- Katılım
- 23 Nisan 2011
- Mesajlar
- 3,345
- Tepkime puanı
- 25
Menopoza giren kadınlarla fiziksel ve ruhsal belirtiler %75'e varan oranlarda görülür. Bunu tetikleyen ve başlatan en sık sebep ise, biyolojik yani östrojen azlığına bağlı sebeplerdir. Östrojen azlığının sonucu olarak vozomotor semptomlar,sıcak basmaları, gece terlemeleri ile endokrin ve metabolik değişiklikler,deri-meme atrofisi, osteoporoz-kemik erimesi , senil vaginit, tüylenme sıklıkla birlikte görülmektedir. Bu dönemde gözlenen en sık psikolojik problemler ise depresyon, irritabilite, duygu oynamaları ve kaygı şikayetleridir.
Depresyon Nedir
Depresyon toplumda çok sık görülmekle beraber, ilk kez depresyonun tanımlanması Hipokrat dönemine kadar eskilere uzanır. Depresyonun temelinde daha önceden isteyerek ve severek yaptığı günlük aktivitelere karşı isteksizlik ve hayattan zevk alamama durumu vardır. Ek olarak kişide kederli ve üzgün bir duygudurum ile birlikte görülen bazı değişiklikler zamanla oluşur. Bu durumda kişi herşeyi olumsuz olarak değerlendirerek karamsarlık düşünceleri ile geçmişi ve geleceği düşünmeye başlar. Bu düşünceler istemesede kişinin aklına gelir. Yani günlük yaşantıda herşeyin olumsuz taraflarını görür. Geçmişte yaşanmış olayların olumsuz ve kötü taraflarını görerek kendisini suçlu ve cezalandırılmış hisseder. Aynı şekilde geleceği de umutsuz ve karamsar görerek gelecek adına çaresizlik düşünceleri iyice pekişir. Kişi hayatından zevk alamaz hale gelerek hatta yaşamanın anlamsız olduğunu düşünecek kadar kendini çökkün hissedebilir. Bu olumsuz bakış günlük hayatına, kişiler arası ilişkilere yansıyarak onun okul ve/veya iş hayatındaki performansının düşmesine neden olabilir. Yalnız normal sınırlarda kabul edilecek gün içerisindeki duygulanımdaki çökkünlükler depresyon sayılmaz. Depresyon diyebilmemiz için gün içerisinde hemen hemen gün boyu ve en az son onbeş gündür devam ediyor olması gerekir.
Menopoza giren Kadınlardaki Bu Psikolojik Değişimlerin Ve Depresyonun Sebepleri Nelerdir?
Değişen katekolamin ve östrojen düzeylerinin etyolojide rol oynadığı ileri sürülmektedir. Ayrıca sosyal faktörler de önemli rol almaktadır. En önemlileri ise ;aile içi zorlanmalar,çekiciliğin azaldığı düşüncesi ve aile dışı zorlanmalar, çevrenin kültürel tutumudur. Postmenopozal kadınlarda, yaşlanma ve çocuk doğurma yeteneklerinin kaybolması psikolojisinin yanı sıra cinsel yönden kadınlık görevlerinin azalacağı veya kaybolacağı endişesi yerleşebilir. Özellikle kadınların kendilerini başka sosyal açıdan kanıtlayamadıkları toplumlarda, bu bulgular ve endişeler daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Bu duyguları yenebilmek amacıyla psikolojik ve sosyal yapılarına göre bazı menopozdaki kadınların cinsel isteklerinde ve cinsel ilişki sıklıklarında artışlar gözlenebilmektedir.
Postmenepozal Dönemde Kadınlarda Cinsel Sorunlar neden Sık Gözlenmektedir? Vajinal Kuruluk Niye Olur?
Kadınların bu dönemde çoğunlukla kendilerini çekici bulmuyorlar, kendilerine dokunulmasından hoşlanmıyorlar ve derinin kuruması ve kalınlaşması ile zevk alma duygusu azalmıştır. Bir diğer nedeni de genital atrofiler yani cinsel organdaki kuruluklardır. Vaginada kuruluk ve yanma, ileri dönemlerde vulvada oluşan darlıklar, ilişki güçlüğü ve disparoni ( ilişkide ağrı) yaratarak cinsel fonksiyonlar üzerine olumsuz yönde etki gösterirler. Ayrıca idrar yolları ve mesane enfeksiyonu olasılığı, idrar kaçırma korkusu ve gerçekten kaçırma kadınların seksten uzaklaşmasına neden olmaktadır.
Menepoz Döneminde Hangi Belirtiler Görüldüğünde Depresyon Olasılığı Vardır? Panikatak Benzeri Şikayetler Nasıl Olur?
Yaygın ve sürekli ruhsal çöküntü
Zevk duygusu yitimi, libido- cinsel istek kaybı
Yaygın ilgi kaybı
Ölüm düşünceleri ,Panik atak benzeri şikayetler.
