- Katılım
- 2 Eylül 2011
- Mesajlar
- 3,869
- Tepkime puanı
- 37
Şeytandan Allah(c.c.)'a Sığınmak
Şeytan bizim düşmanımızdır. O düşmanlığının gereği olarak namaz kılana vesvese vermektedir. Taki huşû yok olsun hatta kişi namazda olduğunu unutuversin. Kişi zikr tilavet veya başka bir ibadetle meşgul olmaya dursun hemen ona gelir ve vesvese vermeye başlar. Öyleyse kula gerekli olan sabit kadem kalmak sabretmek zikir ve namaz ile meşgul olmak ve kalbini şeytana teslim etmemektir. Eğer o karşı koyarsa şeytanın bütün hile ve desiseleri kendiliğinden mahvolacaktır.
Allah(c.c.) azze ve celle şöyle buyurmaktadır:
"Gerçekten şeytanın hilesi çok zayıftır" (Nisa suresi-76)
Kul kalbiyle Allah(c.c.)'a yönelmek istediğinde hemen şeytan sayısız hatıra ve düşünce ile koşup gelir. Şeytan yol kesen eşkiyaya benzer kul Allah(c.c.)'a doğru yürümeye başladığında hemen o eşkiya yolun üzerine dikiliverir. İlim sahibi bir kişiye: "Yahudiler ve Hıristiyanlar kendilerinde vesvese olmadığını iddia ediyorlar" denilince şöyle cevap verdi: "Doğru söylemişler zaten viran olmuş bir eve gelip-te şeytan ne yapsın?"
Buna dair bir misal de şudur: "Üç ev var ki biri padişaha aittir onda hazineler altın gümüş ve her türlü cev-herat var. İkincisi sıradan bir kişinin evidir onda da azda olsa altın gümüş ve cevherat bulunur. Ancak padişahınki gibi değil. Üçüncü ev ise tamamen boştur. Şimdi o şehre bir hırsız giriverse acaba hangi evde hırsızlık yapmayı ister?"
Kul namaza durduğu zaman şeytan gelerek onun içine girer. Çünkü kul büyüklük ve yakınlık makamına durmuştur. Bu da şeytana büyük eziyet verir. Bunun üzerine şeytan bütün gücüyle namaz kılanı meşgul etmeye çalışır. Onun kalbinden namazın azametinin çıkması için şeytan ona vaatlerde bulunur ümitlere daldırır; atlı ve yaya bütün askerleriyle namaz kılana saldırır. Şeytanın ilk çalışması kişinin namazda tembellik yapmasını sağlamaktır taki böylece bir gün namazı bırakıversin. Eğer şeytanın bu tuzağı boşa giderde namaz kılan aklanmaz ise Allah(c.c.)'ın düşmanı ikinci bir hamle yapar ve namaz kılana gelerek onun düşüncesini dağıtmaya oraya buraya yöneltmeye çalışır. Kalbine hatıralar sokar. Aklında hiç olmayan şeyler namazda iken aklına gelir. Şeytan böylece onun kalbini namazdan kendini de Allah(c.c.)'tan uzaklaştırmaya çalışır. Bundan sonra o kişi görünürde namaza durduğu halde kalbiyle namazda değildir. Kalbi ile birlikte namazda olmayınca da Allah(c.c.)'ın teveccühü şefkati yakınlığı ve rahmeti gibi şeylerden mahrum kalır. Sonuç olarakta nasıl hata ve günahlarıyla namaza geldiyse o hata ve günahlarıyla geri döner. Çünkü namaz ancak onu hakkıyla eda edenlerin günahlarına keffaret olur."
Şeytanın Vesvesesine İlaç
Şeytanın tuzaklarına karşı koyabilmek ve vesveselerini def edebilmek için Rasulullah sallallahu aleyhi ve sel-lem aşağıdaki yolları öğretmiştir.
