Muska ve Tılsımlar

sevgisiz olmaz

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
306
Tepkime puanı
10
tılsımlar muskalar muskanın menşei tılsım ve muskaya inanmak sihire inanmak sihirin vebali

MUSKA VE TILSIMLAR

Muska ve Tılsımların Menşei:

Muska ve tılsımların menşe-i putperestliğin en ilkel şekli olan "FETİŞ"tir.

Bu inançta olanlar bazı nesnelerde uğur veya uğursuzluk bulunduğuna inanırlar. Kişi, uğurlu saydığı nesneyi boynuna asar veya yanında taşır. Bu nesne bir bitki, kurt dişi, ayı tırnağı, leylek kemiği, kartal tırnağı olduğu gibi, bazan kurumuş bir böcek hatta bazı taş parçalan v.b. olabilir.

Bu nesneleri taşıyanlar çeşitli hastalıklardan, belâ ve kazalardan korunacaklarına inanırlar. Hâlâ bazı nesneleri "uğur getiriyor" inancıyla boynunda ya da yanında taşıyanlar bulunmaktadır.

Daha sonraki dönemlerde kağıt parçalan üzerine yazılmış dinî formüller veya acaip işaretlerle çizilmiş muska ve tılsımlar fetişlerin yerini aldı.

Muska ve tılsımların en eski şeklinin MISIR'da bulunduğu rivayet edilir. Eski Romalılarda hastalıklardan ve zehirlenmeden korunmak için acaib işaretlerle yazılmış veya çizilmiş muska tılsımları kullanmışlardır.

İsrail Peygamberleri, fetiş ve tılsımlan yasaklamışlardı. Buna dair eski Ahit'de (Tevrat'ta) rivayetler vardır. Mesela Hz. Yakub'la ilgili olarak şöyle söyleniyor.

"Yakup evine ve kendisiyle beraber olanların hepsine dedi: Aranızda olan yabancı ilahları atın, kendinizi tathir (temiz) edip elbiselerinizi değiştirin. Ve ellerinde olan bütün yabancı ilahları (fetişleri) ve kulaklarındaki küpeleri Yakup'a verdiler. Yakup onları şekemin yayında olan meşe ağacı altına gömdü.(1)

Hıristiyanlıkta muska ve tılsımlara inanmak yaygındı. Hıristiyan din adamları muska taşıma âdetleriyle mücadele etmişlerdir. Hatta Miladî 366 yılında toplanan "LAODİCE" dinî kurultayı, muska-tılsım taşımayı yasak eden bir karar çıkartıp ilân etmiştir. Fakat hıristiyanlar bunları taşımaktan bir türlü vazgeçememişlerdir. 8. yüzyılda Papa II. Gregoare bu bâtıl inançlara karşı şiddetle karşı koydu. Ancak halk bildiğinden ve gördüğünden şaşmadı. Sonuçta Hıristiyan din adamları bu hurafeye taviz vermeye mecbur kaldılar. Muskaların yerine "HAÇ", Hıristiyanlık sembolü olan balık resmi, "AGNUS DEİ" yazılı levhacıkları taşımayı tavsiye ettiler, giderek halkı buna alıştırdılar(2).

İslâm'ı kabulden evvel yaşamış Türk boylarında da muska-tılsım kullanma âdeti vardı. Sekiz ve dokuzuncu yüzyıllarda Budist ve Manihaist Türklerin yaşamış olduğu Doğu Türkistan'da yapılan arkeolojik araştırmalarda elde edilen malzemeler arasında "tılsım-muskalar", çeşitli dini formüller yazılı levhalar, tahtalar v.s. eşya bulunmuştur.

"Budist Uygurların dini kitaplarında da tılsım şekillerine rastlanmıştır. Bunlardan üç şekil Alman Türkoloğu F.W.K. Müller tarafından neşredilen eski Türkçe Uygur metinlerinden birinde açıklamalarıyla gösterilmiştir.

