Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Mevlana Celaleddin Rumi Hz.
Mevlâna'nın Kadın-Erkek Değerlendirmesi!
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 4675" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <strong>Kadın-Erkek Birlikteliği ve Kadının Toplumsallığı</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Her toplum kadın ve erkeklerden oluşur. Dolayısıyla kadın da, erkek de toplumun birer parçasıdır. Mevlâna, Mesnevî'nin ilk beyitlerinden başlayarak toplumu kast ederken; halk veya cümle halk anlamında “merd ü zen”; yani erkek ve kadın ibaresini kullanır:</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor:</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın; herkes ağlayıp inledi. (I/1–2)</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Bunun üzerine kadın, erkek kendilerini, ihtiyarsız, ateşe atmağa başladılar. (I/804)</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Kadın, erkek nice yüz binlerce kişi, neden oldu da zamane menfaatlerinden mahrum kaldılar? (I/949)</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Padişahın kulağı, gözü pencerededir; erkeğin canı olsun, kadının canı olsun... Bir can neye çalışırsa, onu duyar, görür! (I/1824)</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Hayran hayran söylemekte, hayran hayran ağlamakta, hayran hayran gülmekteydi. Kadın, erkek, büyük, küçük, herkes ona şaştı kaldı!</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Bütün şehir, onun rengine boyandı; herkes, onunla beraber ağlamaya başladı. Kadın, erkek birbirine karıştı, kıyametten bir alâmet oldu! (III/4714–4715)</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Âlemde bulunan kadın, erkek... Herkes her an can vermede, ölmededir. (VI/761)</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Bu örneklerden anlaşılan odur ki; gerek yaşadığı dönem itibariyle, gerekse Mevlâna'nın toplumsal hayat anlayışında kadın ve erkek bir bütünün iki eşit parçası görünümündedir. Hayat kadın ve erkekle devam etmektedir. Bu iki cins; birbirinden ayrılmayan ve birbirine ihtiyaç duyan iki eşit parçadır:</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> (Allah): “Tövbenizi bozar, kötülüğe başlarsanız biz de tekrar size azap ederiz. Biz yapılan işlere uygun karşılıkları çift ettik” dedi.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Bir kadının kocasını yahut bir kocanın karısını alıp bir yere götürsen eşi de koşa koşa mutlaka onun yanına gelir.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Bu yapılan işleri de eserleriyle çift yarattık. Bir amelde bulundun mu mutlaka eşi de zuhur eder.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Birisi gelip bir kadının kocasını esir ederek götürse karısı, kocasını araya araya çıkagelir. <a href="https://www.islamiforumlar.net/" target="_blank">(III/2872–2875)</a></span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <strong>Kadın veya Erkek Üstünlüğü</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Mevlâna; buraya kadar verdiğimiz örneklerde kadın ve erkeğin, birbirinden ayrılmayan iki eşit parça olduğunu belirtmektedir. Ancak erkeğin egemen olduğu ve kadından üstün görüldüğü bir toplum anlayışı, geçmişten günümüze kadar devam etmiştir. Mevlâna bu toplumsal kanaate katılmaz. Zira erkeğin bedenen güçlü olmasına ve doğuştan üstünlük kazanmasına rağmen, en güçlü olanı bile kadın karşısında gücünü, dolayısıyla üstünlüğünü kaybetmektedir. Bu da tabiîdir çünkü iki eş arasında üstünlük savaşı değil; sevgi, birlik, dayanışma ve birbirine ihtiyaç duyma ön plana çıkar:</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> “Züyyine li'n-nâs” [Âl-i İmrân, 3/14] hükmünce Allah'ın insanlar için bezediği şeylerden halk, nasıl kurtulabilir?