Osman İbnu Ebi'l-As radıyallahu anh anlatıyor: "Ben Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e: "Ya Rasulallah! Şeytan bana namazımda musallat olup Kur'an'ı unutturuyor bunun çaresi nedir?" diye sorunca şöyle buyurdu:
"Bu şeytana 'Hınzeb' denilir. Bu sana yaklaşınca onun tuzağından ve vesvesesinden kurtulmak için üç defa sol tarafına tükürerek Allah(c.c.)'a sığın."
İbnu Ebi'l-As: "Ben böyle yapınca Allah(c.c.) beni şeytandan korudu" dedi.
Şeytanın tuzak ve vesveselerinden kurtulmak için Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in öğrettiği ikinci bir ilaç şudur:
"Sizden birisi namaza durduğu zaman şeytan ona gelir. Ve onu şaşırtıp yanlışlığa düşürmeye çabalar hatta kişi ne kadar kıldığ.nı bile unutuverir. Sizden birisi bu hale düşerse oturur halde iki secde yapsın."
Yine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şeytanın bir başka tuzağını şöyle anlatmaktadır:
"Sizden birisi namaz kılarken makadından (yellenme gibi) bir şey hissederse ses veya koku isitin-ceye kadar abdestinin bozulduğuna kail olmasın."
Aşağıdaki hadİste şeytanın tesirinin nerelere vardığı görülmektedir:
Abdullah İbnu Abbas radıyallahu anhuma anlatıyor: "Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den şöyle sordum "Gerçekten abdesti bozulmadığı halde kişinin abdestinin bozulduğunu zannetmesinin hükmü nedir?" Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biri namazda olunca şeytan ona yaklaşır ve makadım açar. Bunun üzerine namaz kılana abdesti bozulduğu hissi gelir. Halbuki abdesti bozulmamıştır. Sizden birisine bu hal gelince kulağıyla ses ve burnuyla koku duymadıkça abdesti bozulmamıştır. Namazı bırakmasın."
__________________
"LA iLAHE iLLALLAH"
Bu çok yüce bir sözdür. Bu kelimenin yücelmesi için savaşan, O'nun uğruna can veren askerleri vardır.
Ömürlerini onun uğruna tüketen, O yolda eziyetlere katlanan.. Biz de ALLAH'ın bizi onlardan kabul etmesini umuyoruz (ALLAHumme Amin)
Şeytan bizim düşmanımızdır. O düşmanlığının gereği olarak namaz kılana vesvese vermektedir. Taki huşû yok olsun hatta kişi namazda olduğunu unutuversin. Kişi zikr tilavet veya başka bir ibadetle meşgul olmaya dursun hemen ona gelir ve vesvese vermeye başlar. Öyleyse kula gerekli olan sabit kadem kalmak sabretmek zikir ve namaz ile meşgul olmak ve kalbini şeytana teslim etmemektir. Eğer o karşı koyarsa şeytanın bütün hile ve desiseleri kendiliğinden mahvolacaktır.
Allah(c.c.) azze ve celle şöyle buyurmaktadır:
"Gerçekten şeytanın hilesi çok zayıftır" (Nisa suresi-76)
Kul kalbiyle Allah(c.c.)'a yönelmek istediğinde hemen şeytan sayısız hatıra ve düşünce ile koşup gelir. Şeytan yol kesen eşkiyaya benzer kul Allah(c.c.)'a doğru yürümeye başladığında hemen o eşkiya yolun üzerine dikiliverir. İlim sahibi bir kişiye: "Yahudiler ve Hıristiyanlar kendilerinde vesvese olmadığını iddia ediyorlar" denilince şöyle cevap verdi: "Doğru söylemişler zaten viran olmuş bir eve gelip-te şeytan ne yapsın?"
Buna dair bir misal de şudur: "Üç ev var ki biri padişaha aittir onda hazineler altın gümüş ve her türlü cev-herat var. İkincisi sıradan bir kişinin evidir onda da azda olsa altın gümüş ve cevherat bulunur. Ancak padişahınki gibi değil. Üçüncü ev ise tamamen boştur. Şimdi o şehre bir hırsız giriverse acaba hangi evde hırsızlık yapmayı ister?"
