Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 9241" data-attributes="member: 376"><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4061 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bir ihtiyaci gormek uzere (yola) ciktigi zaman ya rasid (ugurlar olsun)! ya necih (hayirli muvaffakiyetler) temennilerini isitmekten hoslanirdi."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Tirmizi, Siyer 47, (1616).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4062 - Urve Ibnu Amir el-Kuresi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda ugursuzluktan bahsedilmisti. Buyurdular ki:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Bunun en iyisi fe'l (ugur cikarma)dir. (Ugursuzluk inanci) bir muslumani yolundan alikoymasin. Biriniz, hoslanmadigi bir sey gorecek olursa su duayi okusun: "Allahumme la ye'ti bi'l-hasenati illa ente ve la yedfe'u's-Seyyiati illa ente vela havle ve la kuvvete illa bike. (Allahim! Hayri ancak sen verebilirsin, kotulugu de ancak sen defedebilirsin. Ibadet, calisma, korunma vs. icin muhtac oldugumuz) guc ve kuvvet de ancak sendendir.)"</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Tibb 24, (3919).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4063 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Ugursuzluk cikarmak sirktir, ugursuzluk cikarmak sirktir, ugursuzluk cikarmak sirktir. (Ihtiyarsiz kalbine ugursuzluk vehmi gelip icinde bazi seylere karsi nefret duyan) haric bizden kimsede bu yoktur. Lakin Allah onu tevekkulle giderir."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, tibb 24, (3910); Tirmizi, Siyer 47, (1614).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4064 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ne sirayet (bulusma), ne de ugursuzluk vardir. Benim fe'l hosuma gider." Yanindakiler sordu: "Fe'l nedir?"</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Guzel bir sozdur!" buyurdu."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Buhari'nin rivayetinde su ziyade mevcuttur: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Benim, dedi, fe'l-i salih, guzel bir kelime hosuma gider."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Buhari, Tibb 44, 54; Muslim, Selam 113, (2224); Ebu Davud, Tibb 24, (3916); Tirmizi, Siyer 47, (1615).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4065 - Sehl Ibnu Sa'd radiyallahu anh: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "bir seyde (ugursuzluk) olsaydi, bu atta, kadinda, meskende olurdu."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Buhari, Cihad 47, Nikah 17; Muslim, Selam 119, (2226); Muvatta, Isti'zan 21.</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4066 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ne sirayet, ne safer, ne de gul vardir."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Muslim, Selam 109, (2222).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4067 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ne sirayet, ne safer ne de hame vardir!" Bunu isiten bir bedevi atilip:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Ey Allah'in Resulu! Oyle de, kumda geyik gibi olan develer, uyuzlu bir deve aralarina girince hepsine uyuz bulasmasi nasil oluyor?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam su cevabi verdi: "Peki birinciye kim sirayet ettirdi?"</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Buhari, Tibb 54; Muslim, Selam 101, (2220); Ebu Davud, Tibb 24, (3911, 3912, 3913, 3914, 3915).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4068 - Katan Ibnu Kubeysa babasi radiyallahu anh'tan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim: "Iyafe, tiyere, tark sihirdendir."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Tibb 23, (3907).