Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Mezarlık muhabbeti
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 8697" data-attributes="member: 2"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"> YAŞLI ADAM, eşinin kabrini ziyaret etmek için gittiği kabristanda, bir inilti duyarak yavaşladı. Sağa sola bakınarak kulak kesildi. Ortalıkta kimseler yoktu ama, o sesi işittiğinden emindi. Önce hızlı adımlarla kaçmak istedi. Fakat sanki büyülenmiş gibiydi. Korkudan olsa gerek ki, gücü zaten çok azalan ayakları tutulmuş, vücudu uyuşmuştu. Diz boyu otla çevrili mezarlar arasında, güçlükle ilerleyip o tarafa yöneldi. İnlemeyi bir kez daha duyunca, daha fazla yanaşmayıp yere oturdu. Tüylerini diken diken eden ses, birkaç metre ilerden geliyordu. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Yaşlı adam, bazı velî zatların, kabirdeki insanlarla konuştuğunu duymuş, bunları da herkese anlatmıştı. Belki laf olsun diye: </span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— Neden böyle inleyip duruyorsun? dedi. Bir derdin mi var? </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Derinlerden gelen bir erkek sesi: </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— Büyük bir azap çekiyorum!. dedi. Her kemiğim tek tek kırılmış sanki. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Yaşlı adam, tâ iliklerine kadar ürperdi. Acaba kendisi de, evliya mıydı? Her ne olursa olsun, bu cevabı kesinlikle beklemiyordu. Güç bela toparlanıp: </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— Ne zamandır bu haldesiniz? diye sordu. Yani ne zaman öldünüz? </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— Vallahi bilmiyorum!. dedi mezarda yatan. Sanki dün yaşıyordum, hatta eğleniyordum. Arkadaşlarla birlikte biraz içki içmiştik, daha sonra ayrıldık. Bu arada, sanki yüksek bir yerden düştüm. Her halde ölmüşüm ki, şimdi bu mezardayım. Üstelik de büyük bir azap çekiyorum. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— İçkinin haram olduğunu ve kabir azabına yol açtığını bilmiyor muydun? diye sordu dışardaki. Allah bilir, başka büyük günahlar da işledin.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— Keşke ellerim kırılsaydı!. dedi, adam. Keşke kırılsaydı da, o büyük günahları işlemeseydim. Keşke dudaklarım yapışsaydı da, içki denilen zehri içmeseydim. Ne yazık ki her türlü işi yaptım, kumardan tut tâ hırsızlığa kadar. Şimdi öyle pişmanım ki hiç bilemezsin. Burada bu şekilde, bir saniyecik bile kalmaktansa, ömür boyu aç kalmaya razıydım. Ağzıma içki değil, gerekirse bir yudum su bile koymazdım. Başımı da babam gibi secdeden kaldırmazdım.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— Demek baban dindar biriydi, dedi dışardaki. Neden onun yolundan gitmedin ki? </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— Namaz kılmak biraz güç geldi, dedi adam. Oruç tutmak da öyle. Günde beş kez seccadeye yatmayı, uzun yaz günlerinde, aç ve susuz kalmayı istemedim. Açıkçası, havam bozulur diye korktum. Oysa şimdi bu karanlık çukurda yatıyorum. Tertemiz bir havaya, yemeğe ve suya hasret şekilde. Üstelik de dayanılmaz acılar içindeyim.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Yaşlı adam, biraz düşünceliydi. Acaba bu ölü için bir fatiha okusa, ya da dualar etse, faydası olur muydu? Bu konuda açıkçası çok ümitsizdi. Bir insan, kullarına verdiği sayısız nimetlerle merhametini ispatlayan ve kendisini en çok "Rahim" ve "Rahman" isimleriyle tanıtan Allah'ın azabına uğramışsa, âciz bir kul, o kişiye nasıl yardım ederdi?