Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Cuma Hutbeleri
Mevlidi nebi hakkında hutbe
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Muvatta" data-source="post: 55631" data-attributes="member: 16"><p><strong>MEVLİD-İ NEBİ</strong></p><p></p><p><strong>Muhterem Kardeşlerim!</strong></p><p></p><p>Yüce Rabbimizin bütün alemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber Efendimiz(s.a.s.)in bir mevlid-i şerifine daha ulaşmanın haz ve mutluluğunu yaşamaktayız.</p><p></p><p>Efendimizin doğumu, öteden beri mümin gönüllerde sürûr, veçhelerde beşâret, lisanda ise;</p><p></p><p> Bu gelen ilm-i ledün sultanıdır</p><p></p><p>Bu gelen tevhid-ü irfan kânıdır</p><p></p><p>Bu gelen aşkına devreyler felek</p><p></p><p>Yüzüne müştak durur ins ü melek.</p><p></p><p>dizeleriyle tezahür etmiştir.</p><p></p><p> <strong>Değerli Kardeşlerim!</strong> </p><p></p><p> İnsanlığın yaratılış gayesini unuttuğu, insani erdemlerden uzaklaştığı, cehalet ve zulmün karanlığının ortalığı kapladığı bir dönemde Mekke ufkundan kainata bir güneş olup doğmuştu Efendimiz. Bir müjdeci, bir şahit, bir uyarıcı, Allahın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil1 olarak göndermişti Yüce Rabbimiz onu </p><p></p><p>O, bir melek olmadığı gibi, sıradan bir beşer de değildi. Yüce Mevladan vahyi alan, insanlara anlatıp öğretendi. O; Ey örtüsüne bürünen kalk ve anlat.2 emrine muhatap olmuş, bu kudsi görevi yerine getirebilmek için gecesini gündüzüne katmıştı. Efendimiz bu çileli yolda kınanma, hakaret, itham, boykot ve hicret gibi nice güçlüklere karşı büyük bir sabır göstermişti. Tıpkı Nebi kardeşleri Yunus, Hud, Salih, İbrahim ve diğerleri gibi.</p><p></p><p> <strong> Kardeşlerim!</strong></p><p></p><p>Abdullahın yetimi, Aminenin emaneti Halilürrahman İbrahim(a.s.)ın duası ve müminlerin gözbebeği Yüce Nebi, Rabbimizin insanlığa en büyük ikramıdır. Bu hakikat; Andolsun Allah müminlere, kendi içlerinden, onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur...3ayetiyle duyurulmuştur.</p><p></p><p> Efendimiz cehlin yerine bilgi ve hikmeti, zulmün yerine hak ve adaleti getirmiştir. Ben Muhammedim, ben Ahmedim, ben rahmet peygamberiyim4 diyen Kutlu Nebi(s.a.s.); nefret ve kinle paslanan yürekleri, körelmiş vicdanları muhabbet ve merhametle yeniden inşa ve ihya etmiştir.</p><p></p><p>Kuranın ifadesiyle O, bizim içimizden bize gelmiş5 bir elçidir. İçimizden biri olması, Onun örnekliğinin ve örnek alınmasının da bir gereğidir. Onun gibi bir kul, Onun gibi bir evlat, Onun gibi bir eş, Onun gibi bir baba, Onun gibi bir arkadaş, Onun gibi bir komşu, Onun gibi bir yönetici olmanın imkânı sunulmuştur bizlere </p><p></p><p> <strong>Kardeşlerim!