Merhaba Kafanı kurcalayan bir şeyler mi yoksa birileri mi var..?
Hz. Peygamberimiz sav. "Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar." hadisi şerif
Her yaratılan çocuk fıtrat üzere yaratılmıştır..
Her insan fıtrat üzere yani lekesiz, tertemiz ve günahsız yaratılmıştır. Buluğ çağına kadar fıtrat üzerindedirler.
Evet, her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar; fakat, anne-baba, arkadaş, muhit, toplum ve okul gibi dış tesirlerle, bunları lehinde veya aleyhinde değerlendirecek olan irade,
fıtrata müspet veya menfi yönde müdahalede bulunur.
İslâmiyet'te, bir İslâm beldesinde dünyaya gelen kimsenin mutlaka Cennet ehli olacağına dair bir hüküm yoktur.
İslâm tarihini tetkik edenler bilirler ki, Asr-ı Saâdet'te Hazret-i Resulüllah'ın (S.A.V.) kapı komşusu olan Yahudiler Müslümanlığı kabul etmemiş ve hayatlarını Yahudi olarak sürdürmüşlerdir.
İslâmiyet, Resulüllah'ın (S.A.V.) devrinde en canlı devrini yaşamış olmasına rağmen, o gün Mekke'de yine müşrikler ve kâfirler vardı.
Eğer Mekke'de doğan bir insanın Müslüman olması gerekseydi, Ebû Cehil'in, Hazret-i Resulüllah'ın (S.A.V.) öz amcası Ebû Leheb'in de Müslüman olması icab ederdi.
Bilindiği gibi, Hz. İbrahim'in babası Nemrud'un putçusuydu ve inkarcılardandı. Lût Aleyhisselâm'ın karısı, Nuh Aleyhisselâm'ın ise hem karısı, hem oğlu imân etmedi.
Diğer taraftan. Firavun, Allah'ı inkâr edip ulûhiyet dâva ederken, Hz. Musa (A.S.) onun sarayında, hattâ onun kucağında yetişti. Firavun'un karısı da Allah'a inanan bir kimseydi.
Demek ki, Rabbini arayan ve O'na yönelen bir kul, Firavun kucağında bile olsa hidâyet nuruna kavuşur.
Eğer bir kul hakka karşı kör olsa, peygamber oğlu veya peygamber babası olması dahi onu felâketten kurtaramaz.
Bugün de İslâm memleketlerinde binlerce camiler, minareler, ezanlar, İslâmî örf ve âdetler, hattâ mezar taşları İslâm'ı telkin ederken, anlatırken hâlâ
İslâm'dan uzak ve Allah'tan gafil nice insanlar yok mudur ?
Rabbim cümlemize hidayet versin inşallah..
Bu cümle o kadar manidardır ki; bir dua, bir güzel dilek ve hoş bir temennidir. Sevgi tezahürüdür. Değer verdiğinizin göstergesidir. Sevdiğiniz kişinin, olmasını istediğimiz hâldir.
“Hidayet” kelimesi, İslam âleminde genel anlamda “kurtuluş” manasında kullanılmaktadır...Selametle, Hidayetle kalin...
duaa..