</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Sessizce yerinden kalkıp ilerleyince, henüz yeni açılmış bir mezar gördü. Sahibini bekleyen bu çukurun yanında, birkaç tane içki şişesi vardı. Bir tek de ayakkabı. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Hemen o yana koştu. Boş mezarın içinde, üstü başı içki kokan bir adam yatıyordu. Ceketi de yüzüne dolanmıştı.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Yaşlı adam, önce mezara inmeyi düşündü. Fakat ağrıyan beliyle bu işi yapamazdı. Uzunca bir dal koparıp tekrar yanaştı ve bunu cekete taktırıp, sırt üstü yatan sarhoşun yüzünü açtı. Mezardaki adam, ondan fazla korkmuştu. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Yaşlı olan, bir anda rahatlayıp: </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— Demek konuşan sendin? diye tebessüm etti. Seni ölü sanmıştım. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Mezardaki, derin derin nefes aldıktan sonra: </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">— Ben de öyle zannetmiştim!. diye sevindi. Geçen akşam buralarda içmiştik. Kafayı bulduğumda, bu çukura düşüp kaldım her halde. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Sarhoşun vücudu perişan bir haldeydi. Sırt üstü düştüğünde, üç beş tane kaburgası kırılmış, bir kez bile çalışmayan beyni sarsılmış, bütün gece o mezarda yatıp kalmıştı. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Yaşlı adam, hemen bir ambulans çağırdı. Sarhoş, mezardan kurtulup sedyeye alınırken, başını ona doğru güçlükle çevirerek: — Sağ olasın amca!. diye teşekkür etti. İyileşir iyileşmez sana haber veririm. Bol mezeli bir çilingir sofrası düzenleyip, yeniden doğduğum günü kutlarız!</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Cüneyt Suavi</span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">..</span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Red">Bazen yaşadıklarımızın ağırlığını, acısını, pişmanlığını ne kadar hissedersek hissedelim yine de ders alamayabiliyoruz..</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Red">Rabbim ders alanlardan eylesin..</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Red">Amin..</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 8697, member: 2"] [FONT=Verdana][SIZE=3] YAŞLI ADAM, eşinin kabrini ziyaret etmek için gittiği kabristanda, bir inilti duyarak yavaşladı. Sağa sola bakınarak kulak kesildi. Ortalıkta kimseler yoktu ama, o sesi işittiğinden emindi. Önce hızlı adımlarla kaçmak istedi. Fakat sanki büyülenmiş gibiydi. Korkudan olsa gerek ki, gücü zaten çok azalan ayakları tutulmuş, vücudu uyuşmuştu. Diz boyu otla çevrili mezarlar arasında, güçlükle ilerleyip o tarafa yöneldi. İnlemeyi bir kez daha duyunca, daha fazla yanaşmayıp yere oturdu. Tüylerini diken diken eden ses, birkaç metre ilerden geliyordu. Yaşlı adam, bazı velî zatların, kabirdeki insanlarla konuştuğunu duymuş, bunları da herkese anlatmıştı. Belki laf olsun diye: [/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3] — Neden böyle inleyip duruyorsun? dedi. Bir derdin mi var? Derinlerden gelen bir erkek sesi: — Büyük bir azap çekiyorum!. dedi. Her kemiğim tek tek kırılmış sanki. Yaşlı adam, tâ iliklerine kadar ürperdi. Acaba