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4069 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam dedi ki: "Ey Allah'in Resulu! Biz bir evdeydik, oradayken sayimiz cok, malimiz bol idi. Sonra bir baska eve gectik. Burada sayimiz da azaldi, malimiz da."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Burayi zemim (addederek) terkedin!" buyurdular."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Tibb 24, (3924).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">ZIHAR</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">4070 - Seleme Ibnu Sahr el-Beyazi radiyallahu anh anlatiyor: "Ben, bir baskasinda rastlanmayacak derecede kadin mevzuunda zaafi olan (ve siddetli ihtiyac duyan) bir kimseydim. Ramazan ayi girince (tahammul edemeyip oruclu iken) hanima temas ediveririm diye korktum. Ve Ramazan boyu devam edecek bir ziharda bulundum. Bir gece o bana hizmet ederken, onun bazi yerleri acildi. Kendimi tutamayip temasta bulundum. Sabah olunca yakinlarima gidip durumu haber verdim. Ve: "Benimle Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelin (durumumu sorayim)" dedim."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Vallahi hayir! Gelmeyiz!" dediler.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Resulullah'a tek basima gittim, durumu haber verdim.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Yani sen boyle mi yaptin ey seleme?" buyurdular.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ben: "Evet, ben oyle yaptim! Evet ben oyle yaptim. Ancak Allah'in emri karsisinda sabirliyim, allah size her ne gostermisse onu bana hukmedin!" dedim. "Bir kole azad et!" emrettiler. Ben: "Sizi hak peygamber olarak gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun sundan baska rakabem yok" deyip rakabeme elimle saplattim." "Oyleyse pes pese iki ay oruc tutacaksin!" buyurdular. Ben: "Ama ben bu gunahi oruc yuzunden isledim, (dayanamam)!" dedim. "Oyleyse buyurdular, altmis fakire bir vask kuru hurma taksim et!"</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Seni hak peygamber gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun (ben ve hanim, her) ikimiz ac ve yiyeceksiz olarak geceyi gecirdik" dedim. (Aleyhissalatu vesselam bu sozum uzerine):</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Beni Zureyk'in sadaka mallarina bakan memura git, o miktar (hurmay)i sana versin, sen altmis fakire yedir. Geri kalan bakiyeyi de sen ve iyaliniz yeyin!" buyurdular. Ben kavmime dondum. Onlara: "Sizden zorluk ve bed fikir gordum. Resulullah aleyhissalatu vesselam'da ise genislik ve guzel fikir buldum. Bana sadakanizdan verilmesini emretti!" dedim."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Talak 17, (2213); Tirmizi, Talak 20, (1200), Tefsir, Mucadile 3295; Ibnu Mace, talak 25, (2062)</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 9241, member: 376"] [B][COLOR=RoyalBlue]4061 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bir ihtiyaci gormek uzere (yola) ciktigi zaman ya rasid (ugurlar olsun)! ya necih (hayirli muvaffakiyetler) temennilerini isitmekten hoslanirdi." Tirmizi, Siyer 47, (1616). 4062 - Urve Ibnu Amir el-Kuresi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda ugursuzluktan bahsedilmisti. Buyurdular ki: "Bunun en iyisi fe'l (ugur cikarma)dir. (Ugursuzluk inanci) bir muslumani yolundan alikoymasin. Biriniz, hoslanmadigi bir sey gorecek olursa su duayi okusun: "Allahumme la ye'ti bi'l-hasenati illa ente ve la yedfe'u's-Seyyiati illa ente vela havle ve la kuvvete illa bike. (Allahim! Hayri ancak sen verebilirsin, kotulugu de ancak sen defedebilirsin. Ibadet, calisma, korunma vs. icin muhtac oldugumuz) guc ve kuvvet de ancak sendendir.)" Ebu Davud, Tibb 24, (3919). 4063 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ugursuzluk cikarmak sirktir, ugursuzluk cikarmak sirktir, ugursuzluk cikarmak sirktir. (Ihtiyarsiz kalbine ugursuzluk vehmi gelip icinde bazi seylere karsi nefret duyan) haric bizden kimsede bu yoktur. Lakin Allah onu tevekkulle giderir." Ebu Davud, tibb 24, (3910); Tirmizi, Siyer 47, (1614). 