Mümin, iyi ve değerli kabul ettiği şeyleri infak etmeli!

elifgibi

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Mart 2011
Mesajlar
2,123
Tepkime puanı
26
"Sevdiğiniz şeylerden Allâh yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allâh onu bilir." [Al-i İmran: 3/92]

"Ey iman edenler, kazandığınız güzel şeylerden ve topraktan sizin için bitirdiğimiz ürünlerden başkaları için harcayın ama harcama için utanma ve iğrenmeden dolayı göz yummadan alamayacağınız kötü şeyleri seçmeyin." [Bakara: 2/267]

Enes radıyAllâhu anh anlatıyor!

Medine'de Ensar arasında en fazla hurmalığı bulunan Ebû Talha idi. En sevdiği malı da Mescid-i Nebevî'nin karşısındaki Beyruhâ adlı hurma bahçesiydi. Resûlullah sallAllâhu aleyhi ve sellem bu bahçeye girer ve oradaki tatlı sudan içerdi. "Sevdiğiniz şeylerden Allâh yolunda harcamadıkça, en iyiye (birr'e) eremezsiniz" (Al-i İmran: 3/92) âyet-i kerîmesi nazil olunca, Ebû Talha Resûlullah sallAllâhu aleyhi ve sellem in yanına geldi ve: "Yâ Resûlullah! Cenâb-ı Hak sana: "Sevdiğiniz şeylerden Allâh yolunda harcamadıkça, en iyiye (birr'e) eremezsiniz" ayetini gönderdi.

En sevdiğim malım Beyruhâ adlı bahçedir. Onu Allâh rızası için sadaka ediyorum. Allâh'tan onun sevabını ve âhiret azığı olmasını dilerim. Beyruhâ'yı Allâh'ın sana göstereceği şekilde kullan" dedi.

Bunun üzerine Resûlullah sallAllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Aferin sana! Kârlı mal dediğin işte budur! Seni duydum, Ebû Talha. Onu akrabalarına vermeni uygun görüyorum."

Ebû Talha: "Öyle yapayım, ya Resûlullah, dedi ve bahçeyi akrabaları ve amcasının oğulları arasında taksim etti." [Buhari, Müslim]
Resulullah'ın yürümesi ve oturması
Yürümesi

Peygamber Efendimiz, yürüdüğünde sanki yer onun ayakları altında dürülüyormuşçasına hızlı; öne doğru eğilircesine heybetli ve vakur, sanki yüksekten aşağı bir yere iniyormuş gibi yürürdü. (Taberânî-8425, Tirmizi-8393, K.S.-5544)

Ashab-ı Kiram, Allâh Resulü'nün önünde ve yanında yürürdü. (İbn Mâce-8395)

O bir yoldan geçtiği zaman, güzel kokusu hemen hissedilirdi. (Ebu Ya'la-8426)

Allâh'ın azabının uğradığı yerlerden geçerken hızlanır, oralarda oyalanmazdı. (Buhari, Müslim, K.S.-1974) Orada yemek yap(tır)maz, su almazdı. (K.S.- c.7 s.251) Semud kavminin azaba uğradığı yerden geçen ashaba, alınan suların dökülmesini, yemek için yapılan hamurların da hayvanlara verilmesini emretti. (Buhari, Müslim, K.S.-1975)
Oturması

Allâh Resulü (sav) dizlerini bükerek otururdu. Bu mütevazı hali pek çok insana heybetli gelmiştir. (Ebu Davud-7772)

Oturduğunda bazen dizlerini diker ve elleriyle dizlerini kavrardı. (Tirmizi, Ebu Davud-7773, Buhari, K.S.-5763)

Yastığı yan tarafına alıp yaslanarak, sol tarafın üzerine de yaslanarak da otururdu. (Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-5302)

Vahşi hayvanların derilerinden yaygı yapılmasını hoş görmezdi. (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, K.S.-5303)
Oturanlar, Allâh'ı anmadan kalkmasınlar!

Oturduğu bir kişiye doğru ayaklarını uzatmazdı. Davud, Tirmizi-8413)

Resûlullah (sav), bir yerde oturanların, bir araya gelenlerin, yürüyenlerin Allâh'ı anmadan kalkmamaları gerektiğini buyururdu. "Kim bir yere oturur ve orada Allâh'ı zikretmez (ve böylece kalkar) ise Allâh'tan ona noksanlık vardır. Kim bir yere yatar, orada Allâh'ı zikretmezse, ona Allâh'tan bir noksanlık vardır. Kim bir müddet yürür ve bu esnada Allâh'ı zikretmezse, Allâh'tan ona bir noksanlık vardır." (Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-1942)

Bir yerde oturup da Allâh'ı zikreden bir topluluğa rahmet melekleri iner, etraflarını sarar, rahmetiyle bürür. (Müslim, Tirmizi, K.S.-1943)
 
Üst Alt