Mahlûkàtı Sevmek

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81
Mahlûkàtı Sevmek


Sonra, mahlûkàtı sevmek... Bu da makbuldür. Bu da tavsiye ediliyor. Şefkat etmek, merhamet etmek lâzım! Kadının birisi bir kediyi hapsetmiş, öldürmüş, ölümüne sebep olmuş. Kendisi avlansın, bir şeyler yakalasın, yesin de hayatını devam ettirsin diye salıvermemiş. Kendisi de gıda vermemiş. Hapsetmiş, ölümüne sebep olmuş. Ondan dolayı cehenneme gidiyor. Demek ki, mahlûkatı bile seveceğiz.

Kimi şeyhler vazife verirlermiş müridlerine: "Şu hizmeti yaptın, aferin; şu kadar hizmet ettin, aferin... Hadi bakalım, şimdi hastalıklı hayvanları tedavi et!.. Hadi bakalım uyuz hayvanlara merhem sür!.. Hadi bakalım kanadı kırık kuşların kanadını sar, iyi oluncaya kadar bak!.." derlermiş. Yâni, can sahibi, ruh sahibi, acıması olan her varlığa karşı da bir sevgi, şefkat, merhamet lâzım!..

Bir keresinde Peygamber Efendimiz'e birisi sordu:
"--Yâ RasûlALLAH! Benim develerim var, kuyudan su çekiyorum, ellerim acıyor." Devamlı çekti mi insanın elleri kızarır, su toplar, acır, çekemez olur, zor gelir. "Ben çekiyorum, boşaltıyorum. Benim develerle beraber, işe yaramaz, hasta, ihtiyar develer de, ortada salma dolaşan develer de geliyorlar, onlar da içiyorlar." dedi.

"--Olsun, onlar da içsin. Çünkü her ciğer sahibine su vermekte hayır vardır, sevap vardır." dedi Peygamber Efendimiz.

Bir işe yaramayacak hayvan, artık ihtiyarlamış, sahibi bile gözden çıkartmış, salıvermiş; ama sevap var.

Demek ki, bunları bunları sevmek iyi...

Sonra, diğer sevilen şeyler, diğer mahbublar var... İnsanın güzel bir zevki varsa, tabiatı güzelse --tab'-ı selim diyoruz-- bazı şeyleri sever. her duyu idrak ettiği şeyi sever. Meselâ göz, güzel renkleri sever, güzel şekilleri sever. Burun güzel kokuları sever. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Sizin dünyanızdan bana üç şey sevdirildi. Birisi güzel koku..."

Burun güzel kokuyu sever. Hele pahalı, iyi cins bir koku alırsan, "Aman ne güzel kokuymuş, bana da ver!" derler hemen... Yâni, seviliyor. Güzel koku arıyı çiçeğe celb eder. Hayvanlar da dayanamıyor, güzel kokulu çiçeklere onlar da geliyor. Çiçeğin o kendisine müşteri çekmek için ALLAH'ın verdiği imkânı...

Sonra lezzet aldığı güzel yiyecekleri sever insan... Tatlı olmak şartı yok, ekşiyi de sever, acıyı da sever, turşuyu da sever. Ben acıyı çok seviyorum, Arnavut biberine bayılıyorum. Akşama kadar, ertesi güna kadar dudaklarım yanıyor ama, seviyorum. Yâni hoşuna gidiyorsa, tatlı olması şart değil... Sever, sevebilir.

Güzel sesleri sever; kuş sesini sever, su şırıltısını sever. Müzik ruhun gıdasıymış diyorlar, şimdi ilâhiler okunacak... Güzel sesleri, güzel sözleri sever insan... Yumuşacık şeyleri sever, cilâlı şeyleri sever, serin şeyleri sever, sıcak şeyleri sever, ipeği sever, kürkü sever... Olabilir, bunlar da insanın tabiatının, zevk-i seliminin, tab'-ı seliminin meyilleri... Bunlar olabilir, normal olarak sevilebilir böyle şeyler. Ama bunların bir ölçü dairesinde olması lâzım, aşırı olmaması lâzım!..
 
Üst Alt