</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Allah; kadını erkeklere munis olmak üzere yarattı. Âdem nasıl olur da Havva'dan ayrılabilir?</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Kişi yiğitlikte Zâloğlu Rüstem bile olsa Hamza'dan bile ileri geçse yine hükmetme hususunda karısının esiridir.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Âdem sözlerinden âlemin sarhoş olduğu Muhammed bile 'Kellimîni ya Humeyrâ' [Benimle konuş ya Ayşe] derdi. (I/2425–2428)</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Mevlâna'nın bu mısralarında; ilk insan ve peygamber Hz. Âdem, efsanevî güç sahibi Zâloğlu Rüstem, Uhud Savaşında şehitliğe erişen İslâm tarihinin yiğitlik sembolü Hz. Hamza ve âlemlerin övüncü yüce Peygamber de istisna edilmeden; her erkeğin evlilikteki sevgi ve paylaşmaya dolayısıyla iki cinsin karşılıklı ihtiyacına ve ayrılmaz birlikteliğine işaret edilmektedir. Ancak bu beraberlik sonuçta kadının lehine olmakta, beden gücü saf dışı bırakılınca duygusal yönden güçlü olan kadın ön plana çıkmakta, üstünlüğü ele almaktadır. Mevlâna bu hususu şöyle izah eder:</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Gerçi zâhiren su, ateşten üstündür; fakat bir kaba konunca ateş, onu fıkır fıkır kaynatır.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> İkisinin arasında bir tencere, bir çömlek oldu mu ateş, o suyu yok eder, hava haline getirir.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Görünüşte su nasıl ateşten üstünse, sen de kadından üstünsün; fakat hakikatte ona mağlûpsun, sen onu istemektesin.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Böyle bir hassa ancak âdemoğlundadır. Çünkü insanda muhabbet vardır. Hayvanın muhabbeti azdır ve bu da onun nâkıs olmasından ileri gelmiştir. <a href="https://www.islamiforumlar.net/" target="_blank">(I/2429–2432)</a></span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong>Kadının erkeğe, erkeğin de kadına duyduğu bu sevgi yaratılıştan gelen, insanî bir ihtiyaçtır. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px">Fakat bu sevgi paylaşımından; insanî sıfatları baskın olan, akıl ve gönül sahibi, olgun erkekler hisse alır; kadına değer verir ve kadını yüceltir. Bu tarz Hz. Peygamber'in de sünnetidir, tavsiyesidir. Yüce Peygamber Veda Hutbesinde kadınları Allah'ın birer emaneti olarak niteler ve erkeklerin kadınlar, kadınların da erkekler üzerinde hakkı olduğuna dikkat çeker. Bir hadis-i şerifte de; Sizin en hayırlınız ehline (eşine) hayırlı olanınızdır; ben ehlime en hayırlı olan kişiyim. Kadınları ancak kerem sahipleri ulular, kötü kişiler de aşağılar buyrulmaktadır. Hadiste de belirtildiği gibi; kaba güce güvenen cahiller, sevgiden ve duygusal paylaşımdan nasiplenmedikleri için kadına değer vermez ve Mevlâna'nın Hak nuru olarak nitelendirdiği, dinen annelik vasfıyla cennetin ayakları altına serildiği kadını ezmeyi, hırpalamayı üstünlük olarak görürler:</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Peygamber dedi ki: “Kadınlar; akıllı kişilere, ehl-i dil olanlara fazlasıyla galip olurlar.