Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 6955" data-attributes="member: 376"><p><strong><span style="color: RoyalBlue">ALLAH'IN GUZEL ISIMLERI NIN SERHI</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1767 - El - Kuddus: Ayiplardan temiz demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">es-Selam: Selam sahibi "yani her cesit ayiptan selamette" her turlu afetten beri demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">El-Mu'min: Kullarina va'dinde sadik olan demektir. Tasdik manasina olan imandan gelir. Yahut "kiyamet gunu kullarina" azabina karsi garanti veren "guven veren demektir" bu mana eman'dan gelir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Muheyyim: Sahid olan (gorup, gozeten) demektir. Emin manasina geldigi de soylenmistir. Asli "mueymin'dir" ancak hemze "ha'ya kalbolmustur. Keza er-Rakib ve el-Hafiz manasina geldigi de soylenmistir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Azizu: Kahreden " galebe calan demektir. "Izzet" " galebe calmak manasina gelir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el Cebbar: Mahlukati mecbur eden; emir veya yasak her ne dilerse ona zorlayan demektir. Bu kelimenin butun mahlukatinin fevkinde yucedir manasina geldigi de soylenmistir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Mutekebbir: Mahlukata ait sifatlardan yuce uzak manasina gelir. Ayrica "Mahlukatindan buyukluk taslayarak kendisiyle azamet yarisina kalkanlara buyuklugunu gosteren ve onlara haddini bildiren manasina geldigi de soylenmistir. Keza su manaya geldigi de belirtilmistir: "Mutekebbir" Allah'in azametini ifade eden kibriya kelmesinden gelir tezyifi bir mana tasiyan kibir kelimesinden gelmez.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Bariu: Mahlukati mevcut bir misale bakmaksizin yoktan orneksiz olarak yaratan manasina gelir. Bu kelime oncelikle hayvanlar icin kullanilir diger mahluklar icin pek kullanilmaz. Hayvanlar disindaki mahlukat hakkinda nadiren kullanilir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Musavvir: Mahlukati farkli suretlerde yaratan" demektir. Tasvir lugat olarak hat ve sekil cizmek manasina gelir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Gaffar: Kullarin gunahlarini tekrar tekrar affeden manasina gelir. Gafr kelimesi aslinda setr (ortmek) ve kapatmak manalarina gelir. Allah Teala kullarinin gunahlarini affedici onlar icin cezayi terketmek suretiyle (gunahlari) ortucudur.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Fettah: Kullari arasinda hakim demektir. Araplar, hakim iki hasmin (davali-davaci) arasindaki ihtilafi cozdugu zaman: "Hakim iki hasmin arasini fethetti" derler. Hukmetti, cozume kavusturdu manasinda, hakime fatih dendigi de olmustur. Mamafih "Kullarina rizk ve rahmet kapilarini acan", riziklarindan kapanmis olanlari acan manasina da gelir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Kabiz: Kullarinin rizkini lutfu ve hikmetiyle tutan manasina gelir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Basit: Kullarina rizki acip cud ve rahmetiyle genisleten demektir. Boylece Cenab-i Hakk, hem ihsan sahibi, hem de onu men edici olmaktadir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Hafid: Cebbarlari ve firavunlari alcaltan demektir. Yani onlari horlar ve degersiz kilar demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">er-Rafi': Velilerini, dostlarini yueltir. Aziz kilardemektir. Boylece Allah, hem zelil hem de aziz kilici olmaktadir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Hakem: Hakim demektir. Bu da hakikati hukmetme yetkisi kendis ne verilen, ona gonderilen demek olur.