- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 983
- Tepkime puanı
- 16
Lâ Havle Velâ Kuvvete İllâ Billâhil Aliyyül Azîym Duasının Faziletleri
Ebû Mûsâ RA'ın rivayet ettiğine göre, Rasûl-i Ekrem SAV Hazretleri buyurmuşlar ki:
"(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok şöyle! Çünkü bu cennet hazinelerinden bir hazinedir." (1)
(1) [Güç ve kuvvet ancak Allah'tandır.]
Ebû Hûreyre RA Hazretleri ise:
"Bana Rasûlüllah SAV Hazretleri buyurdular ki:
(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm)'i çok söyle, çünkü bu cennet hazinelerindendir." diye rivayet etmişlerdir. (2)
(2) [Güç ve kuvvet ancak şânı yüce Allah'tandır.]
Ve yine mümâileyh tarafından, bu (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)' okumanın 99 derde deva olacağı ve en azından hüzün ve kederi gidereceği bildirilmiştir.
Mu'az ibni Cebel RA'ın rivayetinde, Rasûl-ü Ekrem SAS Hazretleri;
"--Sana cennet kapılarından bir kapıya delâlet edeyim mi?" buyurmuşlar.
O da:
"--Evet yâ Rasûlallah, nedir o?.." demişler.
Efendimiz SAV’ de:
"--(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'tır." buyurmuşlardır.
Ebu Zer RA Hazretlerinin rivayetlerinde, Rasûl-ü Ekrem SAV Hazretleri:
"--Allah-u Teàlâ Hazretleri bir kuluna nîmet verir, o kul da o nîmetlerin elinde kalmasını isterse, (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok söylesin!" buyurmuşlardır.
Binâen aleyh, günde yüzden aşağı yapmamak evlâdır.
Çünkü her gün yüz defa okuyan kimsenin, kat'iyyen fakirlik yüzü görmeyeceği beyan buyrulmuştur.
Mâlik el-Eşcaî RA Hazretleri, bir gün Rasûl-ü Ekrem SAV Hazretleri'ne gelip, oğlu Avf'ın esir olduğunu haber vermişler.
Efendimiz SAV Hazretleri de:
"--Ona haber gönderin, (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok söylesin!" diye emretmişler.
Halbuki, o anda Avf zincirlerle ayaklarından bağlı bulunuyormuş. Allah-u Teàlâ'nın hikmetine bakın ki, bu duaya devamıyla bir gün ayağındaki zincirler kendiliğinden çözülmüş, o da fırsattan istifade ederek, hemen orada bulduğu bir deveye atlayıp kaçmaya başlamış. Yolda rastladığı deve çobanlarına bir nâra atarak onları korkutup kaçırmış, bütün develeri önüne katıp babasının evine gelmiş.
Ev halkı son derece sevinmişler ve develer hakkında Rasûl-ü Ekrem'den ne yapacaklarını sormuşlar. Efendimiz SAV Hazretleri de "İstediğiniz gibi hareket edin!" buyurmuşlardır. Bunun üzerine derhal,ayet-i celilesi sadır olmuş ve bir kimse Allah'tan korkup emirlerine imtisâl ederek ve yasaklarından kaçarak ittikà üzerinde olursa, Cenâb-ı Hakk'ın, onu bütün sıkıntılardan kurtarıp, ummadığı yerlerden rızıklandıracağı beyan buyrulmuştur. (Et-Tergîb, 2/446)
HZ. Peygamber İsrâ (Miraç) gecesinde Cebraille birlikte Hz. İbrahimin yanından geçti.
Hz. İbrahim, Cebraile
Ey Cebrail! Yanındaki kimdir? diye sordu.
Cebrail,
O Muhammeddir? cevabını verdi.
Bunun üzerine İbrahim (A.S.)
Ey Muhammed! ümmetine cennet fidanlarını çok dikmelerini söyle!
Çünkü cennetin toprağı çok güzel ve verimli, arazisi ise alabildiğine geniştir? dedi.
Hz. Peygamberin
Cennet fidanı nedir? diye sorması üzerine de
Lâ havle velâ kuvvete illâ billah sözüdür karşılığını verdi.
Şu beş şeyi dilinizden düşürmeyin: Sübhanallah, Elhamdülillah, Lâ ilahe illallah ve Lâ havle ve lâ kuvvete illa billah.) [Taberani]
Bir kimse, (Sübhanallahi velhamdü lillahi ve Lâ ilahe illallahü vallahü ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim) derse, hem tesbih [sübhanallah], hem tekbir [Allahü ekber], hem tahmid [hamd] , hem tehlil [Lâ ilahe illallah], hem temcid [lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim] söylemiş olmakla, en kıymetli tesbihi okumuş olur.
