Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Müslümanın Mücadele Ahlakı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ihvan" data-source="post: 91939" data-attributes="member: 8251"><p>Geçen gün bir hocaefendi kendi cemeatine yönelik yapılan negatif kelam ve fiilden şikayetleniyor arkasından da Sahabe'ye ve O'nların da ittiba ettiği Peygamberimiz'e sözü getiriyor onların hayatlarından örnekler vererek, cemeatine sabr'ı kuşanmalarını tavsiye ediyor yöneticilere karşı da eleştirisini getirebiliyordu.</p><p>Aslında, şöyle baktığımızda bu eleştiriler ve yaklaşımlar isabetli gibi duruyor. Ama işte mes'ele göründüğü gibi değildir. </p><p>Hani bir zamanlar Hariciler de Hz Ali'ye karşı sözlerini bir eleştiri olarak arzetmişlerdi, kelamları doğruydu ama o doğru kelamı da "Batıl"a havi kullanıyorlardı ki onların bu hali Hz Ali tarafından da dile getiriliyordu. Hz Ali, Sevgili Peygamberimiz'in yanı başında Kur'an'ı ezberleyen, Kur'an'ı yaşayan ve O'nun öğretisiyle de yetişen bir Sahabe idi. Hariciler'den sadır olan eleştiri hiç Hz Ali'ye oturabilir miydi, böyle bir şey mümkün olabilir miydi? Asla! Ama söyleyen bir şeyler de söyleyiveriyordu.</p><p>İşte hocaefendinin eleştirisi de buna benzer nitelikteydi.</p><p>Çünkü mazide nice müslüman öğrenciler, ablalarımız, kardeşlerimiz, İmam Hatip Lisesi öğrencileri, Kur'an Kursları öğrencileri, İsmailağa'nın güzide müntesipleri sokaklarda, caddelerde insanların gözleri önünde tardediliyor, onlara eziyetler ediliyor, yakalanıyor ve arkasaından bazıları nezaretlere atılıyordu ki, onların başında günümüzün "reisü'l üla"sı da vardı!</p><p>İşte bu dönemde hocaefendi ne yapıyordu! Ne yapacak zalimlere, bu zulme aracı olanlara methiyeler düzüyor mazlumlara karşı da dilini zehir gibi kullanıyordu. Hatta açık açık bu cümlelerini de gazete manşetlerinden haykırabiliyordu. Utanmadan ve haya etmeden!</p><p>Ama şimdi iş tersine dönüverdi. Ne demişler: "Keser döner sap döner bir gün hesap döner..!" Hesap döndü hocaefendinin de mücahitliği tuttu. </p><p>Ama böyle olmamalıydı, müslümanlar bir ve beraber olup, hangi cemeat ve toplumdan olursa olsun birbirlerine sahip çıkmak ve birbirlerine dua etmek durumundaydılar. Hocaefendi bunu yapmadı yapmadığı gibi de zalimlerin yanında yer alıverdi Böyle birinin bugün, doğruyu dillendirmesi görünürde "doğru" gibi gözükse de temelde "batıl"ın bir ifadesidir bu çıkışlar!</p><p>Müslüman her bir zaman diliminde müslüman kardeşine duasıyla, mücadelesi ve kelamıyla arka çıkan insandır. Hocaefendi dün bundan fersah fersah uzak kalmıştır.</p><p>Selamlarımla.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ihvan, post: 91939, member: 8251"] Geçen gün bir hocaefendi kendi cemeatine yönelik yapılan negatif kelam ve fiilden şikayetleniyor arkasından da Sahabe'ye ve O'nların da ittiba ettiği Peygamberimiz'e sözü getiriyor onların hayatlarından örnekler vererek, cemeatine sabr'ı kuşanmalarını tavsiye ediyor yöneticilere karşı da eleştirisini getirebiliyordu. Aslında, şöyle baktığımızda bu eleştiriler ve yaklaşımlar isabetli gibi duruyor. Ama işte mes'ele göründüğü gibi değildir. Hani bir zamanlar Hariciler de Hz Ali'ye karşı sözlerini bir eleştiri olarak arzetmişlerdi, kelamları doğruydu ama o doğru kelamı da "Batıl"a havi kullanıyorlardı ki onların bu hali Hz Ali tarafından da dile getiriliyordu. Hz Ali, Sevgili Peygamberimiz'in yanı başında Kur'an'ı ezberleyen, Kur'an'ı yaşayan ve O'nun öğretisiyle de yetişen bir Sahabe idi. Hariciler'den sadır olan eleştiri hiç Hz Ali'ye oturabilir miydi, böyle bir şey mümkün olabilir miydi? Asla! Ama söyleyen bir şeyler de söyleyiveriyordu. İşte hocaefendinin eleştirisi de buna benzer nitelikteydi. Çünkü mazide nice müslüman öğrenciler, ablalarımız, kardeşlerimiz, İmam Hatip Lisesi öğrencileri, Kur'an Kursları öğrencileri, İsmailağa'nın güzide müntesipleri sokaklarda, caddelerde insanların gözleri önünde tardediliyor, onlara eziyetler ediliyor, yakalanıyor ve arkasaından bazıları nezaretlere atılıyordu ki, onların başında günümüzün "reisü'l üla"sı da vardı! İşte bu dönemde hocaefendi ne yapıyordu! Ne yapacak zalimlere, bu zulme aracı olanlara methiyeler düzüyor mazlumlara karşı da dilini zehir gibi kullanıyordu. Hatta açık açık bu cümlelerini de gazete manşetlerinden haykırabiliyordu. Utanmadan ve haya etmeden! Ama şimdi iş tersine dönüverdi. Ne demişler: "Keser döner sap döner bir gün hesap döner..!" Hesap döndü hocaefendinin de mücahitliği tuttu. Ama böyle olmamalıydı, müslümanlar bir ve beraber olup, hangi cemeat ve toplumdan olursa olsun birbirlerine sahip çıkmak ve birbirlerine dua etmek durumundaydılar. Hocaefendi bunu yapmadı yapmadığı gibi de zalimlerin yanında yer alıverdi Böyle birinin bugün, doğruyu dillendirmesi görünürde "doğru" gibi gözükse de temelde "batıl"ın bir ifadesidir bu çıkışlar! Müslüman her bir zaman diliminde müslüman kardeşine duasıyla, mücadelesi ve kelamıyla arka çıkan insandır. Hocaefendi dün bundan fersah fersah uzak kalmıştır. Selamlarımla. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Müslümanın Mücadele Ahlakı
Üst
Alt