kendisi de, evliya mıydı? Her ne olursa olsun, bu cevabı kesinlikle beklemiyordu. Güç bela toparlanıp: — Ne zamandır bu haldesiniz? diye sordu. Yani ne zaman öldünüz? — Vallahi bilmiyorum!. dedi mezarda yatan. Sanki dün yaşıyordum, hatta eğleniyordum. Arkadaşlarla birlikte biraz içki içmiştik, daha sonra ayrıldık. Bu arada, sanki yüksek bir yerden düştüm. Her halde ölmüşüm ki, şimdi bu mezardayım. Üstelik de büyük bir azap çekiyorum. — İçkinin haram olduğunu ve kabir azabına yol açtığını bilmiyor muydun? diye sordu dışardaki. Allah bilir, başka büyük günahlar da işledin. — Keşke ellerim kırılsaydı!. dedi, adam. Keşke kırılsaydı da, o büyük günahları işlemeseydim. Keşke dudaklarım yapışsaydı da, içki denilen zehri içmeseydim. Ne yazık ki her türlü işi yaptım, kumardan tut tâ hırsızlığa kadar. Şimdi öyle pişmanım ki hiç bilemezsin. Burada bu şekilde, bir saniyecik bile kalmaktansa, ömür boyu aç kalmaya razıydım. Ağzıma içki değil, gerekirse bir yudum su bile koymazdım. Başımı da babam gibi secdeden kaldırmazdım. — Demek baban dindar biriydi, dedi dışardaki. Neden onun yolundan gitmedin ki? — Namaz kılmak biraz güç geldi, dedi adam. Oruç tutmak da öyle. Günde beş kez seccadeye yatmayı, uzun yaz günlerinde, aç ve susuz kalmayı istemedim. Açıkçası, havam bozulur diye korktum. Oysa şimdi bu karanlık çukurda yatıyorum. Tertemiz bir havaya, yemeğe ve suya hasret şekilde. Üstelik de dayanılmaz acılar içindeyim. Yaşlı adam, biraz düşünceliydi. Acaba bu ölü için bir fatiha okusa, ya da dualar etse, faydası olur muydu? Bu konuda açıkçası çok ümitsizdi. Bir insan, kullarına verdiği sayısız nimetlerle merhametini ispatlayan ve kendisini en çok "Rahim" ve "Rahman" isimleriyle tanıtan Allah'ın azabına uğramışsa, âciz bir kul, o kişiye nasıl yardım ederdi? Sessizce yerinden kalkıp ilerleyince, henüz yeni açılmış bir mezar gördü. Sahibini bekleyen bu çukurun yanında, birkaç tane içki şişesi vardı. Bir tek de ayakkabı. Hemen o yana koştu. Boş mezarın içinde, üstü başı içki kokan bir adam yatıyordu. Ceketi de yüzüne dolanmıştı. Yaşlı adam, önce mezara inmeyi düşündü. Fakat ağrıyan beliyle bu işi yapamazdı. Uzunca bir dal koparıp tekrar yanaştı ve bunu cekete taktırıp, sırt üstü yatan sarhoşun yüzünü açtı. Mezardaki adam, ondan fazla korkmuştu. Yaşlı olan, bir anda rahatlayıp: — Demek konuşan sendin? diye tebessüm etti. Seni ölü sanmıştım. Mezardaki, derin derin nefes aldıktan sonra: — Ben de öyle zannetmiştim!. diye sevindi. Geçen akşam buralarda içmiştik. Kafayı bulduğumda, bu çukura düşüp kaldım her halde. Sarhoşun vücudu perişan bir haldeydi. Sırt üstü düştüğünde, üç beş tane kaburgası kırılmış, bir kez bile çalışmayan beyni sarsılmış, bütün gece o mezarda yatıp kalmıştı. Yaşlı adam, hemen bir ambulans çağırdı. Sarhoş, mezardan kurtulup sedyeye alınırken, başını ona doğru güçlükle çevirerek: — Sağ olasın amca!. diye teşekkür etti. İyileşir iyileşmez sana haber veririm. Bol mezeli bir çilingir sofrası düzenleyip, yeniden doğduğum günü kutlarız! Cüneyt Suavi[/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3] .. [/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=Red]Bazen yaşadıklarımızın ağırlığını, acısını, pişmanlığını ne kadar hissedersek hissedelim yine de ders alamayabiliyoruz.. Rabbim ders alanlardan eylesin.. Amin..[/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Mezarlık muhabbeti
Üst
Alt