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Adlu: Kendinde heva meyli olmayan, hukumde dogruluktan ayrilmayan cevre yer vermeyen manasina gelir. Aslinda masdardir. Ancak adil makaminda kullanilmistir. Adil'den daha beligdir, cunku musemma, fiilin kendisiyle isimlenmistir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Latifu: Arzunu sana rifkla ulastiran demektir. "Mahiyeti, idrak edilemeyecek kadar latif" manasina geldigi de soylenmistir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Habiru: Olani ve olacagi bilen kimseye denir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Gafuru: Bagislamada mubalaga eden, cok bagislayan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">es-Sekuru: Kullarini, salih fiilleri sebebiyle mukafatlandiran ve sevap veren demektir. Allah'in kullarina sukru, onlara magfireti ve ibadetlerini kabul etmesidir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Kebiru: Cela1 (buyukluk) ve saninin yuceligi sifatlarini tasiyan kimsedir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Mukitu: Muktedir demektir. Ayrica, mahlukata gidalarini veren manasina geldigi de soylenmistir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Hasibu: el-Kafi demektir. Muf'il manasinda faildir, tipki mu'lim manasinda elim gibi, hasib'in muhasib manasinda kullanildigi da soylenmistir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">er-Rakibu: Kendisinden hicbir sey gaib olmayan hafiz (muhafiz) demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Mucibu: Kullarinin duasini kabul edip, icabet eden zat demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Vasiu: Zenginligi, butun fakrlar buruyen; rahmeti herseyi kusatan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Vedudu: el-Vedd (sevgi) kelimesinden mef'u1 manasinda feul'dur. Allah Teala Mevdud'dur. Cok sevilir. Yani velilerinin kalbinde sevgilidir. Veya fail manasinda feuldur. Yani Allah Teala salih kullarini sever, bu da "onlardan razi olur" demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Mecidu: Keremi genis olan demektir. Serif manasini tasidigi da soylenmistir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Baisu: Mahlukati, olumden sonra kiyamet gunu yeniden diriltir demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">es-Sehidu: Kendisinden hicbir sey gaib olmayan kimse demektir. Sahid ve sehid ayni manada kullanilir, tipki alim ve alim kelimeleri gibi. Mana soyledir: Allah, (her yerde) hazirdir. Esyayi musahede edip her an gorur.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Hakku: Varligi ve vucudu gercek olan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Vekilu: Kullarin riziklarina kefil demektir. Hakikat sudur: Kendisine tevkil edilmis olani isinde mustakil soz sahibi olmaktir. Bu hususta su ayet hatirlanabilir: "(Dediler ki) Allah bize yeter, O ne guzel vekildir" (A1-i Imran 173).</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Kaviyyu: el-Kadir (guclu) demektir. Ayrica: "Kudreti ve kuvveti tam, O'nu hicbir sey aciz kilamaz" manasina da gelir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Metinu: Sedid ve kavi olup, hicbir fiilinde mesakkatle karsilasmayan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Veliyyu: Nasir (yardimci) demektir. Ayrica: "Islerin kendisiyle yurudugu mutevelli, yetimin velisi gibi" diye de aciklanmistir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Hamidu: Fiiliyle hamde hak kazanan mahmud kimsedir. Bu