</strong></p><p></p><p> Kerim Kitabımız, Allahı sevmenin ve sevgisine erişmenin Resulümüze uymakla mümkün olacağını beyan etmiştir.6 Asr-ı Saadetten bugüne değin bütün müminler bu ilahi çağrıya uyarak, gönüllerini Efendimizin muhabbetine adamışlardır. İsimlerine, düşünce ve davranışlarına, şiir, musiki ve sanat eserlerine kısaca tüm hayatlarına bu sevgiyi gergef gergef nakşetmişlerdir. Efendimizin adını andıkları ya da işittiklerinde salavat getirmeyi ona saygının bir gereği kabul etmişlerdir. Veladet bahrinde; Doğdu ol saatte ol Sultan-ı din / Nura gark oldu semavat u zemin kısmı okunurken oturmayı edebe aykırı görmüş, sanki Resulullahın manevi şahsiyetleri meclisi teşrif edercesine Onun kudümünü ayakta karşılamışlardır. Aziz Mahmud Hüdai hazretleri bu teşrife duyduğumuz minnettarlığı ne güzel dile getirmiştir: Kudümün rahmet u zevk u safadır Ya Resulallah / Zuhurun derd-i uşşaka devadır Ya Resulallah.</p><p></p><p><strong>Kardeşlerim!</strong></p><p></p><p>Efendimize sevgimiz Onu çok iyi anlamak, getirdiği mesajı benimsemek ve hayatımıza aktarmakla tezahür etmelidir. Onun bizzat Rabbimiz tarafından meth u sena edilen ahlakını örnek alabildiğimiz, merhamet, şefkat, adalet, hoşgörü ve daha nice güzel vasıflarını ilke edinebildiğimiz, kısacası bizler de Onun gibi canlı birer Kuran haline gelebildiğimizde Resulümüze sevgi ve bağlılığımızı göstermiş olacağız.</p><p></p><p> Yüce Mevlamız, gönlümüzden Efendimizin sevgisini hiç eksik etmesin. Bugün bu kutlu mabedi dolduran siz kıymetli cemaatimizin mevlid kandilini tebrik ederken, Habib-i Kibriyanın manevi huzurunda kemal-i edeple deriz ki:</p><p></p><p>Ey velâdeti yeryüzünün baharı, insanlığın bayramı olan, gönüller sultanı, canda canan Yüce Resul! Sizi tanımış ve size iman etmiş olmaktan dolayı biz, erişilebilecek en büyük nimete ermenin idrakiyle Rabbimize sonsuz hamd ve sena ediyoruz. Ruhu tayyibenize gönül dolusu salat ve selam olsun. Allahümme salli alâ seyyidina Muhammed.. </p><p></p><p> Ahzab, 33/45-46</p><p> Müddessir, 74/1-2</p><p> Al-i İmran, 3/164</p><p> Müslim, Kitâbul-Fedâil, 126</p><p> Tevbe, 9/128</p><p> Al-i İmran, 3/31</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Muvatta, post: 55631, member: 16"] [B]MEVLİD-İ NEBİ[/B] [B]Muhterem Kardeşlerim![/B] Yüce Rabbimizin bütün alemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber Efendimiz(s.a.s.)in bir mevlid-i şerifine daha ulaşmanın haz ve mutluluğunu yaşamaktayız. Efendimizin doğumu, öteden beri mümin gönüllerde sürûr, veçhelerde beşâret, lisanda ise; Bu gelen ilm-i ledün sultanıdır Bu gelen tevhid-ü irfan kânıdır Bu gelen aşkına devreyler felek Yüzüne müştak durur ins ü melek. dizeleriyle tezahür etmiştir. [B]Değerli Kardeşlerim![/B] İnsanlığın yaratılış gayesini unuttuğu, insani erdemlerden uzaklaştığı, cehalet ve zulmün karanlığının ortalığı kapladığı bir dönemde Mekke ufkundan kainata bir güneş olup doğmuştu Efendimiz. Bir müjdeci, bir şahit, bir uyarıcı, Allahın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil1 olarak göndermişti Yüce Rabbimiz onu O, bir melek olmadığı gibi, sıradan bir beşer de değildi. Yüce Mevladan vahyi alan, insanlara anlatıp öğretendi. O; Ey örtüsüne bürünen kalk ve anlat.2 emrine muhatap olmuş, bu kudsi görevi yerine getirebilmek için gecesini gündüzüne katmıştı. Efendimiz bu çileli yolda kınanma, hakaret, itham, boykot ve hicret gibi nice güçlüklere karşı büyük bir sabır göstermişti. Tıpkı Nebi kardeşleri Yunus, Hud, Salih, İbrahim ve diğerleri gibi. [B] Kardeşlerim![/B] Abdullahın yetimi, Aminenin emaneti Halilürrahman İbrahim(a.s.)