Ebû Mûsâ RA'ın rivayet ettiğine göre, Rasûl-i Ekrem SAV Hazretleri buyurmuşlar ki:
"(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok şöyle! Çünkü bu cennet hazinelerinden bir hazinedir." (1)
(1) [Güç ve kuvvet ancak Allah'tandır.]
Ebû Hûreyre RA Hazretleri ise:
"Bana Rasûlüllah SAV Hazretleri buyurdular ki:
(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm)'i çok söyle, çünkü bu cennet hazinelerindendir." diye rivayet etmişlerdir. (2)
(2) [Güç ve kuvvet ancak şânı yüce Allah'tandır.]
Ve yine mümâileyh tarafından, bu (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)' okumanın 99 derde deva olacağı ve en azından hüzün ve kederi gidereceği bildirilmiştir.
Mu'az ibni Cebel RA'ın rivayetinde, Rasûl-ü Ekrem SAS Hazretleri;
"--Sana cennet kapılarından bir kapıya delâlet edeyim mi?" buyurmuşlar.
O da:
"--Evet yâ Rasûlallah, nedir o?.." demişler.
Efendimiz SAV’ de:
"--(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'tır." buyurmuşlardır.
Ebu Zer RA Hazretlerinin rivayetlerinde, Rasûl-ü Ekrem SAV Hazretleri:
"--Allah-u Teàlâ Hazretleri bir kuluna nîmet verir, o kul da o nîmetlerin elinde kalmasını isterse, (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok söylesin!" buyurmuşlardır.
Binâen aleyh, günde yüzden aşağı yapmamak evlâdır.
Çünkü her gün yüz defa okuyan kimsenin, kat'iyyen fakirlik yüzü görmeyeceği beyan buyrulmuştur.
Mâlik el-Eşcaî RA Hazretleri, bir gün Rasûl-ü Ekrem SAV Hazretleri'ne gelip, oğlu Avf'ın esir olduğunu haber vermişler.
Efendimiz SAV Hazretleri de:
"--Ona haber gönderin, (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok söylesin!" diye emretmişler.
Halbuki, o anda Avf zincirlerle ayaklarından bağlı bulunuyormuş. Allah-u Teàlâ'nın hikmetine bakın ki, bu duaya devamıyla bir gün ayağındaki zincirler kendiliğinden çözülmüş, o da fırsattan istifade ederek, hemen orada bulduğu bir deveye atlayıp kaçmaya başlamış. Yolda rastladığı deve çobanlarına bir nâra atarak onları korkutup kaçırmış, bütün develeri önüne katıp babasının evine gelmiş.
Ev halkı son derece sevinmişler ve develer hakkında Rasûl-ü Ekrem'den ne yapacaklarını sormuşlar. Efendimiz SAV Hazretleri de "İstediğiniz gibi hareket edin!" buyurmuşlardır. Bunun üzerine derhal,ayet-i celilesi sadır olmuş ve bir kimse Allah'tan korkup emirlerine imtisâl ederek ve yasaklarından kaçarak ittikà üzerinde olursa, Cenâb-ı Hakk'ın, onu bütün sıkıntılardan kurtarıp, ummadığı yerlerden rızıklandıracağı beyan buyrulmuştur. (Et-Tergîb, 2/446)
HZ. Peygamber İsrâ (Miraç) gecesinde Cebraille birlikte Hz. İbrahimin yanından geçti.
Hz. İbrahim, Cebraile
Ey Cebrail! Yanındaki kimdir? diye sordu.
Cebrail,
O Muhammeddir? cevabını verdi.
Bunun üzerine İbrahim (A.S.)
Ey Muhammed! ümmetine cennet fidanlarını çok dikmelerini söyle!
Çünkü cennetin toprağı çok güzel ve verimli, arazisi ise alabildiğine geniştir? dedi.
Hz. Peygamberin
Cennet fidanı nedir? diye sorması üzerine de
Lâ havle velâ kuvvete illâ billah sözüdür karşılığını verdi.
Şu beş şeyi dilinizden düşürmeyin: Sübhanallah, Elhamdülillah, Lâ ilahe illallah ve Lâ havle ve lâ kuvvete illa billah.) [Taberani]
Bir kimse, (Sübhanallahi velhamdü lillahi ve Lâ ilahe illallahü vallahü ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim) derse, hem tesbih [sübhanallah], hem tekbir [Allahü ekber], hem tahmid [hamd] , hem tehlil [Lâ ilahe illallah], hem temcid [lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim] söylemiş olmakla, en kıymetli tesbihi okumuş olur.