kelime mef'ul manasinda faildir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Muhsi: Ilmiyle herseyi sayan, nazarindan buyuk veya kucuk hicbir sey kacmayan kimse demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Mubdiu: Esyayi yoktan ilk defa var eden, yaratan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Muidu: Mahlukati hayattan sonra tekrar olume, oldukten sonra da tekrar hayata iade eden kimse demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Vacidu: Fakirlige dusmeyen zengin demektir. Bu kelime, gina demek olan cide kokunden gelir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Vahidu: Tek basina devam eden, yaninda bir baskasi olmayan ferd'dir. Ayrica, serik ve arkadasi olmayan kimse manas da mevcuttur.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">El-Ahadu: Ferd demektir. Ahad ile vahid arasindaki farka gelince, ahad, kendisiyle bir baska adedin zikredilmesini men edecek bir yapiya sahiptir. Kelime hem muzekker, hem de muennestir. "Bana kimse (ahad) gelmedi derken, gelmeyen hem erkektir, hem de kadindir." Vahid'e gelince bu sayilarin ilki olarak vazedilmistir: "Bana halktan biri (vahid) geldi" denir ama, "Bana haktan kimse (ahad) geldi" denmez. Vahid, emsal ve naziri kabul etmeyen bir mana uzere bina edilmistir. Ahad ise ifrad ve arkadaslardan yalnizlik uzere bina edilmistir. Oyle ise, vahid, zat itibariyle munferiddir, ahad ise mana itibariyle munferiddir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">es-Samedu: Ihtiyaclarini temin etmek uzere, halkin kendisine basvurdugu efendidir. Yani halkin kendisine yoneldigi kimsedir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Muktediru: Kudret kokunden mufteil babindandir. Kadir'den dahaote bir gucluluk ifade eder.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Mukaddimu: Esyayi takdim edip, yerli yerine koyan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Muahhiru: Esyayiyerlerine te'hir eden demektir. Kim takdime hak kazanirsa ona takdim eder, kim de te'hire hak kazanirsa ona da te'hir eder.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Evvelu: Butun esyadan once var olan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Ahiru: Butun esyadan sonra baki kalacak olan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">ez-Zahiru: Herseyin ustunde zahir olan ve onlarin ustune cikan sey demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Batinu: Mahlukatin nazarlarindan gizlenen demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Vali: Esyanin maliki ve onlarda tasarruf eden demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Muteali: Mahlukatin sifatlarindan munezzeh olan, bu sifatlarin biriyle muttasif olmaktan yuce ve ali olan.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Berru: Katindan gelen bir iyilik ve lutufla, kullarina karsi merhametli, sefkatli demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Muntakimu: Diledigine ceza vermede siddetli davranan demektir. Nekame kokunden mufteil babinda bir kelimedir. Nekame, hosnudsuzlugun ofke ve nefret derecesine ulasmasidir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Afuvvu: Afv'dan feul babinda bir kelimedir. Bu bab mubalaga ifade eder. Oyle ise mana: "Gunahlari cokca bagislayan" dcmek olur.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">er-Raufu: Katindan gelen bir re'fetle (sefkatle) kullarina merhametli ve sefkatli olan demektir. Re'fetle rahmet arasindaki farka gelince; rahmet bazan maslahat geregi istemeyerek de olabilir. Re'fet isteksiz olmaz, isteyerek olur.