Günümüzde muska, tılsım ve sihir yapma işleriyle uğraşan bazı inanç sömürücüsü kişilerin ellerinde bulunan kitaplar, eski Babil, Asur, Mısır müşriklerinin, eski Budist ve Şamanist Türklerin kullandıkları kitaplardan yararlanılarak yazılmıştır. Bu kitaplara inandırıcılığı kuvvetlendirmek için Kur'ân-ı Kerim'den ayetler, Esma-i Hüsna ve bazı dualar da ilave edilmiştir.

Muska-tılsım üzerine yazılan kitapların en meşhurlarından biri Mısır'da basılan "Şems'ül-Maarif'ül Kübra" adlı kitaptır. Kitabın yazan 7. Hicri asır şeyhlerinden Ahmet b. Ali el-Buni'dir. Bu kitapta dörtyüze yakın tılsım şekilleri bulunur. Yine böyle ünlü muska-tılsım kitaplarından biri de "Kenz'ül Havas Keyfiyet-i Celb ve Teshir'dir. Bu kitap, "Süleyman El Hüseyni" tarafından yazılmıştır. Türkçe olup dört cilttir. Bu kitap daha çok Şems'ül-Maarif'in bir çevirisidir. Ancak El-Hüseyni bu kitaba başka kitaplardan ve kendinden bazı dualar da ilave etmiştir.

Bu tür kitaplarda yazılan muska ve efsunlar incelendiğinde görülüyor ki, bir çoğunda bazı ayet ve dualarla beraber, hiç bir dile benzemeyen kelimeler de bulunmaktadır.

Şems'ül-Maarif müellifi bu efsunlarda geçen kelimelere "NURANÎ İSİMLER" demiştir.


--------------------------------------------------------------------------------

(1) Kitab-ı Mukaddes, Tekvin, Bab: 35, s. 35.

(2) Hurafi ve Menşeleri, s. 44.

(4) Hurafeler ve Menşeleri, s. 46+47.

 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
NAZARLIK VE MUSKA TAKINMAK
Ey Müslümanlar ! Bazı cahil ve değersiz kimselerin yaptığı gibi nazar-lık, muska veya uğur getirsin diye bir şeyler takınmaktan da sakının.

Memleketimizde ve başka birçok beldelerde bu gibi cahilce işler eksik değildir… Bu cahil ve zavallı kimseler, halkalar, ipler, nazar boncukları , deniz kabukları ve kemikler takınırlar…. Uğur getirsin diye yanlarında çeşitli şeyler taşırlar. Bunları, boyunlarına, bineklerine ve evlerinin kapılarına asarlar.

Ve inançları da ; bu takındığı şeylerin, kötülükleri ve felaketleri uzak-laştırdığına, sıkıntıları ve belaları ortadan kaldırdığına, nazar edenlerin nazarını ve haset edenlerin hasedini engelleyeceyi yönündedir.

Ey inananlar ! unutmayın ki bütün bunlar, kişiyi helaka sürükleyen ve mahveden şirk çeşitleridir. Çünkü kendisine sığınılması gereken, isteklerin kendisine yöneltilmesi gereken sadece ve sadece Allah’u Teala’dır. Rabbimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır :

“ Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa O'ndan başka onu gide-recek yoktur. Eğer sana bir hayır dokundurursa ; işte O, her şeye gücü yetendir. O, kullarının üzerinde kâhhar olandır . O, hikmeti sonsuz olandır ve herşeyden haberdardır. “
YUNUS : 107. AY

Unutmayalım ki bu türden batıl inanç ve hurafeler, hiçbir zaman insanı felaketlerden korumaz. Hastalıklara ve belalara karşı da kimseyi muha-faza etmez. Aksine bunlar, insanın bela ve musibetini artırır. Dolayısıyla bu düşünce ve inançların tamamen terk edilmesi ve bunlarla ilişkinin tamamen kesilmesi gerekir.