Yetersizlik suçluluk düşünceleri
Dikkat ve zihinsel işlevlerde yavaşlama
Kilo, iştah ve uyku bozuklukları
Enerji yoksunluğu, devamlı yorgunluk hissi
Karar verme güçlüğü
Menopozdaki Kadınlarda Tedavi Seçenekleri ne Olmalıdır?
Östrojen, hormon tedavisi
Antidepresanlar ve benzeri ilaçlar
Psikoterapi
Grup tedavileri
Nevra Topalismailoğlu
Depresyon Nedir
Depresyon toplumda çok sık görülmekle beraber, ilk kez depresyonun tanımlanması Hipokrat dönemine kadar eskilere uzanır. Depresyonun temelinde daha önceden isteyerek ve severek yaptığı günlük aktivitelere karşı isteksizlik ve hayattan zevk alamama durumu vardır. Ek olarak kişide kederli ve üzgün bir duygudurum ile birlikte görülen bazı değişiklikler zamanla oluşur. Bu durumda kişi herşeyi olumsuz olarak değerlendirerek karamsarlık düşünceleri ile geçmişi ve geleceği düşünmeye başlar. Bu düşünceler istemesede kişinin aklına gelir. Yani günlük yaşantıda herşeyin olumsuz taraflarını görür. Geçmişte yaşanmış olayların olumsuz ve kötü taraflarını görerek kendisini suçlu ve cezalandırılmış hisseder. Aynı şekilde geleceği de umutsuz ve karamsar görerek gelecek adına çaresizlik düşünceleri iyice pekişir. Kişi hayatından zevk alamaz hale gelerek hatta yaşamanın anlamsız olduğunu düşünecek kadar kendini çökkün hissedebilir. Bu olumsuz bakış günlük hayatına, kişiler arası ilişkilere yansıyarak onun okul ve/veya iş hayatındaki performansının düşmesine neden olabilir. Yalnız normal sınırlarda kabul edilecek gün içerisindeki duygulanımdaki çökkünlükler depresyon sayılmaz. Depresyon diyebilmemiz için gün içerisinde hemen hemen gün boyu ve en az son onbeş gündür devam ediyor olması gerekir.
Menopoza giren Kadınlardaki Bu Psikolojik Değişimlerin Ve Depresyonun Sebepleri Nelerdir?
Değişen katekolamin ve östrojen düzeylerinin etyolojide rol oynadığı ileri sürülmektedir. Ayrıca sosyal faktörler de önemli rol almaktadır. En önemlileri ise ;aile içi zorlanmalar,çekiciliğin azaldığı düşüncesi ve aile dışı zorlanmalar, çevrenin kültürel tutumudur. Postmenopozal kadınlarda, yaşlanma ve çocuk doğurma yeteneklerinin kaybolması psikolojisinin yanı sıra cinsel yönden kadınlık görevlerinin azalacağı veya kaybolacağı endişesi yerleşebilir. Özellikle kadınların kendilerini başka sosyal açıdan kanıtlayamadıkları toplumlarda, bu bulgular ve endişeler daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Bu duyguları yenebilmek amacıyla psikolojik ve sosyal yapılarına göre bazı menopozdaki kadınların cinsel isteklerinde ve cinsel ilişki sıklıklarında artışlar gözlenebilmektedir.
Postmenepozal Dönemde Kadınlarda Cinsel Sorunlar neden Sık Gözlenmektedir? Vajinal Kuruluk Niye Olur?
Kadınların bu dönemde çoğunlukla kendilerini çekici bulmuyorlar, kendilerine dokunulmasından hoşlanmıyorlar ve derinin kuruması ve kalınlaşması ile zevk alma duygusu azalmıştır. Bir diğer nedeni de genital atrofiler yani cinsel organdaki kuruluklardır. Vaginada kuruluk ve yanma, ileri dönemlerde vulvada oluşan darlıklar, ilişki güçlüğü ve disparoni ( ilişkide ağrı) yaratarak cinsel fonksiyonlar üzerine olumsuz yönde etki gösterirler. Ayrıca idrar yolları ve mesane enfeksiyonu olasılığı, idrar kaçırma korkusu ve gerçekten kaçırma kadınların seksten uzaklaşmasına neden olmaktadır.
Menepoz Döneminde Hangi Belirtiler Görüldüğünde Depresyon Olasılığı Vardır? Panikatak Benzeri Şikayetler Nasıl Olur?
Yaygın ve sürekli ruhsal çöküntü
Zevk duygusu yitimi, libido- cinsel istek kaybı
Yaygın ilgi kaybı
Ölüm düşünceleri ,Panik atak benzeri şikayetler.
Yetersizlik suçluluk düşünceleri
Dikkat ve zihinsel işlevlerde yavaşlama
Kilo, iştah ve uyku bozuklukları
Enerji yoksunluğu, devamlı yorgunluk hissi
Karar verme güçlüğü
Menopozdaki Kadınlarda Tedavi Seçenekleri ne Olmalıdır?
Östrojen, hormon tedavisi
Antidepresanlar ve benzeri ilaçlar
Psikoterapi
Grup tedavileri
Nevra Topalismailoğlu