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Zu'l-Celal: Celal, celil'in masdaridir. Celal, celalet, nihayet derecede buyukluk, azamet demektir. Zu'l-Celal buyukluk sahibi olan manasina gelir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Muksidu: Hukmunde adil, demektir. Ef'àl babinda adaletli oldu manasina olan bu kelime, sulasi aslinda zulmetti manasina gelir. Nitekim kasit; cevreden, zalim demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Camiu: Kiyamet gunu mahlukati toplayan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Maniu: Dostlarini, baskalarinin eziyetinden koruyan yardimci demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">en-Nuru: Korlugu olanlari nuruyla gorur kilan, dalalette olanlari da hidayetiyle irsad eden demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">el-Varisu: Mahlukatin yok olmasindan sonra da baki kalan demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">er-Residu: Mahlukata maslahatlarin gosteren demektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">es-Saburu: Asilerden intikam almada acele etmeyen, cezalandirmayi belli bir muddet te'hir eden demektir. Allah'in sifati olarak sabur'un manasi halim'in manasina yakindir. Ancak ikisi arasinda soyle bir fark vardir: Sabur sifatinda cezanin mutlaka olacagini beklemeyebilirler. Ancak halim sifatiyla Allah'in cezasina kesin nazariyla bakarlar.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Allah inkarcilarin soylediklerinden munezzeh ve mukaddestir, uludur, yucedir.</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 6955, member: 376"] [B][COLOR=RoyalBlue]ALLAH'IN GUZEL ISIMLERI NIN SERHI 1767 - El - Kuddus: Ayiplardan temiz demektir. es-Selam: Selam sahibi "yani her cesit ayiptan selamette" her turlu afetten beri demektir. El-Mu'min: Kullarina va'dinde sadik olan demektir. Tasdik manasina olan imandan gelir. Yahut "kiyamet gunu kullarina" azabina karsi garanti veren "guven veren demektir" bu mana eman'dan gelir. el-Muheyyim: Sahid olan (gorup, gozeten) demektir. Emin manasina geldigi de soylenmistir. Asli "mueymin'dir" ancak hemze "ha'ya kalbolmustur. Keza er-Rakib ve el-Hafiz manasina geldigi de soylenmistir. el-Azizu: Kahreden " galebe calan demektir. "Izzet" " galebe calmak manasina gelir. el Cebbar: Mahlukati mecbur eden; emir veya yasak her ne dilerse ona zorlayan demektir. Bu kelimenin butun mahlukatinin fevkinde yucedir manasina geldigi de soylenmistir. el-Mutekebbir: Mahlukata ait sifatlardan yuce uzak manasina gelir. Ayrica "Mahlukatindan buyukluk taslayarak kendisiyle azamet yarisina kalkanlara buyuklugunu gosteren ve onlara haddini bildiren manasina geldigi de soylenmistir. Keza su manaya geldigi de belirtilmistir: "Mutekebbir" Allah'in azametini ifade eden kibriya kelmesinden gelir tezyifi bir mana tasiyan kibir kelimesinden gelmez. el-Bariu: Mahlukati mevcut bir misale bakmaksizin yoktan orneksiz olarak yaratan manasina gelir. Bu kelime oncelikle hayvanlar icin kullanilir diger mahluklar icin pek kullanilmaz. Hayvanlar disindaki mahlukat hakkinda nadiren kullanilir. el-Musavvir: Mahlukati farkli suretlerde yaratan" demektir. Tasvir lugat olarak hat ve sekil cizmek manasina gelir. el-Gaffar: Kullarin gunahlarini tekrar tekrar affeden manasina gelir. Gafr kelimesi aslinda setr (ortmek) ve kapatmak manalarina gelir. Allah Teala kullarinin gunahlarini affedici onlar icin cezayi terketmek suretiyle (gunahlari) ortucudur. el-Fettah: Kullari arasinda hakim demektir. Araplar, hakim iki hasmin (davali-davaci) arasindaki