Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Risale-i Nur
Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 14836" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><strong>Fakat zaman-ı fetrette,</strong></span></p> <p style="text-align: center"></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 15px">وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِينَ حَتّٰى نَبْعَثَ رَسُولاً</span><strong>1</strong></p> <p style="margin-left: 20px">sırrıyla,ehl-i fetret, ehl-i necattırlar. </p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px">Bil’ittifak, teferruattaki hatîatlarından muahazeleri yoktur. İmam-ı Şâfiî ve İmam-ı Eş’arîce, küfre de girse, usul-i imanîde bulunmazsa, yine ehl-i necattır. Çünkü teklif-i İlâhî irsal ile olur ve irsal dahi ıttıla ile teklif takarrur eder. Madem gaflet ve mürur-u zaman, enbiya-yı sâlifenin dinlerini setretmiş; o ehl-i fetret zamanına hüccet olamaz. İtaat etse sevap görür; etmezse azap görmez. Çünkü mahfî kaldığı için hüccet olamaz.</p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>ALTINCI NÜKTE</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Dersiniz ki:</strong> “Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın ecdadlarından nebî gelmiş midir?”</p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Elcevap: </strong>Hazret-i İsmail Aleyhisselâmdan sonra bir nass-ı kat’î yoktur. Ecdadlarından olmayan, yalnız Hâlid ibni Sinan<strong>2</strong> ve Hanzele <strong>3</strong>namında iki nebî gelmiştir. Fakat ecdad-ı Nebîden, Kâ’b ibni Lüey’in meşhur ve sarih ve tansis tarzındaki bu şiiri ki,</p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 15px">عَلٰى غَفْلَةٍ يَأْتِى النَّبِىُّ مُحَمَّدٌ - فَيُخْبِرُ اَخْبَارًا صَدُوقًا خَبِيرُهَا </span></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>4</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px">demesi, mu’cizekârâne ve nübüvvettârâne bir söze benzer.</p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px">İmam-ı Rabbânî, hem delile, hem keşfe istinaden demiş ki: “Hindistan’da çok nebîler gelmiştir. Fakat bazılarının ya hiç ümmeti olmamış; veyahut mahdut birkaç adama münhasır kaldığı için iştihar bulmamışlar, veyahut nebî ismi verilmemiş.”<strong>5</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><strong>1</strong> </strong> : “Peygamber göndermedikçe Biz kimseye azap edici değiliz.” İsrâ Sûresi, 17:15. </p> <p style="margin-left: 20px"><strong><strong>2</strong> </strong> : İbni Sa’d, el-Tabakâtü’l-Kübrâ, 1:296; İbni Hacer, el-İsâbe, 1:466; İbni Esir, Esdü’l-Ğâbe, 2:99. </p> <p style="margin-left: 20px"><strong><strong>3</strong> </strong> : İbni Kesîr, el-Bidâye, 1:212-213; Ziriklî, el-A’lâm, 2:286. </p> <p style="margin-left: 20px"><strong><strong>4</strong> </strong> : “Füc’eten Muhammedü’n-Nebi gelecek, doğru haberleri verecek.” Ebû Nuaym, Delâîlü’n-Nübüvve, 1:90; İbni Kesîr, el-Bidaye, 2:227. </p> <p style="margin-left: 20px"><strong><strong>5</strong> </strong> : İmam Rabbânî, el-Mektûbât, 1:239 (259. Mektup).</p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: Blue"><strong>_______________________________________</strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong>Lügatler : </strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Aleyhissalâtü Vesselâm</strong> : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Aleyhisselâm</strong> : Allah selamı onun üzerine olsun</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>bil’ittifak</strong> : ittifakla, birleşerek</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>ecdad</strong> : atalar, cedler</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>ecdad-ı