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Fakat cahiller, kadına galebe ederler.” Çünkü onlar sert ve kaba muameleli olurlar.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Onlarda acıma, lütfetme, sevme azdır. Çünkü tabiatlarında, yaradılışlarında hayvanlık üstündür.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Sevgi ve acıma, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse hayvanlık vasfıdır.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Kadın, Hak nurudur, sevgili değil... Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değildir! (I/2433–2437)</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <strong>Evlilikte Eşlerin Birbirine Denk Olmasının Önemi</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Evlilikte sevginin ve paylaşımın ortaya çıkması, bir eşin üstünlüğüyle diğerini ezmemesi, eşler arasında birlik ve dirliğin sağlanabilmesi için İslâm dininde maddî ve manevî özelliklerde “küfüv” (denklik, eş olma) esastır. Mevlâna yukarıda verilen örneklere de bağlı olarak; sağlıklı bir aile, mutlu bir yuva için eşler arasında bu denkliğin önemine işaret eder:</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Sen bizim eşimizsin; işlerin başarılması için eşlerin aynı huyda olmaları lâzımdır<a href="https://www.islamiforumlar.net/" target="_blank">.</a></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Eşlerin birbirine benzemesi lâzım. Ayakkabı ve mestin çiftlerine bir bak!</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Ayakkabının bir teki ayağa biraz dar gelirse ikisi de işine yaramaz.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Kapı kanadının biri küçük, diğeri büyük olur mu? Ormandaki aslana kurdun çift olduğunu hiç gördün mü?</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Bir gözü bomboş, öbürü tıka basa dolu olsa hurç, devenin üstünde doğru duramaz. Ben sağlam bir yürekle kanaat yolunda gidiyorum; sen neye kınama yolunu tutuyorsun? (I/2308–2313)</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Kapının bir kanadı tahtadan, öbürü fildişinden. Böyle şey olur mu hiç?</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Nikâhta iki çiftin birbirine eşit ve denk olması lâzım. Yoksa iş bozulur, geçim olmaz! (IV/196–197)</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Allah'ın adaleti, herkesi eşiyle çift etmiştir; fili fille, sivrisineği sivrisinekle. (VI/1894)</span></p> <p style="text-align: center"><img src="https://img35.imageshack.us/img35/3410/indir6924208.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 4675, member: 3"] [SIZE=3] [/SIZE][CENTER][SIZE=3] [B]Kadın-Erkek Birlikteliği ve Kadının Toplumsallığı[/B][/SIZE] [SIZE=3] Her toplum kadın ve erkeklerden oluşur. Dolayısıyla kadın da, erkek de toplumun birer parçasıdır. Mevlâna, Mesnevî'nin ilk beyitlerinden başlayarak toplumu kast ederken; halk veya cümle halk anlamında “merd ü zen”; yani erkek ve kadın ibaresini kullanır:[/SIZE] [SIZE=3] Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor:[/SIZE] [SIZE=3] Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın; herkes ağlayıp inledi. (I/1–2)[/SIZE] [SIZE=3] Bunun üzerine kadın, erkek kendilerini, ihtiyarsız, ateşe atmağa başladılar. (I/804)[/SIZE] [SIZE=3] Kadın, erkek nice yüz binlerce kişi, neden oldu da zamane menfaatlerinden mahrum kaldılar? (I/949)[/SIZE] [SIZE=3] Padişahın kulağı, gözü pencerededir; erkeğin canı olsun, kadının