Kul namaza durduğu zaman şeytan gelerek onun içine girer. Çünkü kul büyüklük ve yakınlık makamına durmuştur. Bu da şeytana büyük eziyet verir. Bunun üzerine şeytan bütün gücüyle namaz kılanı meşgul etmeye çalışır. Onun kalbinden namazın azametinin çıkması için şeytan ona vaatlerde bulunur ümitlere daldırır; atlı ve yaya bütün askerleriyle namaz kılana saldırır. Şeytanın ilk çalışması kişinin namazda tembellik yapmasını sağlamaktır taki böylece bir gün namazı bırakıversin. Eğer şeytanın bu tuzağı boşa giderde namaz kılan aklanmaz ise Allah(c.c.)'ın düşmanı ikinci bir hamle yapar ve namaz kılana gelerek onun düşüncesini dağıtmaya oraya buraya yöneltmeye çalışır. Kalbine hatıralar sokar. Aklında hiç olmayan şeyler namazda iken aklına gelir. Şeytan böylece onun kalbini namazdan kendini de Allah(c.c.)'tan uzaklaştırmaya çalışır. Bundan sonra o kişi görünürde namaza durduğu halde kalbiyle namazda değildir. Kalbi ile birlikte namazda olmayınca da Allah(c.c.)'ın teveccühü şefkati yakınlığı ve rahmeti gibi şeylerden mahrum kalır. Sonuç olarakta nasıl hata ve günahlarıyla namaza geldiyse o hata ve günahlarıyla geri döner. Çünkü namaz ancak onu hakkıyla eda edenlerin günahlarına keffaret olur."
Şeytanın Vesvesesine İlaç
Şeytanın tuzaklarına karşı koyabilmek ve vesveselerini def edebilmek için Rasulullah sallallahu aleyhi ve sel-lem aşağıdaki yolları öğretmiştir.
Osman İbnu Ebi'l-As radıyallahu anh anlatıyor: "Ben Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e: "Ya Rasulallah! Şeytan bana namazımda musallat olup Kur'an'ı unutturuyor bunun çaresi nedir?" diye sorunca şöyle buyurdu:
"Bu şeytana 'Hınzeb' denilir. Bu sana yaklaşınca onun tuzağından ve vesvesesinden kurtulmak için üç defa sol tarafına tükürerek Allah(c.c.)'a sığın."
İbnu Ebi'l-As: "Ben böyle yapınca Allah(c.c.) beni şeytandan korudu" dedi.
Şeytanın tuzak ve vesveselerinden kurtulmak için Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in öğrettiği ikinci bir ilaç şudur:
"Sizden birisi namaza durduğu zaman şeytan ona gelir. Ve onu şaşırtıp yanlışlığa düşürmeye çabalar hatta kişi ne kadar kıldığ.nı bile unutuverir. Sizden birisi bu hale düşerse oturur halde iki secde yapsın."
Yine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şeytanın bir başka tuzağını şöyle anlatmaktadır:
"Sizden birisi namaz kılarken makadından (yellenme gibi) bir şey hissederse ses veya koku isitin-ceye kadar abdestinin bozulduğuna kail olmasın."
Aşağıdaki hadİste şeytanın tesirinin nerelere vardığı görülmektedir:
Abdullah İbnu Abbas radıyallahu anhuma anlatıyor: "Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den şöyle sordum "Gerçekten abdesti bozulmadığı halde kişinin abdestinin bozulduğunu zannetmesinin hükmü nedir?" Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biri namazda olunca şeytan ona yaklaşır ve makadım açar. Bunun üzerine namaz kılana abdesti bozulduğu hissi gelir. Halbuki abdesti bozulmamıştır. Sizden birisine bu hal gelince kulağıyla ses ve burnuyla koku duymadıkça abdesti bozulmamıştır. Namazı bırakmasın."
__________________
"LA iLAHE iLLALLAH"
Bu çok yüce bir sözdür. Bu kelimenin yücelmesi için savaşan, O'nun uğruna can veren askerleri vardır.
Ömürlerini onun uğruna tüketen, O yolda eziyetlere katlanan.. Biz de ALLAH'ın bizi onlardan kabul etmesini umuyoruz (ALLAHumme Amin)