Nebî</strong> : Peygamberimizin (a.s.m.) ecdadı, ataları</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>ehl-i fetret</strong> : vahyin gelmediği, karanlık dönem; Hz. İsa (a.s.) ile Hz. Muhammed (a.s.m.) arasındaki devrede yaşayanlar</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>ehl-i necat</strong> : kurtuluşa erenler</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>enbiya-yı sâlife</strong> : geçmişteki peygamberler</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>gaflet</strong> : duyarsızlık, mânevî sorumluluklarından habersiz davranma hali</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>hatîât</strong> : hatalar, kusurlar</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>hüccet</strong> : delil, kanıt</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>ıttıla</strong> : bilgi sahibi olma, haberdar olma</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>irsal</strong> : resullerin, peygamberlerin gönderilmesi</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>istinaden</strong> : dayanarak</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>iştihar bulma</strong> : duyulma, şöhret olmak</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>mahdut</strong> : sınırlı</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>mahfî</strong> : gizli</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>mu’cizekârâne</strong> : mu’cize suretinde</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>muahaze</strong> : cezalandırılma</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>münhasır</strong> : ait, mahsus</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>mürur-u zaman</strong> : zaman aşımı, zamanın geçmesi</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>nam</strong> : ad, isim</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>nass-ı kat’î</strong> : Kur’ân ve Hadis’in kesin hükmü</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>nebî</strong> : peygamber</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>nübüvvettarâne</strong> : peygamberlik şeklinde, peygambere yakışır bir şekilde</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>nükte</strong> : ince mânâlı söz</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Resul-i Ekrem</strong> : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.)</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>sarih</strong> : açık</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>setretme</strong> : örtme, gizleme</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>takarrur</strong> : sabit olma, karar bulma, yerleşme</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>tansis</strong> : açıklama, bildirme, tayin etme</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>teferruat</strong> : ayrıntılar</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>teklif</strong> : yükümlülük, sorumluluk</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>teklif-i İlâhî</strong> : İlâhî yükümlülük, Allah’ın kullarına yüklediği görev</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>usul-i imanî</strong> : imanın esasları, şartları</p> <p style="margin-left: 20px"><strong>ümmet</strong> : peygambere inanıp onun yolundan gidenler, mü’minler</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 14836, member: 3"] [INDENT][CENTER][SIZE=4][B]Fakat zaman-ı fetrette,[/B][/SIZE] [/CENTER] [SIZE=4]وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِينَ حَتّٰى نَبْعَثَ رَسُولاً[/SIZE][B]1[/B] sırrıyla,ehl-i fetret, ehl-i necattırlar. Bil’ittifak, teferruattaki hatîatlarından muahazeleri yoktur. İmam-ı Şâfiî ve İmam-ı Eş’arîce, küfre de girse, usul-i