Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Tasavvuf
Mürşidin Lüzumu:
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="elifgibi" data-source="post: 5994" data-attributes="member: 149"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Bedeni hastalıkların teşhis ve tedavisi için hâzık bir tabibe müracaatı emir buyurmuş olan Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, mânevi hastalıklardan kurtulmak için de mânevi bir tabibe, Rabbânî bir âlime başvurmayı dini bir ihtiyaç olarak göstermiştir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Mühim olan bu mânevi hastalıklardır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><strong>"<span style="color: yellowgreen">Onların kalplerinde hastalık vardır."</span> </strong>(Bakara: 10) </span></span><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Âyet-i kerime'si ile işaret buyurulan bu korkunç hastalıklar, tedavi edilmezse insanın ebedî ahiret hayatını öldürdüğü için çok tehlikelidir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Hasta olan bir insan güzel yemeklerin lezzetini anlayamaz. Ağız tadının geri gelmesi, hastalığının tedavisine bağlıdır. Bunun gibi nefs-i emmâreye mağlup olan masivâ bataklığına dönen bir kimsenin kalbi hastadır, ibadet ve taatlarından lezzet alamaz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Kin, kibir, gadap, şehvet, hased, riyâ, tamah, ucb... gibi kötü sıfatlar kalp hastalıklarıdır. Kâmil bir mümin olabilmek için kalpten bu sıfatları bir bir izâle etmek gerekmektedir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><strong>"<span style="color: yellowgreen">Kötülüklerin zâhir ve bâtın olanlarından (açığından gizlisinden) uzak bulununuz."</span> </strong>buyuruyor. (En'âm: 151)</span></span><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Kalp temiz olursa, kişiyi ibadet ve taate sevkeder.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">İmam-ı Gazâli -rahmetullahi aleyh- Hazretleri, bu bâtıni kötülüklerden sakınabilmek ve korunma yollarını bulmak için bir Mürşid-i kâmil'e intisabın zaruri olduğuna dair <strong>"Adâb-ı Zikr" </strong>Risâlesinde şöyle buyurmaktadır:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="font-size: 12px">"<span style="color: red">Terbiye etmek suretiyle kötü ahlâkını atıp onun yerine güzel ahlâkı yerleştirmesi için, sâlikin mürşid ve mürebbi bir şeyhin terbiyesine girmesi şarttır.</span></span></em></strong></span> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Burada sözü edilen terbiye, topraktan diken ve yabani otları söküp nebâtını güzelleştirmek ve neşv-ü nemâ bulmasını ikmâl etmek için çalışan çiftçinin işine benzer.</span></span></strong></em></span> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Çünkü Allah-u Teâlâ kullarını kendi yoluna irşad edecek peygamberler göndermiştir. Bu mânâdan dolayı Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ahirete irtihal edince mahlûkatı Allah-u Teâlâ'ya irşad ve isâl etmek için hulefâsı onun makamına halef olmuşlardır. Onun için sâlikin, kendisini terbiye ve Hakk Teâlâ'nın yoluna irşad edecek bir şeyhe mutlak ihtiyacı vardır."</span></span></strong></em></span> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">İmam-ı Rabbâni -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="font-size: 12px">"<span style="color: red">Onun bir nazarı, kalp hastalıklarını giderir. Bir teveccühü, beğenilmeyen kötü huyları siler süpürür</span>."</span></em></strong></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><em><span style="font-size: 12px"> (</span></em></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">285. Mektup)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Medresede müderris ne ise, tarikatta mürşid odur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Müderris akla hitâb eder, nakli akla tatbik eder, metni açıklar, ilminin derecesine göre tahlile girişir, vazifesi bununla biter.