ihtilafi cozdugu zaman: "Hakim iki hasmin arasini fethetti" derler. Hukmetti, cozume kavusturdu manasinda, hakime fatih dendigi de olmustur. Mamafih "Kullarina rizk ve rahmet kapilarini acan", riziklarindan kapanmis olanlari acan manasina da gelir. el-Kabiz: Kullarinin rizkini lutfu ve hikmetiyle tutan manasina gelir. el-Basit: Kullarina rizki acip cud ve rahmetiyle genisleten demektir. Boylece Cenab-i Hakk, hem ihsan sahibi, hem de onu men edici olmaktadir. el-Hafid: Cebbarlari ve firavunlari alcaltan demektir. Yani onlari horlar ve degersiz kilar demektir. er-Rafi': Velilerini, dostlarini yueltir. Aziz kilardemektir. Boylece Allah, hem zelil hem de aziz kilici olmaktadir. el-Hakem: Hakim demektir. Bu da hakikati hukmetme yetkisi kendis ne verilen, ona gonderilen demek olur. el-Adlu: Kendinde heva meyli olmayan, hukumde dogruluktan ayrilmayan cevre yer vermeyen manasina gelir. Aslinda masdardir. Ancak adil makaminda kullanilmistir. Adil'den daha beligdir, cunku musemma, fiilin kendisiyle isimlenmistir. el-Latifu: Arzunu sana rifkla ulastiran demektir. "Mahiyeti, idrak edilemeyecek kadar latif" manasina geldigi de soylenmistir. el-Habiru: Olani ve olacagi bilen kimseye denir. el-Gafuru: Bagislamada mubalaga eden, cok bagislayan demektir. es-Sekuru: Kullarini, salih fiilleri sebebiyle mukafatlandiran ve sevap veren demektir. Allah'in kullarina sukru, onlara magfireti ve ibadetlerini kabul etmesidir. el-Kebiru: Cela1 (buyukluk) ve saninin yuceligi sifatlarini tasiyan kimsedir. el-Mukitu: Muktedir demektir. Ayrica, mahlukata gidalarini veren manasina geldigi de soylenmistir. el-Hasibu: el-Kafi demektir. Muf'il manasinda faildir, tipki mu'lim manasinda elim gibi, hasib'in muhasib manasinda kullanildigi da soylenmistir. er-Rakibu: Kendisinden hicbir sey gaib olmayan hafiz (muhafiz) demektir. el-Mucibu: Kullarinin duasini kabul edip, icabet eden zat demektir. el-Vasiu: Zenginligi, butun fakrlar buruyen; rahmeti herseyi kusatan demektir. el-Vedudu: el-Vedd (sevgi) kelimesinden mef'u1 manasinda feul'dur. Allah Teala Mevdud'dur. Cok sevilir. Yani velilerinin kalbinde sevgilidir. Veya fail manasinda feuldur. Yani Allah Teala salih kullarini sever, bu da "onlardan razi olur" demektir. el-Mecidu: Keremi genis olan demektir. Serif manasini tasidigi da soylenmistir. el-Baisu: Mahlukati, olumden sonra kiyamet gunu yeniden diriltir demektir. es-Sehidu: Kendisinden hicbir sey gaib olmayan kimse demektir. Sahid ve sehid ayni manada kullanilir, tipki alim ve alim kelimeleri gibi. Mana soyledir: Allah, (her yerde) hazirdir. Esyayi musahede edip her an gorur. el-Hakku: Varligi ve vucudu gercek olan demektir. el-Vekilu: Kullarin riziklarina kefil demektir. Hakikat sudur: Kendisine tevkil edilmis olani isinde mustakil soz sahibi olmaktir. Bu hususta su ayet hatirlanabilir: "(Dediler ki) Allah bize yeter, O ne guzel vekildir" (A1-i Imran 173). el-Kaviyyu: el-Kadir (guclu) demektir. Ayrica: "Kudreti ve kuvveti tam, O'nu hicbir sey aciz kilamaz" manasina da gelir. el-Metinu: Sedid ve kavi olup, hicbir fiilinde mesakkatle karsilasmayan demektir. el-Veliyyu: Nasir (yardimci) demektir. Ayrica: "Islerin kendisiyle yurudugu mutevelli, yetimin velisi gibi" diye de aciklanmistir. el-Hamidu: Fiiliyle hamde hak kazanan mahmud kimsedir. Bu kelime mef'ul manasinda faildir. el-Muhsi: Ilmiyle herseyi sayan, nazarindan buyuk veya kucuk hicbir sey kacmayan kimse demektir. el-Mubdiu: Esyayi yoktan ilk defa var eden, yaratan demektir. el-Muidu: Mahlukati hayattan sonra tekrar olume, oldukten