Mücmel. Mücrim. Mücteba.

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
MÜCMEL:
Bir açıklayıcı tarafından, açıklanmadıkça mânâsı anlaşılmayan kapalı lafız (söz).
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: İnsan, hırslı ve sabrı az yaratıldı. (Meâric sûresi: 19) Âyet-i kerîmede hırslı ve sabrı az mânâsına olan "helû" lafzı mücmel olup, ondan sonra gelen; "Ona bir sıkıntı dokunursa, feryâd eder. Ona hayır (mal) isâbet ederse cimrilik eder" (Meâric sûresi: 20,21) âyet-i kerîmeleri ile açıklanmıştır. (Serahsî)
Ahkâm (hükümlerle ilgili) âyetlerinin ekserisi, mücmeldir. Bunların çoğunu Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem açıklamıştır. Meselâ, mücmel olan salât lafzını; "Ben nasıl salât (namaz) kılıyorsam, siz de öyle kılın" buyurarak îzâh etmişlerdir. (Serahsî)
Resûlullah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Eshâb-ı kirâmdan (radıyallahü anhüm) gelen haberlere ve âlimlerin tefsîrlerine ve tefsîr ilminin usûlüne bakmadan ve Kureyş lügatını bilmeden ve hakîkat (sözün hakîki, asıl mânâsı) ile mecâzî (hakîki ol mayan mânâsını) düşünmeden, mücmel, mufassal (geniş mânâsını), umûmî ve husûsî olanları birbirinden ayırmadan ve âyet-i kerîmelerin indirilme sebebleri gibi daha pekçok şeyi araştırmadan verilen mânâyı, Allahü teâlânın murâdı, kasdettiği mânâ diye sö ylemek doğru değildir. (Abdülhakîm Arvâsî)

MÜCRİM:
Kâfir. Günâhkâr.
Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruyor ki:
(Ey nîmetleri inkâr eden kâfirler!) Az bir zaman (ölünceye kadar) dünyâda, hayvanlar gibi yiyin, için, zevk edinin. Şüphesiz ki siz mücrimlersiniz. (Mürselât sûresi: 46)
Kıyâmet günü, yâni insanlar dirilip bir araya geldikleri gün, Allahü teâlânın emriyle, Resûlullah efendimiz, Kur'ân-ı kerîmi gâyet güzel ve tatlı bir şekilde okur, mü'minlerin (Allah'a ve Resûlullah efendimize inanıp îmân edenlerin) yüzleri güler ve sevinirler. Kur'ânı kerîme inanmayanların yüzleri gâyet çirkin olur. Bu anda bir nidâ (ses) gelir ki: "Ey mücrimler! Şimdi sizler ayrılınız!" denir. O zaman, herkesi büyük bir korku alır... (İmâm-ı Gazâlî-Kıyâmet ve Âhiret)
Sırât yâni Cehennem'in üzerine kurulacak köprüden geçemeyip düşen mücrimler, Cehennem hazenesine yâni azâb meleklerine teslim olunurlar. Ağlayıp inlemeğe başlarlar. (İmâm-ı Gazâlî)


MÜCTEBÂ:
Seçilmiş mânâsına, Resûlullah efendimizin mübârek sıfatlarından. Eğer ümmet isen, ol müctebâya, Uymalısın sünnet-i Mustafâ-yı safâya.
(M. Sıddîk Gümüş)
 
Üst Alt