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Mürşid-i kâmil ise, ruh ile meşgul olur. Mürebbidir, terbiyecidir. Kendisine intisâb eden müridin bütün hususiyetlerini göz önünde bulundurarak herkese ayrı ayrı yol gösterir. Yaratılışındaki firasetin ve edindiği mârifetin derecesine göre müridin kalbindeki kudreti, micazındaki sertliği, ahlâkındaki fesadı tedricen izâleye çalışır. Mürid tam teslim olduysa çabuk yol alır, olgunlaşır, safây-ı kalbe ulaşır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Bu yolun terbiye sistemi, siret-i Nebevî ile ahenklidir. Gaye onu numune almaktır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Bütün bu güzel hâller, ancak kâmil bir mürşidin taht-ı terbiyesi altında bulunmakla husule gelir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Yolumuzun pîri Muhammed Es'ad Erbilî -kuddise sırruh- Hazretleri bu hususta şöyle buyururlar:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="font-size: 12px">"<span style="color: red">Tarikat ricâlinden bir zâta müracaattan maksat, sâlikin kabiliyet toprağına ilâhi mârifet tohumlarının ekilmesidir. Yalnız zikir talimi ve telkini değildir. Zira bu cihet, tasavvuf kitaplarını okumakla da müyesser olabilir."</span></span></em></strong></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">(4. Mektup)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="font-size: 12px">"<span style="color: red">Kulların bilgisizlik ve cehâlet felâketinden kurtulmaları, ilâhi ilim ve irfan ile kendilerini süslemeleri için sadece kitap okumanın kâfi gelmeyeceği, bildiklerini kemâl derecesinde yaşayan kâmil ve terbiyeci bir mürşidin huzurunda mutlaka diz çöküp onun terbiyesi altında yetişmek zarureti açık bir gerçektir.</span></span></em></strong></span> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><em><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Nefs-i emmâre'nin duygu ve temayüllerinden sıyrılıp, mânevi yüceliklerle donanma ve ilâhi tecellilerle hemhâl olma gibi yüce bir gaye sadece Allah'ı zikretmekle elde edilemeyeceğinden bu hususta dahi bir yol göstericiye ve uyanık bir gönül sahibi mürşide kalbi bağlamak gerekir."</span></span></strong></em></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">(68. Mektup)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="font-size: 12px">"<span style="color: red">Zamanımızda yaşayan din kardeşlerimizin tarikat talimi almak için evvelce yaşamış sâlih zâtlara müracaat edemeyecekleri âşikâr bulunduğundan, hâl-i hazır yaşamakta olan meşâyıha müracaatla ihtiyaçlarını arzetmeleri gerekmektedir."</span></span></em></strong></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"> (3. Mektup)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Allah-u Teâlâ zâhiri ilimlerin öğrenilmesi için yeryüzünden âlimleri eksik etmediği gibi, bâtınî ilimleri öğretmek için tarikat ehlini de eksik etmemiştir. Her zaman için Mürşid-i kâmil bulundurmaktan âciz değildir. Dini, bütün tazeliği ile ayakta tutan onlardır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">hakikat dergisi</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="elifgibi, post: 5994, member: 149"] [FONT=Verdana][SIZE=3]Bedeni hastalıkların teşhis ve tedavisi için hâzık bir tabibe müracaatı emir buyurmuş olan Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, mânevi hastalıklardan kurtulmak için de mânevi bir tabibe, Rabbânî bir âlime başvurmayı dini bir ihtiyaç olarak göstermiştir.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Mühim olan bu mânevi hastalıklardır.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][B]"[COLOR=yellowgreen]Onların kalplerinde hastalık vardır."[/COLOR] [/B](Bakara: 10) [/SIZE][/FONT][FONT=Verdana] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Âyet-i kerime'si ile işaret buyurulan bu korkunç hastalıklar, tedavi edilmezse insanın ebedî ahiret hayatını öldürdüğü için çok tehlikelidir.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Hasta olan bir insan güzel yemeklerin lezzetini anlayamaz. Ağız tadının geri gelmesi, hastalığının tedavisine bağlıdır. Bunun gibi nefs-i emmâreye mağlup olan masivâ bataklığına dönen bir kimsenin kalbi hastadır, ibadet ve taatlarından lezzet alamaz.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Kin, kibir, gadap, şehvet, hased, riyâ, tamah, ucb... gibi kötü sıfatlar kalp hastalıklarıdır. Kâmil bir mümin olabilmek için kalpten bu sıfatları bir bir izâle etmek gerekmektedir.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][B]"[COLOR=yellowgreen]Kötülüklerin zâhir ve bâtın olanlarından (açığından gizlisinden) uzak bulununuz."[/COLOR] [/B]buyuruyor. (En'âm: 151)[/SIZE][/FONT][FONT=Verdana] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Kalp temiz olursa, kişiyi ibadet ve taate sevkeder.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]İmam-ı Gazâli -rahmetullahi aleyh- Hazretleri, bu bâtıni kötülüklerden sakınabilmek ve korunma yollarını bulmak için bir Mürşid-i kâmil'e intisabın zaruri olduğuna dair [B]"Adâb-ı Zikr" [/B]Risâlesinde şöyle buyurmaktadır:[/SIZE] [B][I][SIZE=3]"[COLOR=red]Terbiye etmek suretiyle kötü ahlâkını atıp onun yerine güzel ahlâkı yerleştirmesi için, sâlikin mürşid ve mürebbi bir şeyhin terbiyesine girmesi şarttır.