4064 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ne sirayet (bulusma), ne de ugursuzluk vardir. Benim fe'l hosuma gider." Yanindakiler sordu: "Fe'l nedir?" "Guzel bir sozdur!" buyurdu." Buhari'nin rivayetinde su ziyade mevcuttur: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Benim, dedi, fe'l-i salih, guzel bir kelime hosuma gider." Buhari, Tibb 44, 54; Muslim, Selam 113, (2224); Ebu Davud, Tibb 24, (3916); Tirmizi, Siyer 47, (1615). 4065 - Sehl Ibnu Sa'd radiyallahu anh: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "bir seyde (ugursuzluk) olsaydi, bu atta, kadinda, meskende olurdu." Buhari, Cihad 47, Nikah 17; Muslim, Selam 119, (2226); Muvatta, Isti'zan 21. 4066 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ne sirayet, ne safer, ne de gul vardir." Muslim, Selam 109, (2222). 4067 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ne sirayet, ne safer ne de hame vardir!" Bunu isiten bir bedevi atilip: "Ey Allah'in Resulu! Oyle de, kumda geyik gibi olan develer, uyuzlu bir deve aralarina girince hepsine uyuz bulasmasi nasil oluyor?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam su cevabi verdi: "Peki birinciye kim sirayet ettirdi?" Buhari, Tibb 54; Muslim, Selam 101, (2220); Ebu Davud, Tibb 24, (3911, 3912, 3913, 3914, 3915). 4068 - Katan Ibnu Kubeysa babasi radiyallahu anh'tan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim: "Iyafe, tiyere, tark sihirdendir." Ebu Davud, Tibb 23, (3907). 4069 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam dedi ki: "Ey Allah'in Resulu! Biz bir evdeydik, oradayken sayimiz cok, malimiz bol idi. Sonra bir baska eve gectik. Burada sayimiz da azaldi, malimiz da." Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Burayi zemim (addederek) terkedin!" buyurdular." Ebu Davud, Tibb 24, (3924). ZIHAR 4070 - Seleme Ibnu Sahr el-Beyazi radiyallahu anh anlatiyor: "Ben, bir baskasinda rastlanmayacak derecede kadin mevzuunda zaafi olan (ve siddetli ihtiyac duyan) bir kimseydim. Ramazan ayi girince (tahammul edemeyip oruclu iken) hanima temas ediveririm diye korktum. Ve Ramazan boyu devam edecek bir ziharda bulundum. Bir gece o bana hizmet ederken, onun bazi yerleri acildi. Kendimi tutamayip temasta bulundum. Sabah olunca yakinlarima gidip durumu haber verdim. Ve: "Benimle Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelin (durumumu sorayim)" dedim." "Vallahi hayir! Gelmeyiz!" dediler. Resulullah'a tek basima gittim, durumu haber verdim. "Yani sen boyle mi yaptin ey seleme?" buyurdular. Ben: "Evet, ben oyle yaptim! Evet ben oyle yaptim. Ancak Allah'in emri karsisinda sabirliyim, allah size her ne gostermisse onu bana hukmedin!" dedim. "Bir kole azad et!" emrettiler. Ben: "Sizi hak peygamber olarak gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun sundan baska rakabem yok" deyip rakabeme elimle saplattim." "Oyleyse pes pese iki ay oruc tutacaksin!" buyurdular. Ben: "Ama ben bu gunahi oruc yuzunden isledim, (dayanamam)!" dedim. "Oyleyse buyurdular, altmis fakire bir vask kuru hurma taksim et!" "Seni hak peygamber gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun (ben ve hanim, her) ikimiz ac ve yiyeceksiz olarak geceyi gecirdik" dedim. (Aleyhissalatu vesselam bu sozum uzerine): "Beni Zureyk'in sadaka mallarina bakan memura git, o miktar (hurmay)i sana versin, sen altmis fakire yedir. Geri kalan bakiyeyi de sen ve iyaliniz yeyin!" buyurdular. Ben kavmime dondum. Onlara: "Sizden zorluk ve bed fikir gordum. Resulullah aleyhissalatu vesselam'da ise genislik ve guzel fikir buldum. Bana sadakanizdan verilmesini emretti!" dedim." Ebu Davud, Talak 17, (2213); Tirmizi, Talak 20, (1200), Tefsir, Mucadile 3295; Ibnu Mace, talak 25, (2062)[/COLOR][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
Üst
Alt