“ … Ukbe b.Amır r.a dan. Rasulullah s.a.v şöyle buyurdular : " Kim bir temime - yani,muska,nazarlık, kemik, boncuk vasaire gibi şeyler takınırsa - Allah’a şirk koşmuştur."

AHMED : 4 / 156. – 16969.N – HAKİM : 4 / 417 – İBNİ HİBBAN : 1413.N - S.SAHİHA : 492.N

“ … İmran b. Husayn r.a dan : Rasulullah s.a.v bir adamın pazusunda sarı bir halka gördü. Ve ona : " Bu nedir ? " dedi. Adam " Zayıflık nede-niyle – bunu taktım - " dedi. Rasulullah s.a.v o kimseye şöyle buyurur : " O ancak senin zayıflığını artırır. Onu çıkar at ! Çünkü üzerinde o varken şayet ölürsen, ebedi olarak kurtuluşa eremezsin."

AHMED : 4 / 445 – İBNİ HİBBAN MEVARİD : 1410.1411 – HAKİM : 4 / 216 – İBNİ MACE : 9.C.3531.N EL-ALBANİ S.DAİFE : 1029.N
Yine İmam Ahmed'in rivayet ettiği bir hadiste Resulullah s.a.v’e bir grup insan biat etmek üzere gelirler. Resulullah bu kimselerin dokuzundan biat alır ve birini terkeder. Kendisine : " Ya Rasulallah ! Bunların doku-zundan biat aldın ama bu kimseyi terk ettin ? " derler. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v şöyle buyurur : " Onun Üzerinde temime var " .O kişi elini sokar ve temimeyi koparır atar ve biat eder. Rasulullah s.a.v bundan sonra şöyle buyurur: " Kim temime - yani,muska,nazarlık,boncuk vasaire gibi şeyler - takarsa Allah’a şirk koşmuştur."
AHMED :
“ … Urve şöyle anlatıyor : Huzeyfe r.a bir hastanın yanına girmişti. Onun pazusunda bir kayış – yani,muska şeklinde bir deri parçası gördü - . Onu kopararak şöyle dedi: " Bu üzerindeyken şayet ölseydin senin cenaze namazını kılmazdım “ Ve sonra şu ayeti okur : “ Onların çoğu şirk koşmadan Allah'a iman etmezler “ YUSUF : 106
İBNİ KESİR : 8.C.4146.S

“ … Ebu Beşir el-Ensari r.a’dan.Peygamber s.a.v’in bazı seferlerine katıl-mıştım. Bunlardan birinde Allah resulü s.a.v şöyle buyurmuştu : “ Hiçbir hayvanın boynunda, nazarlık, boncuk ve benzeri şeyler kalmayıp, koparılıp atılacak. “
EBU DAVUD : 3.C.2552.N

“ … Abdurrahman b.ebi Leyla’nın oğlu İsa’dan.Dedi ki : Humre hasta-lığına yakalanması sebebiyle kendisini ziyaret etmek üzere Abdullah b. Ukeym ebu Ma’bed el-Cüheni’nin yanına girdim ve “ bir şey takınmıyor musun ? “ dedim.Şöyle cevap verdi : Ölüm ondan daha yakındır ! Çünkü Resulullah s.a.v şöyle buyurmuşlardır : “ Kim bir şey takınırsa, o kimse o takındığı şeye havale edilir ”


TİRMİZİ : 3.C.2152.N
“ … Ruveyfi r.a’dan. Resulullah s.a.v bana şöyle dedi : Ya Ruveyfi ! bel-ki hayat senin için uzun sürer,insanlara şunu haber ver ; kim muska veya nazarlık takarsa,veya sakalını düğümler ve hayvan tezeyi ve kemikle istinca ederse Muhammed o kimseden beridir.”

NESEİ : 7.C.5035.N
TACUDDİN EL - BAYBURDİ
 
Üst Alt