Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
İslamda aile hayatı
Mutluluğa Giden Üç Basamak..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 16340" data-attributes="member: 1043"><p><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #008080"><a href="https://www.meryemce.biz/wp-content/uploads/2010/10/hearts.jpg" target="_blank"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong><img src="https://www.meryemce.biz/wp-content/uploads/2010/10/hearts.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></strong></em></span></span></span></a></span></span></span></strong></em></p><p></p><p></p><p><strong><em><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #008080">Genç kadın sızlanıyordu: “Eşim ne beni duyar, ne anlar ne de sevdiğini dile getirir. Kendine ait bir dünya kurmuş orada tek başına yaşar. Sonra da bana “hiçbir şeyle mutlu olmayan karamsar kadınsın” deyip işin içinden çıkar.</span></span></span></em></strong></p><p> </p><p> </p><p><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #008080">Evet, evlilikte mutluluğa giden üç basamak vardır: “Duymak, anlamak sevmek.” “Duymak” insanı “anlamak” basamağına “anlamak”sa “sevmek” basamağına çıkarır.</span></span></span></strong></em></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Nasıl ki, dilsiz ve sağır bir insanın dilini bilmediğinizden duyamazsınız. Duymadığınız için de anlayamazsınız.</strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Eşler de birbirlerinin beklentilerini duyup cevap vermezse eşin, sürekli “beni anlamıyorsun?” diye sızlanmasına zemin hazırlar.</strong></em></span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Böyle bir eş, eşinin sadece madde boyutunda yanında olur. Ruh boyutunda ise yalnız bırakır. Ruh dünyasının gereksinimlerini yerine getirmez. Anlaşılmadığını düşünen eş ise kendisini yalnız hisseder. Yalnızlığın başladığı evlilikte ise ciddi problemler ortaya çıkar.</strong></em></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Eşler birbirini çok sevse bile birbirlerinin beklentilerinin ne olduğunu anlamadıkları için “Neden beni anlamıyorsun, anlamak istemiyorsun? vb.” tartışmaları arasında sevgileri de buza keser.</strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Birbirlerini anladıklarında, beklentilerine cevap verdiklerinde aralarındaki tartışma kalkar. Anlayış güneşi sevgi buzunu çözmeye, anlayış ateşi sevgi aşını pişirmeye başlar.</strong></em></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Genelde birbiriyle anlaşamayan eşler, ayrı ayrı fert olarak mükemmel insanlardır. Fakat eş olarak bir araya geldiklerinde birbiriyle anlaşamaz hatta ayrılırlar.</strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Prof. Nevzat Tarhan’ın çok güzel bir tespiti var. Aileyi orkestraya benzetir. Eşlerin her biri çaldıkları enstrümanı tanır, bilir ve dilinden anlayarak çalarsa o orkestrada uyum olur. Aksi halde ortaya kulakları sağır eden bir ses çıkar. Ki böyle bir orkestranın olduğu ortamda bulunanlar orayı terk eder.</strong></em></span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>ışte ayrı ayrıyken mükemmel olan ama bir araya geldiklerinde anlaşamayan çiftler, kendilerini o orkestranın bir parçası olarak kabul etmez. Çalacağı enstrümanın diğer enstrümana uyum sağlaması gerektiğini anlamadan bildiği gibi çalar. O zaman da eşler arasında uyum olmaz. Her kafadan bir ses çıkar. Aile curcunaya döner. Ve birlik beraberlik de bozulur.</strong></em></span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Demek ki, evlilikteki mutluluk formülü “duymak, anlamak, sevmektir”. Bu formül evlilikte “biz” duygusunu harekete getirir.</strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Eşler, “bizim evimiz, bizim çocuğumuz, bizim aşkımız, bizim sevinç ve kederimiz” diye düşünür.</strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Aksi halde eşlerin “egoları” devreye girer. “Ben seni dinlemek zorunda değilim. Çünkü ben bilirim. Ben anlarım. Ben böyleyim. Beni böyle sev” düşüncesi oluşmaya başlar.</strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>“Ben” duygusunun hakim olduğu ailede despot bir kral ve uyulması gereken kurallar vardır. Aile bireyleri o kurallara uymak zorundadır. Uymayan anında cezalandırılır.</strong></em></span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal"><em><strong>Eşler “biz” dediği zaman ise katı kuralların hakim olduğu despotça baskı ortadan kalkar. Paylaşım başlar. Paylaşımın olduğu yerde ise huzur, saadet ve mutluluk vardır. Çünkü “sıkıntılar paylaştıkça azalır.” “Sevinçler paylaştıkça çoğalır”.