imanîde bulunmazsa, yine ehl-i necattır. Çünkü teklif-i İlâhî irsal ile olur ve irsal dahi ıttıla ile teklif takarrur eder. Madem gaflet ve mürur-u zaman, enbiya-yı sâlifenin dinlerini setretmiş; o ehl-i fetret zamanına hüccet olamaz. İtaat etse sevap görür; etmezse azap görmez. Çünkü mahfî kaldığı için hüccet olamaz. [B]ALTINCI NÜKTE[/B] [B]Dersiniz ki:[/B] “Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın ecdadlarından nebî gelmiş midir?” [B]Elcevap: [/B]Hazret-i İsmail Aleyhisselâmdan sonra bir nass-ı kat’î yoktur. Ecdadlarından olmayan, yalnız Hâlid ibni Sinan[B]2[/B] ve Hanzele [B]3[/B]namında iki nebî gelmiştir. Fakat ecdad-ı Nebîden, Kâ’b ibni Lüey’in meşhur ve sarih ve tansis tarzındaki bu şiiri ki, [SIZE=4]عَلٰى غَفْلَةٍ يَأْتِى النَّبِىُّ مُحَمَّدٌ - فَيُخْبِرُ اَخْبَارًا صَدُوقًا خَبِيرُهَا [/SIZE] [B]4[/B] demesi, mu’cizekârâne ve nübüvvettârâne bir söze benzer. İmam-ı Rabbânî, hem delile, hem keşfe istinaden demiş ki: “Hindistan’da çok nebîler gelmiştir. Fakat bazılarının ya hiç ümmeti olmamış; veyahut mahdut birkaç adama münhasır kaldığı için iştihar bulmamışlar, veyahut nebî ismi verilmemiş.”[B]5[/B] [B]Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :[/B] [B][B]1[/B] [/B] : “Peygamber göndermedikçe Biz kimseye azap edici değiliz.” İsrâ Sûresi, 17:15. [B][B]2[/B] [/B] : İbni Sa’d, el-Tabakâtü’l-Kübrâ, 1:296; İbni Hacer, el-İsâbe, 1:466; İbni Esir, Esdü’l-Ğâbe, 2:99. [B][B]3[/B] [/B] : İbni Kesîr, el-Bidâye, 1:212-213; Ziriklî, el-A’lâm, 2:286. [B][B]4[/B] [/B] : “Füc’eten Muhammedü’n-Nebi gelecek, doğru haberleri verecek.” Ebû Nuaym, Delâîlü’n-Nübüvve, 1:90; İbni Kesîr, el-Bidaye, 2:227. [B][B]5[/B] [/B] : İmam Rabbânî, el-Mektûbât, 1:239 (259. Mektup). [COLOR=Blue][B]_______________________________________[/B][/COLOR] [SIZE=3][B]Lügatler : [/B][/SIZE] [B]Aleyhissalâtü Vesselâm[/B] : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun [B]Aleyhisselâm[/B] : Allah selamı onun üzerine olsun [B]bil’ittifak[/B] : ittifakla, birleşerek [B]ecdad[/B] : atalar, cedler [B]ecdad-ı Nebî[/B] : Peygamberimizin (a.s.m.) ecdadı, ataları [B]ehl-i fetret[/B] : vahyin gelmediği, karanlık dönem; Hz. İsa (a.s.) ile Hz. Muhammed (a.s.m.) arasındaki devrede yaşayanlar [B]ehl-i necat[/B] : kurtuluşa erenler [B]enbiya-yı sâlife[/B] : geçmişteki peygamberler [B]gaflet[/B] : duyarsızlık, mânevî sorumluluklarından habersiz davranma hali [B]hatîât[/B] : hatalar, kusurlar [B]hüccet[/B] : delil, kanıt [B]ıttıla[/B] : bilgi sahibi olma, haberdar olma [B]irsal[/B] : resullerin, peygamberlerin gönderilmesi [B]istinaden[/B] : dayanarak [B]iştihar bulma[/B] : duyulma, şöhret olmak [B]mahdut[/B] : sınırlı [B]mahfî[/B] : gizli [B]mu’cizekârâne[/B] : mu’cize suretinde [B]muahaze[/B] : cezalandırılma [B]münhasır[/B] : ait, mahsus [B]mürur-u zaman[/B] : zaman aşımı, zamanın geçmesi [B]nam[/B] : ad, isim [B]nass-ı kat’î[/B] : Kur’ân ve Hadis’in kesin hükmü [B]nebî[/B] : peygamber [B]nübüvvettarâne[/B] : peygamberlik şeklinde, peygambere yakışır bir şekilde [B]nükte[/B] : ince mânâlı söz [B]Resul-i Ekrem[/B] : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) [B]sarih[/B] : açık [B]setretme[/B] : örtme, gizleme [B]takarrur[/B] : sabit olma, karar bulma, yerleşme [B]tansis[/B] : açıklama, bildirme, tayin etme [B]teferruat[/B] : ayrıntılar [B]teklif[/B] : yükümlülük, sorumluluk [B]teklif-i İlâhî[/B] : İlâhî yükümlülük, Allah’ın kullarına yüklediği görev [B]usul-i imanî[/B] : imanın esasları, şartları [B]ümmet[/B] : peygambere inanıp onun yolundan gidenler, mü’minler[/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Risale-i Nur
Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup
Üst
Alt