canı olsun... Bir can neye çalışırsa, onu duyar, görür! (I/1824)[/SIZE] [SIZE=3] Hayran hayran söylemekte, hayran hayran ağlamakta, hayran hayran gülmekteydi. Kadın, erkek, büyük, küçük, herkes ona şaştı kaldı![/SIZE] [SIZE=3] Bütün şehir, onun rengine boyandı; herkes, onunla beraber ağlamaya başladı. Kadın, erkek birbirine karıştı, kıyametten bir alâmet oldu! (III/4714–4715)[/SIZE] [SIZE=3] Âlemde bulunan kadın, erkek... Herkes her an can vermede, ölmededir. (VI/761)[/SIZE] [SIZE=3] Bu örneklerden anlaşılan odur ki; gerek yaşadığı dönem itibariyle, gerekse Mevlâna'nın toplumsal hayat anlayışında kadın ve erkek bir bütünün iki eşit parçası görünümündedir. Hayat kadın ve erkekle devam etmektedir. Bu iki cins; birbirinden ayrılmayan ve birbirine ihtiyaç duyan iki eşit parçadır:[/SIZE] [SIZE=3] (Allah): “Tövbenizi bozar, kötülüğe başlarsanız biz de tekrar size azap ederiz. Biz yapılan işlere uygun karşılıkları çift ettik” dedi.[/SIZE] [SIZE=3] Bir kadının kocasını yahut bir kocanın karısını alıp bir yere götürsen eşi de koşa koşa mutlaka onun yanına gelir.[/SIZE] [SIZE=3] Bu yapılan işleri de eserleriyle çift yarattık. Bir amelde bulundun mu mutlaka eşi de zuhur eder.[/SIZE] [SIZE=3] Birisi gelip bir kadının kocasını esir ederek götürse karısı, kocasını araya araya çıkagelir. [URL="https://www.islamiforumlar.net/"](III/2872–2875)[/URL][/SIZE] [SIZE=3] [B]Kadın veya Erkek Üstünlüğü[/B][/SIZE] [SIZE=3] Mevlâna; buraya kadar verdiğimiz örneklerde kadın ve erkeğin, birbirinden ayrılmayan iki eşit parça olduğunu belirtmektedir. Ancak erkeğin egemen olduğu ve kadından üstün görüldüğü bir toplum anlayışı, geçmişten günümüze kadar devam etmiştir. Mevlâna bu toplumsal kanaate katılmaz. Zira erkeğin bedenen güçlü olmasına ve doğuştan üstünlük kazanmasına rağmen, en güçlü olanı bile kadın karşısında gücünü, dolayısıyla üstünlüğünü kaybetmektedir. Bu da tabiîdir çünkü iki eş arasında üstünlük savaşı değil; sevgi, birlik, dayanışma ve birbirine ihtiyaç duyma ön plana çıkar:[/SIZE] [SIZE=3] “Züyyine li'n-nâs” [Âl-i İmrân, 3/14] hükmünce Allah'ın insanlar için bezediği şeylerden halk, nasıl kurtulabilir?[/SIZE] [SIZE=3] Allah; kadını erkeklere munis olmak üzere yarattı. Âdem nasıl olur da Havva'dan ayrılabilir?[/SIZE] [SIZE=3] Kişi yiğitlikte Zâloğlu Rüstem bile olsa Hamza'dan bile ileri geçse yine hükmetme hususunda karısının esiridir.[/SIZE] [SIZE=3] Âdem sözlerinden âlemin sarhoş olduğu Muhammed bile 'Kellimîni ya Humeyrâ' [Benimle konuş ya Ayşe] derdi. (I/2425–2428)[/SIZE] [SIZE=3] Mevlâna'nın bu mısralarında; ilk insan ve peygamber Hz. Âdem, efsanevî güç sahibi Zâloğlu Rüstem, Uhud Savaşında şehitliğe erişen İslâm tarihinin yiğitlik sembolü Hz. Hamza ve âlemlerin övüncü yüce Peygamber de istisna edilmeden; her erkeğin evlilikteki sevgi ve paylaşmaya dolayısıyla iki cinsin karşılıklı ihtiyacına ve ayrılmaz birlikteliğine işaret edilmektedir. Ancak bu beraberlik sonuçta kadının lehine olmakta, beden gücü saf dışı bırakılınca duygusal yönden güçlü olan kadın ön plana çıkmakta, üstünlüğü ele almaktadır. Mevlâna bu hususu şöyle izah eder:[/SIZE] [SIZE=3] Gerçi zâhiren su, ateşten üstündür; fakat bir kaba konunca ateş, onu fıkır fıkır kaynatır.[/SIZE] [SIZE=3] İkisinin arasında bir tencere, bir çömlek oldu mu ateş, o suyu yok eder, hava haline getirir.[/SIZE] [SIZE=3] Görünüşte su nasıl ateşten üstünse, sen de kadından üstünsün; fakat hakikatte ona mağlûpsun, sen onu istemektesin.