Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
M...
Müteşâbihât. Mütevâtî
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 13299" data-attributes="member: 3"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong><span style="font-family: 'Verdana'">MÜTEŞÂBİHÂT:</span></strong></em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em> <strong>Mânâsı kapalı âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler (Bkz. Âyet) . Müteşâbihâta îmân etmeli, mânâsını Allahü teâlâya bırakmalıdır. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Bunlar, Allahü teâlânın sevdiklerine bildirdiği sırların sembolleri, işâretleridir. Bunları anlıyanlar açıklamamışlardır. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki: </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Sana Kur'ân'ı indiren O'dur (Allah'tır) . </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Bunun bir kısım âyetleri açık ve kesindir. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Bunlar Kur'ân'ın esâsıdır. Diğer bir kısım âyetler de vardır ki müteşâbihâttır. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>İşte kalblerinde şüphe bulunanlar, fitne aramak ve te'viline gitmek için Kur'ân'ın müteşâbih âyetlerine uyarlar. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Hâlbuki, o müteşâbihin te'vilini yalnız Allah bilir. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>İlimde derinleşmiş olan kimseler ise; "Biz ona (müteşâbihe) inandık. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Açık ve kapalı bütün âyetler Rabbimiz tarafındandır" derler. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Bunları ancak akılları tam olanlar iyice düşünür. (Âl-i İmrân sûresi: 7) </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong></strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Muhkem olan (mânâsı açık olan âyetlere) uyunuz. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Müteşâbihâta inanınız. Bunlara inandık hepsini Rabbimiz bildirmiştir deyiniz. (Hadîs-i şerîf-Akîdet-üs-Selef)</strong></em></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong></strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Müteşâbih iki kısımdır. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>1)Lafzı (sözü) müteşâbih olan âyetler olup yirmi dokuz sûrenin evvellerindeki Sâd, Tâhâ, Elîf lâm mîm, Yâsîn gibi harflerdir. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>2) Mânâsı müteşâbih olan âyetlerdir ki, görünen mânâsını vermek günâh olur. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Meselâ İsrâ sûresinde; "Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir." meâlindeki âyet-i kerîme gibi. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Allahü teâlâ bununla neyi murâd ediyor ise öylece inandım demelidir. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Bunun mânâsını ben anlayamam, ancak Allahü teâlâ bilir demek en iyi yoldur. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Müteşâbih âyetlerin mânâsını ancak Allahü teâlâ ve Allahü teâlânın kendilerine İlm-i ledün (kendisi tarafından verilen ilim) ihsân ettiği derin âlimler, bildirdildiği kadar anlayabilir. </strong></em></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><em><strong>Meselâ tefsîr âlimleri müteşâbihâttan olan "el" kelimesine "kudret, gücü yetmek" mânâsını vermişlerdir. (Kâdızâde Ahmed Efendi, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî, Râzî, Süyûtî)</strong></em> </span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"></span></span></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"> <strong>MÜTEVÂTÎ:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong> Bir cins içinde bulunan ferdlerin hepsinde müsâvî, eşit miktarda bulunan sıfat, husûsiyet, özellik. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>İnsanlık yâni insan olma, insanın bütün ferdlerinde en yüksek derecedeki insan ile en aşağı bir insan da eşittir. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>Meselâ, insan olma bakımından bir peygamber ile peygamber olmayan aynıdır. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>Yine yüksek makam sâhibi birisi ile bir köy çobanındaki insanlık eşittir. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>Birinde daha çok, diğerinde daha az olmaz. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>Çünkü insanlık, mütevâtîdir. (Abdülhakîm Arvâsî) </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>Tâbi olmak, uymak kelimesi (sözü) mütevâtî sözlerdendir. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>Çünkü uymak demek, tâbi olanın, uyduğu kimsenin arkasında gitmesi demektir. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>Bir kimse bir büyüğe uyarsa o kimseye tâbi; uyulan büyük zâta metbû' yâni kendisine uyulan denir. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>Tâbiin, metbûa uymasının az ve çok olması ve uyduğu zamânın az ve çok olması, kısa ve uzun olması, uymağı değiştiriyor ise de, bu değişiklik, farklılık, uymak işinin özünü değiştirmez. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Black"><strong>Bunun mütevâtî olmasını bozmaz. (Abdülhakîm Arvâsî) </strong></span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 13299, member: 3"] [CENTER][SIZE=3][COLOR=Black][I][B][FONT=Verdana]MÜTEŞÂBİHÂT:[/FONT][/B] [/I][/COLOR][/SIZE][/CENTER] [FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=Black][I] [B]Mânâsı kapalı âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler (Bkz. Âyet) . Müteşâbihâta îmân etmeli, mânâsını Allahü teâlâya bırakmalıdır. Bunlar, Allahü teâlânın sevdiklerine bildirdiği sırların sembolleri, işâretleridir. Bunları anlıyanlar açıklamamışlardır. Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki: Sana Kur'ân'ı indiren O'dur (Allah'tır) . Bunun bir kısım âyetleri açık ve kesindir. Bunlar Kur'ân'ın esâsıdır. Diğer bir kısım âyetler de vardır ki müteşâbihâttır. İşte kalblerinde şüphe bulunanlar, fitne aramak ve te'viline gitmek için Kur'ân'ın müteşâbih âyetlerine uyarlar. Hâlbuki, o müteşâbihin te'vilini yalnız Allah bilir. İlimde derinleşmiş olan kimseler ise; "Biz ona (müteşâbihe) inandık. Açık ve kapalı bütün âyetler Rabbimiz tarafındandır" derler. Bunları ancak akılları tam olanlar iyice düşünür. (Âl-i İmrân sûresi: 7) Muhkem olan (mânâsı açık olan âyetlere) uyunuz. Müteşâbihâta inanınız. Bunlara inandık hepsini Rabbimiz bildirmiştir deyiniz. (Hadîs-i şerîf-Akîdet-üs-Selef) Müteşâbih iki kısımdır. 1)Lafzı (sözü) müteşâbih olan âyetler olup yirmi dokuz sûrenin evvellerindeki Sâd, Tâhâ, Elîf lâm mîm, Yâsîn gibi harflerdir. 2) Mânâsı müteşâbih olan âyetlerdir ki, görünen mânâsını vermek günâh olur. Meselâ İsrâ sûresinde; "Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir." meâlindeki âyet-i kerîme gibi. Allahü teâlâ bununla neyi murâd ediyor ise öylece inandım demelidir. Bunun mânâsını ben anlayamam, ancak Allahü teâlâ bilir demek en iyi yoldur. Müteşâbih âyetlerin mânâsını ancak Allahü teâlâ ve Allahü teâlânın kendilerine İlm-i ledün (kendisi tarafından verilen ilim) ihsân ettiği derin âlimler, bildirdildiği kadar anlayabilir. Meselâ tefsîr âlimleri müteşâbihâttan olan "el" kelimesine "kudret, gücü yetmek" mânâsını vermişlerdir. (Kâdızâde Ahmed Efendi, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî, Râzî, Süyûtî)[/B][/I] [/COLOR][/SIZE][/FONT][CENTER][FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=Black] [B]MÜTEVÂTÎ:[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][SIZE=3][COLOR=Black][/COLOR][/SIZE][/CENTER] [FONT=Verdana][SIZE=2][SIZE=3][COLOR=Black][B] Bir cins içinde bulunan ferdlerin hepsinde müsâvî, eşit miktarda bulunan sıfat, husûsiyet, özellik. İnsanlık yâni insan olma, insanın bütün ferdlerinde en yüksek derecedeki insan ile en aşağı bir insan da eşittir. Meselâ, insan olma bakımından bir peygamber ile peygamber olmayan aynıdır. Yine yüksek makam sâhibi birisi ile bir köy çobanındaki insanlık eşittir. Birinde daha çok, diğerinde daha az olmaz. Çünkü insanlık, mütevâtîdir. (Abdülhakîm Arvâsî) Tâbi olmak, uymak kelimesi (sözü) mütevâtî sözlerdendir. Çünkü uymak demek, tâbi olanın, uyduğu kimsenin arkasında gitmesi demektir. Bir kimse bir büyüğe uyarsa o kimseye tâbi; uyulan büyük zâta metbû' yâni kendisine uyulan denir. Tâbiin, metbûa uymasının az ve çok olması ve uyduğu zamânın az ve çok olması, kısa ve uzun olması, uymağı değiştiriyor ise de, bu değişiklik, farklılık, uymak işinin özünü değiştirmez. Bunun mütevâtî olmasını bozmaz. (Abdülhakîm Arvâsî) [/B][/COLOR][/SIZE] [/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
M...
Müteşâbihât. Mütevâtî
Üst
Alt