.jpg

Kâinatta en yüksek hakikatin önce iman, sonra da namaz olduğunu düşündüğümüzde, namazda ne kadar çok sır ve hikmetin bulunduğunu hemen anlarız.
Peygamberimiz ( s.a.v.), “Bana dünyadan üç şey sevdirildi” buyururken, bu üç şeyden birinin namaz olduğunu bildiriyor. Onun dilinde namaz, “gözümün nuru” şeklinde nitelendirilecek derecede önemli.


Nursuz, ışıksız gözün görmesi mümkün olmadığı gibi, namazsız Müslümanlık da o kadar zor. Sahabenin, “Biz namaz kılmayana nerdeyse kâfir derdik” demeleri de bundan. Hz. Ömer’in şehadeti esnasında bile ağzından, “Namaz! Aman namaz! Sakın namazı ihmal etmeyin” cümlelerinin döküldüğünü biliyoruz.

Allah Resulü (s.a.v.), “Namaz dinin direğidir. Kim namazını kılarsa dininin direğini dikmiş olur. Kim de namazını kılmazsa dininin direğini yıkmış olur” buyurmuşlardır.

Bir başka hadis-i şerife göre, kulun Allah’a en yakın olduğu an secde anıdır. O halde, oturup düşünmeliyiz: Aklı, fikri, şuuru yerinde olan, sevmeyi ve sevilmeyi bilen hangi insan Rabbine yaklaşmak için can atmaz?


Bir genel müdür, milletvekili, bakan, başbakan veya cumhurbaşkanıyla görüşmek için can atanlar, nasıl olur da Allah’ın, kulunu namazla huzuruna kabul ettiğinin bilincinde olmazlar?

Namazın elinden tutun ki, o da kabirde ve sıratta sizin elinizden tutsun.

Namazı sevin ki, Allah ve Resulü (s.a.v.) de sizi sevsin.
Alıntı.


 
Üst Alt