[/SIZE] [SIZE=3] Böyle bir hassa ancak âdemoğlundadır. Çünkü insanda muhabbet vardır. Hayvanın muhabbeti azdır ve bu da onun nâkıs olmasından ileri gelmiştir. [URL="https://www.islamiforumlar.net/"](I/2429–2432)[/URL][/SIZE] [SIZE=3][B]Kadının erkeğe, erkeğin de kadına duyduğu bu sevgi yaratılıştan gelen, insanî bir ihtiyaçtır. [/B] Fakat bu sevgi paylaşımından; insanî sıfatları baskın olan, akıl ve gönül sahibi, olgun erkekler hisse alır; kadına değer verir ve kadını yüceltir. Bu tarz Hz. Peygamber'in de sünnetidir, tavsiyesidir. Yüce Peygamber Veda Hutbesinde kadınları Allah'ın birer emaneti olarak niteler ve erkeklerin kadınlar, kadınların da erkekler üzerinde hakkı olduğuna dikkat çeker. Bir hadis-i şerifte de; Sizin en hayırlınız ehline (eşine) hayırlı olanınızdır; ben ehlime en hayırlı olan kişiyim. Kadınları ancak kerem sahipleri ulular, kötü kişiler de aşağılar buyrulmaktadır. Hadiste de belirtildiği gibi; kaba güce güvenen cahiller, sevgiden ve duygusal paylaşımdan nasiplenmedikleri için kadına değer vermez ve Mevlâna'nın Hak nuru olarak nitelendirdiği, dinen annelik vasfıyla cennetin ayakları altına serildiği kadını ezmeyi, hırpalamayı üstünlük olarak görürler:[/SIZE] [SIZE=3] Peygamber dedi ki: “Kadınlar; akıllı kişilere, ehl-i dil olanlara fazlasıyla galip olurlar.[/SIZE] [SIZE=3] Fakat cahiller, kadına galebe ederler.” Çünkü onlar sert ve kaba muameleli olurlar.[/SIZE] [SIZE=3] Onlarda acıma, lütfetme, sevme azdır. Çünkü tabiatlarında, yaradılışlarında hayvanlık üstündür.[/SIZE] [SIZE=3] Sevgi ve acıma, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse hayvanlık vasfıdır.[/SIZE] [SIZE=3] Kadın, Hak nurudur, sevgili değil... Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değildir! (I/2433–2437)[/SIZE] [SIZE=3] [B]Evlilikte Eşlerin Birbirine Denk Olmasının Önemi[/B][/SIZE] [SIZE=3] Evlilikte sevginin ve paylaşımın ortaya çıkması, bir eşin üstünlüğüyle diğerini ezmemesi, eşler arasında birlik ve dirliğin sağlanabilmesi için İslâm dininde maddî ve manevî özelliklerde “küfüv” (denklik, eş olma) esastır. Mevlâna yukarıda verilen örneklere de bağlı olarak; sağlıklı bir aile, mutlu bir yuva için eşler arasında bu denkliğin önemine işaret eder:[/SIZE] [SIZE=3] Sen bizim eşimizsin; işlerin başarılması için eşlerin aynı huyda olmaları lâzımdır[URL="https://www.islamiforumlar.net/"].[/URL][/SIZE] [SIZE=3] Eşlerin birbirine benzemesi lâzım. Ayakkabı ve mestin çiftlerine bir bak![/SIZE] [SIZE=3] Ayakkabının bir teki ayağa biraz dar gelirse ikisi de işine yaramaz.[/SIZE] [SIZE=3] Kapı kanadının biri küçük, diğeri büyük olur mu? Ormandaki aslana kurdun çift olduğunu hiç gördün mü?[/SIZE] [SIZE=3] Bir gözü bomboş, öbürü tıka basa dolu olsa hurç, devenin üstünde doğru duramaz. Ben sağlam bir yürekle kanaat yolunda gidiyorum; sen neye kınama yolunu tutuyorsun? (I/2308–2313)[/SIZE] [SIZE=3] Kapının bir kanadı tahtadan, öbürü fildişinden. Böyle şey olur mu hiç?[/SIZE] [SIZE=3] Nikâhta iki çiftin birbirine eşit ve denk olması lâzım. Yoksa iş bozulur, geçim olmaz! (IV/196–197)[/SIZE] [SIZE=3] Allah'ın adaleti, herkesi eşiyle çift etmiştir; fili fille, sivrisineği sivrisinekle. (VI/1894)[/SIZE] [IMG]https://img35.imageshack.us/img35/3410/indir6924208.png[/IMG] [/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Mevlana Celaleddin Rumi Hz.
Mevlâna'nın Kadın-Erkek Değerlendirmesi!
Üst
Alt