- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Mümin ilahi emir ve yasak dışındaki tüm tağutları redder …
En büyük zulüm olan şirkin her türlüsünü reddedip Tevhid’i kabul eden, küfrü terk edip iman eden muvahhid mü’minler, şirkin ve küfrün temsilcisi olan tağutları da tanımamak zorundadırlar...
Hevalarını ilâhlaştırmış olan yeryüzünün tağutları, Fir’avn gibi, Nemrud gibi ve Ebu Cehil gibi ALLAH’ın yeryüzündeki egemenliğini gasbetmiş, ALLAH’ın kullarını kendilerine kul-köle etmişlerdir...
ALLAH’ın hükümlerini tanımamış, emirlerini, egemen oldukları böl¬gelerde yasaklamışlardır...
ALLAH’a ve Rasulullah (s.a.s.)'e itaat eden mü’min müslümanları, bu itaattan vazgeçirip kendi hevalarına itaat etmeye zorlamışlardır...
Kendilerine itaat etmeyenleri en ağır işkencelerle cezalandırmış ve zindanlara atmışlardır...
Hakkı ve batılı apaçık beyan buyuran Rabbimiz ALLAH, muvahhid mü’min kullarının tağutları tanımayıp, onların her türlü düşünce, ideoloji, akîde ve sistemlerini kabul etmeyip, bunlardan tamamen arınarak kendisine inanmalarını emretmiştir...
Tağutu reddedip ALLAH’a iman edenlerin sapasağlam bir kulpa yapıştıklarını açıklayan Rabbimiz ALLAH, kurtuluşun bu olduğunu beyan buyurmuştur: “Dinde zorlama (ve baskı) yoktur.
Şübhesiz doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp ALLAH’a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır, bunun kopması yoktur.
ALLAH, işitendir, bilendir.”
“Hüküm yalnızca ALLAH’ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din, işte budur. Ancak insanların çoğu bilmezler.” (Yusuf, 12/40)
En büyük zulüm olan şirkin her türlüsünü reddedip Tevhid’i kabul eden, küfrü terk edip iman eden muvahhid mü’minler, şirkin ve küfrün temsilcisi olan tağutları da tanımamak zorundadırlar...
Hevalarını ilâhlaştırmış olan yeryüzünün tağutları, Fir’avn gibi, Nemrud gibi ve Ebu Cehil gibi ALLAH’ın yeryüzündeki egemenliğini gasbetmiş, ALLAH’ın kullarını kendilerine kul-köle etmişlerdir...
ALLAH’ın hükümlerini tanımamış, emirlerini, egemen oldukları böl¬gelerde yasaklamışlardır...
ALLAH’a ve Rasulullah (s.a.s.)'e itaat eden mü’min müslümanları, bu itaattan vazgeçirip kendi hevalarına itaat etmeye zorlamışlardır...
Kendilerine itaat etmeyenleri en ağır işkencelerle cezalandırmış ve zindanlara atmışlardır...
Hakkı ve batılı apaçık beyan buyuran Rabbimiz ALLAH, muvahhid mü’min kullarının tağutları tanımayıp, onların her türlü düşünce, ideoloji, akîde ve sistemlerini kabul etmeyip, bunlardan tamamen arınarak kendisine inanmalarını emretmiştir...
Tağutu reddedip ALLAH’a iman edenlerin sapasağlam bir kulpa yapıştıklarını açıklayan Rabbimiz ALLAH, kurtuluşun bu olduğunu beyan buyurmuştur: “Dinde zorlama (ve baskı) yoktur.
Şübhesiz doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp ALLAH’a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır, bunun kopması yoktur.
ALLAH, işitendir, bilendir.”
“Hüküm yalnızca ALLAH’ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din, işte budur. Ancak insanların çoğu bilmezler.” (Yusuf, 12/40)