Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Akdeniz Bölgesi
Mersin
Mersin ili Tarihçe
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 45463" data-attributes="member: 3"><p><strong>20 Aralık 1921 Ankara Antlaşması İmzalanıyor</strong></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>20 Aralık 1921 Ankara Antlaşması İmzalanıyor</strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Asker ve silah bakımından Milli kuvvetlerimizden kat kat üstün olan Fransızlar, Mersin, Adana, Urfa, Antep ve Maraş gibi geniş bir cephede tutunarak Ermenilerle ortak bir devlet hayali içindeydiler. Fakat Milli kuvvetlerimizden beklemedikleri çetin bir gerilla savaşı karşısında umutsuzluğa kapılarak verdikleri ağır kaybı daha da büyütmek istemediler. Fransa'daki iç siyasi çekişmelerde savaşı bırakıp çekilmeyi gerektirdiğinden, önce Ankara'da kurulan yeni Türkiye devletini tanıdılar.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Fransızlarla başlayan temaslar ve görüşmeler sonucu 20 Aralık 1921 tarihinde Ankara'da Franklin Bouillon ile Fethi Okyar arasında Ankara Antlaşması adıyla bilinen bir antlaşma imzalandı. Ankara Antlaşması, özerk bir yönetime sahip olmasını öngördüğü İskenderun Sancağı dışında, bütün Kilikya'nın, bu arada Mersin ve İçel'in Türkiye'ye bırakılmasını öngörüyordu."</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Mersin ve Tarsus'un Kurtuluşu</span></p><p><span style="font-size: 12px">Ankara antlaşmasının taraflarca onaylanmasından sonra, Fransızlar işgal altında tuttukları Kilikya kentlerini kısa süre içinde boşalttılar. Fransızlar'ın Tarsus'u boşalttıkları gün 27 Aralık 1921'de, Adana'daki Türk alayının bir taburu ve bir süvari bölüğü Tarsus'a, 3 Ocak 1922'de de Mersin'e girdi, böylece Mersin ve Tarsus'un kurtuluşu sağlanmış oldu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>Atatürk'ün Mersin Ziyaretleri</strong></span></p><p><span style="font-size: 12px">Atatürk yurdun birçok yerini olduğu gibi, Mersin'i de birçok defa ziyaret etmiştir. Mersin'e ilk zi¬yareti Cumhuriyetten önce 5 Kasım 1918'de olmuştur. Atatürk, bu ziyaretinde Silifke sınırları ve Toros eteklerinde, karakolların artırılmasını ve dağ köylerine depolardaki yeni silah ve cephanelerden bol mik¬tarda dağıtılmasını yetkililere tavsiye etmiştir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Gazi Mustafa Kemal Paşa, 17 Şubat-4 Mart 1923 arasında İzmir'de toplanan "Türkiye iktisat Kongresi"nden sonra ilk yurt gezisini Adana ve Mersin'e yapmıştır. Mersin ve Tarsus'u ziyaret etmek üzere Gazi ve yanındakiler, 17 Mart 1923 Cumartesi sabahı 9.45'de Adana'dan trenle hareket etmiş¬lerdir. Yenice istasyonunda Mersin ve Tarsus'dan gelen heyetlerin karşıladığı tren, Tarsus'dan halkın coş¬kun sevgi gösterileri ve alkışları arasında yavaşça geçerken, Gazi, pencereden Tarsusluları selamlıyordu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Saat 11.30'da murt dallarıyla süslenmiş Mersin tren istasyonuna halkın coşkun tezahüratlarıyla girdi. Gazi, eşi Latife Hanımla trenden indikten sonra istasyon önündeki merasim kıtasını teftiş etti. Ön¬ce hükümet binasına, daha sonra da Belediye binasına gelen Gazi, başkandan belediye hizmetleriyle il¬gili bilgi aldı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Gençler Yurdu'nu ziyaretinde, gençlere çok çalışmalarını tav¬siye ederek, Türk Ocağı'na katılmalarını önerdi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Belediyenin şereflerine verdiği ziyafete katılmak üzere hep birlikte Mersin Palas Oteline (Günü¬müzde Mersin Oteli), daha sonra Askeri Mıntıka Kumandanlığına gidildi (Yandığı yerde şimdi Özgür Ço¬cuk Parkı vardır.). Burada Askeri törenle karşılanan Gazi ve yanındakiler, bir süre dinlendiler. Binanın bir bölümünde öğretim yapılan Mersin Ticaret Rüştiyesi'ne geçildi. Girdikleri sınıfta dersi dinleyen ve öğrencilere sorular yönelten Gazi, alkışlar arasında binadan ayrıldı.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Program gereğince Millet Bahçesi'nde çay içilecek, kent adına Hükümet Tabibi ve Türk Ocağı Baş kanı Dr.Reşit Galip Bey konuşacaktı. Bahçede murt dalları, çiçeklerle süslenmiş ve bayraklar asılmış yüksekçe bir yer hazırlanmış; yaldızlı büyük iki koltuk konulmuştu. Ancak, Gazi bahçeye girdiğinde iki tah¬ta sandalye çekti, eşiyle birlikte oturdular, çaylar içildi. Reşit Galip Beyin heyecanlı bir ses tonuyla söy¬lediği, anlamlı, ve samimi hitabını dinlerken ve özellikle "senin büyüklüğün, bu milletin bir ferdi olmak¬la iktifa ve iftihar etmendir" sözlerinden çok duygulandı. Sonra kürsü olarak hazırlanan masanın üze¬rine çıkarak "Mersinliler, memleketiniz, beldeniz Türkiye'nin çok mühim bir noktasında bulunuyor. Çok mühim ticaret noktasıdır. Memleketiniz bütün Dünya ile Türkiye'nin irtibat noktasının en mühim yerin¬dedir. Bunu sizler benden iyi biliyorsunuz.... Aziz Arkadaşlar, bu memleketin hakiki sahibi olunuz" de¬diği hitabesini söyledi.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Sürekli alkışlar ve övgü sözleri arasında kürsüden indi ve halkın "Yine bekleriz Paşam" tezahüra-tıyla istasyona uğurlandı. 16.30'da Tarsus'a hareket ederken pencereden uğurlayanlar, selamlıyordu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Atatürk 20.1.1925 tarihinde yine Eşi Latife Hanımla birlikte Mersin'e gelmiş ve günümüzde Ata¬türk evi olarak müzeye dönüştürülen Christmann Köşkü'nde misafir edilmiştir. Bu ziyaretinde Mersin'de ık, gun kalmıştır. Atatürk Hac, Beyden, güneyde bir çiftlik almak istediğini ve tavsiye edecekleri bir yer olup olmadığını sormuştu. Hacı Bey, Silifke'de bir yer olduğunu söylemiş ve Atatürk 29.1.1925 günü satın almak istediği Tekir-Olukbaşı çiftliğine gitmiştir. Bu çiftlik Abidin Paşa'dan Bodasakiye, kurtuluş¬tan sonrada hazineye geçmişti. Atatürk çiftliği hazineden satın almıştır. Burası modern bir çiftlik haline getirilmiş, bağış üzerine yine hazineye devredilmiştir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><img src="https://i.imgur.com/CZsyN.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 45463, member: 3"] [b]20 Aralık 1921 Ankara Antlaşması İmzalanıyor[/b] [SIZE=3][B]20 Aralık 1921 Ankara Antlaşması İmzalanıyor[/B] Asker ve silah bakımından Milli kuvvetlerimizden kat kat üstün olan Fransızlar, Mersin, Adana, Urfa, Antep ve Maraş gibi geniş bir cephede tutunarak Ermenilerle ortak bir devlet hayali içindeydiler. Fakat Milli kuvvetlerimizden beklemedikleri çetin bir gerilla savaşı karşısında umutsuzluğa kapılarak verdikleri ağır kaybı daha da büyütmek istemediler. Fransa'daki iç siyasi çekişmelerde savaşı bırakıp çekilmeyi gerektirdiğinden, önce Ankara'da kurulan yeni Türkiye devletini tanıdılar. Fransızlarla başlayan temaslar ve görüşmeler sonucu 20 Aralık 1921 tarihinde Ankara'da Franklin Bouillon ile Fethi Okyar arasında Ankara Antlaşması adıyla bilinen bir antlaşma imzalandı. Ankara Antlaşması, özerk bir yönetime sahip olmasını öngördüğü İskenderun Sancağı dışında, bütün Kilikya'nın, bu arada Mersin ve İçel'in Türkiye'ye bırakılmasını öngörüyordu." Mersin ve Tarsus'un Kurtuluşu Ankara antlaşmasının taraflarca onaylanmasından sonra, Fransızlar işgal altında tuttukları Kilikya kentlerini kısa süre içinde boşalttılar. Fransızlar'ın Tarsus'u boşalttıkları gün 27 Aralık 1921'de, Adana'daki Türk alayının bir taburu ve bir süvari bölüğü Tarsus'a, 3 Ocak 1922'de de Mersin'e girdi, böylece Mersin ve Tarsus'un kurtuluşu sağlanmış oldu. [B]Atatürk'ün Mersin Ziyaretleri[/B] Atatürk yurdun birçok yerini olduğu gibi, Mersin'i de birçok defa ziyaret