sonra da tekrar hayata iade eden kimse demektir. el-Vacidu: Fakirlige dusmeyen zengin demektir. Bu kelime, gina demek olan cide kokunden gelir. el-Vahidu: Tek basina devam eden, yaninda bir baskasi olmayan ferd'dir. Ayrica, serik ve arkadasi olmayan kimse manas da mevcuttur. El-Ahadu: Ferd demektir. Ahad ile vahid arasindaki farka gelince, ahad, kendisiyle bir baska adedin zikredilmesini men edecek bir yapiya sahiptir. Kelime hem muzekker, hem de muennestir. "Bana kimse (ahad) gelmedi derken, gelmeyen hem erkektir, hem de kadindir." Vahid'e gelince bu sayilarin ilki olarak vazedilmistir: "Bana halktan biri (vahid) geldi" denir ama, "Bana haktan kimse (ahad) geldi" denmez. Vahid, emsal ve naziri kabul etmeyen bir mana uzere bina edilmistir. Ahad ise ifrad ve arkadaslardan yalnizlik uzere bina edilmistir. Oyle ise, vahid, zat itibariyle munferiddir, ahad ise mana itibariyle munferiddir. es-Samedu: Ihtiyaclarini temin etmek uzere, halkin kendisine basvurdugu efendidir. Yani halkin kendisine yoneldigi kimsedir. el-Muktediru: Kudret kokunden mufteil babindandir. Kadir'den dahaote bir gucluluk ifade eder. el-Mukaddimu: Esyayi takdim edip, yerli yerine koyan demektir. el-Muahhiru: Esyayiyerlerine te'hir eden demektir. Kim takdime hak kazanirsa ona takdim eder, kim de te'hire hak kazanirsa ona da te'hir eder. el-Evvelu: Butun esyadan once var olan demektir. el-Ahiru: Butun esyadan sonra baki kalacak olan demektir. ez-Zahiru: Herseyin ustunde zahir olan ve onlarin ustune cikan sey demektir. el-Batinu: Mahlukatin nazarlarindan gizlenen demektir. el-Vali: Esyanin maliki ve onlarda tasarruf eden demektir. el-Muteali: Mahlukatin sifatlarindan munezzeh olan, bu sifatlarin biriyle muttasif olmaktan yuce ve ali olan. el-Berru: Katindan gelen bir iyilik ve lutufla, kullarina karsi merhametli, sefkatli demektir. el-Muntakimu: Diledigine ceza vermede siddetli davranan demektir. Nekame kokunden mufteil babinda bir kelimedir. Nekame, hosnudsuzlugun ofke ve nefret derecesine ulasmasidir. el-Afuvvu: Afv'dan feul babinda bir kelimedir. Bu bab mubalaga ifade eder. Oyle ise mana: "Gunahlari cokca bagislayan" dcmek olur. er-Raufu: Katindan gelen bir re'fetle (sefkatle) kullarina merhametli ve sefkatli olan demektir. Re'fetle rahmet arasindaki farka gelince; rahmet bazan maslahat geregi istemeyerek de olabilir. Re'fet isteksiz olmaz, isteyerek olur. Zu'l-Celal: Celal, celil'in masdaridir. Celal, celalet, nihayet derecede buyukluk, azamet demektir. Zu'l-Celal buyukluk sahibi olan manasina gelir. el-Muksidu: Hukmunde adil, demektir. Ef'àl babinda adaletli oldu manasina olan bu kelime, sulasi aslinda zulmetti manasina gelir. Nitekim kasit; cevreden, zalim demektir. el-Camiu: Kiyamet gunu mahlukati toplayan demektir. el-Maniu: Dostlarini, baskalarinin eziyetinden koruyan yardimci demektir. en-Nuru: Korlugu olanlari nuruyla gorur kilan, dalalette olanlari da hidayetiyle irsad eden demektir. el-Varisu: Mahlukatin yok olmasindan sonra da baki kalan demektir. er-Residu: Mahlukata maslahatlarin gosteren demektir. es-Saburu: Asilerden intikam almada acele etmeyen, cezalandirmayi belli bir muddet te'hir eden demektir. Allah'in sifati olarak sabur'un manasi halim'in manasina yakindir. Ancak ikisi arasinda soyle bir fark vardir: Sabur sifatinda cezanin mutlaka olacagini beklemeyebilirler. Ancak halim sifatiyla Allah'in cezasina kesin nazariyla bakarlar. Allah inkarcilarin soylediklerinden munezzeh ve mukaddestir, uludur, yucedir. [/COLOR][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
Üst
Alt