ın duası ve müminlerin gözbebeği Yüce Nebi, Rabbimizin insanlığa en büyük ikramıdır. Bu hakikat; Andolsun Allah müminlere, kendi içlerinden, onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur...3ayetiyle duyurulmuştur. Efendimiz cehlin yerine bilgi ve hikmeti, zulmün yerine hak ve adaleti getirmiştir. Ben Muhammedim, ben Ahmedim, ben rahmet peygamberiyim4 diyen Kutlu Nebi(s.a.s.); nefret ve kinle paslanan yürekleri, körelmiş vicdanları muhabbet ve merhametle yeniden inşa ve ihya etmiştir. Kuranın ifadesiyle O, bizim içimizden bize gelmiş5 bir elçidir. İçimizden biri olması, Onun örnekliğinin ve örnek alınmasının da bir gereğidir. Onun gibi bir kul, Onun gibi bir evlat, Onun gibi bir eş, Onun gibi bir baba, Onun gibi bir arkadaş, Onun gibi bir komşu, Onun gibi bir yönetici olmanın imkânı sunulmuştur bizlere [B]Kardeşlerim![/B] Kerim Kitabımız, Allahı sevmenin ve sevgisine erişmenin Resulümüze uymakla mümkün olacağını beyan etmiştir.6 Asr-ı Saadetten bugüne değin bütün müminler bu ilahi çağrıya uyarak, gönüllerini Efendimizin muhabbetine adamışlardır. İsimlerine, düşünce ve davranışlarına, şiir, musiki ve sanat eserlerine kısaca tüm hayatlarına bu sevgiyi gergef gergef nakşetmişlerdir. Efendimizin adını andıkları ya da işittiklerinde salavat getirmeyi ona saygının bir gereği kabul etmişlerdir. Veladet bahrinde; Doğdu ol saatte ol Sultan-ı din / Nura gark oldu semavat u zemin kısmı okunurken oturmayı edebe aykırı görmüş, sanki Resulullahın manevi şahsiyetleri meclisi teşrif edercesine Onun kudümünü ayakta karşılamışlardır. Aziz Mahmud Hüdai hazretleri bu teşrife duyduğumuz minnettarlığı ne güzel dile getirmiştir: Kudümün rahmet u zevk u safadır Ya Resulallah / Zuhurun derd-i uşşaka devadır Ya Resulallah. [B]Kardeşlerim![/B] Efendimize sevgimiz Onu çok iyi anlamak, getirdiği mesajı benimsemek ve hayatımıza aktarmakla tezahür etmelidir. Onun bizzat Rabbimiz tarafından meth u sena edilen ahlakını örnek alabildiğimiz, merhamet, şefkat, adalet, hoşgörü ve daha nice güzel vasıflarını ilke edinebildiğimiz, kısacası bizler de Onun gibi canlı birer Kuran haline gelebildiğimizde Resulümüze sevgi ve bağlılığımızı göstermiş olacağız. Yüce Mevlamız, gönlümüzden Efendimizin sevgisini hiç eksik etmesin. Bugün bu kutlu mabedi dolduran siz kıymetli cemaatimizin mevlid kandilini tebrik ederken, Habib-i Kibriyanın manevi huzurunda kemal-i edeple deriz ki: Ey velâdeti yeryüzünün baharı, insanlığın bayramı olan, gönüller sultanı, canda canan Yüce Resul! Sizi tanımış ve size iman etmiş olmaktan dolayı biz, erişilebilecek en büyük nimete ermenin idrakiyle Rabbimize sonsuz hamd ve sena ediyoruz. Ruhu tayyibenize gönül dolusu salat ve selam olsun. Allahümme salli alâ seyyidina Muhammed.. Ahzab, 33/45-46 Müddessir, 74/1-2 Al-i İmran, 3/164 Müslim, Kitâbul-Fedâil, 126 Tevbe, 9/128 Al-i İmran, 3/31 [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Cuma Hutbeleri
Mevlidi nebi hakkında hutbe
Üst
Alt