Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
M...
Mürûr-ı zemân. Mürüvvet. Müsafeha.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 13281" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><strong>MÜRÛR-I ZEMÂN:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Zaman aşımı, zaman geçmesi. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Ödünç vermekten veya satıştan ve kirâdan, vedîa, âriyet gibi emânetler, vergi, mülk, akar ve mîrâstan olan şahsî alacakları için on beş hicrî sene özürsüz terk edilmiş dâvâlar, borçlu inkâr ederse, dinlenmez. Yâni mürûr-ı zemâna uğrarlar. Fakat alaca klıların hakkı zâyî olmaz. Yâni borçlu borcunu ikrâr ve îtirâf ederse, borcunu ödemesi her zaman lâzım olur. (Mecelle) </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><strong>MÜRÜVVET:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">İnsanlık, yiğitlik. Muhtâc olanlara, lâzım olan şeyleri vermek, başkalarına faydalı olmak, iyilik yapmak arzusu, insanlık. Adâleti yerine getirme ve hiç kimseden intikam almayı istememe. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Her kim insanlarla muâmele ederken onlara zulüm etmezse, onlarla konuşurken yalan söylemezse, onlara verdiği vaadi yerine getirirse, mürüvveti tam, adâleti açık, dostluğu vâcib olur. (Hadîs-i şerîf-Edeb-üd-Dünyâ ved-Dîn) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Haram işlememek, günâhlardan sakınmak, insaf ile hüküm vermek, zulm etmemek, hakkı olmayana göz dikmemek, kölesi olmayan kimseyi karşılıksız çalıştırmamak, zayıfa karşı kuvvetliye yardım etmemek, alçak olanı şerefliye tercih etmemek, vebâl ve günâh o lan şeylere sevinmemek, kötü isim yapacak olan hareketlerde bulunmamak mürüvvetin şartlarındandır. (İmâm-ı Mâverdî) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Mürüvveti bulunmayanın ibâdeti kâmil (olgun) değildir. (Dâvûd-i Tâî) Kimim var hazretinden gayri arz eyleyeyim hâlim, Yüce zâtına âiddir mürüvvet, yâ Resûlallah! </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">(Adlî) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Malı, şerîatin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya, isrâf veya tebzîr denir. (Birgivî) </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><strong>MÜSÂFEHA:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">İki müslümanın, sağ elin avuç içlerini birbirine yapıştırıp, iki baş parmağın yanlarını birbirine değdirerek el sıkışması. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">İki erkek veya iki kadın müslüman karşılaştıkları zaman, müsâfeha ederlerse, ayrılmadan önce, günâhları mağfiret olunur. (Hadîs-i şerîf-Riyâd-un-Nâsihîn) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Her kim bir mü'min kardeşini ziyâret eyleyip, müsâfeha ederek üç kerre elini sallasa, ellerini ayırmadan her ikisinden Hak teâlâ râzı olur. Ağaçtan yapraklar döküldüğü gibi, o şahıslardan günâhlar öylece dökülür. (Hadîs-i şerîf-Riyâd-un-Nâsihîn) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kimse ile müsâfeha edince o kimse elini çekmedikçe, mübârek elini ondan ayırmazdı. O kimse yüzünü çevirmedikçe, mübârek yüzünü ondan çevirmezdi. Bir kimsenin yanına otururken iki diz üzerine oturur, ona sa ygı olmak için mübârek bacağını dikip oturmazdı. (Ebû Saîd Hudrî) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Müslümanların, birbiri ile karşılaştığı zaman, müsâfeha etmeleri sünnettir. Şimdi moda olan parmakları tutarak avucuna koyarak yapılan tokalaşma, müslüman âdeti değildir. Sünnet olan ise, karşılaşınca selâm söyleşirken, sağ el dört parmak içleri, çıp lak olarak eldivensiz, örtüsüz, karşısındakinin sağ eli dışına baş parmağı tarafına yapıştırmaktır. Baş parmakta bulunan damardan muhabbet (sevgi) yayılır.Müsâfeha ederken birbirine muhabbet geçer. (Tahtâvî, Seyyid Abdülhakîm) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Her karşılaştıkta müsâfeha sünnettir. Muayyen vakit tâyin etmek bid'attir. (Abdülhakîm-i Arvâsî) </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 13281, member: 3"] [FONT=Verdana][SIZE=2][B]MÜRÛR-I ZEMÂN:[/B] Zaman aşımı, zaman geçmesi. Ödünç vermekten veya satıştan ve kirâdan, vedîa, âriyet gibi emânetler, vergi, mülk, akar ve mîrâstan olan şahsî alacakları için on beş hicrî sene özürsüz terk edilmiş dâvâlar, borçlu inkâr ederse, dinlenmez. Yâni mürûr-ı zemâna uğrarlar. Fakat alaca klıların hakkı zâyî olmaz. Yâni borçlu borcunu ikrâr ve îtirâf ederse, borcunu ödemesi her zaman lâzım olur. (Mecelle) [B]MÜRÜVVET:[/B] İnsanlık, yiğitlik. Muhtâc olanlara, lâzım olan şeyleri vermek, başkalarına faydalı olmak, iyilik yapmak arzusu, insanlık. Adâleti yerine getirme ve hiç kimseden intikam almayı istememe. Her kim insanlarla muâmele ederken onlara zulüm etmezse, onlarla konuşurken yalan söylemezse, onlara verdiği vaadi yerine getirirse, mürüvveti tam, adâleti açık, dostluğu vâcib olur. (Hadîs-i şerîf-Edeb-üd-Dünyâ ved-Dîn) Haram işlememek, günâhlardan sakınmak, insaf ile hüküm vermek, zulm etmemek, hakkı olmayana göz dikmemek, kölesi olmayan kimseyi karşılıksız çalıştırmamak, zayıfa karşı kuvvetliye yardım etmemek, alçak olanı şerefliye tercih etmemek, vebâl ve günâh o lan şeylere sevinmemek, kötü isim yapacak olan hareketlerde bulunmamak mürüvvetin şartlarındandır. (İmâm-ı Mâverdî) Mürüvveti bulunmayanın ibâdeti kâmil (olgun) değildir. (Dâvûd-i Tâî) Kimim var hazretinden gayri arz eyleyeyim hâlim, Yüce zâtına âiddir mürüvvet, yâ Resûlallah! (Adlî) Malı, şerîatin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya, isrâf veya tebzîr denir. (Birgivî) [B]MÜSÂFEHA:[/B] İki müslümanın, sağ elin avuç içlerini birbirine yapıştırıp, iki baş parmağın yanlarını birbirine değdirerek el sıkışması. İki erkek veya iki kadın müslüman karşılaştıkları zaman, müsâfeha ederlerse, ayrılmadan önce, günâhları mağfiret olunur. (Hadîs-i şerîf-Riyâd-un-Nâsihîn) Her kim bir mü'min kardeşini ziyâret eyleyip, müsâfeha ederek üç kerre elini sallasa, ellerini ayırmadan her ikisinden Hak teâlâ râzı olur. Ağaçtan yapraklar döküldüğü gibi, o şahıslardan günâhlar öylece dökülür. (Hadîs-i şerîf-Riyâd-un-Nâsihîn) Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kimse ile müsâfeha edince o kimse elini çekmedikçe, mübârek elini ondan ayırmazdı. O kimse yüzünü çevirmedikçe, mübârek yüzünü ondan çevirmezdi. Bir kimsenin yanına otururken iki diz üzerine oturur, ona sa ygı olmak için mübârek bacağını dikip oturmazdı. (Ebû Saîd Hudrî) Müslümanların, birbiri ile karşılaştığı zaman, müsâfeha etmeleri sünnettir. Şimdi moda olan parmakları tutarak avucuna koyarak yapılan tokalaşma, müslüman âdeti değildir. Sünnet olan ise, karşılaşınca selâm söyleşirken, sağ el dört parmak içleri, çıp lak olarak eldivensiz, örtüsüz, karşısındakinin sağ eli dışına baş parmağı tarafına yapıştırmaktır. Baş parmakta bulunan damardan muhabbet (sevgi) yayılır.Müsâfeha ederken birbirine muhabbet geçer. (Tahtâvî, Seyyid Abdülhakîm) Her karşılaştıkta müsâfeha sünnettir. Muayyen vakit tâyin etmek bid'attir. (Abdülhakîm-i Arvâsî) [/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
M...
Mürûr-ı zemân. Mürüvvet. Müsafeha.
Üst
Alt