etmiştir. Mersin'e ilk zi¬yareti Cumhuriyetten önce 5 Kasım 1918'de olmuştur. Atatürk, bu ziyaretinde Silifke sınırları ve Toros eteklerinde, karakolların artırılmasını ve dağ köylerine depolardaki yeni silah ve cephanelerden bol mik¬tarda dağıtılmasını yetkililere tavsiye etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Paşa, 17 Şubat-4 Mart 1923 arasında İzmir'de toplanan "Türkiye iktisat Kongresi"nden sonra ilk yurt gezisini Adana ve Mersin'e yapmıştır. Mersin ve Tarsus'u ziyaret etmek üzere Gazi ve yanındakiler, 17 Mart 1923 Cumartesi sabahı 9.45'de Adana'dan trenle hareket etmiş¬lerdir. Yenice istasyonunda Mersin ve Tarsus'dan gelen heyetlerin karşıladığı tren, Tarsus'dan halkın coş¬kun sevgi gösterileri ve alkışları arasında yavaşça geçerken, Gazi, pencereden Tarsusluları selamlıyordu. Saat 11.30'da murt dallarıyla süslenmiş Mersin tren istasyonuna halkın coşkun tezahüratlarıyla girdi. Gazi, eşi Latife Hanımla trenden indikten sonra istasyon önündeki merasim kıtasını teftiş etti. Ön¬ce hükümet binasına, daha sonra da Belediye binasına gelen Gazi, başkandan belediye hizmetleriyle il¬gili bilgi aldı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Gençler Yurdu'nu ziyaretinde, gençlere çok çalışmalarını tav¬siye ederek, Türk Ocağı'na katılmalarını önerdi. Belediyenin şereflerine verdiği ziyafete katılmak üzere hep birlikte Mersin Palas Oteline (Günü¬müzde Mersin Oteli), daha sonra Askeri Mıntıka Kumandanlığına gidildi (Yandığı yerde şimdi Özgür Ço¬cuk Parkı vardır.). Burada Askeri törenle karşılanan Gazi ve yanındakiler, bir süre dinlendiler. Binanın bir bölümünde öğretim yapılan Mersin Ticaret Rüştiyesi'ne geçildi. Girdikleri sınıfta dersi dinleyen ve öğrencilere sorular yönelten Gazi, alkışlar arasında binadan ayrıldı. Program gereğince Millet Bahçesi'nde çay içilecek, kent adına Hükümet Tabibi ve Türk Ocağı Baş kanı Dr.Reşit Galip Bey konuşacaktı. Bahçede murt dalları, çiçeklerle süslenmiş ve bayraklar asılmış yüksekçe bir yer hazırlanmış; yaldızlı büyük iki koltuk konulmuştu. Ancak, Gazi bahçeye girdiğinde iki tah¬ta sandalye çekti, eşiyle birlikte oturdular, çaylar içildi. Reşit Galip Beyin heyecanlı bir ses tonuyla söy¬lediği, anlamlı, ve samimi hitabını dinlerken ve özellikle "senin büyüklüğün, bu milletin bir ferdi olmak¬la iktifa ve iftihar etmendir" sözlerinden çok duygulandı. Sonra kürsü olarak hazırlanan masanın üze¬rine çıkarak "Mersinliler, memleketiniz, beldeniz Türkiye'nin çok mühim bir noktasında bulunuyor. Çok mühim ticaret noktasıdır. Memleketiniz bütün Dünya ile Türkiye'nin irtibat noktasının en mühim yerin¬dedir. Bunu sizler benden iyi biliyorsunuz.... Aziz Arkadaşlar, bu memleketin hakiki sahibi olunuz" de¬diği hitabesini söyledi. Sürekli alkışlar ve övgü sözleri arasında kürsüden indi ve halkın "Yine bekleriz Paşam" tezahüra-tıyla istasyona uğurlandı. 16.30'da Tarsus'a hareket ederken pencereden uğurlayanlar, selamlıyordu. Atatürk 20.1.1925 tarihinde yine Eşi Latife Hanımla birlikte Mersin'e gelmiş ve günümüzde Ata¬türk evi olarak müzeye dönüştürülen Christmann Köşkü'nde misafir edilmiştir. Bu ziyaretinde Mersin'de ık, gun kalmıştır. Atatürk Hac, Beyden, güneyde bir çiftlik almak istediğini ve tavsiye edecekleri bir yer olup olmadığını sormuştu. Hacı Bey, Silifke'de bir yer olduğunu söylemiş ve Atatürk 29.1.1925 günü satın almak istediği Tekir-Olukbaşı çiftliğine gitmiştir. Bu çiftlik Abidin Paşa'dan Bodasakiye, kurtuluş¬tan sonrada hazineye geçmişti. Atatürk çiftliği hazineden satın almıştır. Burası modern bir çiftlik haline getirilmiş, bağış üzerine yine hazineye devredilmiştir. [CENTER][IMG]https://i.imgur.com/CZsyN.png[/IMG][/CENTER][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Akdeniz Bölgesi
Mersin
Mersin ili Tarihçe
Üst
Alt