Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
M...
Mukayyed: - mukîm: - mukît
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 13193" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em><strong>MUKAYYED:</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Kayıtlanmış, bağlanmış; mutlak olmayan, bir sıfat, hâl, gâye veya şarta bağlı olan lafız (söz). </em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Nisâ sûresinin doksan ikinci âyet-i kerîmesinde bir mü'mini hatâ ile öldürenin, keffâret (cezâ) olarak mü'min bir köle âzâd etmesi, buna gücü yetmezse, iki ay aralıksız oruç tutması lâzım geldiği bildirilmiştir. Âyet-i kerîmede köle kelimesi mukayyed dir. Çünkü, mü'min sıfatıyla kayıtlanmıştır. (Serahsî) </em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Mâide sûresinin seksen dokuzuncu âyet-i kerîmesinde yemin keffâreti için bir köle âzâd etmek, yâhut on fakiri doyurmak, yâhut onları giydirmek olduğu, bu üçünden birini yapamayanın üç gün ardarda oruç tutması îcâbettiği bildirilmiş, böylece; "Üç gün oruç tutma" işi ondan önceki üç şeyden birine gücü yetmeme şartı ile mukayyeddir. (Serahsî) </em></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Mukayyed Müctehid:</em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Mezheb imâmının koyduğu usûl ve kâidelere uyarak, dînî delillerden (kaynaklardan) yeni hüküm çıkaran İslâm âlimi. Müctehid fil mezheb de denir. (Bkz. Müctehid) </em></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Mukayyed Su:</em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Cinsi ve sıfatı birlikte söylenen ve herhangi bir şeyle kayıtlanmış sular. (Bkz. Mâ-i Mukayyed) </em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Mukayyed sular iki türlü olup, biri kavun, karpuz suları gibidir. Bunlar hilkaten (yaratılış îcâbı) böyledirler. Diğeri ise; mutlak su iken, daha sonra bir şeyle karışma netîcesi mukayyed olmuşlardır. Et suyu, sabun suyu, safranlı sulardır. Mukayyed su ile abdest ve gusül abdesti alınmaz. (İbn-i Âbidîn) </em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Suyun ismi değişmediği zaman, su koyu olursa, akıcılığı kalmazsa, mukayyed su olur. Akıcılığı kalırsa, üç özelliği değişse bile temiz kalır. Fasülye, nohut, yaprak, meyve ve otların soğuk suda kalarak, rengi veya kokusu, tadı değişen su böyledir. (Alâüddîn Haskefî) </em></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><strong>MUKÎM:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Doğduğu veya evlendiği veya hep kalmak niyyeti ile yerleştiği yerde oturan veya 104 km ve daha uzak bir yerde giriş çıkış günlerinden başka on beş gün veya daha fazla kalmaya niyet eden kimse. Mâlikî ve Şâfiî mezheblerinde dört gün kalmaya niyet eden ve kendi memleketine giren mukîm olur. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Seferî olan kimsenin dört rek'at olan farz namazları iki rek'at kılması Hanefî'de vâcib, Mâlikî'de sünnet-i müekkede, Şâfiî'de efdâl (iyi)dir. Seferî olanın mukîm olan imâma uyması, Hanefî'de, vaktin farzını edâ ederken câiz, Şâfiî'de hem edâ hem kaz â ederken câiz, Mâlikî'de ikisinde de mekrûhtur. (Abdurrahmân Cezîrî) </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em><strong>MUKÎT (El-Mukît):</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><em>Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Beden için görünen kuvvet, rûh için mânevî kuvvet yaratan, her şeye kuvvet veren. </em></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 13193, member: 3"] [FONT=Verdana][SIZE=2][I][B]MUKAYYED:[/B] Kayıtlanmış, bağlanmış; mutlak olmayan, bir sıfat, hâl, gâye veya şarta bağlı olan lafız (söz). Nisâ sûresinin doksan ikinci âyet-i kerîmesinde bir mü'mini hatâ ile öldürenin, keffâret (cezâ) olarak mü'min bir köle âzâd etmesi, buna gücü yetmezse, iki ay aralıksız oruç tutması lâzım geldiği bildirilmiştir. Âyet-i kerîmede köle kelimesi mukayyed dir. Çünkü, mü'min sıfatıyla kayıtlanmıştır. (Serahsî) Mâide sûresinin seksen dokuzuncu âyet-i kerîmesinde yemin keffâreti için bir köle âzâd etmek, yâhut on fakiri doyurmak, yâhut onları giydirmek olduğu, bu üçünden birini yapamayanın üç gün ardarda oruç tutması îcâbettiği bildirilmiş, böylece; "Üç gün oruç tutma" işi ondan önceki üç şeyden birine gücü yetmeme şartı ile mukayyeddir. (Serahsî) Mukayyed Müctehid: Mezheb imâmının koyduğu usûl ve kâidelere uyarak, dînî delillerden (kaynaklardan) yeni hüküm çıkaran İslâm âlimi. Müctehid fil mezheb de denir. (Bkz. Müctehid) Mukayyed Su: Cinsi ve sıfatı birlikte söylenen ve herhangi bir şeyle kayıtlanmış sular. (Bkz. Mâ-i Mukayyed) Mukayyed sular iki türlü olup, biri kavun, karpuz suları gibidir. Bunlar hilkaten (yaratılış îcâbı) böyledirler. Diğeri ise; mutlak su iken, daha sonra bir şeyle karışma netîcesi mukayyed olmuşlardır. Et suyu, sabun suyu, safranlı sulardır. Mukayyed su ile abdest ve gusül abdesti alınmaz. (İbn-i Âbidîn) Suyun ismi değişmediği zaman, su koyu olursa, akıcılığı kalmazsa, mukayyed su olur. Akıcılığı kalırsa, üç özelliği değişse bile temiz kalır. Fasülye, nohut, yaprak, meyve ve otların soğuk suda kalarak, rengi veya kokusu, tadı değişen su böyledir. (Alâüddîn Haskefî) [/I] [B]MUKÎM:[/B] Doğduğu veya evlendiği veya hep kalmak niyyeti ile yerleştiği yerde oturan veya 104 km ve daha uzak bir yerde giriş çıkış günlerinden başka on beş gün veya daha fazla kalmaya niyet eden kimse. Mâlikî ve Şâfiî mezheblerinde dört gün kalmaya niyet eden ve kendi memleketine giren mukîm olur. Seferî olan kimsenin dört rek'at olan farz namazları iki rek'at kılması Hanefî'de vâcib, Mâlikî'de sünnet-i müekkede, Şâfiî'de efdâl (iyi)dir. Seferî olanın mukîm olan imâma uyması, Hanefî'de, vaktin farzını edâ ederken câiz, Şâfiî'de hem edâ hem kaz â ederken câiz, Mâlikî'de ikisinde de mekrûhtur. (Abdurrahmân Cezîrî) [I][B]MUKÎT (El-Mukît):[/B] Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Beden için görünen kuvvet, rûh için mânevî kuvvet yaratan, her şeye kuvvet veren. [/I][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
M...
Mukayyed: - mukîm: - mukît
Üst
Alt