Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
L...
Lahn
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 12532" data-attributes="member: 376"><p>Ezgili sesle Kur'ân-ı Kerim okurken yapılan hata. Bu hatalar harflerde, harekelerde veya harflerin sıfatlarında olabilir. Sahabe döneminden sonra sahih olan kıraatların karşısında şaz rivâyetler, ortaya çıkmıştır. Dalâlet ve ilhad erbabının türemesinden sonra şaz kıraatlar artmış ve çoğalmıştır. Bu hususta ileri giden bid'atçıların en meşhurları İbn Şenebuz (ö. 328/940) ve Ebû Bekr Attar (ö. 354/965)'dır. Bu şahıslar şaz kıraat ortaya çıkarmaya çalışan bid'atçıların sonuncularıdır. Şaz kıraatlar devri geçtikten sonra kıraatta lâhin yapılarak teganni ile okuma bid'atı ortaya çıkmıştır. Bu dönemdeki bid'atçılar çeşitli şekillerde lahin yapmışlardır. Bunlar da dört gruptur:</p><p></p><p>1. Ter'îd; soğuktan titrer gibi sesi titretmek. 2. Terkîs; sakinden harekeye zıplar gibi hızla atlayıp geçmek. 3. Tartîb; medleri uzatarak terennüm ve teganni etmek. 4. Tahzîn; sese ağlar gibi hazin bir edâ vermek.</p><p></p><p>İlk lâhin yapan Ubeydullah b. Ebî Bekre'dir. Hazin bir ses ile Kur'ân okuyarak, lâhin yapan bu şahıstan sonra torunu Abdullah b. Ömer b. Ubeydullah b. Ebî Bekre ondan bu tarz kıraatı öğrenmiştir. Ondan Ebâzî, Ebâzî'den de Sa'd b. Allâf bu kıraat tarzını öğrenmişlerdir. Sa'd b. Allâf, Harun Reşid'in ilgisini çekmiş ve onun yanında bulunarak onun hususi kâri'î olmuştur. Hatta "emirul mü'minin" kari'î olmuştur. Daha sonra Heyşem, Ebân ve İbn A'yen gibi kâriler ortaya çıkmış ve kıraatta lâhin yapmayı yaygınlaştırmışlardır. Sahâbî ve Tabiîn döneminde bu tür bir kıraat yoktur.</p><p></p><p>Lahn, lahn-i celî ve lahn-i hafi olmak üzere iki kısımdır. Lahn-i celî; açıktan belli olan hata anlamındadır. Gerek Kur'ân ve kıraat ilmi mütehassıslarının, gerekse Kur'ân okumayı bilen hemen herkesin farkedip anlayabileceği hatalı okuyuşlardır. Harflerin aslî sıfatları ve mahreçleri üzerinde, harekelerde ve sükûnlarda yapılan hatalar bunlardandır. Bu hatalar çoğu zaman namazı bozabilir. Lahn-i hafi; gizli hata anlamındadır. Kur'ân okunurken yalnız Kur'ân ve kıraat ilmi konusunda ehil olan kişilerin farkedebileceği hatalara lahn-i hafi denir. Tecvid kurallarına uyulmaması halinde meydana gelen hatalar bu çeşit hatalardandır. Lahn-i hafi namazı bozmaz.</p><p></p><p>Şâmil İA</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 12532, member: 376"] Ezgili sesle Kur'ân-ı Kerim okurken yapılan hata. Bu hatalar harflerde, harekelerde veya harflerin sıfatlarında olabilir. Sahabe döneminden sonra sahih olan kıraatların karşısında şaz rivâyetler, ortaya çıkmıştır. Dalâlet ve ilhad erbabının türemesinden sonra şaz kıraatlar artmış ve çoğalmıştır. Bu hususta ileri giden bid'atçıların en meşhurları İbn Şenebuz (ö. 328/940) ve Ebû Bekr Attar (ö. 354/965)'dır. Bu şahıslar şaz kıraat ortaya çıkarmaya çalışan bid'atçıların sonuncularıdır. Şaz kıraatlar devri geçtikten sonra kıraatta lâhin yapılarak teganni ile okuma bid'atı ortaya çıkmıştır. Bu dönemdeki bid'atçılar çeşitli şekillerde lahin yapmışlardır. Bunlar da dört gruptur: 1. Ter'îd; soğuktan titrer gibi sesi titretmek. 2. Terkîs; sakinden harekeye zıplar gibi hızla atlayıp geçmek. 3. Tartîb; medleri uzatarak terennüm ve teganni etmek. 4. Tahzîn; sese ağlar gibi hazin bir edâ vermek. İlk lâhin yapan Ubeydullah b. Ebî Bekre'dir. Hazin bir ses ile Kur'ân okuyarak, lâhin yapan bu şahıstan sonra torunu Abdullah b. Ömer b. Ubeydullah b. Ebî Bekre ondan bu tarz kıraatı öğrenmiştir. Ondan Ebâzî, Ebâzî'den de Sa'd b. Allâf bu kıraat tarzını öğrenmişlerdir. Sa'd b. Allâf, Harun Reşid'in ilgisini çekmiş ve onun yanında bulunarak onun hususi kâri'î olmuştur. Hatta "emirul mü'minin" kari'î olmuştur. Daha sonra Heyşem, Ebân ve İbn A'yen gibi kâriler ortaya çıkmış ve kıraatta lâhin yapmayı yaygınlaştırmışlardır. Sahâbî ve Tabiîn döneminde bu tür bir kıraat yoktur. Lahn, lahn-i celî ve lahn-i hafi olmak üzere iki kısımdır. Lahn-i celî; açıktan belli olan hata anlamındadır. Gerek Kur'ân ve kıraat ilmi mütehassıslarının, gerekse Kur'ân okumayı bilen hemen herkesin farkedip anlayabileceği hatalı okuyuşlardır. Harflerin aslî sıfatları ve mahreçleri üzerinde, harekelerde ve sükûnlarda yapılan hatalar bunlardandır. Bu hatalar çoğu zaman namazı bozabilir. Lahn-i hafi; gizli hata anlamındadır. Kur'ân okunurken yalnız Kur'ân ve kıraat ilmi konusunda ehil olan kişilerin farkedebileceği hatalara lahn-i hafi denir. Tecvid kurallarına uyulmaması halinde meydana gelen hatalar bu çeşit hatalardandır. Lahn-i hafi namazı bozmaz. Şâmil İA [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
L...
Lahn
Üst
Alt