</strong></em></span></span></span></p><p> </p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #008080">Alıntı...</span></span></span></em></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 16340, member: 1043"] [I][B][SIZE=3][FONT=Trebuchet MS][COLOR=#008080][URL="https://www.meryemce.biz/wp-content/uploads/2010/10/hearts.jpg"][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B][IMG]https://www.meryemce.biz/wp-content/uploads/2010/10/hearts.jpg[/IMG][/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/I] [B][I][SIZE=3][FONT=Trebuchet MS][COLOR=#008080]Genç kadın sızlanıyordu: “Eşim ne beni duyar, ne anlar ne de sevdiğini dile getirir. Kendine ait bir dünya kurmuş orada tek başına yaşar. Sonra da bana “hiçbir şeyle mutlu olmayan karamsar kadınsın” deyip işin içinden çıkar.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/I][/B] [I][B][SIZE=3][FONT=Trebuchet MS][COLOR=#008080]Evet, evlilikte mutluluğa giden üç basamak vardır: “Duymak, anlamak sevmek.” “Duymak” insanı “anlamak” basamağına “anlamak”sa “sevmek” basamağına çıkarır.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/I] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Nasıl ki, dilsiz ve sağır bir insanın dilini bilmediğinizden duyamazsınız. Duymadığınız için de anlayamazsınız.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Eşler de birbirlerinin beklentilerini duyup cevap vermezse eşin, sürekli “beni anlamıyorsun?” diye sızlanmasına zemin hazırlar.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Böyle bir eş, eşinin sadece madde boyutunda yanında olur. Ruh boyutunda ise yalnız bırakır. Ruh dünyasının gereksinimlerini yerine getirmez. Anlaşılmadığını düşünen eş ise kendisini yalnız hisseder. Yalnızlığın başladığı evlilikte ise ciddi problemler ortaya çıkar.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Eşler birbirini çok sevse bile birbirlerinin beklentilerinin ne olduğunu anlamadıkları için “Neden beni anlamıyorsun, anlamak istemiyorsun? vb.” tartışmaları arasında sevgileri de buza keser.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Birbirlerini anladıklarında, beklentilerine cevap verdiklerinde aralarındaki tartışma kalkar. Anlayış güneşi sevgi buzunu çözmeye, anlayış ateşi sevgi aşını pişirmeye başlar.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Genelde birbiriyle anlaşamayan eşler, ayrı ayrı fert olarak mükemmel insanlardır. Fakat eş olarak bir araya geldiklerinde birbiriyle anlaşamaz hatta ayrılırlar.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Prof. Nevzat Tarhan’ın çok güzel bir tespiti var. Aileyi orkestraya benzetir. Eşlerin her biri çaldıkları enstrümanı tanır, bilir ve dilinden anlayarak çalarsa o orkestrada uyum olur. Aksi halde ortaya kulakları sağır eden bir ses çıkar. Ki böyle bir orkestranın olduğu ortamda bulunanlar orayı terk eder.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]ışte ayrı ayrıyken mükemmel olan ama bir araya geldiklerinde anlaşamayan çiftler, kendilerini o orkestranın bir parçası olarak kabul etmez. Çalacağı enstrümanın diğer enstrümana uyum sağlaması gerektiğini anlamadan bildiği gibi çalar. O zaman da eşler arasında uyum olmaz. Her kafadan bir ses çıkar. Aile curcunaya döner. Ve birlik beraberlik de bozulur.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Demek ki, evlilikteki mutluluk formülü “duymak, anlamak, sevmektir”. Bu formül evlilikte “biz” duygusunu harekete getirir.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Eşler, “bizim evimiz, bizim çocuğumuz, bizim aşkımız, bizim sevinç ve kederimiz” diye düşünür.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Aksi halde eşlerin “egoları” devreye girer. “Ben seni dinlemek zorunda değilim. Çünkü ben bilirim. Ben anlarım. Ben böyleyim. Beni böyle sev” düşüncesi oluşmaya başlar.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]“Ben” duygusunun hakim olduğu ailede despot bir kral ve uyulması gereken kurallar vardır. Aile bireyleri o kurallara uymak zorundadır. Uymayan anında cezalandırılır.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=teal][I][B]Eşler “biz” dediği zaman ise katı kuralların hakim olduğu despotça baskı ortadan kalkar. Paylaşım başlar. Paylaşımın olduğu yerde ise huzur, saadet ve mutluluk vardır. Çünkü “sıkıntılar paylaştıkça azalır.” “Sevinçler paylaştıkça çoğalır”.[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [B][I][FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][COLOR=#008080]Alıntı...[/COLOR][/SIZE][/FONT][/I][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
İslamda aile hayatı
Mutluluğa Giden Üç Basamak..
Üst
Alt