[/COLOR][/SIZE][/I][/B][/FONT] [FONT=Verdana] [I][B][SIZE=3][COLOR=red]Burada sözü edilen terbiye, topraktan diken ve yabani otları söküp nebâtını güzelleştirmek ve neşv-ü nemâ bulmasını ikmâl etmek için çalışan çiftçinin işine benzer.[/COLOR][/SIZE][/B][/I][/FONT] [FONT=Verdana] [I][B][SIZE=3][COLOR=red]Çünkü Allah-u Teâlâ kullarını kendi yoluna irşad edecek peygamberler göndermiştir. Bu mânâdan dolayı Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ahirete irtihal edince mahlûkatı Allah-u Teâlâ'ya irşad ve isâl etmek için hulefâsı onun makamına halef olmuşlardır. Onun için sâlikin, kendisini terbiye ve Hakk Teâlâ'nın yoluna irşad edecek bir şeyhe mutlak ihtiyacı vardır."[/COLOR][/SIZE][/B][/I][/FONT] [FONT=Verdana] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]İmam-ı Rabbâni -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki:[/SIZE] [B][I][SIZE=3]"[COLOR=red]Onun bir nazarı, kalp hastalıklarını giderir. Bir teveccühü, beğenilmeyen kötü huyları siler süpürür[/COLOR]."[/SIZE][/I][/B][/FONT] [FONT=Verdana][I][SIZE=3] ([/SIZE][/I][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3]285. Mektup)[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Medresede müderris ne ise, tarikatta mürşid odur.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Müderris akla hitâb eder, nakli akla tatbik eder, metni açıklar, ilminin derecesine göre tahlile girişir, vazifesi bununla biter.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Mürşid-i kâmil ise, ruh ile meşgul olur. Mürebbidir, terbiyecidir. Kendisine intisâb eden müridin bütün hususiyetlerini göz önünde bulundurarak herkese ayrı ayrı yol gösterir. Yaratılışındaki firasetin ve edindiği mârifetin derecesine göre müridin kalbindeki kudreti, micazındaki sertliği, ahlâkındaki fesadı tedricen izâleye çalışır. Mürid tam teslim olduysa çabuk yol alır, olgunlaşır, safây-ı kalbe ulaşır.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Bu yolun terbiye sistemi, siret-i Nebevî ile ahenklidir. Gaye onu numune almaktır.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Bütün bu güzel hâller, ancak kâmil bir mürşidin taht-ı terbiyesi altında bulunmakla husule gelir.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Yolumuzun pîri Muhammed Es'ad Erbilî -kuddise sırruh- Hazretleri bu hususta şöyle buyururlar:[/SIZE] [B][I][SIZE=3]"[COLOR=red]Tarikat ricâlinden bir zâta müracaattan maksat, sâlikin kabiliyet toprağına ilâhi mârifet tohumlarının ekilmesidir. Yalnız zikir talimi ve telkini değildir. Zira bu cihet, tasavvuf kitaplarını okumakla da müyesser olabilir."[/COLOR][/SIZE][/I][/B][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3](4. Mektup)[/SIZE] [B][I][SIZE=3]"[COLOR=red]Kulların bilgisizlik ve cehâlet felâketinden kurtulmaları, ilâhi ilim ve irfan ile kendilerini süslemeleri için sadece kitap okumanın kâfi gelmeyeceği, bildiklerini kemâl derecesinde yaşayan kâmil ve terbiyeci bir mürşidin huzurunda mutlaka diz çöküp onun terbiyesi altında yetişmek zarureti açık bir gerçektir.[/COLOR][/SIZE][/I][/B][/FONT] [FONT=Verdana] [I][B][SIZE=3][COLOR=red]Nefs-i emmâre'nin duygu ve temayüllerinden sıyrılıp, mânevi yüceliklerle donanma ve ilâhi tecellilerle hemhâl olma gibi yüce bir gaye sadece Allah'ı zikretmekle elde edilemeyeceğinden bu hususta dahi bir yol göstericiye ve uyanık bir gönül sahibi mürşide kalbi bağlamak gerekir."[/COLOR][/SIZE][/B][/I][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3](68. Mektup)[/SIZE] [B][I][SIZE=3]"[COLOR=red]Zamanımızda yaşayan din kardeşlerimizin tarikat talimi almak için evvelce yaşamış sâlih zâtlara müracaat edemeyecekleri âşikâr bulunduğundan, hâl-i hazır yaşamakta olan meşâyıha müracaatla ihtiyaçlarını arzetmeleri gerekmektedir."[/COLOR][/SIZE][/I][/B][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3] (3. Mektup)[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]Allah-u Teâlâ zâhiri ilimlerin öğrenilmesi için yeryüzünden âlimleri eksik etmediği gibi, bâtınî ilimleri öğretmek için tarikat ehlini de eksik etmemiştir. Her zaman için Mürşid-i kâmil bulundurmaktan âciz değildir. Dini, bütün tazeliği ile ayakta tutan onlardır.[/SIZE] [/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]hakikat dergisi[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Tasavvuf
Mürşidin Lüzumu:
Üst
Alt